Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1070 E. 2022/1075 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1070 Esas
KARAR NO : 2022/1075

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30.12.2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili firma ile, davalı (borçlu ) arasında ; “Küpeşte Korkuluk Çelik İşlerine İlişkin Yüklenicilik Sözleşmesi” akdolunduğunu, ilgili sözleşme gereği, müvekkili firma tarafından ; … , tüm alüminyum işlerinin ,sözleşmenin 3.maddesine istisnaden yapılmasının kararlaştırıldığını ve yine taraflarca, yapılacak işlerin bedeli olan ödemenin şekli hususunda sözleşmenin 10.maddesi ile anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin 10.maddesinde; müvekkiline yaptığı işlerin karşılığı olarak ödemenin “ Barter Usulü “ şeklinde yapılacağının taahhüt edildiğini ve … …., …. Mah, … Cad, No :… ‘de kain, tapuda … ada, …. parselde kayıtlı … Blok , ….kat … numaralı bağımsız bölümün , 882.000,00-TL +KDV bedelle müvekkiline teslimine karar verildiğini ve madde metninin protokolde yerini aldığını, müvekkilinin sözleşme ile öngörülen tüm işlerinin eksiksiz bir biçimde, sözleşmede öngörülen sürede tamamlayıp, davalı ( borçluya ) teslim ettiğini, akabinde, müvekkili firma tarafından yapılan işlerin bedeli olarak, 11.09.2018 tarih, …. sıra numaralı, 482.631,80-TL tutarlı fatura düzenlenerek davalı borçluya tebliğ edildiğini, yapılan hesaplamalar neticesinde davalı-borçlu tarafından … sıra numaralı ve 13.179,80-TL bedelli fiyat farkını içeren iade faturası düzenlenerek müvekkiline fark fatura gönderildiğini, fatura teati işlemlerinin tamamlanması ile birlikte, davalı (borçlu ) tarafça fatura muhteviyatına itiraz vaki olmadığından, müvekkili firmanın alacağı kabul olunduğunu, ancak müvekkili firmaya yaklaşık 3 yıl süre ile hiçbir ödeme yapılmadığını ve borçlunun temerrüdünün gerçekleştiğini, davalıya ihtarname gönderildiğini, davalının (borçlu), ihtarname gereklerini yerine getirmediğini ve davalı (borçlu) aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı (borçlu ) tarafça, icra takibine konu edilen asıl fatura alacağının kabul olunduğunu, sadece bu miktarın icra dosyasına yatırıldığını, asıl alacağa tekabül eden işlemiş faize, icra giderlerine, vekalet ücretine, özetle borcun tüm ferilen itiraz edildiğini ve itiraz edilen kısım üzerinden icra takibinin durduğunu, davalı-borçlu tarafından Bakırköy …. icra müdürlüğü’nün …. e.sayılı dosyasına yapılan tüm itirazların haksız, mesnetsiz, kanuni dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu ve iptali gerektiğini, davalı borçlunun, Bakırköy …icra müdürlüğü’nün …. e. sayılı dosyası üzerinden yaptığı haksız itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalı-borçlunun asıl alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Tacir taraflar arasında akdedilen “Kupeste Korkuluk Çelik İşlerine İlişkin Yüklenicilik Sözleşmesi” uyarınca müvekkili şirket tarafından inşa edilen “Meydan Halkalı” isimli projenin tüm alüminyum islerinin davalı tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, yapılan işin bedelinin, para olarak değil de daire verilerek ödenmesi, daire bedelinin yapılan iş bedelinden fazla olması sebebiyle, karşı tarafın daire bedeli ile yapılan işin farkını ödemesi halinde dairenin kendisine devredileceği sözleşmenin 10. maddesinde kararlaştırıldığını, sözleşmenin 11. ve 25. Maddelerinde işin tesliminin en geç 30.11.2017 tarihine kadar yapılması gerektiğinin belirtildiğini, 21. maddede işin teslimi ve geçici kabul işlemleri, 23. maddede kesin kabul işlemleri, 24. maddede ise kesin hesap işlemlerinin nasıl yapılacağı düzenlendiğini, davacının sözleşme hükümlerinin hiç birine riayet etmediğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede de iş bedelinin daire verilmek suretiyle ödenmesi, işin eksiksiz teslimine, işin kabulüne, kesin hesap işlemlerinin yapılmasına ve bunlara ilave olarak en önemlisi davacının daire farkını işveren müvekkiline ödemesine bağlandığını, tüm bu sözleşme hükümlerinin davacı tarafından çok iyi bilindiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile her türlü yargılama gideri ile birlikte ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine ve davacının % 20’ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı aleyhine 469.452,00-TL asıl alacak ve 240.790,29-TL olmak üzere 710.242,29-TL’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16,75 reeskont avans faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtların incelenmensi konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 10/09/2022 tarihli raporunda özetle; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (08.11.2021) itibariyle davacının davalıdan 469.452,00 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davalının 438.702,90 TL ödeme yapması neticesinde, davacı ticari defterlerinde dava tarihinde davalıdan 30.749,10 TL alacaklı olduğu, davalının 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (08.11.2021) itibariyle davalının davacıdan 469.452,00 TL borçlu olduğu, davalının takip sonrası yaptığı ödemelerin ticari defterlerinde yer almadığı, taraf ticari defterlerinin takip tarihi (08.11.2021) itibariyle davacının davalıdan 469.452,00 TL alacaklı olduğu noktasında uyumlu olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen fiyat farkı faturasının davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bunun yanı sıra davalı tarafından davacıya yapılan ödemelerin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı ve kabulünde olmakla birlikte davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, dava esas değerinin de (710.242,29 TL takip tutarı – 438.702,29 takip sonrası dava tarihi öncesi ödemeler) 271.539,39 TL olarak belirtildiği, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan (469.452,00 TL ana para + 6.678,44 TL faiz) 476.130,44 TL alacaklı olduğu, takip tarihi sonrası yapılan 438.702,29 TL ödemenin mahsup edilmesi neticesinde, dava tarihinde davacının davalıdan 30.749,10 TL alacaklı olduğu (dava harçlandırması dikkate alındığında davalının yaptığı ödemeler yönünden ödeme tarihine kadar faiz hesabı yapılarak öncelikle işlemiş faize mahsubu talep edilmediğinden, taleple bağlılık esası gereğince davacının alacağından direk mahsup edilmiştir)sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup taraf deliller bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Taraf iddiaları doğrultusunda tarafların defterleri incelenmiş, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, icra takip tarihi itibariyle taraf defterlerinin alacak ve borç kayıtları bakımından uyumlu olduğu, davalının asıl alacak olarak davacıya 469.452,00 TL borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı beyanlarından anlaşılacağı üzere davalı tarafça icra takibine konu asıl borcun ödenmiş olduğu, davanın asıl alacağı fer’ilerine yönelik itirazın iptali noktasında olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunabilmek için taraflar arasında borcun ne zaman ödeneceğine dair belirli bir vadenin ya da teamülün bulunması gerekmektedir. Dosya kapsamından, alacağın eser sözlşemesine dayalı faturadan kaynaklandığı, fatura bedelinin tam olarak ne zaman ödeneceğinin belirli olmadığı, ayrıca söz konusu faturanın TTK madde 1530 kapsamında değerlendirilemeyeceği zira taraflar arasında taşımaya konu bir hizmet alım satımının söz konusu olmadığı, faturanın konusunun eser sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu durumda belirli bir vade olmaması sebebiyle davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmüş olması işlemiş faiz başlangıcı açısından önem arz etmektedir. Dosya kapsamından davacının davalıyı takipten önce ihtarname çekerek temerrüde düşürdüğü, takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarının yapılan inceleme neticesinde 6.678,44 TL olduğu anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada davalının icra takibinden sonra asıl alacak bakımından yapmış olduğu ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, davacının işlemiş faiz bakımından alınan raporda yapılan tespit neticesinde kısmen haklı olduğu, davalının temerrüde düşürülmüş olması nedeniyle kabul edilen işlemiş faize yönelik itirazının haksız olduğu ve davacının bu kısım yönünden icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu, reddedilen kısma dair davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında işlemiş faize yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin işlemiş faiz yönünden 6.678,44-TL üzerinden DEVAMINA, (Takipten sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında icra dairesince dikkate alınmasına)
-Hüküm altına alınan alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 456,20- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.086,01-TL harcın mahsubu ile artan 629,81-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 32,47-TL’sinin davalıdan tahsili ile, geri kalan 1.287,53-TL’sinin ise davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.678,44-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 40.080,53 -TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 1.086,01-TL peşin harç, 1.267,70-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.413,01-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 59,36-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza