Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1069 E. 2022/334 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1069 Esas
KARAR NO : 2022/334

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ….. İli, ….. İlçesi, ….. Mah. … ada, … parselde yapımına başlanan … projesindeki, 24.11.2013 tarihli “Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi” ve işbu Sözleşmeye ekli “… A.Ş. …. Listesi”nde evsafı belirtildiğini , B1 Blok, 5. kat, … nolu konutu, KDV hariç 119.000,00-TL bedelle, “Ön Ödemeli Konut Satışı” kapsamında, anahtar teslimi olacak şekilde bağımsız bölümün zilyedliğinin Müvekkilime teslimi hususunda anlaştıklarını, anılan sözleşmenin Bakırköy ….. Tüketici Mahkemesi’nin 14.07.2021 tarih ve …. E. ve …. K. sayılı kesinleşmiş mahkeme dosyası içinde bulunduğunu, icra takibinin de kesinleştiğini, davanın hukuki sebebi olan İİK 177/4 maddesi uyarınca ilama dayanak alacağımız icra emri ile istenildiği halde hala daha ödenmediğini, davalı borçlunun ileride iflas kararı verilip masa oluşturunca bu masaya girecek olan mal ve haklarının korunması amacıyla borçluya ait malların defterinin tutulmasını talep ettiklerini, davalı borçlunun borçlularına bildirim ile borçluya ödeme yapılmasının yasaklanmasını ve davalı borçlunun mağaza, depo, şube vb. varsa mühürlemek veya bu yerlerdeki faaliyetlerini iflas dairesinin denetimine bırakmak ve davalı borçluya ait taşınmazların devrinin engellenmesi yönünde tedbir kararları alınmasını talep ettiklerini, davalı firmanın, pasifini aktifinden çok, eş deyişle borca batık göstermek suretiyle davacıların alacaklarına kavuşmasını engellemek gayreti ile hareket etmesi sebebiyle Bakırköy Ticaret Mahkemeleri nezdinde, hakkında çok sayıda iflas davası sürdüğünü belirterek İİK 177/4 maddesi uyarınca davalı firmanın doğrudan doğruya iflasına, davanın hukuki dayanağı olan İİK madde 177/4 uyarınca, Şirketi temsil ve ilzama yetkilinin bir an evvel dinlenmesine, davalı borçlunun ileride iflas kararı verilip masa oluşturulduğu taktirde bu masaya girecek olan mal ve haklarının korunması amacıyla borçluya ait malların defterinin tutulmasına, davalı borçlunun borçlularına bildirim ile borçluya ödeme yapılmasının yasaklanmasına ve davalı borçlunun mağaza, depo, şube vb. varsa mühürlenmesine veya bu yerlerdeki faaliyetlerini iflas dairesinin denetimine bırakılmasına ve Davalı Borçluya ait taşınmazların devrinin engellenmesi yönünde tedbir kararları alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı yanca sunulacak delillere karşı ek delil ve karşı delil sunma haklarımız ile fazlaya dair her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla- davacı yana delillerini tarafımıza tebliğ ettirmesi için kesin süre verilmesine, aksi halde delil sunmaktan vazgeçmiş sayılmasının kabul edilmesine, öncelikle müvekkili şirketin yalnızca 2021 yılı içinde 60 milyon Türk Lirası üzerinde Innovia 4. etap projesi başta olmak üzere tüketicilere yani müvekkil şirketin müşterilerinden sözleşmeyi fesh eden kişilere ödeme yapmış ve yapmaya da devam etmekte olduğundan; Ekte sunulan; Kamuoyu Aydınlatma Platformu (KAP)’nda yapılan açıklama, Bağımsız Denetim Raporları Şirketin Ödemelerini Gösteren Tablolar ve Faaliyet Raporları, Gayrimenkul Değerleme Raporları, Ticaret Sicil Gazetesi, Projeler, Tapu Kayıtları ile birlikte Müvekkil şirketin defter ve kayıtlarında müvekkilin faaliyetlerine devam ettiğinin belirlenmesi ile müvekkilin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, her hâlükârda usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkilihl şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı vekilinin celse arasında davadan feragat ettiğini, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını içerir e-imzalı feragat dilekçesi ibraz ettiği, davalı vekili ise duruşmadaki beyanında; davacının feragatine bir diyeceğinin olmadığını, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan ettiği, beyanını imzası ile tasdik ettiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde davadan feragat yetkilerinin bulunduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olduğu, feragatin usulüne uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.”
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Davacı davadan usulüne uygun feragat ettiğinden davanın feragat nedeniyle reddine, talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince 80,70-TL karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden 53,80-TL’nin peşin yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubuna, artan 5,50 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine HÜKMEDİLMEMESİNE,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider ve iflas avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün çerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere hazır olan davalı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 24/03/2022

Başkan ….
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸