Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/106 E. 2021/112 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/106 Esas
KARAR NO : 2021/112

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 06/05/2007 tarihinde kayın pederi …’nin kullandığı … plakalı araç ile eşi …la beraber …. istikametine seyir halindeyken mahalli …. Viyaduğu çıkışına geldiğinde, aynı yönde ve önünde seyreden plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen kamyon sürücüsünün kasasına ait 88 cm uzunluğunda ki orta metal direğinin fırlayıp ön otomobilin ön camından girerek aracı kullanan …’nin yüzüne gelip müvekkilinin eşi …’a isabet ederek …’nin direksiyon hakimiyetini kaybettiğini aracın bariyerlere çarpıp takla atmasına neden olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin eşi …’ın ise vefat ettiğini, kazayla ilgili hazırlanan hazırlık dosyasında araç sürücüsü müvekkilinin kayın pederi …’nin kusursuz bulunarak Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildiğini, plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen kamyon sürücüsü %100 kusurlu bulunduğunu, davalı … hesabının kanunen plakası veya sürücüsü nan tespit edelemeyen araçların verdiği zararlarla karşılamakla mükellef olduğunu, müvekkilinin eşinin vefatıyla birlikte mirasçı olduğunu, müvekkilinin müteveffa eşinin vefatını sonucu destekten yoksun kaldığını, müvekkilinin kazada ölen eşi … Hanımın ev hanımı olup eşini kaybetmekle birlikte destekten yoksun kaldığının tartışmasız olduğunu, davalıya başvuru yapıldığını müvekkiline eksik olarak 31.613.00 TL ödeme yapıldığını, oysa ki müvekkilinin destekten yoksun kaldığı miktarın çok daha yüksek olduğunu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile müvekkilinin eşinin bulunduğu araç sigortasına açılan davada alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin zararı 200.276,32 TL olarak tespit edildiğini, müvekkilinin içinde bulunduğu araç sigortasına açılan davada istinaf mahkemesi kararı ile kusur plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçta olunduğundan davanın reddedildiğini bildirerek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan kaza tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davacı tarafından davalı … hesabına karşı açılan alacak davasıdır.
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Somut olayda, davacı gerçek kişi olup yaşamış oldukları trafik kazasından kaynaklı davalı … Hesabına karşı alacak isteminde bulunmaktadır. Davacı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu sebeple dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Yargıtay 20. H.D.2016/1399 E- 2017/368K ile İstanbul 37.BAM 2018/126 ESAS VE 2018/293 KARAR)
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınması gerektiğinden HMK 138 maddesindeki düzenleme de gözetilerek HMK’nın 115/2.maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması karşısında davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Davacı vekilinin tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,
5-Karara karşı kanun yoluna başvurulmadığı taktirde görevli mahkemenin Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK m.22 gereği belirlenmesine,
Dair; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi… 04/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza