Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1048 E. 2022/699 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1048 Esas
KARAR NO : 2022/699 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının ayakkabı tabanı ticareti ile uğraştığını, dava konusu icra takibindeki alacağın müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki dolayısıyla karşılıklı alım satım ilişkisinden kaynaklandığını, müvekkili ile davalı arasında süre gelen alım satım ilişkisi olup tarafların beraber ticaret yaptığını, davalı yan ile müvekkili arasında kauçuk ayakkabı tabanı ticareti olduğunu, davalı tarafın, tabanların ayıplı olduğu ve ve ayıbın tabanlar işlendikten sonra tespit edildiği iddiasıyla müvekkiline ödeme yapmayıp ürünleri işlenmiş olarak iade etmek istediğini, fakat işlenmiş ürünlerin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili tarafından davalı firmaya satışı ve sevki gerçekleştirilmiş olan kauçuk ayakkabı tabanı bedellerine ilişkin olmak üzere e-fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalının her ne kadar icra dosyasına itirazda bulunmuşsa da itirazını haklı kılacak herhangi bir maddi gerekçesi olmadığı gibi yasal dayanağı da bulunmadığını, davalı tarafa gönderilen ödeme emrinde takibe dayanak belgenin yer almadığı hususuna dayanarak ödeme emrine itiraz edildiğini, buna karşılık, söz konusu takibe konu satımların e-faturasını davaya konu icra takibi ile icra dairesine ibraz ettiklerini, davalı tarafın itiraz dilekçesinde; “talep edilen alacak ile ilgili müvekkil ile davacı arasındaki uyuşmazlık Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasıyla devam etmektedir” şeklindeki beyanının farklı alacaklar olması sebebiyle gerçeği yansıtmadığını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasının davalı tarafın başlattığı icra takibine taraflarınca itiraz edilmesiyle açıldığını, iki dosyanın takibe dayanak belgesinin farklı olduğunu, Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının karara çıkıp müvekkili lehine sonuçlandığını, davalı tarafın itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline, takibin yasal faizi ile birlikte devamına, borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılmış olan icra takibine haklı itirazları neticesinde takibin durmuş olup müvekkili şirket tarafından davacı yanın ayıplı ifası nedeniyle uğradığı zararın tazmini için Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının ikame edildiğini, bu dosyanın her ne kadar karara çıkmışsa da istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş olup halen derdest olduğunu, bu nedenle bahsi geçen dosya ile huzurdaki dosyanın aynı ticari sözleşmeden kaynaklı taraflar arasındaki borç ilişkisine dayalı olduğundan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından verilecek kararın beklenmesi gerektiğini, davaya konu somut olayda müvekkili şirketin ayakkabı üretiminde kullanmak üzere sipariş formu düzenleyerek davacıdan toplamda 1680 çift ayakkabı tabanı siparişi oluşturduğunu, dava konusu ayakkabı tabanlarının teslimatının ardından müvekkili şirketin her ne kadar ticari hayatın olağan akışına uygun bir zamanda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Gözden Geçirme ve Satıcıya Bildirme” başlıklı 223. maddesi uyarınca alıcının muayene yükümlülüğünü yerine getirmiş olsa da teslim edilen tabanlarda ilk etapta gözle görülür nitelikte herhangi bir ayıp tespit edilemediğinden tabanların dava dışı … firmasına satıldığını, dava dışı şirket … tarafından yapılan olağanüstü kontrol ve testler sonucunda kauçuk tabanların içerisinde çıplak gözle görülemeyecek metal parçaların olduğunun tespit edildiğini ve davacının müvekkili şirkete yapmış olduğu ayıplı ifadan ötürü müvekkili şirket adına 11.800,00 TL reklamasyon cezası kesildiğini, söz konusu reklamasyon cezasına davacının ayıplı ifasının sebebiyet vermiş olmasından dolayı Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile halen görülmekte olduğunu, davacı tarafın satıcı olarak sorumluluklarını yerine getirmeyerek ayıplı ifada bulunduğunu, ayakkabıların … firması tarafından test edilerek kontrol edilmesi neticesinde kauçuk tabanlarında metal parçalar tespit edilmesinin tabanların teknik şartnamede yer alan nitelikleri taşımadığı, sipariş formu ile kararlaştırılan kalitenin altında olduğu ve ayrıca müvekkili şirket tarafından bildirilen … standartlarına uygun olmadığını ve dolayısıyla ayıplı olduğunu gösterdiğini, üretilecek ayakkabı tabanlarının … test standartlarına uygun olmasının davacı tarafından taahhüt edilmiş bir husus olduğunu, … tarafından yapılan test sonucu ayıp tespit edilip bu hususun müvekkili şirkete bildirilmesi sonucunda müvekkili şirketin ürünlerdeki ayıbı öğrendiği tarih olan 04/09/2020 tarihinden hemen sonra işlerin olağan akışına uygun bir şekilde 10/09/2020 tarihinde hem 6098 sayılı TBK’nin ayıp hükümleri hem de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesine uygun olacak şekilde ürünlerin ayıplı olduğunu davacıya bildirdiğini, ayıpların gözle görülebilir nitelikte olmayıp gizli ayıp niteliğinde olduğunu, müvekkili şirketin işlenmemiş 1065 çift taban bakımından bu ürünlerin iadesini gerçekleştirmeye hazır olduğunu gerek e-posta gerekse telefon görüşmeleri ile davacıya hukuka uygun olarak bildirdiğini, işlenerek ayakkabı yapılan tabanların ise ayakkabılardan sökülerek davacıya geri iadesi aşırı masrafa yol açacak bir işlem olduğundan müvekkili şirketin ürünleri bu şekilde iade etmesinin mümkün bulunmadığını, bununla birlikte, müvekkili şirketin yine iyiniyet çerçevesinde işlenmiş tabanların iadesi konusunda davacı ile e-posta görüşmelerinde bulunduğunu ve bu görüşmeler neticesinde ayakkabı üretiminde kullanılan tabanların hangilerinin ayıplı olduğu, hangilerinin ayıplı olmadığı hususunun taraflarca ortak çözüm yolu bulunarak tespit edileceği konusunda davacı taraf ile anlaştıklarını, ayrıca müvekkili şirketin, tüm bu hususlar ile işlenerek ayakkabı haline getirilen ürünlerin sökülme masrafı, malzeme ve işçilik ücreti davacıya ait olmak üzere ayakkabılardan sökülerek iade edilmesinin mümkün olduğunu 25/09/2020 tarihinde, Bakırköy …. Noterliği aracılığıyla … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya bildirdiğini, davacı yanın 19/10/2020 tarihli, …. yevmiye numaralı ihtarnamede belirttiği üzere, işlenmemiş olan 1065 çift ürünü bedelsiz olarak geri almayı kabul etmiş olması sebebiyle 28/10/2020 tarihinde ürünlerin davacıya iade edilmesi amacıyla davacının işyeri adresine taşıma işlemi gerçekleştirildiğini, ancak davacının iş yeri adresinde bulunan şirket yetkilileri tarafından malların teslim alındığına dair sevk irsaliyesi imzalanmaması sebebiyle teslimin gerçekleşmediğini, şirket yetkililerinin sevk irsaliyesini imzalamaktan imtina ettikleri hususunun ise taşıma işlemini gerçekleştiren şoför tarafından şahitler huzurunda tutanak altına alındığını, en nihayetinde müvekkilinin uyuşmazlığın çözümü noktasındaki çabası ile işlenmemiş tabanların iadesinin gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin satın almış olduğu mallar bakımından muayene ve ihbar yükümlülüğü dahil tüm yükümlülüklerini yerine getirerek ayıplı malların geri iadesi açısından TBK’nin ilgili hükümlerine uygun olarak işlenmemiş ayıplı ürünlerin iadesini gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin iadesi mümkün olmayan işlenmiş ürünler ile ilgili olarak ise 11.880,00-TL reklamasyon cezası, üretilmiş ancak satılamaz haldeki ürünlerin satış bedeli, ürünlerin kontrolünün gerçekleştirilebilmesi için temin edilen ekipmanlar, maruz kalınan işçilik masrafı, üretilmiş ayakkabılarda kullanılan malzemeler de dahil olmak üzere pek çok doğrudan ve dolaylı zararının söz konusu olduğunu bildirerek öncelikle Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki kauçuk ayakkabı tabanı alım satımına dayalı ticari ilişki kapsamında fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği, satıma konu ayakkabı tabanlarının ayıplı olup olmadığı, davalının ayıp iddiasının yerinde olup olmadığı, ayıp iddiasının subüt bulması halinde ayıbın niteliği (gizli-açık ayıp), ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı, satıma konu malda ayıbın tespiti halinde ayıp değerinin ne kadar olduğu hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.299,00-TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 31/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 03/06/2021 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiği, davalı vekilinin itirazı üzerine 07/06/2021 tarihinde icranın durdurulması kararı verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dava dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; davacısının … Akıllı Cihaz ve Giyim Teknolojileri San. Ve Tic. Ltd. Şti, davalısının … olduğu, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyasına borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptali talepli dava olduğu, 22/10/2021 tarihinde davanın reddine karar verildiği, dosyanın henüz kesinleşmemiş olduğu görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının gerçek kişi ya da şahıs firması olarak tacir kaydının bulunup bulunmadığı, vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı dosyaya kazandırılmıştır.
İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacı …’ın …. vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellef olduğu, daire sınırları içerisinde 10/12/2015 tarihinde faaliyetine başladığı, faaliyet konusunun … Ayakkabı ve Terliklerin Plastik Parçalarının İmalatı (Plastik Ayakkabı Kalıbı İmalatı Dahil) olduğu, bilanço esasına göre defter tuttuğu ve 1.sınıf tüccar olduğunun bildirildiği görülmüştür.
İkitelli ve Avcılar Vergi Dairesi Müdürlüklerinden tarafların 2020 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile; takip tarihi itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının davacıya borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere mali müşavir bilirkişi ile davacı tarafından davalıya teslimi yapılan ve davalı nezdinde bulunan kauçuk ayak tabanları üzerinde inceleme yapılarak ayıplı ifa olup olmadığı, ayıp var ise niteliği, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve ayıplı iş bedelinin tespiti ile, iadesi gerekip iade edilmeyen malların ayıplı hali ile maddi bir değerinin bulunup bulunmadığı, maddi değeri var ise bu değerin ayrıca tespit edilip ürün davalı tarafından değerlendirildi ise bunun bedele yansıtılması sonucu davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere sektör bilirkişisi (ayakkabı) ve tekstil mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 15/05/2022 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
15/05/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Tarafların 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahipleri lehine delil niteliğini taşıdığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu tutara ilişkin 04/09/2020 tarihli …. numaralı faturanın, KDV dahil 16.650,36 TL tutarlı olduğu, açıklama kısmına Hazır Taban- 1.713 çift ibaresinin yazıldığı, birim fiyatının belirtildiği, faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarına karşılıklı olarak işlendiği, davacı tarafın iş bu faturanın 6.299,00-TL tutarı üzerinden takibe geçtiği, taraflar arasında 2020 yılında BA-BS formu beyanı yönünden herhangi bir adet ve tutar farkının bulunmadığı, taraf beyanlarının birbirini karşılıklı olarak teyit ettiği, takibe konu olan faturanın taraflarca karşılıklı olarak beyan edildiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırıldığında, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 02/01/2021-31/12/2021 tarihleri arasında davalı tarafa 57.869,83-TL borçlu olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 01/01/2021-31/12/2021 tarihleri arasında davacı taraftan 57.869,83-TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarında uyuşmazlık bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan 57.869,83-TL alacaklı olduğu, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu alacak tutarına ilişkin faturanın 04/09/2020 tarihli …. numaralı, KDV dahil 16.650,36 TL tutarlı ve taban miktarın 1.713 çift olduğu, bu durumda 1 adet ürün tutarının KDV dahil 9,72 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça geri alınan 1.065 çift tabanın=10.351,80 TL (9,72 TL * 1.065) içerisinde metal parçacık barındırması sebebi ile ayıplı olduğu kanaatine varıldığı, davalı tarafça zamanında gerekli kontroller yapılmadan imalatına devam edilerek zararın boyutlarının büyümesine sebep olunduğu, dolayısıyla botlara ilişkin tüm masraftan ise (taban + bot imali için yapılan diğer masraflar) davalı tarafın mesul olduğu ancak kontrol edilmeden bot imal edilen 648 çift tabanın=6.299,00-TL olduğu, bu bedelin insan sağlığına zararlı üretim olması sebebiyle davacı tarafça talep edilemeyeceği ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememizce 15/05/2022 tarihli bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
4721 sayılı TMK 6 ve HMK 190 maddesi gereğince davacı davasını ispatla yükümlüdür. HMK 27/1 maddesi gereğince davanın tarafları hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde yargılamayla ilgili iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat hakkına sahiptir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ile ortaya konmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, 15/05/2022 tarihli bilirkişi raporu kapsamında; tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında kauçuk ayak tabanı alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından 04/09/2020 tarihli …. numaralı KDV dahil 16.650,36 TL bedelli faturadan kaynaklı alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nın altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri ile davacı tarafından davalıya teslimi yapılan ve davalı nezdinde bulunan kauçuk ayak tabanları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, hükme esas alınan 15/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; tarafların 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahipleri lehine delil niteliğini taşıdığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu tutara ilişkin 04/09/2020 tarihli …. numaralı faturanın, KDV dahil 16.650,36 TL tutarlı olduğu, açıklama kısmına Hazır Taban- 1.713 çift ibaresinin yazıldığı, birim fiyatının belirtildiği, faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarına karşılıklı olarak işlendiği, davacı tarafın iş bu faturanın 6.299,00-TL tutarı üzerinden takibe geçtiği, taraflar arasında 2020 yılında BA-BS formu beyanı yönünden herhangi bir adet ve tutar farkının bulunmadığı, taraf beyanlarının birbirini karşılıklı olarak teyit ettiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırıldığında, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 02/01/2021-31/12/2021 tarihleri arasında davalı tarafa 57.869,83-TL borçlu olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 01/01/2021-31/12/2021 tarihleri arasında davacı taraftan 57.869,83-TL alacaklı olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarında uyuşmazlık bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan 57.869,83-TL alacaklı olduğu, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu alacak tutarına ilişkin faturanın 04/09/2020 tarihli … numaralı, KDV dahil 16.650,36 TL tutarlı ve t.aban miktarın 1.713 çift olduğu, bu durumda 1 adet ürün tutarının KDV dahil 9,72 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça geri alınan 1.065 çift tabanın=10.351,80 TL (9,72 TL * 1.065) içerisinde metal parçacık barındırması sebebi ile ayıplı olduğu kanaatine varıldığı, davalı tarafça zamanında gerekli kontroller yapılmadan imalatına devam edilerek zararın boyutlarının büyümesine sebep olunduğu, dolayısıyla botlara ilişkin tüm masraftan ise (taban + bot imali için yapılan diğer masraflar) davalı tarafın mesul olduğu ancak kontrol edilmeden bot imal edilen 648 çift tabanın=6.299,00-TL olduğu, bu bedelin insan sağlığına zararlı üretim olması sebebiyle davacı tarafça talep edilemeyeceği değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı, 6100 Sayılı HMK’nun 190. ve 4721 Sayılı TMK’nun 6. maddeleri gereğince ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, dosya kapsamında yapılan inceleme ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının dava ve icraya konu faturadan kaynaklı alacaklı olduğu hususunun davacı tarafça ispatlanamadığı değerlendirilerek davalı tarafça da davacının kötüniyetinin ispatı yapılamadığından davanın ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça başlangıçta peşin olarak yatırılan 76,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,62-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair, miktar itibariyle KESİN olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekiline e-duruşma sistemi üzerinden açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸