Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1039 E. 2023/21 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1039 Esas
KARAR NO : 2023/21

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile … arasında gerçekleşen ticari alışverişlerin sonrasında oluşan güven kapsamında 02.02.2021 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme devamında da müvekkili ile ticari ilişkileri devamı eden davalı tarafça ödemelerin gerçekleştirilmemeye başlandığını, taraflar arasında akdedilmiş anlaşma gereğince … satın alacağı maskelerin üretiminde kullanılacak kumaşı satış yoluyla müvekkili şirkete verecek olup firetilen ürünleri satın alırken verilen kumaş ücretleri bakiye ödemeden düşülerek ödeme gerçekleştirileceğini, dolayısıyla … tarafından müvekkili şirket adına kesilmiş olan fatura suretleri kumaş satımı olup müvekkili tarafından kesilmiş olan faturalar ilgili kumaşlar ile yapılan maske satışları olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme gereğince her ne kadar müvekkilinin 1,05-TL birim fiyat üzerinden maske satışı yapacağı hususunda anlaşılmışsa da tamamen müvekkilinin iyi niyeti dolayısıyla anlaşma tutarından daha düşük olan 0,80-TL gibi miktarlarda faturalama yapıldığını, bu duruma rağmen ödemede bulunulmaması ve hata borçlarının olmadığı iddialarının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin ticari anlamda zora soktuğunu, toplam 243.039,34-TL tutarında kumaş satımı gerçekleştirildiğini, müvekkilince kesilmiş olan satış kapsamındaki fatura toplamının 347.446,99-TL olduğunu, taraflar arasındaki anlaşma gereğince tarafına ödenmesi gereken 104.407,04-TL bulunmakta iken davalı tarafça yalnızca 30.000-TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın bakiye borcunun 20.869,00-TL’ne karşılık gelen miktarda kumaşı müvekkili şirkete verdiğini ancak faturalamadığını, toplam borçtan yapılan ödeme ve kumaş bedeli düşüldüğü takdirde 53.538,04-TL bakiye borç oluştuğunu, davalı tarafça tamamen haksız ve mesnetsiz iddialar ile davaya konu içra takibine itirazda bulunulduğunu, yapılan görüşmeler kapsamında icraya konu borcun kabul edilerek ödeneceği bildirilmiş ancak 1 haftalık mühlet talep edildiğini, talep edilen mühletin kabul edilerek herhangi bir icra-i işlem başlatılmaksızın beklemeye başlandığını, 1 haftalık mühletin sonunda davalı tarafça ödemenin gerçekleştirilmemesi dolayısıyla kendileri ile tekrardan iletişime geçilerek borcun ödenmesi talep edilmişse de herhangi bir ödeme alınamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibindeki, davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın mal kaçırma ihtimali bulunduğundan davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul tüm mal varlıkları üzerinde teminatsız ihtiyati tedbir/haciz kararı verilmesine, davalıların %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve harçları ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı firmaya teslim etmiş oldukları tüm maskeler(kumaş,tel.lastik,kutu,bant,kolide dahil olmak üzere) ürünlerin hepsini davacı firmanın müvekkili şirkete faturasını yollayıp maskeleri 0,55 TL Olarak teslim edilecek olup müvekkili şirkette söz konusu malzemeleri davacı firmaya teslim ettikten sonra davacı firmanın ortağı olduğunu söyleyen bir bayan ile imalata başladıklarını, imalat başladıktan sonra müvekkil şirkette davacı firmadan tamamlanan ürünleri teslim almak istediğinde, teslim alınan ürünlerin kalite kontrolü yapıldığı esnada davacı firmanın imalatının yapmış olduğu tüm ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, ürünlerin ayıplı olduğu tespit edilince … firması, davacı firmanın yapmış olduğu ürünlerin ayıplı çıkması neticesinde müvekkili şirket ile olan sözleşmesini feshettiğini, güvene dayalı ilişkisi davacı firmanın güven sarsıcı tutumu ve basiretsiz tacirliliğini açıkça ortaya çıkardığını, davacı firmanın yetkilileri müvekkili firmanın iş yapmış olduğu tüm müşterileri ile iletişime geçerek ve yerinde ziyaret ederek müvekkilini piyasada devre dışı bırakarak müvekkilinin müşterisi olan … ile çalışmak istediklerini belirttiklerini, … firmasına müvekkili şirketin dökme olarak teslim etmiş olduğu ürünler karşılığında davacı firma müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığı gibi müvekkili şirkete borcu olmasına rağmen müvekkili şirketi borçlu olarak gösterme çabası içine girişmeye hali hazırda devam ettiğini, söz konusu ürünlerin ayıplı olmasına rağmen 30.000,00- TL Ödeme yaparak davacı firmaya vermiş olduğu kumaşların kendilerinde kalması karşılığında ticari ilişkilerini sona erdirdiğini sözlü olarak davacı firmaya bildirdiklerini tüm bunlara rağmen, müvekkili şirket tarafından davacı firmaya bizzat teslim edilen 97.691,00- TL Tutarında ürünlerin herhangi bir nedeni olmaksızın kötü niyetli olarak iade faturasını keserek müvekkili şirketi borçlu çıkarmaya çalıştıklarını, müvekkili şirkete toplamda 80.000,00- TL Borçlu olan davacı firmanın müvekkili şirkete yönelik kötü niyetli tutum ve davranışlarını bir kez daha gözler önüne serdiğini, bu nedenlerle davacının haksız, hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli ve basiretli tacir ilkesini ihlal ederek ikame etmiş olduğu davanın reddine, davacı tarafından başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı Takip dosyasının iptaline, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeni ile davacının %20’den az olmaması koşulu ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine 53.538,04-TL asıl alacak, 6.451,33-TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 59.989,37-TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık değişen oranlarda işleyecek %18,25 faizi ile birlikte, icra masrafı, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve Davacı ve davalı … ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, var ise işlemiş faizin ne kadar olduğu, davalının ayıp iddiasının yerinde olup olmadığı, satıma konu malların ayıplı olduğunun tespiti halinde ayıbın niteliğinin tespiti, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise ne zaman yapıldığı, ayıba denk gelen ürünlerin değerinin ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi Tekstil Mühendisi … ve bilirkişi SMMM … ‘ın 31/10/2022 tarihli heyet raporunda özetle; Ayıplı olduğu iddia edilen maskeler bilirkişi incelemesine sunulmadığından ve ayıplı olduğu iddia edilen maskelerin ayıplı olduğunu gösteren tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş tespit raporu sunulmadığından davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. M. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığı kanaatine varıldığı; davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. M. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığı kanaatine varıldığı; taleple bağlı kalınarak, Davacının alacağını tahsil etmek için davalı tarafa takip tarihine kadar herhangi bir ihtarname göndermemesi ve taraflar arasında faiz talep edileceği konusunda düzenlenmiş herhangi bir sözleşme veya bu konuda oluşmuş bir teamülde bulunmaması sebebiyle temerrüt ve işlemiş faiz yönlerinden değerlendirme, davacı tarafından davalıya kesilen faturaların FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiği tespit edildiği, davalı tarafından davacıya kesilen faturaların FORM BA (Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiğinin tespit edildiği, davacı tarafından davalıya kesilen faturaların FORM BA (Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiğini tespit edildiğini, davalı tarafından davacıya kesilen faturaların FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiğinin tespit edildiğini, tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmediğini, davacının yasal defter kayıtlarında davacı davalıdan icra takip tarihi itibariyle 74.406.96 TL alacaklı görünüyor iken davalının yasal defter kayıtlarında ise icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya 104.406,98 TL tutarında borcunun bulunduğunun göründüğünü, tarafların defterleri arasında (104.406,95 – 74.406,96 😉 30.000,00- TL tutarında örtüşmeme farkı bulunduğunu, bunun sebebinin; 28.01.2021 tarihinde davacı tarafın davalının cari hesabında … numaralı 30.000,00 -TL tutarlı bankadan gelen havale kaydı sebebiyle olduğu tespit edildiğini, edilmiştir. Davacı tarafın defterlerinde kayıt altına alınmış olan, davalı tarafından yapılmış olan bu ödeme tutarının davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasındaki örtüşmeme farkının söz konusu bu işlemden kaynaklı olduğunun tespit edildiğini, davacı alacağının kabulü halinde, Davacının 27.09.2021 Takip ve dava tarihi olan 13.12.2021 itibaren, davalıdan 74.406.96 TL Alacaklı olduğu, taleple bağlı kalınarak davacının talep edebileceği asıl alacak tutarının 53.538,04 TL olabileceği, asıl alacağa 27.09.2021 takip tarihinden itibaren yıllık %18,25 avans faiz talep ettiği, 3095 sayılı Kan. Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda alacak bakımından ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde, ayıp iddiası bakımından ise davalı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş ve gerekli inceleme yapılmıştır.
Yapılan inceleme neticesinde davalı tarafça ayıplı olduğu iddia edilen mallar incelemeye sunulmamış, bu nedenle ayıp savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Yine defter incelemesi neticesinde taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraf defterlerine göre davacı alacağının kendi defterinde 74.406.96 TL olarak kayıtlı olduğu, davalı defterinde ise davalının davacıya icra takibine konu miktardan bile daha fazla borçlu göründüğü anlaşılmış, yapılan defter incelemesinde davacı iddialarını destekler nitelikte tespitler yapıldığı, davacının davalıdan alacaklı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşılmakla dava hakkında taleple bağlılık kuralı gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak olarak 53.538,04-TL üzerinden aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.657,18-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 614,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.042,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00 -TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 614,35-TL peşin harç, 3.367,70-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.041,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza