Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1035 E. 2022/900 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1035 Esas
KARAR NO : 2022/900 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın alacağına müteakip başlatılan icra takibine, davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, takip konusu alacağın, müvekkilinin sunduğu taşıma hizmetinden, navlun alacağından, bekleme ücretinden ve davalı nam ve hesabına yaptığı gümrük masraflarından kaynaklandığını, müvekkilinin davalı tarafa uluslararası kara taşımacılığı hizmeti sunduğunu, müvekkili tarafından icra takibine konu edilen faturalarda, taşımacılığa konu edilen malların; yükleme yeri İstanbul/Türkiye’den 27.04.2021 alış tarihli taşıma ile, varış yeri olan Belçika’ya taşınması üzerine anlaşıldığını, Göndericisi: … Şirketi olan ve Alıcısı … olan Yükleme Yeri: İstanbul/Türkiye, Boşaltma Yeri: …. olan malların müvekkili tarafından … plakalı tır ile Hollanda’ya taşındığını, taşımaya konu emtialar Hollanda’ya vardığında Hollanda Gümrüğüne varmak üzereyken, Hollanda Gümrük idaresinin, taşımaya konu malların doktor kontrolüne tabi olduğunu ve gönderici davalının müvekkiline iletmesi gereken evraklar olduğunu belirttiğinden, müvekkilinin davalıdan bu evrakları talep ettiğini, göndericinin, ürünlerin … kodları ile birlikte, her hes kodu ve her mal cinsi için ayrı ayrı formlar doldurmasını, ürünlere ait fotoğraf ve analiz sertifikalarını talep ettiğini, gıda ürünü olduğundan Hollanda Gümrüğünün bu evraklar olmadan gümrük işlemlerini yapmadığının kendilerine iletildiğini, davalı tarafın herhangi bir aksiyon almadığı gibi eksik evrakları müvekkiline göndermediğini, müvekkilinin, 8 Mayıs 2021 tarihinde talep ettiği mailde, araçlarının 3 gündür gümrükleme için Hollanda Gümrüğünde beklediğini, Hollanda gümrüğünün işlem yapmadığını, gönderici davalıdan teslim için gümrük sahası önermesini istediğini dile getirdiğini, aksi halde Türkiye’ye dönüş işlemlerine geçeceğini beyan ettiğini, zira müvekkilinin, taşımacı olarak T1 belgesinin zamanında kapatılması yükümlülüğü olduğunu, davalı tarafın ise ilk olarak Hollandalı bir alıcının taahhüt imzalayarak ürünleri ithal edebileceğini beyan ettiğini ancak müvekkilinin yardımcı olma çabalarına karşılık davalı tarafça hiçbir aksiyon alınmadığını, davalının eyleme geçmediğini, davalının daha sonra malları geri çevirmesini söyleyerek müvekkiline gümrüklemenin Bulgaristan’da yapılacağı talimatını verdiğini, müvekkilinin aracını Bulgaristan’a çevirdiğini, müvekkilinin davalıya Bulgaristan’a geri dönüş aşamasında ayrıca dönüş navlunu olarak 2000 Euro tahakkuk edeceğini ve beklenen her gün için ise 7 gün 150 Euro olmak üzere 1050 Euro bekleme ücreti maliyeti doğacağını da ifade ettiğini, davalı taraf ise, müvekkilinden ürünleri Bulgaristan’a getirmesi talimatını vermiş ise de, müvekkilinin taşıyıcı olarak sorumlu olduğundan, T1 işlemlerinin kapatılması zorunluluğu ve malların çıkış ülkesine geri dönen taşıma konusu malların başka ülkeye değil yeniden “çıkış ülkesi” olan Türkiye’ye getirilmesi yasal zorunluluğu olduğundan malları Bulgaristan’a değil, Türkiye’ye geri getirmek zorunda olduğunu, malları yeniden Türkiye’ye … gümrüğüne geri getirerek 17 Mayıs 2021 tarihinde …. teslimatı gerçekleştirdiğini, tüm bu hususların mail yazışmaları ve … üzerinden yapılan yazışmalar ile sabit olduğunu, müvekkilinin malları hem ihracatı için dışarıya taşıdığını ve Hollanda Gümrüğüne götürdüğünü, hem de kendisinden kaynaklanmayan bizatihi davalı tarafından kaynaklanan nedenlerle, uzunca süre beklediğini, daha fazla beklemesi mümkün olmadığından ve taşıyıcı olarak sorumluluğu da doğacağından Türkiye’ye geri dönerek T1 i kapattığını, malları Türkiye’de teslim ettiğini, malların hem müvekkili tarafından Hollanda’ya taşındığını, hem de davalı tarafından tamamlanmayan gümrük işlemlerinden ötürü, Türkiye’ye geri taşındığını, hem de bu süre zarfında müvekkilinin beklemek zorunda kaldığını, aracın kullanılamamasından kaynaklı bekleme ücreti doğduğunu, müvekkilinin neredeyse 10 güne yakın olarak uzunca bir süre Hollanda’da beklenmek zorunda kaldığını, müvekkilinin, taşıma konusu emtiaların Hollanda’ya taşınması, orada beklemesi ve Türkiye’ye malları geri taşıması nedeniyle hem navlun alacağı hem de bekleme ücretlerine, hem de davalı nam ve hesabına yaptığı gümrük masraflarından dolayı yaptığı masraf kalemini talep etmeye hak kazandığını, müvekkilinin Türkiye’den Hollanda’ya yaptığı taşıma hizmeti için 4000 Euro navlun ücreti tahakkuk ettiğini, Hollanda’dan Türkiye’ye geri getirilen malların taşınmasına istinaden 2000 Euro navlun ücreti tahakkuk ettiğini, Hollanda Gümrüğünde teslime hazır olmasına rağmen davalı tarafından bekletilmesi neticesinde doğan bekleme ücreti (11 Mayıs 2021 itibariyle 7 günlük Hollanda beklemesi) 7,333 günlük beklediği süre olarak hesaplanarak (beher gün için 150 EURO * 7,33) 1100 Euro bekleme ücreti doğduğunu, müvekkilin nerdeyse 8-9 gün Hollanda’da fedakarca beklenmiş olmasına rağmen makul olarak bekleme ücretini 7,333 günden hesaplayarak zararına 1100 Euro talep ettiğini, gümrükte yapılan masrafların ise 80 Euro olduğu ve davalının müvekkiline ödemesi gereken gümrük masraf kalemi olduğunu, müvekkilinin 4000 + 2000 + 1100 + 80 Euro olmak üzere toplam 7180 Euro alacağı doğduğunu iddia ederek; davanın kabulü ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ve takibin devamına, davalının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, yurt dışında bulunan müşterisine ait ihracata konu eşyaların Hollanda ülkesine nakliyesi için davacı şirket ile anlaşma sağladığını, işbu anlaşma doğrultusunda müvekkili şirketin, söz konusu nakliye işlemi ile ilgilenen davacı şirket çalışanlarına, ihracata konu eşyaların Bulgaristan ülkesinde doktor kontrolüne tabi tutulması gerektiğini bildirerek bu yönde davacı şirketten bu kontrolü yerine getirmesi için talepte bulunduğunu, işbu doktor kontrolünün, ihracata konu eşyaların Hollanda ülkesine ithalatının yapılabilmesi için bir gereklilik taşımakta olduğunu, müvekkili şirketin bu talebine rağmen davacı şirketin ihracata konu eşyaları Bulgaristan Gümrük kapısında doktor kontrolüne sokmadığını, bu nedenle söz konusu eşyaların Hollanda ülkesinde ithalatı yapılmak istendiğinde Hollanda Gümrüğünün eşyaların doktor kontrolü yapılmamasından bahisle ithalatının yapılamayacağını belirttiğini ve ithalatın gerçekleşemediğini, eşyaların Hollanda ülkesine vardığında davacı tarafın ilk etapta eşyanın ithalatının gerçekleşmemesine sebep olarak müvekkili şirkete, alıcı kaynaklı olduğunu belirterek yalan beyanda bulunduğunu, kendi kusurunu örtbas etme gayreti içerisine girdiğini, müvekkili şirketin, davacı şirketten eşyanın Bulgaristan’da doktor kontrolüne sokulduğuna dair düzenlenen belgeyi ve Hollanda Gümrüğü tarafından ithalatın gerçekleşmeme sebebi olarak alıcı firmayı gösterdiğine dair yazı istemesi üzerine davacı şirketin ithalatın Bulgaristan’da doktor kontrolüne tabi tutulmaması nedeniyle gerçekleşemediğini itiraf ettiğini, ihracatın gerçekleşememesi nedeniyle eşyaların Türkiye’ye geri dönmek durumunda kaldığını, müvekkili şirketin, geri dönen eşyaların Hollanda’ya ihracatı için başka bir nakliye firması ile anlaştığını, işbu nakliye firmasının söz konusu eşyaların doktor kontrolünü Bulgaristan Ülkesinde gerçekleştirerek Hollanda ülkesine taşıdığını ve eşyaları alıcısına teslim ederek ithalatı sorunsuz bir şekilde gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket tarafından 30.06.2021 tarihinde davacı şirkete gönderilen mailde ilk olarak, Bulgaristan Gümrüğünden eşyaların doktor kontrolüne sokulduğuna dair ve davacının beyanı olan ithalatın alıcı firma nedeniyle gerçekleşmediğine dair Hollanda Gümrüğünden yazı istenildiğinin görüleceğini, davacı şirket tarafından 30.06.2021 tarihinde verilen cevapta; sürücülerinin gönderici firma tarafından yükleme yapıldığı esnada eşyaların doktor kontrolüne tabi tutulması için uyarıldığını, sürücünün de ilgili müracaatı yaptığını, kapıdaki memurun doktor kontrolüne gerek olmadığını söylediğini ve geçişine izin verdiğini söylediğini, doktor kontrolüne gerek olmadığına dair Bulgaristan gümrüğü tarafından düzenlenen herhangi bir resmi belgenin ellerinde olmadığını bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin 13.07.2021 tarihli … ve … fatura numaralı ve 2.000 Euro ile 1.100 Euro bedelli iade faturaları düzenleyerek davacı şirkete gönderdiğini, davacı şirket tarafından işbu iade faturalarına Beşiktaş …. Noterliği’ nin 14.07.2021 tarih, …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, 7180 Euro bedelinde bekleme ücreti ile gümrük bedeli talep edildiğini, müvekkilinin işbu ihtarnameye karşılık Bakırköy … Noterliği’ nin 06.08.2021 tarih, …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taşımacılığın davacının kusuru ile gerçekleşmemesinden bahisle talep edilen borcu kabul etmediklerini ihtar ettiklerini, somut olayda ithalatın gerçekleşmemesine neden olan evrak eksikliğinin davacının hatası ve ihmalinden kaynaklandığını, davacı şirketin taşıma hizmetini kendi kusuru nedeniyle gereği gibi ifa etmemesi sebebiyle talep ettiği ücretlere hak kazanamadığını, müvekkili şirketin, davacının taşıma hizmetini yerine getirmediğinden eşyaları başka bir taşımacı ile göndererek maddi zarara uğradığını, davacının icra inkar tazminatı talebinde bulunmasının iddia edilen alacağın likit olmaması nedeniyle haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, uluslararası taşıma sözleşmesine dayalı navlun ve bekleme ücretlerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Davacı vekili tarafından 22/12/2021 havale tarihli delil dilekçesi ekinde; dava ve takip konusu edilen fatura suretleri, CMR belgeleri, taşımaya ilişkin yazışma, antrepo kayıtları, gümrük tescil işlemleri ve kayıtlarına ilişkin belgeler, mail dökümleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Uyuşmazlığın, Taraflar arasındaki taşıma işinden kaynaklı ticari ilişki kapsamında, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasında takibe konu davacı tarafından düzenlenen faturadan ve cari hesaptan kaynaklı davacının alacağının olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda olduğu, faturadan kaynaklı icra takibine davalının itirazının haklı olup olmadığı, davacının itirazın iptali ile icra inkar tazminatı taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün…esas sayılı takip dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında 7.180,00 Euro alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 06/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 12/08/2021 tarihli dilekçe ile davalı şirket vekili tarafından borca, faize ve ferilere itiraz edilmesi üzerine aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden; davalı şirketin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğünden; davalı şirketin 2021 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamındaki belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı hususları ile takip tarihi itibari ile davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı, davacının talep edebileceği faiz var ise, türü oran ve miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere lojistik konusunda uzman bilirkişi Dr. …., mali müşavir …. ve gümrük konusunda uzman ….’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 01/07/2022 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
01/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 74.153,43-TL (7.180,00 Euro) alacaklı olduğu, davalı şirketin incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, takip konusunun davacı şirketin davalı şirkete düzenlemiş olduğu 3 adet toplamda 7.180,00 Euro faturalardan kaynaklı olduğu, davacının iddia ettiği gidiş navlunu, dönüş navlunu, bekleme ücreti ve gümrük masrafını taşıma ve sevk evrakında tanımlı dava dışı yük ilgilisine karşı ileri sürebileceği gibi davalıya karşı da talep ve dava konusu edebileceği, davalı yanca ileri sürülen taşıma sürecinde gerekli belge ve denetim sürecini davacının üstlendiği iddiasının da açıkça sözleşme şartı olarak ortaya konulamadığı, davalının gerek gidiş gerek geri iade taşıma sürecinde süreci sorumlu olarak organize ettiği, davacı ile davalı arasında mail yazışmaları ile mutabık kalınan tutarlar üzerinden davacının 6.180,00 Euro asıl alacaklı olduğu, takip tarihine kadar işlemiş faiz talebi bulunmadığı, davacının talebinin ise 7.180,00 Euro tutarında ancak kendi talebi ve ticari teamüllerle açıklandığı, akdi ilişkide teyit edilen tutarlar gözetildiğinde, mutabık kalınan miktarlara itibar edilmesi gerektiği, davacı alacağının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyasında asıl alacak üzerinden takip tarihi itibari ile yıllık %1.5 faizi ile tahsili talep edildiği gözetilerek mutabık olunan 6.180,00 Euro gözetilerek hesaplanabileceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
01/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, taraflar arasındaki yazışmalar, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. Sayılı takip dosyası, 01/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında uluslararası taşıma işinden kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, dava dışı … Ltd. Şti. ne ait emtianın taraflar arasındaki anlaşma gereğince davacı tarafça İstanbul/ Türkiye- Hollanda arasında kara yoluyla taşındığı, davacı tarafından taşınan emtiaların evrak eksikliği nedeniyle Hollanda Gümrüğü’nce bu ülkeye girişine izin verilmediği ve emtianın geri taşındığı, bu taşıma ilişkisi kapsamında davacı tarafından navlun ve bekleme ücretleri nedeniyle alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nın altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 01/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının iddia ettiği gidiş navlunu, dönüş navlunu, bekleme ücreti ve gümrük masrafını taşıma ve sevk evrakında tanımlı dava dışı yük ilgilisine karşı ileri sürebileceği gibi davalıya karşı da talep ve dava konusu edebileceği, davalı yanca ileri sürülen taşıma sürecinde gerekli belge ve denetim sürecini davacının üstlendiği iddiasının da açıkça sözleşme şartı olarak ortaya konulamadığı, davalının gerek gidiş gerek geri iade taşıma sürecinde süreci sorumlu olarak organize ettiği, davacı ile davalı arasında mail yazışmaları ile mutabık kalınan tutarlar üzerinden davacının 6.180,00 Euro asıl alacaklı olduğu hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; dosya kapsamına göre, CMR Konvansiyonunun 11. maddesine göre malların tesliminden önce tamamlanması gereken gümrük ve diğer formalitelerin yerine getirilmesi için göndericinin lüzumlu belgeleri sevk mektubuna iliştirmek yahut da taşımacıya vereceği ve talep ettiği diğer bilgileri kendisine sağlamak zorunda olduğu, taşımacının bu belgelerle verilen bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini incelemek zorunda olmadığı, göndericinin bu gibi belgelerin bulunmaması, yetersiz olması veya usule aykırı oluşundan doğacak zarar, ziyan ve hasardan, taşımacıya karşı sorumlu olduğu, davada evrak eksikliğinin davacı taşımacının hatası ve ihmalinden kaynaklandığının ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile, takibin 6.180,00 Euro asıl alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu alacağın faturaya dayalı olması sebebiyle alacağın likit ve bilinebilir olduğu dikkate alınarak asıl alacağın % 20’si oranında, borçlu davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, her ne kadar davacı tarafça 1.000 Euro alacak yönünden dava atiye bırakılmış ise de; davalı tarafın rızası bulunmaması nedeniyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE,
Takibin asıl alacak miktarı olan 6.180,00-EURO üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere fiili ödeme tarihinde kısa vadeli Euro cinsinden açılmış yabancı paralara uygulanan en yüksek faizin İŞLETİLMESİNE,
İİK.nun 67.maddesi gereğince kabul edilen asıl alacak üzerinden (asıl alacak miktarı olan 6.180,00 Euro’nun icra takip tarihi itibariyle geçerli TL karşılığının) %20’si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.645,61-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 985,81-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 363,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.296,27-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.135,20-TL’sinin davalıdan 184,80-TL’sinin davacıdan alınarak alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 10.881,26-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 985,81-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 363,53-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 3.300,00-TL bilirkişi raporu, 65,60-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.365,60-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 2.896,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸