Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1034 E. 2022/35 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1034 Esas
KARAR NO : 2022/35

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/07/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ….Bankası A.Ş’nin …’nden olan alacağını davacı şirkete temlik ettiğini, temlik alınan söz konusu alacak için borçlu şirkete yönelik İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini ve borçlu şirket için takip kesinleştirilemediğini, takibe konu alacağın borçlular tarafından ödenmediğini, davacı şirketin alacaklı olduğu ve söz konusu şirketin tasfiye edilmiş olduğu dikkate alındığında, davacı şirketin alacağına kavuşması için tasfiye edilmiş borçlu şirketin, malvarlığının da bulunması nedeniyle ihyası gerektiğini, alacaklı olarak söz konusu şirketin sicile kaydı suretiyle, ek tasfiye işlemlerinin yapılmasıyla sınırlı olarak İstanbul Ticaret Siciline …. sicil no ile kayıtlı …’nin 6102 sayılı TTK’nın 547.maddesi uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında yasal işlemlere devam edilebilmesi için yeniden tesciline ve böylece tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle adı geçen şirketin TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6100 sayılı HMK’nun 316. maddesi uyarınca basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
…nden celp edilen sicil kayıtlarının incelenmesinde; … sicil nolu Tasfiye Halinde …’nin …. Mahallesi … Sokak No:… Bağcılar/İstanbul adresinde sicilde kain olduğu, 21/04/2006 tarihinde kurulduğu, şirket yetkilisinin … olduğu , 18/02/2015 tarihinde sicilden terkin edildiği, daha sonra yeniden ihyasına karar verildiği 12/09/2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli …. Esas, … Karar sayılı kararı ile, davanın kabulü ile …nde …. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan … Tekstil İthalat Ve İhracat Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle mahkememizce dava şartları açısından dosyanın incelenmesi gerekmiştir.
Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Bundan başka, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerekir; yani dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Dava açmakta hukuki yararı olmayan kişi Devletin mahkemelerini gereksiz yere uğraştıramaz. Bu, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı olarak da adlandırılmaktadır. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korunmaya değer bir yararı olmalıdır.
Dava şartları, medeni usul hukukuna ait bir kurum olup, amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek, böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi).
Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.
Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ihyası istenilen şirket adına İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, adı geçen şirketin şirket yetkilisinin …. olduğu , 18/02/2015 tarihinde sicilden terkin edildiği, daha sonra yeniden ihyasına karar verildiği 12/09/2018 tarihinde tescil edildiği, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile ihya kararı verildiği, şirketin ihyası kararı 12/09/2018 tarihinde tescil edildiğinden kaydının yeniden açıldığı, ihyası istenen şirket hakkında daha önceden Bakırköy … ATM’nin …. Esas sayılı dosyasında ihya kararı verildiğinden şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhyası istenen şirket hakkında daha önceden Bakırköy …ATM’nin …Esas sayılı dosyasında ihya kararı verildiğinden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK 114. ve 115. madde uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2022
Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza