Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/103 E. 2021/660 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/103 Esas
KARAR NO : 2021/660

DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa …’ün 18.03.2013 tarihinde vefat ettiğini, takip başlatıldığı tarihte borçlu vefat etmiş olduğundan aleyhine icra takibi başlatılamayacağını, mirasçılara yada terekeye karşı ayrı bir icra takibi başlatılması gerekeceği, davalı bankanın kötüniyetli olarak hareket ettiğini ,…’ün vefat ettiğini basit bir araştırma ile öğrenebilecek durumda olmasına rağmen herhangi bir araştırma da bulunmayıp müteveffa hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, Yargıtay kararından anlaşılacağı üzere ölü kişi adına takip yapılamayacağını gösterdiğini, kredi ve finans kurum ile kuruluşları anonim şirket statüsünde olan tüzel kişi tacirler olduğunu, tüzel kişileri T.T.K ve T.B.K ilgili maddeleri gereği basiretli tacir olma yükümlülüğüne göre hareket etmek ve eylemde bulunmak zorunda olduğunu, dolayısıyla müteveffanın öldüğünü bilmediklerini savunması beklenemeyeceği, icra takibinde borçlu olarak gösterilen … vefat ettiğinden bu davayı açmakta yasal mirasçılarının hukuki yararı olduğu açıkça ortada olduğunu, müteveffa …’ün takip alacaklısı ilgili bankaya takip çıktısında gösterilen tutar bakımından herhangi bir borcu olmadığını, ilgili takipte borcun sebebi olarak gösterilen kredi taahhütnamesi ve sözleşmelerinde müteveffa …’ün imzası bulunmadığı gibi herhangi bir kefaleti de söz konusu olmadığını, bu nedenlerle teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek bir miktarla icra takibinin müteveffa yönünden durdurulması için ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ve dosya dayanaklarındaki belgelerin bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yaptırıldığında Müteveffadan sadır imza olmadığının tespiti ve dolayısıyla müteveffanın borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli ve ağır kusurlu davranan davalı/alacaklının yukarıda açıklanan gerekçelerle müteveffa …’ün öldüğünü bile bile icra takibi başlatması ve devam ettirmesi sebebiyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı … Bankası A.ş.’nin davalılar … şirketi, … ve … aleyhine 44.137,35-TL asıl alacak, 564,96-TL tem. Faiz, 28,24-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere TOPLAM 44.730,55-TL, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek % 28,8 temerrüt faizi ve %5 gider vergisi ile icra masrafları ile avukatlık ücretinin borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından hem yetkiye hem de borcun esasına itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.

TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, İİK’nun 72. maddesine dayalı davacılar murisleri …’ün vefatı nedeniyle icra takibinde klasik dava yolunda olduğu gibi icra takibine dahil edilemeyeceklerinden bahisle davalıya borçlu olmadıklarının tespiti davasıdır.
Mahkememizce toplanan deliller ve yapılan inceleme neticesinde; davacılar murisinin 18.03.2013 tarihinde vefat ettiği ve ölü kişiye takip yapıldığı anlaşılmıştır. Ölü kişiye takip yapılamayacağı gibi, takibin yapılmış olması halinde usule ilişkin bu eksiklik sonradan mirasçılar takibe dahil edilerek de giderilemez.
Ayrıca menfi tespit davalarında aksine bir durum olmadığı müddetçe ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olup, davalı tarafından davaya cevap verilmediği gibi, alacağa dair süresinde somut deliller de sunmamış olup alacaklı olduğuna dair mahkememizce denetime elverişli delil sunulmadığından davacıların davalıya ayrıca bu yönden de borçlu olmadığı kanaatine varılmış, davalının takip yapmada kötü niyeti ispatlanamadığından dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davacıların Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı icra dosyasından ötürü davalıya borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,
-Davacıların şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.055,54-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 763,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.291,65-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacıların kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.614,97-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafından ödenen 59,30-TL başvurma harcı, 763,89-TL peşin harç, 59,70-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 882,89-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacılar İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza