Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1010 E. 2022/347 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1010 Esas
KARAR NO : 2022/347

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/06/2019
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olup davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen 17.12.2018 tarihli 485,68-TL tutarında Fatura,24.12.2018 tarihli 2.049,89-TL tutarında Fatura, 22.01.2019 tarihli 3.555,98-TL tutarında Fatura, 27.02.2019 tarihli 205,51-TL tutarında Fatura olmak üzere toplamda DÖRT adet fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen yetkiye, borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, davalı tarafın yapmış olduğu itirazların yerinde olmayıp reddi gerektiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, itiraza konu edilen alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının savunmada bulunmadığı, herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı davacının, davalı şirket hakkında toplam 6.297,06-TL asıl alacak, 235,63-TL işlemiş faiz olmak üzere TOPLAM 6.532,69- TL asıl alacağı işleyecek yıllık avans faizi ile icra masrafları ve vekalet ücretinin borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 01/04/2019 tarihli dilekçeyle itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi S.M.M.M. ….’ın 21/02/2020 tarihli raporunda özetle; davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi 22/03/2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.297,06-TL alacaklı olduğu, davacı tarafından tanzim edilmiş faturaların e-arşiv fatura olduğu, dava konusu alacağı oluşturan faturalardan 2.049,89-TL ‘lik faturanın fotokopisinin ve konşimentosunun dava dosyası içerisinde bulunmadığı, mahkeme tarafından dava konusu alacağın varlığının ve davacının işlemiş faiz talebinin kabulü halinde takip talebinde davacı tarafından davalıdan 70,65-TL işlemiş faiz talep edebileceği hususları mahkeme takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı tarafa ait ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, bu konuda Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişiler Mali Müşavir ….’ın ve Karayolu Taşımacılık bilirkişisi ….’un 25/03/2021 tarihli raporunda özetle; Dosyadaki belge ve bilgilerden gönderici …..’in borcu olduğuna kanaate varıldığı, taşımacı …. firmasının taşımasını yapmış olduğu kargoların, taşımacılık mevzuatına uygun olarak yerine getirdiği görüldüğü, dosya ekinde bulunan Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ….. şirketinin 22/03/2019 tarihinde davalı ….. Ticaret’e 6.297,06-TL asıl, 235,63-TL faiz olmak üzere 6.532,69-TL üzerinden ilamsız takip başlattığı davalı …..’in 01/04/2019 tarihli itirazı ile takibin durduğu, icra dosyasındaki takip talebinin incelenmesinde 17/12/2018 tarihli 485,68-TL tutarında fatura, 24/12/2018 tarihli 2.049,89-TL tutarındaki fatura, 22/01/2019 tarihli 3.555,98-TL tutarındaki fatura, 27/02/2019 tarihli 205,51-TL tutarındaki faturalardan bahsedilerek takip yapıldığı, toplamda 6.594,05-TL tutarında 6 adet fatura sunulduğu, toplamının 6.594,05-TL olduğu, 21/02/2020 tarihli … imzalı bilirkişi raporunda 30/11/2018 tarihli 502,50-TL’lik faturanın hesaplamaya dahil edilmeyerek 205,20-TL noter masrafı ile davacının 6.297,06-TL alacaklı olduğu yönünde rapor hazırlandığı tespit edildiği davalı …..’in ticari defterlerinin de ilgili faturalar ve takip talebi formunda bahsi geçen tarihler ve tüm ticari ilişki incelenerek; davalı …..’in incelemesi yapılan 2018 yılı ticari defterlerinin işletme defteri olduğu açılış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığı kapanış tasdiki zorunluluğunun bulunmadığı VUK hükümlerine uygun tutulduğu, 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süre içinde yapıldığı kapanış tasdikinin notere görüldü ibaresi ile yaptırıldığı, davalı …..’in ticari defterlerinde nihai anlamda yapılan incelemede 2018 yılı Ticari defterinin işletme defteri olduğu defterin yapısı itibariyle borç ve alacak takibi yapılmasının mümkün olmadığı, yalnız takip ve dava konusu yapılan faturalar açısından yapılan incelemede dava dosyasına davacı tarafından sunulan faturaların hiçbirinin davalı ….. ‘in ticari defterlerde kaydının bulunmadığı gibi davacı ….. şirketine ait hiçbir fatura kaydının bulunmadığı tespit ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen …. esas, …. karar, 21/06/2021 tarihli karar, İstanbul BAM ….. Hukuk Dairesinin 11/11/2021 tarih, …. esas, …. karar sayılı ilamı ile “Dava konusu icra takibinin ve itirazın iptali davasının aynı yerde açılması gerekmediği gibi, İİK’nın 50/1. maddesinde, HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunacağı düzenlenmiştir. Buna göre, HMK’nın 6. maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, icra takibine konu edilen navlun bedeli bir para alacağı olduğuna göre, Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemeleri de yetkilidir.
Dosyada alınan bilirkişi raporlarında, dava konusu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmasına karşın, davalının işletme defterinde kayıtlı olmadığı sabit ise de, davacı tarafça delillerinde faturaların yanısıra, davalı kaşe ve imzalı gönderi ücret tarifelerine, konişmento ve proforma fatura belgelerine de dayanılmıştır. Bu durumda mahkemece davacının sunmuş olduğu bu deliller de incelenip, toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. ” gerekçesi ile kaldırıldığı ve dosyanın mahkememize gönderildiği, dosyanın yargılamasına yukarıda sayılı esas numarası üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, taşıma ilişkisi olduğundan bahisle fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı odluğunu iddia eden davacı üzerinde olup taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Taraf iddiaları doğrultusunda bilirkişi incelemeleri yaptırılmış olup, yapılan incelemeler neticesinde uyuşmazlık konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı işletme defterinin usulüne uygun tutulduğu, taşımacılık konusunda uzman bilirkişi tespitlerine göre davacı tarafından davalıya faturaya konu taşımacılık hizmetinin verildiğinin konşimento belgelerinden tespit edildiği, konşimento belgeleri ile davacı kayıtlarının uyuştuğu, davacının mevcut deliller ışığında davasını ispatladığı, alacağın likit olduğu anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 6.297,06-TL üzerinden aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 430,15-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 107,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 322,61-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Mahkememizce düzenlenen …. harç numaralı, 1.320-TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin İPTALİNE,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 107,54-TL peşin harç, 4.504,90-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.656,84-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza