Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/954 E. 2021/853 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/954 Esas
KARAR NO : 2021/853

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin 24.06.2019 tarihinde davalıdan Şemsiye satın aldığını, bedeli olan 18.880,00 TL’nin muhatap şirkete ödendiğini, alınan şemsiyelerde bir süre sonra 2019 Temmuz ayında yıpranmalar oluştuğunu, davalı şirket yetkililerine defalarca telefonla ve maille meydana gelen yıpranma ve yırtılmaların bildirildiğini, muhatap şirketin 2 haftalık ayak sürümenin sonunda elemanlarını göndererek Ağustos ayında onarım yaptırdığını, yapılan tamirata rağmen yine 2019 Ağustos ayı içerisinde yine yırtılmalar oluştuğunu, davacı tarafından Beşiktaş … Noterliğinin 16.10.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden dönülerek şemsiyelerin iadesi ve alınan bedellerin şirkete iadesine yönelik ihtarnamenin keşide edildiğini, bu ihtardan sonra yine müvekkili şirkette İstanbul Arabuluculuk Bürosunun … Büro dosya numaralı arabuluculuk dosyası ile arabuluculuğa başvurulduğunu ancak yapılan arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanmadığını, yapılan bu işlemlerden sonra davalı ile tekrar görüşmelere başlanıldığını, davalı tarafından şemsiyelerin kumaşlarının yenilendiğini, ancak bir süre sonra şemsiyelerin kumaşlarının daha önceki ile benzer şekilde onlarca yerden delindiğini ve çok çirkin bir görüntü oluşarak şemsiyelerin işlevini yitirdiğini, bu konu ile ilgili tarafınıza mail yoluyla bildirimler yapıldığını ancak olumlu bir dönüş sağlanamadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından; sözleşmeden dönülerek şemsiyelerin iadesi ve alınan bedellerin şirkete iadesine yönelik Kocaeli …. Noterliğinin 29.06.2020 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini bu ihtarnamenin tebliğ edilemediğini ve yine aynı ihtarnamenin … kargo ile … takip numarası ile gönderildiğini tebliğ edildiğini, bu ihtardan sonra yine müvekkili şirkette Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun … Büro dosya numaralı arabuluculuk dosyası ile arabuluculuğa başvurulduğunu ancak yapılan arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanmadığını, bu nedenlerle davalı tarafından müvekkili şirkete ayıplı/kusurlu ürün satıldığından TBK 219 ve TBK 227 maddeleri uyarınca müvekkili tarafça sözleşmeden döndüklerinden, sözleşme bedeli olan18.880,00 TL’nin ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği 24 Temmuz 2020 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerini belirterek, yukarıdaki sebeplere müsteniden davalarının kabulü ile, ayıplı ifa nedeni ile sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarından sözleşme konusu 4 adet teleskopik sistem şemsiyelerin iade alınmasına ve sözleşme bedeli olan 18.880,00 TL’nin … kargo ile … takip numarası ile gönderilen ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği 24 Temmuz 2020 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun ve maddi gerçeklerden uzak olduğunu, ayıbı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının seçimlik haklardan ücretsiz onarımı isteme hakkını kullanmış olup Sözleşmeden Dönme Seçimlik Hakkını talep etmesinin mümkün olmadığını, ücretsiz onarımı talep hakkının kullanmakla tükenen inşai yenilik doğuran haklardan olduğunu, bu hakların terditli olarak kullanılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin bahçe ve kafe, restorant gibi işletmelere şemsiye temin etmekte olup birçok büyük markaların referansına sahip olup sektörde öncü markalardan birisi olduğunu, müvekkili şirketin davacı işletmeye 24.06.2019 tarihinde 4 adet … Sistem Şemsiye temin ettiğini, müvekkili şirketin 14.01.2020 tarihinde kendisine yapılan bildirim gereği ürünün ücretsiz onarımını yasal süreler içerisinde gerçekleştirdiğini, ürünün belirtildiği şekilde kumaşının değiştirildiğini alıcıya temin edildiğini, gerçekten de ürünün alıcıya temini sonrasında ortaya çıkmasına rağmen müvekkilinin ücretsiz onarımını gerçekleştirmiş olup bu noktada sözleşmeden dönülmesi seçimlik hakkının kullanılması durumunda tarafların menfaat dengesini zedeleyeceğinin şüphesiz olduğunu, bahsedilen hususun ürünün tesliminden alıcıdan kaynaklanan sebeplerle oluştuğunu, bu durumun illiyet bağını kesen bir durum oluşturduğunu, müvekkili şirketin belirtilen ürünü birçok alıcıya sağlamakta olup hiçbirinde bu tarz sorunların gündeme gelmediğini, davacının belirtmiş olduğu yırtılmaların ürünün temininden sonra alıcı kusuru ile ortaya çıkan zarar olup alıcının kusurunun sorumluluğun illiyet bağını kestiğini, müvekkili şirketin ürünü eksiksiz ve kusursuz bir şekilde temin ettiğini, bu durumda müvekkilinin sorumluluğunun doğmayacağının açık olduğunu, tüketici satımlarında düzenlenmiş olan süreler içerisinde bildirim yapılmadığını, ayıplı ifanın varlığının kabulü halinde alıcının açık ayıplar yönünden BK. 198 maddesinde öngörülen süreler içerisinde satıcıya ihbarda bulunmadığı takdirde aldığı şeyi mevcut hali ile kabul etmiş sayılacağından alıcının ayıp nedeniyle sonradan satıcıdan talepte bulunamayacağını, belirtilen hususa ilişkin tüketiciden kaynaklanan ayıbın teşkil ediyor olup yapılan bildirimin yasal süre içerisinde yapılmadığını belirterek, müvekkili tarafça yukarıda açıkladıkları ve Resen takdir edilecek sebepler çerçevesinde, Davacının haksız ve dayanaksız iddialarının ve davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 16/03/2021 tarihli duruşmasında Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının iddia etmiş olduğu ayıbın var olup olmadığı, var ise iade şartlarının oluşup oluşmadığı ve alacağın varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 19/08/2021 havale tarihli raporda; Davalının davacıya 24.06.2019 tarihinde 18.880,00 TL bedelle satmış olduğu 4 adet …. Sistem Şemsiyenin orta kısımlarında bulunan kumaşların yırtık olduğu, tekerleklerin dönmediği, metal kısımlarda paslanmalar görüldüğü, 2 adet şemsiyede şemsiye açma kapama kollarının dişlileri deforme olduğundan çalışmadığı, diğer 2 adet şemsiyede de şemsiye açma kapama kolları kırık olduğundan şemsiyelerin tamamının ayıplı olduğu, Şemsiyelerde tespit edilen ayıpların kullanım esnasında ortaya çıkan gizli ayıp olduğu, ayıplar oluşunca davacı tarafından davalıya hemen ayıp ihbarında bulunulduğu ve davalı tarafından tamir işlemi yapıldığı, ancak tamir sonrası ayıplar tekrar oluştuğundan şemsiyelerin ayıbının devam ettiği, davacının şemsiyeleri faaliyet gösterdiği cafesinde kullandığından, işletmesinde kumaşı yırtık ve metal kısımları paslı şemsiyelerin bulunmasının müşteri ve itibar kaybına sebep olacağı, Bu bakımdan davacının, TBK. m. 227 hükmü kapsamında ödenmiş olduğu 18.880,00 TL’lik bedelin ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği 24 Temmuz 2020 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte iadesine ilişkin talebinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Dava, davacıya satılan 4 adet teleskobik sistem şemsiyelerinin ayıplı olup olmadığı, ayıp mevcut ise niteliği, ayıbın kullanım veya imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, buna bağlı olarak davacı tarafından sözleşmeden dönme koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
TTK m.23’e göre tacirler arasındaki mal ve satış sözleşmelerinde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
BK.m.223’te ayıp düzenlemesi yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 23/son maddesine göre: Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde inceleme veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Gizli ayıp mevcut ise herhangi bir şarta ve sınırlamaya tabi olmaksızın alıcı seçimlik hakkını kullanabilecektir. Satıcı tercih edilen seçimlik hakkı yerine getirmek zorundadır. Dolayısıyla ayıbın küçük, büyük veya orantılı olup olmaması sonucu değiştirmeyecektir. Asıl olan alıcının ürünü ilk aldığı zamanki tercih hakkıdır. Ayıplı , defolu veya kusurlu bir ürünü indirimli fiyata alıp almama tamamen alıcının tercihidir. Eğer alıcı en ufak bir kusur bile olmasını istemeden parasını tam ödeyerek bir ürün alıyorsa bu niyet ile aldığı üründe sonradan gizli ayıp çıkması nedeniyle ayıbın tür ve oranı gerekçe göstererek alıcıyı ilk başta istemediği bir alışverişin içine ve tercihe zorlamak TBK 223 sayılı yasanın amaç ve emredici hükümlerine tamamen aykırıdır.
Açıklanan bu hususlar doğrultusunda dava konusu 4 adet teleskobik sistem şemsiyelerinin orta kısımlarında bulunan kumaşların yırtık olduğu, tekerleklerin dönmediği, metal kısımlarda paslanmalar görüldüğü, 2 adet şemsiyede şemsiye açma kapama kollarının dişlileri deforme olduğundan çalışmadığı ve diğer 2 adet şemsiyede de şemsiye açma kapama kolları kırık olduğu görülerek, mahkememizce bu ayıplar kullanım esnasında ortaya çıkan gizli ayıp olarak değerlendirilmiştir. Dosya içerisine sunulan ihtarname tarihi dikkate alınarak, davacının talebini süresinde yaptığı anlaşılmıştır.
TBK 227/4 bendine göre Alıcının seçimlik hakları a. Genel olarak başlıklı maddede
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
” 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.” şeklindedir.
Ayıptan dolayı davalının satıcı olması sebebiyle sorumluluğu bulunduğundan ve sözleşmeden dönme durumunda da dosya kapsamı itibariyle herhangi bir haksızlık oluşmayacağı kanaati mahkememizde hasıl olduğundan, davacının haklılığı kabul edilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-18.880,00 TL’nin 24/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Sözleşmeye konu 4 adet teleskobik sistem şemsiyelerinin ödeme anında davacı tarafından davalıya iadesine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.289,69 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 322,43 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 967,26 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 384,63 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.862,50 TL yargılama giderinin (ödenecek bilirkişi ücreti dahil olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın (Bilirkişi olarak görevlendirilen …’ in ücreti olan 900,00 TL ödendikten sonra) karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza