Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/933 E. 2021/631 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/933 Esas
KARAR NO : 2021/631

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … plakalı aracı, 09.11.2019 tarihinde … Mahallesinden dönüş yolunda sürücü … hakimiyetinde iken tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda ağır hasara uğradığını, söz konusu trafik kazası sonrasında aracın kasko sigortacısı olan davalıya başvuruda bulunulduğunu ve fakat sigorta şirketi hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediği ile ayrıca sürücünün yaralanmasına rağmen olay yerinden ayrıldığı ve hastaneye gitmediği nedenlerini ileri sürerek müvekkilin talebini reddettiğini, sigorta şirketinin hasarın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediği iddiasının gerçeğe aykırı ve herhangi bir somut dayanaktan yoksun olup bu kanaate nasıl varıldığının anlaşılamadığını, öte yandan sigorta şirketinin iddiasının aksine ortada bir yaralanma da mevcut olmayıp müvekkili sürücüsünün karıştığı kaza tek taraflı ve maddi hasarlı bir trafik kazası olduğunu, emniyet görevlilerinin bu gibi durumda herhangi bir işlem yapmadıklarını, bu kaza sonucunda müvekkilin aracının kullanılamaz hale geldiğini, aracın hurdasının trafikten çekmeli bir şekilde devredildiğini, müvekkilin bakiye zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yüklenmesine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın 09/11/2019 tarihinde karıştığı kazanın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediğini, sürücü değişikliği yapıldığını, araç sürücüsünün olay yerini terk etmiş olduğu araştırma raporu ve beyanla tespit edildiğini,yapılan tespitler ve bilgiler çerçevesinde dava konusu kazanın beyan edildiği şekilde gerçekleşmediğinin sabit olduğunu, dava konusu olayda müvekkili şirketin ispat yükümlülüğünü mahkemeye sunulan somut deliller ile yerine getirildiğinden ve talep edilen tazminatın teminat dışı olduğunu ispat etmiş olduğundan ancak buna karşılık davacı sigortalının iddiasının somut deliller ile ispatlayamadığından davanın reddinin gerektiğini beyan ederek açılan davanın reddine , davacının faiz ve avans talebinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen …’ye göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde geçerli olan …’nın A.5.10. maddesinde, “zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir.
Somut olaya bakıldığında; 09.11.2019 tarihinde trafik kazasının meydana geldiği; davacının olay yerini terk ettiği, zorunlu sebeplerle hastahaneye gitmeyip bunun yerine evine gittiği, sigorta şirketine başvurusu esnasında bu hususu ayrıca talep dilekçesinde de dile getirdiği, davacının olay yerini terk etmesinin kabul edilebilir zorunlu bir sebebe dayandığı hususunda ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, konuya ilişkin ilgili kolluk birimlerine kazayla alakalı işlem yapılıp yapılmadığı hususunda müzekkere yazıldığı, verilen cevapta herhangi bir işlem yapılmadığının bildirildiği, bu noktada konuya ilişkin davacı tarafından ispatlayıcı bir delil dosyaya sunulamadığı anlaşılmakla “tevehhüme itibâr yoktur” (soyut beyana itibar edilemez-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği beyanların soyut düzeyde kaldığı dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 102,47-TL harçtan mahsubuna, artan 43,17- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı ( davacı vekili e duruşma) verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza