Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/93 E. 2020/128 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/93 Esas
KARAR NO : 2020/128

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki bulunduğu … plaka sıyılı araç, müvekilinin yönetiminde 24/12/2019 tarihinde …. … ilçesi …. mevkii …. Mah. …. Caddesi N:….’de bulunan …. Petrol Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. ( ….) istasyonundan yakıt aldıktans sonra istasyondan ana yola çıkacağı sırada ve ana yola girmeden durmuş vaziyetteyken, ana yolda plakası alınamayan başkar bir araçla yarışarak hızla gelen ve birbirlerine de yol vermeyen iki araçtan biri olan davalılardan …. yönetimindeki … plaka sayılı aracın, plakası alınamayan diğer aracın sıkıştırmasıyla ana yoldan çıkarak durmuş vaziyette bulunan müvekkilinin maliki bulunduğu araca sağ yan taraftan vurarak maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebep olduğunu, 5.404,40 TL hasar meydana geldiğini, davalı şigorta şirketinde oluşturulan …. numaralı hasar dosyasında kaza tespit tutanağında davalılardan …, plakası alınmayan aracın beni sıkıştırması sonucu, kaza yaptım, diye beyanda bulunarak imzadığını ve yüzde yüz kusurlu olduğunu kabul ettiğini, ayrıca kazanın meydana geldiği yer … istasyonu olduğu için bu istasyondaki kameralar, kazının meydana geldiği yerdeki bütün görüntüleri çektiğini ve kayıt altına alındığını incelendiğinde de kusurun ayrıntılı olarak ortaya çıkacağını, davalılardan …. Sigorta A.Ş.’den hasarın giderilmesi için başvuru da bulunduğunu, hasar dosyası oluşturulduğunu, kazaya dair fotoğrafların gönderildiği ancak kamera kayıtlarını bile incelemeden müvekkilinin kusurlu olduğu gerekçesiyle talebinin reddedildiğini ve hasar bedelini ödemediğini, müvekkili aracını tamir ettirip, tamir ücretini kendi cebinden karşılayarak aracını servisten almak zorunda kaldığını, müvekkilinin aracının onarım süresince meydana gelen gün kaybının bilirkişi mariifetiyle tespit edilerek davalılardan müteselsinen tahsilini talep ettiğini, aynı zamanda müvekkilinin aracında değer kaybınin meydana geldiğini, değer kaybının da bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini talep ettiğini, davalılardan … Tekstil Fantezi Kumaş Baskı San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki ve sürücüsünün de … olduğu kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın, … police numarası ile zorunlu trafik sigortasının yapıldığı diğer davalı …. Sigorta A.Ş başvurularına olumsuz yanıt verdiğini, bu nedenle kaza tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte hasar bedeli olan 5.404,40 TL ile kaza sonucu araçta meydana gelen değer kaybının ve aracın onarım süresince çalıştırılamamasından kaynaklanan gün kaybının, kazayasa sebebiyet veen …. plaka sayılı aracın maliki olduğundan, kusursuz sorumluluk hükümlerine göre meydana gelen hasar bedelinden, gün kaybından ve aracın değer kaybından sorumlu olduğunu, ….plakalı aracın trafik kaydına 3. Şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kaza sonucu araçta meydana gelen değer kaybının ve aracın onarım süresince çalıştırılamamasından kaynaklanan gün kaybının tespiti ile 24/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tamiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava şartları bakımının HMK 114.ve 115. maddeler bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Davanın açılış tarihi itibariyle özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen; 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesine eklenen 5/A maddesinde, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A- maddesinde ise, ” (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi mevcuttur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/1121 Esas, 2019/836 Karar numaralı kararında” Öte yandan, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, davacılar 05.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Bürosuna müracaat etmişler, 14.03.2019 tarihinde davalı tarafından dava konusu icra takibi başlatılmış, 20.03.2019 tarihinde Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlenmiş ve aynı tarihte iş bu dava açılmış olup, bu durumda davacıların iş bu dava açılmadan önce başlatılmış olan icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinde haksız oldukları sonuç ve kanaatine varılmış ve ilk derece mahkemesinin talebin reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 115/2 maddesinde ise mahkemece dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği belirtilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 01.01.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsetmediği gibi buna ilişkin tutanağının sunulmadığı da görülmüştür. Söz konu dava şartı davanın başında olması gereken ve tamamlanabilir bir dava şartı da değildir.6102 sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılmayacağından ve davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olduğundan herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1. fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan HMK 115. maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 44,40 TL Karar ve ilam harcını peşin yatırılan 2.105,44 TL harçtan mahusubu ile kalan 2.061,04-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 05/02/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸