Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/92 E. 2023/527 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/92 Esas
KARAR NO : 2023/527

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 18/03/2019
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21.06.2023
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı idare ile ihtirazi kayıt ileri sürülerek imzalanan 01.01.2019 başlangıç tarihli “…. Tesislerine Nakli Sözleşmesi’nin iptali talebini içerir şekilde idari yargıda dava açtıklarını, İstanbul … İdare Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilerek, dava konusu sözleşmenin iptali nedeniyle adli yargıda dava açılması yönünde karar oluşturulduğunu, bu nedenle mahkememizde dava açtıklarını, İdare Mahkemesi dosyasının celbine karar verilmesini, davayı yasal süresi içerisinde açtıklarını, davanın konusu itibariyle Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiğini ve dava konusunun sözleşmenin iptali olması sebebiyle arabuluculuk dava şartının bu dava yönünden dava şartı olmadığını, davanın yetkili mahkemede açıldığını, davalı … Belediyesi tarafından davacı müvekkili şirketin faaliyetleri sonucunda doğan atıkların toplanması ve bertaraf tesislerine nakli amacıyla 2019 yılına ilişkin sunulan/ sunulacak hizmetin ifası için …. Tesislerine Nakli Sözleşmesi’nin imzalanması talep edildiğini, davalı belediyenin yetki alanı içerisinde bulunan ve faaliyet gösteren müvekkilinin, davalı belediyece tekel olarak yerine getirilen bu hizmetin ifasına ilişkin olarak, davalı … ile pazarlık kuvvetinin ve seçeneğinin bulunamaması, olası tek taraflı uygulamalarına muhatap olmamak için söz konusu sözleşmeyi “imza kısmına ihtirazı kayıt koyarak” imzalamak zorunda kaldığını, kabinde de katı atık bedeli adı altında müvekkiline 2.700 TL bedelli tahakkuk fişi düzenlendiğini ve müvekkiline gönderildiğini, çevre temizlik vergisi ile tahsil edilen kamu harcamalarının davalı … tarafından mükerrer bir şekilde bir de katı atık bedeli altında tahsilinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından davalı idareden dava konusu sözleşmeye dayalı herhangi bir hizmet talep edilmediğini, müvekkili tarafından davalı idareden katı atıkların toplanması bertaraf tesislerine nakli için herhangi bir hizmet talep edilmediği halde, davalı idare tarafından müvekkiline katı atık toplama, taşıma ve bertaraf tesislerine nakli bedelini haiz tahakkuk fişi gönderildiğini, müvekkilinin hiç bir şekilde davalı idareden bu hizmetin verilmesini istemediğini, 2464 sayılı Kanun’da ücret istenilmesi konusunda mevzuatta bir düzenleme bulunmaması halinde, hizmete ilişkin ücret alınabilmesi için ilgilinin hizmet isteme şartının bulunması gerektiği düzenlendiğinden ve müvekkili tarafından davalı idareden bu konuda hizmet verilmesi talep edilmediğinden dava konusu sözleşmenin iptalinin gerektiğini, dava konusu sözleşmeyi, “her türlü dava ve yasal yola başvuru haklarımız saklı kalmak kaydı ile” şeklinde şerh koyarak imzaladıklarını, davanın kabulü ile davaya konu, davalı idare tarafından müvekkil şirkete imzalatılan …. Tesislerine Nakli Sözleşmesi’nin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Belediyeler tarafından gerçekleştirilen katı atık toplama işinin, kirleten kişilere yapılan bir nev’i hizmet olduğunu, zira 2872 sayılı Kanun’da da belirtildiği üzere kirleten kişinin bu kirliliğin giderilmesi için yapılacak harcamaları karşılaması Kanun’un temel prensiplerinden olduğunu, dolayısıyla bu hizmet için ücret tarifesi belirleyip, masrafların kirleten kişilerden alınması gerekirken bunun yapılmaması veya eksik yapılması hem 2872 hem de 4736 sayılı Kanun’a aykırı olduğunu, dolayısıyla 2872 sayılı Kanun’a göre 13.05.2006 tarihinden itibaren belediyeler tarafından katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücret tarifesinin belirlenmesi ve bu ücretlerin kirleten tüm kişilerden alınması gerektiğini, 2872 sayılı Kanun, katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretini belirleme ve tahsil konusunda belediyeleri görevli ve yetkili kıldığını, ayrıca Kanun’da mesken ve işyeri açısından da bir ayrıma gidilmediğini, dolayısıyla şayet ilçe belediyeleri Kanun kapsamında bu ücreti toplayacaklarsa işyeri ve mesken ayrıma yapmadan görevlerini yerine getirmesi gerektiğini, her türlü atık ve artığın çevreye zarar verecek şekilde, doğrudan veya dolaylı bir biçimde alıcı ortama verilmesi, depolanması, taşınması, uzaklaştırılması ve benzeri faaliyetlerin yasaklanması, çevreyi olumsuz yönde etkileyebilecek olan tüketim maddelerinin idaresini belli bir disiplin altına alarak, havada, suda ve toprakta kalıcı etki gösteren kirleticilerin hayvan ve bitki nesillerini, doğal zenginlikleri ve ekolojik dengeyi bozmasının önlenmesi ile buna yönelik prensip, politika ve programların belirlenmesinin, uygulanması ve geliştirilmesi amacı ile Katı Atıkları Kontrolü Yönetmeliği yayımlandığını, İdare ile davacı firma arasında yapılan “…. Tesislerine Nakli Sözleşmesi” 01.01.2019-31.12.2019 tarihlerini kapsayıcı şekilde yapılmış olup 01.01.2019-31.12.2019 tarihleri arasında idarece ilgili firmaya hizmet verildiğini, 2020 yılı için ise davacı firma ile sözleşme yapılmadığını, bu nedenle, davacı tarafın açtığı dava konusuz kalmış olduğu için huzurdaki davanın reddi gerektiğini, avukatlık ücreti ve masrafların davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dava, davacı ile davalı … arasında akdedilen sözleşmenin iptali istemidir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Mahkememizce … esas, …. karar, 21/03/2019 tarihli karar ile davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna ilişkin karar verildiği, davacı vekilince görevsizlik kararının istinaf edildiği, dosyanın İstinaf mahkemesine sevk edildiği, İstanbul BAM …. Hukuk Dairesinin … esas, … karar, 19/12/2019 tarihli kesin kararı ile ” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Davacı ile davalı … arasındaki sözleşmenin konusu, katı atıkların konulduğu konteynerlerin katı atık aktarma istasyonuna belediye personeli tarafından taşınmasından ibarettir. Yani uyuşmazlığın temeli, TTK’da düzenlenen taşıma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu itibarla, mutlak ticari dava niteliğinde olan iş bu davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Davacı ile davalı … arasındaki sözleşmenin konusu, katı atıkların konulduğu konteynerlerin katı atık aktarma istasyonuna belediye personeli tarafından taşınmasından ibarettir. Yani uyuşmazlığın temeli, TTK’da düzenlenen taşıma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu itibarla, mutlak ticari dava niteliğinde olan iş bu davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. ” gerekçesi ile kaldırıldığı, dosyanın mahkememize gönderildiği, yargılamaya … esas numarası alınarak devam olunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İdare Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının uyaptan celp edildiği ve dosyada verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİDLİĞİNDE;
Dava taraflar arasında akdedilen …. Tesislerine Nakli sözleşmesinin iptaline ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü söz konusu sözleşmeyi ihtirazi kayıtla imzaladığını, sözleşmenin dayanağının olmadığını, konuya ilişkin yasal mevzuatlar çerçevesinde davalının aynı hizmete ilişkin mükerrer tahsilat yaptığını iddia eden davacı üzerinde olup taraf iddia ve savunmaları bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Davanın esasını ilgilendirmesi nedeniyle İstanbul … İdare Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasının sonucu bekletici mesele yapılmış ve dosyada verilen kararın kesinleşmesi beklenmiştir.
Söz konusu İdare Mahkemesi dosyasına konu olan uyuşmazlık incelendiğinde; davalı Belediyenin tarafalar arasında akdedilen sözleşmenin dayanağı olan 03.12.2018 karar tarihli …. karar nolu “219 yılında uygulanacak olan ücret tarifeleri” konulu Meclis Kararının davaya konu oluğu, yargılama neticesinde İdare Mahkemesince söz konusu kararın iptal edildiği ve iptal kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yine taraflar arasında akdedilen sözleşmenin incelenmesine davacının davaya konu sözleşmeyi ihtirazi kayıt ile imzaladığı görülmüştür.
Tüm bu tespitler bir arada değerlendirildiğinde, davalının davacı ile akdettiği sözleşmeye dayanak yaptığı Belediye Meclis kararının iptal edildiği, davacının uyuşmazlık konusu sözleşmeyi ihtirazi kayıtla imzaladığı gibi, sözleşmenin esasında dayanağını oluşturan meclis kararının da ortadan kalktığı, dolaysıyla davaya konu sözlşemenin dayanak noktasının kalmadığı, dayanak noktası ortadan kalkan sözleşmeye ilişkin iptal şartlarının oluştuğu, bu nedenle davacının diğer iddialarından olan mükerrer tahsilata konu olduğu iddiasının irdelenmesine artık lüzum kalmadığı dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
A)Taraflar arasında akdedilen 01/01/2019 başlangıç tarihli “…. Tesislerini Nakli Sözleşmesi” nin İPTALİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 46,11-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 133,79-TL-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.700,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 46,11-TL peşin harç, 215,00-TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 305,51-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; MİKTAR YÖNÜNDEN KESİN olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/05/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza