Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/916 E. 2020/1081 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/916 Esas
KARAR NO : 2020/1081

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … ile karşı taraf …. Kafe İşletmeciliği arasında 01/12/2017 a imzalanan kira sözleşmesi uyarınca müvekkiline ait “… Mah. …. Sok. … Sitesi, No:… adresine haiz mecur cafe olarak kullanılması amacıyla kiracı karşı tarafa kiralandığını, taşınmaz aynı gün tarafa teslim edildiğini, davalı kiracı ayrıca 15/12/2017 tarihinde takibimize dayanak olan tahliye taahüdünü imzalayarak mecuru 07/09/2020 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, ilgili tarihte hala mecuru tahliye etmeyen ve uzun dönem kira borcu da bulunan kiracıya karşı süresi içerisinde tahliye taahhüdü işleme koyularak Büyükçekmece … İcra Dairesi …. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalı/kiracı hiçbir mesnet olmaksızın işbu tahliye taahhüdünün kendileri tarafından imzalanmadığını, şirket yetkilisinin bilgisi dışında verildiğini ve gerçeği yansıtmadığını beyan ederek itiraz etmiş olduğundan huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı vekilinin diğer tüm itirazları ise usul açısından bir açık yaratıp haksız iddialarına dayanak oluşturma çabasında olduğunu, tahliye taahhüdün deki imzaya itiraz edildiğinden yargıtay içtihatlarından anlaşıldığı üzere genel yetkili mahkemede iptal davası açmak gerektiğinden taraflarınca zorunlu arabuluculuk şartı da bu süreçte yerine getirilmiş ve anlaşma sağlanamadığını, bu sebeplerle kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına ve taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini , İtirazın iptali ile takibin işleyecek yasal faizleri ve işlemiş olan avukatlık ücretleri yekününde devamına, davalı/borçlunun halen faydalandığı “… Mah. …. Sok. … Sitesi, No:… Cafe …/….” taşınmazın tahliyesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; kira sözleşmesinden kaynaklı tahliye istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 01/10/2011 tarihinden sonra açılan davalarda 6100 sayılı HMK 4. maddesine göre sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler. Bu hükümle eskisine göre kira ilişkisinden doğan davalar bakımından hiçbir sınırlama olmaksızın tüm davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine dahil edilmiştir. Bir kira ilişkisinden doğmak şartı ile tüm uyuşmazlıklar için sulh hukuk mahkemesi görevli kılınmıştır. Bu noktada kanun hükmü içeriği açık olup kanunda belirtilen istisnanın ise somut dava ile esasen bir ilgisi bulunmamaktadır.
Yargılama tarihi itibari ile HMK. 114. maddesi çerçevesinde aranan dava şartlarından birisi ise mahkemenin görevli olmasıdır. HMK. 115/1 maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkeme kendiliğinden araştırır. Bu dava şartı noksanlığını mahkeme tespit eder ise HMK .115/2 maddesine göre usulden ret kararı verir. Nitekim dava dilekçesinin içeriğinden, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği açıkça anlaşılan hallerde bu kararın verilmesine engel hal bulunmadığı Yargıtay’ın ilgili dairesinin onama kararları ile de açıkça belirlidir.
HMK 114.madde ve 115.maddleri uyarınca dava şartları bakımından eldeki dava incelendi.
Görev hususu resen mahkememizce tensip aşamasında dosya üzerinden yapılan incelemede;
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar ve davanın kira ilişkisine dayılı tahliye istemi olduğu gözetilerek, davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna, 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına, HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Dava dilekçesinin, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan BÜYÜKÇEKMECE SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
6- Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.24/12/2020

Katip ….
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır