Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/910 E. 2021/545 K. 08.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/910 Esas
KARAR NO : 2021/545

DAVA : İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 174))
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2021

Mahkememizde görülmekte asıl ve karşı davaların feragat nedeniyle dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesi ….. E. Numarasıyla Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile olan takbiin 01.10.2020 tarihinde Kambiyo Senetlerine Mahsus İflas Yolu ile takibe çevrildiğini, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, fakat borçlunun takibe konu senetteki imzaya, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, İcra İflas Kanunu m.174’e göre borçlu tarafından takibe itiraz edildiğinde alacaklının borçlunun itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasını talep edebileceği belirtildiğini, icra takibine konu çekin borçlu tarafından ….. lehine düzenlendiğini, …..’in ise müvekkile olan borcuna istinaden çeki müvekkile ciro ettiğini, müvekkili ile ….. arasındaki borç ilişkisine istinaden işbu çekin müvekkile ciro edildiğini, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olması nedeni ile borçlunun itirazlarının yerinde olmadığını, borçlu tarafından çekteki imzaya itiraz edilmişse de İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi … E. Numaralı dosyada bilirkişi raporu alınmış olup bilirkişi raporunda imzaların borçluya ait olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek davalının(borçlunun) imzaya, borca ve ferilerine olan itirazlarının kaldırılmasına, davalının(borçlunun) haksız ve kötüniyetli itirazlarından dolayı yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalının (borçlunun) iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; huzurdaki davanın hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak ikame edildiği için davanın reddini talep ettiklerini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa iş bu çek bedeli borcu bulunmadığını, bu çekin müvekkili şirketin elinden rızası hilafına çıkmış, alacaklı olduğunu iddia eden taraf eline usule aykırı yollarla yağma sonucu geçtiğini, çekte alacaklı olduğunu iddia eden …..’nın müvekkili şirkete yönelik olarak yaptığı eylem ve fiiller sonucu açılan, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılanmakta olup tutuklu olduğunu, ve tutuklu olduğunu, takip dayanağı yapılan çekte alacaklı tarafın cirosu bulunmadığını, işbu çeke dayalı iflas talebi geçersiz olduğundan davanın reddi gerektiğini, Davacı tarafça, müvekkil davalı … İnşaat ve Ticaret Ltd.Şti.aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün ….. nolu dosyası ile “kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile.” İcra takibi başlatılmış ise de bu icra takibine süresi içerisinde itiraz edildiğini, Alacaklı olduğunu iddia eden ….. takip konusu çekin meşru hamili olmadığını, müvekkili şirket aleyhine yapılan iflas yolu ile takibe gerek olmadığını, müvekkilinin ticari faaliyetini sonlandırmadığını, sadece yağmalandığı için ve şirket merkezi başka kişilerce ele geçirildiği için borçlarını ödeyemediğini, hukuki olarak şirket merkezini teslim aldıkları zaman tüm borçlarını ödeyebilecek mal varlığına sahip olduğunu, karşı dava dilekçesinde özetle; öncelikle iş bu dava ve karşı dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren davanın konusu icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkiline karşı yapılan icra takibindeki borca ve ferilerine itiraz ettiklerini ve müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden …..’ya borcu olmadığının tespit edilerek menfi tespit davasının kabulü ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, müvekkil şirketin merkezi silah zoruyla işgal ve yağma edildiğini, müvekkili şirketin, davacı tarafı şikayet ettiğini, bu şikayetin neticesinde de davacı ….. ve 81 kişi hakkında ceza davası açılmış ve ….. ile bir çok kişi tutuklandığını, tutuk hallerinin halen devam ettiğini belirterek gözetilecek hususlar muvacehesinde ikame olunan davanın reddine, öncelikle, müvekkilinin ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının önüne geçilmesi maksadıyla tedbir talebinin kabulüne, karşı davanın kabulü ile icra takibi konusu borcun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava davacısı karşı davaya cevap dilekçesinde:daha önce mahkemeye sundukları dava dilekçesi ile açtıkları iflas istemli davasına karşın; davalı vekilinin halihazırda iflas davası içerisinde karşı dava yoluyla menfi tespit davası açma talebinin mümkün olmadığını, davalının iflas davası konusu olan iflas takibi sırasında var olan itiraz hakkını kullanmış olması nedeniyle bildirilen Yargıtay kararlarına göre karşı dava yoluyla açılan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini belirterek karşı davanın hukuki yarar yoksunluğundan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasının Uyap örneğinin incelenmesinde; davacı alacaklı … tarafından borçlular ….., … İnşaat Ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine toplam 278.339,04 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
15.000,00 TL İflas avansı yatırılmıştır.
Davalı şirketin sicil kaydını faal olarak devam ettiği, şirketin muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Asıl dava davacısı karşı dava davalısı vekilinin 03/05/2021 tarihli, asıl dava davalısı karşı dava davacısı vekilinin 08/05/2021 tarihli feragat dilekçeleri ile; asıl ve karşı davadan, karşılıklı olarak feragat ettiklerini, dava masrafı talebi olmadıklarını beyan etkileri ve feragat nedeniyle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Dosyanın ve talep evrakının incelenmesinde; davalı ve davacı tarafın asıl ve karşı dosyalarda taraf sıfatını haiz oldukları, vekaletnamelerin incelenmesinde davadan feragat yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.”
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Taraflar asıl ve karşı davalardan usulüne uygun feragat ettiğinden tarafların asıl ve karşı davalarının feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
-ASIL VE KARŞI DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE AYRI AYRI REDDİNE,
Asıl dava yönünden;
1-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince 59,30-TL karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden 39,53-TL’nin peşin yatırılan 54,40 TL peşin harçtan mahsubuna, artan 14,87 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
2-Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine HÜKMEDİLMEMESİNE,
Karşı dava yönünden;
3-Feragat yargılamanın ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince 59,30-TL karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden 39,53-TL’nin peşin yatırılan 500,00 TL peşin harçtan mahsubuna, artan 460,47 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
4-Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine HÜKMEDİLMEMESİNE,
5-Asıl ve karşı davada yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl ve karşı davada kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-Asıl ve karşı davada HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.07/05/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸