Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/89 E. 2020/121 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/89 Esas
KARAR NO : 2020/121

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 31/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilli ile davalı şirket arasında sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümü için dava şartı arabuluculuğa başvurduğunu, ancak söz konusu görüşmeler neticesinde ANLAŞMAMA şeklinde son tutanak tutulduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında araç kiralamasına yönelik sözleşmeler yapıldığını, bu sözleşmelerden 24.05.2017 tarihli sözleşme kapsamında yapılan kiralamalardan biri … plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ve söz konusu aracın sözleşme kapsamında yaptığı kilometre sınırı aşımından kaynaklanan fatura tutarının (35.189,96 TL) davalı tarafça müvekkile ödenmediğini, buna ilişkin kesilen fatura müvekkiline iade edildiğini ve sözleşmeye aykırı davranılarak müvekkilinin zarara uğratıldığını, söz konusu aracın teslim tutanağında teslim tarihindeki kilometresi de açıkça göründüğünü (144.923 km), sözleşmede Anlaşmazlık Ve Cezai Şartlar Başlıklı 5. Bölümün 11. Maddesinde kiralanan araçların yıllık km limitleri 30.000 olarak sınırlandırıldığı ve km aşımı halinde ödenecek tutarın da yine sözleşmede belirtildiğini, ancak bu taleplerinin de davalı tarafça ödenmediğini, yine davacı müvekkil ile davalı şirket arasında imzalanan 07.09.2018 tarihli bir başka sözleşmede, … plakalı aracın kiralanması hususunun düzenlendiğini, bu sözleşmenin Cezai Şartlar Başlıklı 5. Bölüm 3. Maddesinde açıkça zikredildiği üzere “kira bedellerinin 3 (Üç) ay vadesinde ödenmemesi durumunda KİRACI temerrüde düşmüş sayılır ve sözleşmenin bitim tarihine kadar olan kira bedelleri muaccel olur. Bu durumda KİRAYA VEREN iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir. KİRAYA VEREN’in bu nedenle sözleşmeyi feshi halinde , KİRACI muacceliyet kesbeden geriye kalan tüm kira bedellerinin tamamını ve kanuni temerrüt faizini 10 (on) iş günü içerisinde KİRAYA VEREN’in belirtilen banka hesaplarına defaten havale yapacaktır…” dendiği, söz konusu maddede de açıkça zikredildiği üzere müvekkili şirketinin davalı tarafla olan sözleşmesini sözleşmede tanınan hak çerçevesinde feshettiğini, nitekim tarafların defterleri ve cari hesapları da incelendiğinde, ödemelerin sürekli geciktiği, bazı aylarda icraya konularak tahsil edilebildiği sayın mahkemece tespit edilebileceğini, bu kapsamda müvekkilli şirketinin sözleşmesel hakkını kullandığını ve davalı tarafın da bunun farkında olduğundan araçları teslim ettiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten alacaklarını tahsil etmesi için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ve yine bir diğer sözleşmede açıkça belirtilen km aşım sınırına ilişkin ücretle beraber kiralanan aracın hasar tutarının da davalıdan alınarak müvekkil şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Davacının talebinin esasını dava dilekçesi ekinde sunulan tarafların imzalamış olduğu araç kira sözleşmesi oluşturmaktadır. Bu haliyle dava taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır.
6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir. (1086 sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti)
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Nöbetçi Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda karar verildi. 31/01/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸