Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/866 E. 2022/526 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/866 Esas
KARAR NO : 2022/526

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kendisine ait Avrupa Serbest Bölge Müdürlüğünde bulunan serbest dolaşımda olmayan yanmaz dolgu ve koruyucu Film malzemeleri cinsi eşyaları davalı firma olan …. Plastik İnş.ve Reklam Ürünleri San.Tic.Ltd.Şti.isimli firmayla anlaşarak 27.12.2019 düzenleme tarihli ve …. seri no.lu, 124.882,65 TL karşılığında ticari ödemeli fatura karşılığında sattığını, ekte sunulan … nolu Serbest Bölge İşlem Formu ile Avrupa Serbest Bölge Müdürlüğüne bildirildiğini, davalı tarafın ithalat beyannamesi ile davacı taraftan aldığı eşyalara ilişkin faturayı ibraz ettiğini, müvekkili davacının söz konusu faturadan kaynaklı alacağı muaccel hale gelmesine rağmen davalı taraf fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalı / borçlu aleyhine Silivri İcra Müdürlüğü … E.ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı tarafça takibe konu faturaya itiraz edilmemiş olup, davalı ilgili faturaya istinaden Avrupa Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünde ithilat beyannamesi düzenleyip, müvekkilinin kestiği bu faturayı resmi makam olan Gümrük Müdürlüğü nezdinde kullanarak, müvekkiline ait faturada yazılı eşyaları satın aldığını ve fatura bedelini de müvekkiline ödemediği gibi, müvekkili lehine yapılan icra takibine mesnetsiz ve kötüniyetli itirazda bulunduğunu ileri sürerek, borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, alacak muaccel olduğundan ve borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından Silivri İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından 11/08/2020 tarihli dilekçe ile icra ödeme emrine itiraz edilerek takibi durdurduğunu, davacı taraf 27.12.2019 tarih … numaralı 124.882,65 TL bedelli fatura kesildiğini, faturaya itiraz edilmediğini ve TTK 21/2 hükmü gereği “8 gün içinde itiraz edilmeği gerekçesiyle” kabul edilmiş sayıldığını iddia edildiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, taraflar arasında sözlü veya yazılı sözleşme, alacak-verecek ilişkisi bulunmadığını, faturanın satıcı tarafından düzenlenmesi için, müşteriye bir mal satmış olması veya bir hizmet sunmuş olması, müşterinin de bu malı almış veya hizmetten yararlanmış olması gerektiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında kurulmuş sözlü bir sözleşme de bulunmadığını, davacının itiraz edilmediğini ileri sürdüğü faturanın üzerinde “Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası” bulunmadığını, müvekkili şirketin, davacı şirketle hiçbir zaman ticari ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek, davacı tarafın, fatura ile ilgili iddiasının ispatlamakta yükümlü olduğunu, müvekkili şirkete teslim edilmiş herhangi bir fatura bulunmadığını, kaldı ki taraflar arasında hiçbir hukuki işlem bulunmadığını, davacının açmış olduğu davanın reddi ile takibin iptaline karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 17/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; ” Davacı tarafın 2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2019-2020 yılıma ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu edilen 2019 yılına ait 1 adet faturanın olduğu, iş bu faturanın davacı tarafın yasal defterlerine işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenmediği, 27.12.2019 tarihli, … numaralı faturanın, KDV dâhil 124.882,65 TL tutarlı olduğu, açıklama kısmına “YANMAZ DOLGU(4 defa) – KORUYUCU FİLM(2 defa)” diye yazıldığı, birim miktar ve hirim fiyatlarının belirtildiği, teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ile teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, iş bu faturanın davalı tarafa tebliğ/ teslim edildiğine dair veya faturaya dayalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmamıştır. “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturunm içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer almaktadır. Davacı Tarafın Taraf Ticari Defter Ve Kayıtları, Dosya muhteviyatına sunulan cari hesap ekstresinde, 2019 yılı; Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 27.12.2019 tarihli 124.882,65 TL (B) tutarlı takibe konu olan fatura kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 124.882,65 TL alacaklı olduğu, 2020 yılı: 01.01.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 124,882,65 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları; Davalı tarafın 2019-2020 ticari defter ve kayıtlarında, davacı taraf ile ilgili herhangi bir cari hesap hareketi, kaydı ve borç veya alacak bakiyesinin olmadığı, takibe konu olan faturanın davacı tarafından BS FORMU ile beyan edildiği, davalı tarafından BA FORMU ile beyan edilmediği, dosyaya sunulan gümrük evrakı gözetildiğinde, davalının Avrupa Serbest Bölgesinde davacı tarafından satışı yapılan malı satın aldığı ve serbest dolaşıma sokarak ithalini yaptığı, eğer gümrük evrakına konu mal davalı yanca gerçekten teslim alınmamışsa, bundan davalının temsilci ve çalışanlarının görevleri gereği suiistimal ile davalıya zarar vermiş olabileceği, Davacının Serbest Bölgede satış faturasına konu malı teslim ettiğini de ispat etmek durumunda olduğu, malı davalı veya davalının çalışan veya temsilcisi ya da taşıyıcıya teslimi ispat etmesi halinde; ticari davada temel ispat belgeleri birlikte değerlendirildiğinde, , davacının düzenlediği faturadan dolayı alacaklı olduğunun kabulü gerektiği, İş bu İşpat halinde davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 124.882,65 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden önce davalı tarafın temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belge olmadığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren 124.882,65’TL alacağa yıllık 613,75 uranında faiz talcp edebileceği, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, Sayın Mahkemenizin takdirine ait olduğu, sonuç ve kanaatini bildirir raporlarını ibraz etmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 24/12/2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle; ” … firmasının 10.01.2020 gün ve …. sayılı Serbest Dolaşıma Giriş
Beyannamesi tescil ettirmek ve tüm gümrük işlemlerini tamamlamış olmasına rağmen
vergileri yatırmadığından eşyaların teslimi ve gümrük sahasından çıkmasının
mümkün olmadığı, Gümrük idaresinin 08.09.2021 günlü yazıları 3. maddesinde ifade olunan, “vergilerin
yatırılması halinde eşyanın yükümlüsüne (Yalçınlar firmasına) teslim edilebileceğinin
bildirildiği” bu meyanda anlaşılmaktadır ki; yazı tarihi itibariyle ve de yerinde inceleme
aşamasında edinilen bilgilerden eşyanın halen tescilli beyanname kapsamında davalı
tasarrufunda bloke altında beklediği, iş bu beyanname davalı tarafından gümrüğe
müracaatla (GK 64. madde şartlarına uyması halinde) iptal edilmedikçe, davacının
eşyaları başka şekilde tasarruf etmesinin mümkün olmadığı, Eşyanın tesliminde engelin davacı … TİC. A.Ş. firması olmadığı, teslim engelinin
davalının yatırmadığı vergiler olduğunun açık olduğu, dolayısıyla eşyanın ithaline
engeli olmayan ve de davalı adına tescilli beyannameden kaynaklı bloke altında
olan gümrüklü eşya üzerindeki tasarruf ve mülkiyet hakkını kullanamayan
davacının eşya bedelini talep etmekte haklı gözüktüğü,
davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 124.882,65 TL alacaklı olduğu,
takip tarihinden önce davalı tarafın temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya
muhteviyatında tevsik edici belge olmadığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren
124.882,65 TL alacağa yıllık %13,75 oranında faiz talep edebileceği,
tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, Sayın Mahkemenizin
takdirlerine ait olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığına ” bildirir raporlarını ibraz etmişlerdir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki mal alım – satım ilişkisi nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Silivri İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalıdan 124.882,65 TL asıl alacak ve 8.331,21 TL faiz olmak üzere toplam 133.213,86 TL’ nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 133.213,86 TL’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi rapor içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve Gümrük kayıtları – ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacının ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde;
– Takibe konu 2019 yılına ait 1 adet 27.12.2019 tarihli ve …. numaralı KDV dahil toplam 124.882,65 TL tutarlı faturanın olduğu; açıklama kısmında ” YANMAZ DOLGU (4 Defa) – KORUYUCU FİLM (2 Defa) ” yazdığı, birim ve miktar fiyatlarının belirtildiği, teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza ile teslim teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, bu faturanın davalıya teslim edildiğine dair dosya kapsamında yazılı delil bulunmadığı,
– Bu faturanın davacının ticari defter ve belgelerine kayıt edildiği, BS formu ile beyan edildiği,
– Davalının ticari defter ve belgelerine kayıt edilmediği, BA formu ile beyan edilmediği, davalının kayıtlarında davacı tarafla ilgili herhangi bir cari hesap hareketinin bulunmadığı,
– Davacının faturaya konu malı teslim ettiğini ispat etmesi halinde, fatura miktarı alacağa hak kazanacağı,
– Davalı tarafın 10.01.2020 gün ve …. sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi tescil ettirmek ve tüm gümrük işlemlerini tamamlamış olduğu, buna rağmen malın vergilerini yatırmadığı, bu haliyle eşyaların teslimi ve gümrük sahasından çıkmasının
mümkün olmadığı,
– Gümrük idaresinin 08.09.2021 günlü yazıları 3. maddesinde ifade olunan, “vergilerin
yatırılması halinde eşyanın yükümlüsüne (… firmasına) teslim edilebileceğinin
Bildirildiği”, satıma konu eşyanın halen tescilli beyanname kapsamında davalı
tasarrufunda bloke altında beklediği, iş bu beyanname davalı tarafından iptal edilmedikçe, davacının
eşyaları başka şekilde tasarruf etmesinin mümkün olmadığı, dava tarihi itibariyle beyannamenin iptal edilmediği, yargılama sırasındaki beyanname iptalinin davalı tarafa hak bahşetmeyeceği, dava tarihi itibariyle haklılık durumunun değerlendirildiği,
– Satıma konu malın tesliminde engelin davacı olmadığı, teslim engelinin
davalının yatırmadığı vergiler olduğun, dolayısıyla eşyanın ithaline
engeli olmayan ve de davalı adına tescilli beyannameden kaynaklı bloke altında
olan gümrüklü eşya üzerindeki tasarruf ve mülkiyet hakkını kullanamayan
davacının eşya bedelini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalının yapmış olduğu suç duyurularının doğrudan davacı ile ilgili olmadığı, davalının gümrük müşavirliği firması ile arasındaki muarazanın davacı tarafa teşmil ettirilemeyeceği; davalının, davacının 124.882,65 TL miktarlı alacağı yönünden, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunamadığı da dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Bilirkişinin hazırlamış olduğu raporlar içeriğinde de, davacının alacak miktarının yukarıdaki kadar hesap edildiği görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı da görülerek, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra takibinden önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden, faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-Silivri İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacak 124.882,65-TL üzerinden kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’si olan 24.976,53-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 8.530,73 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.608,89 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.921,84 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; 1.230,00 TL’ sinin davalıdan, 90,00 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 1.671,09 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen/edilecek bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.022,95 TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren %94′ ü olan 3.781,57 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın (Bilirkişi olarak görevlendirilen ….’ in toplam ücreti olan 900,00 TL ödendikten sonra) karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
5- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 15.813,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …. Hakim …
¸e-imza ¸e-imza