Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/864 E. 2021/1044 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/864 Esas
KARAR NO : 2021/1044

DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 08/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Türk Ticaret Kanunu’nun 55., 56., 59. Vd., maddeleri ilgili hükümlerinden hareketle, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle davacı şirketlerin ticari faaliyetleri ve diğer ekonomik menfaatleri zarar gördüğünü, davacı müvekkili şirketin mevcut zararlarının artarak devam etmesi tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ileri sürerek, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine ve haksız rekabetin önlenmesine karar verilmesini, davacının ticari faaliyetleri ve diğer ekonomik menfaatlerinin dava süresince zarar görmesi tehlikesi kuvvetle muhtemel olduğundan , hükmün kesinleşme tarihine kadar geçecek süre içinde davalıların ; doğrudan veya dolaylı yollarla davacı müvekkili şirketin bordrolu personeli ile fiili ve /veya hukuki irtibatta bulunmalarının ihtiyati tedbir mahiyetinde olmak üzere yasaklanmasına karar verilmesini, masrafı davalılardan alınmak üzere hükmün kesinleşmesinden sonra Türkiye genelinde yayınlanan 5 yüksek tirajı gazeteden birinde hüküm özetinin “Beş İş günü süre ile yayınlanmasına” karar verilmesini, yargılama giderleri ile ilan masraflarının davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil … davacı şirkette 2014-2018 yılları arasında SATIŞ MÜHENDİSİ olarak çalışmış ve 20.04.2018 tarihinde davacı şirketteki işinden ayrılmıştır. Davacı şirketten ayrılmasından bir sene sonra 25.02.2019 tarihinde kendi şirketini kurarak çalışma hayatına devam ettiklerini, Müvekkil ile davacı şirket arasında rekabet yasağına ilişkin herhangi bir gizlilik sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilin davacı çalışanına iş teklifinde bulunması söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu çalışanı …’in … Torna ve Freze operatörü olup, davacı şirkette çalışmaya devam ettiklerini, Müvekkil de davacı şirketin eski çalışanı olduğundan zaman zaman eski çalışanlar hal hatır sormak üzere bir araya gelmekte ya da telefon ile görüştüklerini, davalının da … ile sık olmasa da, zaman zaman görüşüp halini hatrını sorduğunu, Ancak hiçbir zaman …’in kendi şirketinde çalışmasını istemediğini, … ise tamamen çalıştığı şirketteki kendi çıkarlarını düşünerek, şirketten aldığı maaşını arttırmanın yollarını düşünmüş ve bu doğrultuda hareket ettiğini, …in, davalı ile görüştüğünde amiri olan …’ı sevmediği ve onunla çalışmak istemediği şeklinde şikayetlerde bulunduğunu, …’in “üretim ve iş sırlarını bilen” bir çalışan olmadığını, haksız rekabet ve ticari sırlara yönelik bilgisinin olmadığını, davacı şirket tarafından, hangi bilgilerin ticari sır olduğu, çalışan …’in hangi üretim ve iş sırlarını bildiği açıklanmadığını, salt tecrübe ve deneyim ileri sürülerek haksız rekabet hükümlerinin gerçekleştiği iddia edildiğini, ancak salt deneyim ve tecrübeler ileri sürülerek haksız rekabetin anılan özel hüküm yönüyle varlığı iddia edilemeyeceğini, fazla maaş teklif edilmesinin haksız rekabet olmadığını, Davalının davacı çalışanına 8.000-TL ücret teklif etmesi söz konusu olmadığını, Kabul etmemekle birlikte; işçiye eski çalıştığı yerden fazla ya da piyasa koşullarından fazla maaş teklif edilmesi, başlı başına işçiye haksız bir menfaat sağlanması yahut işçinin görevlerini ihmale yöneltmesi maksadıyla yapıldığının söylenemeyeceğini, … ile davalının tanışıklığı olmadığını, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddi ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 18/12/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik karar verilmiştir.
-Mahkememizin 02/06/2021 tarihli duruşmasında tanıklar dinlenilmiş olup;
DAVACI TANIĞI … beyanında; Ben davacı şirket bünyesinde çalışmaktayım, ben 2004 yılının 5. Ayında bu iş yerinde çalışmaya başladım, ben çalışmaya başladığımda davalı … çalışmıyordu, ben …. Torna Freze Operatörü ve programcısıyım, ben davalının hangi sürelerde davacı şirket bünyesinde çalıştığını bilmiyorum, hatırladığım kadarıyla 5-6 sene civarında davacı şirket bünyesinde çalışmıştır, davalı … davacı şirketin satış bölümünde pazarlamacı olarak çalışmaktaydı, davalının davacı şirketten neden ayrıldığını bilmiyorum, davalı … davacı şirketten ayrıldıktan sonra … Endüstriyel şirketini kurmuştur, davacı şirket Grafik karbon olarak yüksek ısıya dayanıklı ürünler üretmektedir, davalı …’ın beni görüşmeye çağırdığında bizim şirketin aynı işlerini yaptığını gördüm, beni davalı … kendi kurmuş olduğu davalı şirkete çağırdı, beni çağırmasının sebebi iş teklifiydi, kendisi bana yeni iş yeri kurduğunu, ekip kuracağını, ekibin başında güvenilir birisi olması gerektiğini, ekip başı olarak beni düşündüğünü söyledi, bana 8.000 TL ücret teklifinde bulundu, ben son zamla ve yan gelirlerimle şu an davacı bünyesinde 6.366 TL net ücret almaktayım, bana teklifi davalı … yüzyüzeyken yaptı, ben bu görüşmeden sonra davalı şirketin yetkilisinin, davalı beni 2-3 defa daha görüşme yapmadan önce aramıştı, ben kendisiyle görüşmedim, davalı …’ın davacı şirketin üretmiş olduğu ürünlerin imalatıyla ilgili herhangi bilgiye sahip olması mümkün değil, davalı …’ın bildiği şey yapmış olduğumuz ürünlerin hangi malzemeden olduğudur, bizim yapmış olduğumuz ürünlerin aynısını ….’ın iş yerinde de gördüm ancak bu ürünleri her firma yapabilir, benim vakıf olduğum bir konu daha var, bizim müşterimiz olan … Makina’ya davalı da iş yapmaya başlamış, ben davalının davacı şirketin piyasasını bozmaya engellemeye veya müşterisini çalmaya yönelik herhangi bir eylemine vakıf değilim, tanıklık ücret talebim yoktur, son dönemde davacı satış müdürü olarak çalışmıştır, 2020 Eylül ayı itibariyle 5.300 TL ücret almaktaydım, bana bu tarih itibari ile davalı 8.000 TL net ücret talebinde bulundu, hatta bu ücreti ilerleyen dönemlerde artıracağını belirtti, davalı bana teklifte bulunurken davacı şirket bünyesinde yapmış olduğum benim tecrübem ile vakıf olduğum spesifik işin kendi şirketi bünyesinde de yapmamı istedi, ancak bu iş başka yetkili kişilerce de yapılabilir bu husus şirketin gizli kalması gereken bilgilerine yönelik değildir, … isimli kişi davacı ….’un üretim müdürü olarak halihazırda çalışmaktadır, davalı … benle görüştüğü dönemde imalat müdürümüz …’a yönelik kendilerinin projesinin ya da yapmak istediği ürünleri ortak arkadaşlarından duyup davacı şirkette yaptırdığı yönünde …’a iftira atmıştır, bu olay sebebiyle … bu durumu onur meselesi yapıp davacı şirketten ayrılıyor, ancak daha sonra yeniden davacı şirkette çalışmaya başladı dedi.
DAVACI TANIĞI … beyanında; Ben davacı şirket bünyesinde 3 yıldan beri çalışmaktayım arada işten ayrılma sürecim oldu, en son 2021 Şubat ayından beri davacı şirket bünyesinde çalışmaktayım, şu an ben üretim sorumlusuyum, ben davalı … ile birlikte çalışmadım, ismini bilmekteyim, ben davalı şirketin sadece ismini ve ne iş yaptığını bilmekteyim, davacı şirket ile davalı şirket aynı işi yapmaktadırlar, bildiğim kadarıyla davalı şirketin yetkilisi …’dür, benim duyduğum kadarıyla davalı … davacı şirket bünyesinde çalışan … adlı kişiye iş teklifi yapmış, bildiğim kadarıyla başka kimseye iş teklifi yapmamıştır, ben davalı şirketin davacı şirketin piyasasını engellemeye çalıştığı, müşterilerini çalmaya çalıştığına yönelik bilgiye sahip değilim, ben davalı …’ü tanımıyorum ancak kendisi benim davacı şirketin bilgilerini ortak arkadaşımız yoluyla kendisine ilettiği şeklinde az önce dinlenen tanığa bilgi verdiği şeklinde söylemde bulunmuş, buna ilişkin ben şirkette soruşturma geçirdim ancak ben böyle bir şey yapmadım, bana neden bu şekliyle iftira attığını bilmiyorum, bu hususu kendisine sordum, kendisinin böyle birşey söylemediğini bana söyledi, ben kendisine herhangi bir bilgi vermedim, tanıklık ücret talebim yoktur dedi.
DAVALI TANIĞI … beyanında; ben davalıya ürün tedariği sağlamaktayım, ben hali hazırda farklı bir firmada çalışmaktayım, haftada 2 -3 gün davalı …’ı ziyaret ediyorum, ziyaretlerden birinde tanık …. ziyarete geldi, …. davalı …’ı tebrik etti, … bu görüşme sırasında davalıya bu işyerinde kimler çalışacak şeklinde bir soru sordu, burda deneyimli bir insana ihtiyacı olacağını … …’e söyledi, konuşmanın devamında … amirlerinden şikayetçi olduğunu düşünürse davalı bünyesinde kendisinin çalışabileceğini ifade etti, … davalıya yönelik üretim sorumlusu olarak kendisinin burda çalışabileceğini ifade etti, ben …’in davet üzerine bu iş yerine gelip gelmediğini bilmiyorum, davalı … …’e herhangi bir iş teklifi daha önceden yapmamıştı, … davalıya yönelik bu iş yerinde imalat müdürü olarak çalışabileceğini ifade ederek iş teklifi götürdü, iş teklifini davalı yapmamıştır, bu konuşma sonrasında davalı … henüz işlerinin çalışma aşamasına gelmediğini, bu iş yerini aktifleştirmesinin uzun süre alacağını söyleyerek …’in teklifini reddetti daha sonra kendi aramızda yapmış olduğumuz konuşmada da çalışmış olduğum eski firmadan birisiyle çalışılmanın uygun olmayacağını da …’e ifade etmişti, … davacı şirkette 6.000 TL civarında çalıştığını, davalı şirkete 8.000 TL ücret ile başlayabileceğini, bunun davalı …’ın düşünmesini istediğini söylediğini, davalı … bu konuşma sonrasında kendisinin bu rakamları ödeyemeyeceğini söyledi, ben daha öncesinde …’i tanımamaktaydım, konuşmanın içerisinde teklif …’den gelmiştir, tanıklık ücret talebim yoktur,Davacı vekilinin istemi üzerine soruldu: … şuan duruşma salonundadır kendisini gösterebilirim (gösterdi), tanışırken kendisini … olarak tanıttı dedi.
DAVALI TANIĞI … beyanında; ben davacı firma bünyesinde 2015 – 2017 yılları arasında satış mühendisi pozisyonu görevinde çalıştım, ben çalışırken davalı … da burada çalışmaktaydı, davalı da satış mühendisi olarak çalışmaktaydı, ben davacı şirketten ayrıca … ile de mesai arkadaşıyım, … 2019 yılında şirket kurdu, şirket kurmuş olduğu sanayi sitesinde benim de bir şirketim var, eski firmadan tanışıklığımız nedeniyle haftada 1 -2 gün gider gelir sohbet ederiz, bu görüşmelerden birinde ben … ve …. ile birlikte konuşurken … ile yapmış olduğu görüşmeyi bana aktardı ve görüşümü sordu, …’in firmasına hayırlı olsuna geldiğini, üretim parkurunu gezdiğini, burayı incelediğini anlattı, …’ın çalışmış olduğu iş yerinde üst amiriyle problemi olduğunu beyan ederek iş yerinde bütün üretimin başında ihtiyacı olması halinde gelip davalının iş yerinde çalışabileceğini belirttiğini, davalı şirketi yeni kurduğunu, bu aşamada böyle bir istihdama gereği olmadığını kendisine söylemiş bu konu hakkında …’ın bu teklifiyle ilgili benim fikrimi sordu, ben ona eski firmamızda halen çalışmaya devam eden biri olduğu için eski firmamızın ….’ı bilerek gönderip bilgi toplamaya çalıştığını, parkurunun hangi makinelerden oluştuğunu araştırmaya çalışmış olabileceğini söyledim, …’la bunu paylaştım, tanıklık ücret talebim yoktur, Ben işyerinden kendi isteğimle ayrıldım, ….la aramda herhangi bir dava yoktur dedi.
-Mahkememizin 21/09/2021 tarihli duruşmasında davacı tanığı dinlenilmiş olup;
DAVACI TANIĞI … beyanında; Ben davacı şirket bünyesinde 40 küsür yıldan beri çalıştım, firmanın kuruluşundan önce de çalışmaktaydım, ben şu an emekliyim, ben 30 Eylül 2018’de emekli olarak iş yerinden ayrıldım, ben iş yerinde müdürdüm, ben davalı … ile birlikte çalıştım, davalı …’ın işe girişinden çıkışına kadar birlikte çalıştım, davalı … endüstriyel grafit konusunda satış mühendisiydi, davalı … davacı işinden ayrıldıktan sonra başka iş yeri kurmuştur, iş yerinin adını hatırlamıyorum, ben davacı şirketten ayrıldığım dönemde davalı … benden kendi iş yeri bünyesinde çalışabilecek bir usta ismi sordu, bu konuşma aramızdaki bir akşam yemeğindeki konuşma sırasında geçti, ben de kendisine …’ı tavsiye ettim, şu an da ….’ın soy ismini hatırlamıyorum, … freze ustasıdır, kendisi de grafit üretiminde çalışırdı, … ile davalı … görüşme yapmışlar, ancak aralarında anlaşma sağlanamamış, ben bunu ….la yapmış olduğum daha sonraki görüşmede öğrendim, ben davalı …’ın başka bir kimseye iş teklifi yapıp yapmadığına vakıf değilim, bu süreç içerisindeki benim irtibatım davalı … ile 2 ya da 3 keredir, ben davalı şirketin davacı şirketin piyasasını engellemeye çalıştığı, müşterilerini çalmaya çalıştığına yönelik bilgiye sahip değilim, tanıklık ücret talebim yoktur, …’ın soyadı ….’dir şu an hatırladım, (davacı vekilinin diğer davalının isminin …. Endüstriyel şirketi olabilir mi sorusu üzerine) tanık: evet şirketin adı … idi, benim çalıştığım dönemde … adlı çalışanın yapmış olduğu …. torna ve freze operatörü olarak çalışan 5 kişi vardı, bu kişiler kolay yetişmiyordu, bu iş kalifiye bir işti, yıllar içerisinde tecrübe kazanarak bu ustalık oluşmaktaydı, kullanılan malzeme önemli ve hata yapma ihtimali yüksek bir malzemeydi, …’in yapmış olduğu iş iş yerinin olmazsa olmaz denebilecek işlerinden biriydi, ben davalının kurmuş olduğu … Endüstriyel şirketini ziyarette bulundum, ben davacı şirkete davalının zarar verme kastıyla hareket ettiğine vakıf olmadım, benim .. şirketinin kuruluşunda herhangi bir katkım veya ortaklığım olmamıştır dedi.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf-tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, haksız rekabetin tespiti ve men’ i istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusunun; davalı tarafların eylemlerinin haksız rekabet teşkil eden eylemler olduğu iddiasından kaynaklı olarak davacı şirketin ticari faaliyetleri ve ekonomik menfaatlerinin zarar gördüğü iddiasından kaynaklı olarak davalıların haksız rekabetinin tespitine önlenmesini ve ilgili kararın ilan edilmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK ‘nın 54 mad.de aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek 55.mad de başlıca haksız rekabet hallerine yer verilmiş olup 56.mad de ise hukuki sorumluluk ve haksız rekabet halinde açılabilecek dava ve taleplere yer verilmiştir.
Davalıların, davacıya yönelik 6102 sayılı TTK’ nın 54-55 ve 56. Maddeleri kapsamında haksız rekabet oluşturacak herhangi bir eyleminin iddia ile sınırlı olarak tespit edilemediği, davacı tarafın bu iddiasını ispat edemediği, tanıkların beyanının haksız rekabet oluşturacak nitelikte ve yoğunlukta bir eylemin olduğunu belirleyemediği; yine davacı iş yerinde çalışan bir işçinin işe alınması ya da iş teklifi yapılmasının haksız rekabet oluşturmayacağı ve bu eylemin transfer niteliğinde olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetildiğinde,davacının davasının sübut bulmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran davalı tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza