Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/842 E. 2022/974 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/842 Esas
KARAR NO : 2022/974 Karar

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin gereği gibi ifa etme sorumluluğu altında olduğu hizmeti, ağır kusurlu ve ayıplı olarak ifa ettiğini ve müvekkillerini ciddi şekilde zarara uğrattığını, bu nedenle iş bu tazminat davasını ikame etme zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkillerinden …. adına kayıtlı …. plakalı …. marka aracın servis hizmeti alınmak üzere 08/08/2018 tarihinde davalı şirketin …. Şubesine teslim edildiğini ve karşılığında müvekkili şirkete …. plakalı ikame araç tahsis edildiğini, müvekkili ….’ye ait aracın gümrükten 16/01/2020 tarihine kadar Türkiye sınırı dahilinde kullanım izni ile ülkeye giriş yapmış yabancı plakalı bir araç olduğunu, müvekkillerinden … Ltd.’nin davalı şirketin İthalatçı firma olması nedeniyle yabancı plakalı araçlara ilişkin yasal prosedürleri bilen/bilmesi gereken bir firma olduğu bilinciyle hareket ettiğini, davalıya ait servisi bu nedenle tercih ettiğini, buna karşın davalı şirketin … şubesi çalışanları tarafından …. plakalı araç için Jandarma’dan gerekli muvafakatler alınmadan aracın test sürüşüne çıkarıldığını, test sürüsü sırasında da Jandarma tarafından yapılan kontrollere denk gelindiğini ve yabancı plakalı müvekkili şirkete ait aracın kullanıcısının dışında bir başka şoför tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, bu nedenle de hem şoför olan davalının şube çalışanı, hem de asıl kullanıcı olan …. şirketinin yetkilisi diğer müvekkili … adına ayrı ayrı aracın kasko değeri olan 850.000,00 TL üzerinden hesaplanan T.C. Ticaret Bakanlığı … Gümrük Müdürlüğü tarafından 20.640,48 TL idari para cezası kesildiğini, akabinde de söz konusu aracın cezalar ödendikten sonra sınır dışı edilmek üzere …. Gümrük Müdürlüğüne gönderildiğini, her ne kadar taraflarınca yapılan başvuru neticesinde davalı şube yetkilileri tarafından sözlü olarak aracın test sürüşüne çıkartılmasının müvekkili şirket tarafından “Araç Kabul Formunun” imzalanması ile kabul edilmiş olduğu bildirilmiş ise de müvekkili tarafından, davalı şirketin ithalatçı ve yabancı plakalı araçlara servis hizmeti veren bir firma olduğundan araçların test sürüşüne çıkartılmadan önce muvafakatname alınması gerektiğinin bilindiği/bilinmesi gerektiği kabulüyle hareket edildiğini, bu nedenle de gerekli muvafakatnameler alınmadan aracın test sürüşüne çıkartılmasında davalı şirketin ağır ihmal ve kusurunun bulunduğunu, davalı tarafından ceza kararına karşı hiçbir girişimde bulunulmadığını, doğrudan ödeme yapılmış olduğunu, bu nedenle müvekkillerinden …’nun davalı tarafından yapılan kabul nedeniyle söz konusu ceza miktarını 06/09/2018 tarihinde erken ödeme indirimiyle 15.480,36 TL ödemek zorunda kaldığını, diğer müvekkili ….’ye ait …. plakalı …. marka aracın da ceza kararının ödenmesinden sonra yasal zorunluluklar nedeniyle 08/09/2018 tarihinde sınırdışı edildiğini, ayrıca davalı şirketin şube çalışanları tarafından müvekkiline tahsis edilen … plakalı aracın da yasal zorunluluklar nedeniyle ilgili şubeye 07/09/2018 tarihinde iade edildiğini, davalı şirket şubesinin açık ihmal ve ağır kusuru nedeniyle müvekkillerinden ….nin sahibi olduğu, diğer müvekkili …’nun ise 16/01/2020 tarihine kadar kullanımında olacak olan … plakalı … marka aracın kullanılamaz hale gelmiş olduğundan davalı şirketin her iki müvekkilinin de uğramış olduğu tüm zararlardan ve işbu zararların tazmininden sorumlu olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkillerine sunulan hizmetin ayıplı olarak ifa edildiğini, bu nedenle davalı şirketin gerçekleştirmiş olduğu ayıplı hizmet neticesinde meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek; haklı davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkili ….’ye ait …. plakalı …. marka araca muadil bir aracın 16/01/2020 tarihine kadar olan kiralama bedeli ile, diğer müvekkili … tarafından ödenmek zorunda kalınan 15.480,36 TL cezanın ödenmesine, müvekkillerinin uğramış olduğu zararların giderilmesi için şimdilik 40.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talep ve iddialarının usul ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın dava konusu tutarın harcını ikmal etmesi gerektiğini, davacı tarafça yatırılan eksik harcın dava konusu tutar üzerinden hesaplanarak tamamlatılması gerektiğini, davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafın müvekkili şirketin ayıplı hizmet ifa ettiğine ilişkin beyan ve iddialarının hukuki temelden yoksun olduğunu, müvekkili şirketin …, .., … ve … marka araçların yetkili satıcısı ve yetkili servisi faaliyetini yürütmekte olduğunu, anılan marka araçların ithalatçısı olmadığını, bu nedenle davacı tarafların müvekkili şirketin ithalatçı olduğuna yönelik beyanlarının gerçeğe aykırılık taşıdığını, müvekkili şirketin sadece satış ve servis hizmeti veren bir yetkili satıcı ve servisi konumunda olduğunu, dava konusu aracın, merkezi Sofya’da bulunan davacı şirket adına kayıtlı yabancı plakalı bir araç olduğunu, aracın geçici ithalat rejimine dayalı olarak ilgili gümrük müdürlüğünden alınmış özel bir izin uyarınca Türkiye sınırları içerisinde kullanılabildiğini, davacı taraflarca gümrük müdürlüğüne sunulmuş taahhütlere rağmen dava konusu aracın hem bakımlarının yapılması hem de rüzgar sesi şikayeti ile müvekkili şirkete ait servise teslim edildiğini ve üstelik bu teslim sırasında imzalanan Araç Kabul Formu uyarınca aracın servis çalışanlarınca test sürüşüne çıkarılabileceğine dair açık onay verildiğini, geçici ithal rejimine istinaden dava konusu aracı ithal eden davacıların, aracın izin alınarak hangi servise teslim edilmesi ve yine aracın kim veya kimler tarafından kullanılması gerektiğini bilmesi gereken öncelikli kişiler olduğunu, diğer yandan müvekkili şirketin davacılar adına gümrük veya Jandarma idaresinden özel izin veya muvafakat alabilecek bir yetki, yetkinlik veya sorumluluğa da sahip olmadığını, davacı tarafların müvekkili şirket kusurundan kaynaklanan doğmuş, somut ve kanıtlanabilir nitelikte herhangi bir zararı bulunmadığını, davacı tarafların uğradığını iddia ettiği zararlarda müvekkil şirketin herhangi bir kusuru olmadığı gibi davacı tarafların doğmuş, somut ve kanıtlanabilir nitelikli herhangi bir zararı da bulunmadığını, huzurda görülen davanın her ne kadar reddine karar verilmesi gerekse de Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde TBK’nun 51. ve 52. Maddeleri uyarınca hükmedilecek tazminat tutarının indirilmesi veya kaldırılması gerektiğini, davacı tarafların müvekkili şirkete dava konusu araca gerçekleştirilen onarımın bedelini haksız bir şekilde ödemediğini savunarak; davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ayıplı servis hizmeti iddiasından kaynaklanan zarar tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, davalının ayıplı ve ağır kusurlu olarak servis hizmeti verip vermediği, dava konusu aracın gerekli muvafakat alınmadan test sürüşüne çıkarılıp çıkarılmadığı, davacının aracın test sürüşüne çıkarılmasına onay verip vermediği, davalının aracın sınır dışı edilmesi nedeniyle sorumluluğu bulunup bulunmadığı, davacının yasal prosedüre aykırılıktan dolayı ödediği idari para cezasının davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği, davacının dava konusu aracın sınır dışı edilmesi nedeniyle muadil başka bir aracı 16/01/2020 tarihine kadar kiralama bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği, talep edebilmesi halinde kiralama bedelinin tespiti hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Zeytinburnu Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davacı …’nun gerçek kişi ya da şahıs firması olarak tacir kaydının bulunup bulunmadığı, vergi mükellefi olup olmadığı, hangi defterleri tuttuğu, işletme hesabına göre mi bilanço usulüne göre mi defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 176-177.maddeleri kapsamında esnaf mı yoksa tacir mi olduğu hususlarının araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazılar ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
Zeytinburnu Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta; davacının kendi adına Menkul Sermaye İradı Faaliyetleri’nden dolayı 01/01/2001 tarihinde mükellefiyetinin tesis edildiği, 31/12/2001 tarihinde mükellefiyet kaydının terk olduğu hususlarının bildirildiği görülmüştür.

… Ticaret A.Ş.’den; … plakalı aracın servis kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İstanbul Anadolu … Tüketici Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; davacıların … ve …., davalısının … Tic. A.Ş. olduğu, hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat davası olduğu, Mahkemenin 24/10/2019 tarih … Esas ve … Sayılı Kararı ile : “….Somut uyuşmazlık; davacı şirket adına kayıtlı araç nedeniyle davalı şirketin davacıya karşı hukuki sorumluğunu ihlal edip etmediği ve davacının hukuki ihlal kapsamında davalıdan maddi tazminat alacağı istemine ilişkindir. Görüldüğü üzere davacılardan …’nin ticari unvanlı ticaret şirketi olduğu, diğer davalı …’nun ise …’nin şirket yetkilisi olduğu ortadadır. Dava konusu aracın şirket adına kayıtlı olduğuna göre ve davacının iş yeri işleten, ticari maksatla hareket eden tacir olduğu, davalının ise profesyonel olarak ticari faaliyette bulunan şirket olduğu açıktır. Taraflar mesleki ve ticari amaçla hareket ettiklerinden 6502 Sayılı Kanun anlamında tüketici değillerdir. Davacı ve davalı arasında tüketici ilişkisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa ve Tüketici Mahkemesi’nin görevi kapsamında olmadığı, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği kanısına varılmıştır…” gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, tarafların kararı İstinaf etmemesi üzerine kararın 11/02/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; davacının … Tic. A.Ş., davalıların … ve …. olduğu, hizmet sunumuna dayalı alacağın tahsili talebi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda; Mahkemenin 18/06/2020 tarih … Esas … Sayılı Kararı ile: “…Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı tarafa servis hizmeti verildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davalının aracının serviste bulunduğu dönemde test sürüşüne çıkarılması üzerine ilgili kurumlardan muvafakatname alınmaması nedeniyle 20.640,48 TL ceza kesilmesi ve kesilen cezanın erken ödeme ile 15.480,36 TL olarak ödenmesi nedeniyle davalının ödemezlik defini ileri sürerek davacı tarafa ödeme yapmamakta haklı olup olmadığı hususunda toplandığı, ödemezlik definin ancak tarafların asli edimleri arasındaki edimlere karşı ileri sürülebilen bir defi olup, bir yan edim yükümünün yerine getirilmediği iddiasıyla ödemezlik defiinin bir defi olup, bir yan edim yükümünün yerine getirilmediği iddiasıyla ödemezlik defiinin ileri sürülemeyeceği (İST. BAM. 17 HD. 2017/1516-2018/399 E.K.) ve davalının bahsi geçen ceza miktarına ilişkin yaptığı ödemenin tahsili talebiyle davacı tarafa İstanbul Anadolu … Tüketici Mahkemesinin … Esas numaralı dosyası ile 14/03/2019 tarihinde huzurdaki davanın açılmasından evvel dava ikame etmiş olduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda, ödememe gerekçelerinin hukuka aykırı olduğu, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile davalı tarafa verilen servis hizmeti nedeniyle belirlenen ücretin hizmet içeriği ile uyumlu olduğu…” gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalı tarafından İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verildiği, kararın davalı tarafça İstinaf edilmesi üzerine başvurunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Kadıköy …. Noterliği’nden; 12/09/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve tebliğ belgesinin bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.

… Gümrük Müdürlüğü’nden; Dava konusu …. plakalı aracın taşıtsız çıkışına ilişkin verilen taahhütnameleri gösterir ekran çıktısı ile aracın giriş çıkışına ilişkin sistemden alınan ekran çıktıları ve Müdürlükçe yapılan işlemlere ilişkin dosyanın bir örneği celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ayıplı ve ağır kusurlu olarak servis hizmeti verip vermediği, dava konusu aracın gerekli muvafakat alınmadan test sürüşüne çıkarılıp çıkarılmadığı, davacının aracın test sürüşüne çıkarılmasına onay verip vermediği, davalının aracın sınır dışı edilmesi nedeniyle sorumluluğu bulunup bulunmadığı, davacının yasal prosedüre aykırılıktan dolayı ödediği idari para cezasının davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği, davacının dava konusu aracın sınır dışı edilmesi nedeniyle muadil başka bir aracı 16/01/2020 tarihine kadar kiralama bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği, talep edebilmesi halinde kiralama bedelinin tespiti hususlarına ilişkin rapor düzenlenmek üzere otomotiv konusunda uzman bir makine mühendisi bilirkişi ile bir gümrük uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 05/09/2022 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
05/09/2022 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Yetkili servislerin görevinin araçların onarımı için gerekli teknik bilgiye sahip olması gerektiği, yabancı plakalı araçlara ilişkin yasal prosedür konularının hukuki ve gümrük mevzuatı konusu olması nedeniyle davalı yetkili servisin ayıplı ve ağır kusurlu olarak servis hizmeti vermediği, dava konusu aracın gerekli muvafakat alınmadan test sürüşüne çıkarıldığı ve aracın test sürüşüne çıkarılmasına ilişkin herhangi bir onayın verilmediği, davacı tarafın sadece yurt içinde kullanma izni bulunan araçlarını, test sürüşü sırasında kendileri kullanmak veya kullanamayacak durumda iseler başkasının kullanması için (serviste test yapacak kişi için) gerekli izni almak zorunda oldukları, davalı yetkili servisin ayıplı ve ağır kusurlu olarak servis hizmeti vermediği, bu nedenle davacının aracının sınır dışı edilmesi nedeniyle muadil başka bir aracı 16/01/2020 tarihine kadar kiralama bedelinin tespitinin gerekmediği, geçici ithalata konu taşıtın izin hak sahibi dışında kullanımından dolayı Gümrük Kanununun 238. Maddesine göre düzenlenen idari para cezalarının (hem hak sahibine hem de hak sahibi dışında kullanımı gerçekleştiren kişiye) usulüne uygun olduğu, aracın kullanımı için izin hak sahibi tarafından ilgili gümrük idaresine verilen taahhütnamede de belirtildiği üzere “üçüncü şahıslara kullandırmayacağımı” beyanına istinaden gümrük idaresi ve izni haricinde izin hak sahibi tarafından kimsenin aracın kullanımına imkan vermemesi gerektiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, 05/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı şirket adına kayıtlı geçici ithalat rejimi kapsamında yurda sokulan … plakalı … marka aracın servis hizmeti alınmak üzere davalı şirketin … Şubesine teslim edildiği, onarımı yapıldıktan sonra aracın test sürüşüne çıkarıldığı ve test sürüşü sırasında Jandarma tarafından yapılan denetimde aracın kullanıcısının dışında başka bir sürücü tarafından kullanıldığının tespit edilerek davalı şirket çalışanı sürücü ile aracın asıl kullanıcısı olan davacıya ayrı ayrı idari para cezası uygulanarak aracın da sınır dışı edildiği, davacı taraça ayıplı servis hizmeti verildiği iddiası ile zarar tazmini istemine ilişkin iş bu davanın açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile de belirtildiği üzere; yetkili servis olan davalı şirketin yabancı plakalı araca ilişkin kullanım prosedürünü bilmesinin beklenemeyeceği, dava konusu araçta değiştirilen parçaların performansının belirlenmesi açısından test sürüşünün gerekli olduğu, kaldı ki davacı şirketin 08/08/2018 tarihinde düzenlenen Araç Kabul Formu ile aracın test sürüşüne çıkarılacağını kabul ettiği, aracın kullanımı için izin hak sahibi tarafından ilgili gümrük idaresine verilen taahhütnamede de belirtildiği üzere “üçüncü şahıslara kullandırmayacağım” beyanına istinaden gümrük idaresi ve izni haricinde izin hak sahibi tarafından kimsenin aracın kullanımına imkan vermemesi gerektiği ve davacı tarafın sadece yurt içinde kullanma izni bulunan araçlarını, test sürüşü sırasında kendileri kullanmak veya kullanamayacak durumda iseler başkasının kullanması için (serviste test yapacak kişi için) gerekli izni almak zorunda olduğu, bu izin alınmadan aracın test sürüşüne çıkarılması nedeniyle meydana gelen zarardan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla; davalı şirketin ayıplı servis hizmeti verdiği iddiasının ispatlanamadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 947,46-TL’den mahsubu ile kalan 866,76 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸