Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/835 E. 2022/609 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/835 Esas
KARAR NO : 2022/609 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından muvekkilinin keşideci olduğu 3 adet çekin ödenmediği iddiasıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinin ardından Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş ve … K. Sayılı dosyasından müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını, söz konusu takibe konu müvekkilinin keşidecisi olduğu çeklerin …. Şubesine ait; …. seri numaralı 120.000,00 TL, … seri numaralı 120.000,00 TL ve … seri numaralı 90.000,00 TL bedelli çekler olduğunu, müvekkilinin bu çek bedellerini söz konusu takip açılmadan evvel davalıya ödediğini, müvekkilinin … seri numaralı ve …. seri numaralı çekleri 02.09.2020 tarihinde, … seri numaralı çeki ise 11.09.2020 tarihide davalının …. Bankası A.Ş.’ye ait … numaralı hesabına eksiksiz ödediğini, müvekkilinin bu ödemeleri yapmış olduğunu gösteren … Bankası A.Ş.’ye ait dekontların mevcut olduğunu, bundan dolayı müvekkilinin bir borcunun bulunmadığını bildirerek, öncelikle ileride telafisi imkansız zararların ortaya çıkması ihtimaline binaen dava konusu icra takibi ile ilgili olarak müvekkili hakkında başlatılan takibin teminatsız olarak dava sonuna kadar durdurulmasına, bu talep uygun görülmez ise İİK’nun 72/3.maddesi gereğince icra dosyasına yapılacak ödemelerin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında ticari alım satıma dayalı 02/11/2019 tarihli bir ticari sözleşme ilişkisi kurulduğunu, müvekkili tarafından sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken edimlerin yerine getirilerek sözleşmeye konu ürünlerin teslim edildiğini ve montaj işlemlerinin gerçekleştirildiğini, ancak davacı tarafından ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davacının ihale usulü ile belediyelerden iş aldığını ve bu ticari ilişkinin devamlılığının olacağını beyan ederek müvekkilini oyaladığını ve ödemelerini zamanında gerçekleştirmediğini müvekkili tarafından birçok defa ödeme için süre verilmiş olmasına rağmen verilen bu süreler içinde de davacı tarafından ödeme gerçekleştirilmediğini, buna istinaden sözleşmenin “Ödeme Yeri ve Şartları” başlıklı 7.3. maddesi uyarınca davacı adına en son 12.11.2020 tarihli fiyat farkı faturası düzenlendiğini, davacının müvekkili şirkete 272.514,53 TL anapara borcunun bulunduğunu, davacının sözleşme uyarınca borcunun bir kısmına karşılık ödeme yerine geçmek üzere müvekkili şirkete icra takibine konu çekleri verdiğini, söz konusu çeklerin vadeleri geldiğinde davacı tarafından ödenmediğini ve çekler hakkında karşılıksızdır işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkilinin dava konusu çekleri karşılıksızdır işleminden çok uzun bir zaman sonra icra takibine konu ettiğini, davacı tarafından gerçekleştirilen kısmi ödemelerin eft dekontlarının açıklama kısımlarına her ne kadar icra takibine konu çeklerin bilgisi yazılarak çeke istinaden ödeme gerçekleştirildiği belirtilmiş ise de davacı tarafından yapılan kısmi ödemelerin öncelikle çeklerden mahsubunun mümkün olmadığını, davacının müvekkiline çeklerden önce muaccel olmuş sözleşmeden kaynaklanan fatura borçları ve nakit havale borcu bulunduğunu, neticeten; tedbir talebinin reddine, Sayın Mahkemece tedbir kararı verilecek ise teminat karşılığında tedbir talebinin değerlendirilmesine, davanın reddine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmistir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili 14/06/2022 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderdiği tarafların sulh olması nedeniyle davadan feragat ettiklerini bildirir feragat dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş, davalı taraf davacının feragat dilekçesine 14/06/2022 günü cevap vererek, taraflar arasında yapılan anlaşma neticesinde davacının feragatine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücret talebi olmadığını beyan etmişlerdir.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 5.065,04-TL harçtan mahsubu ile kalan 4.984,34 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların beyan dilekçeleri gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yokluğunda karar verildi. 15/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸