Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/828 E. 2020/1112 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/828 Esas
KARAR NO : 2020/1112

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 31/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2021

İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/07/2020 tarihli … Esas, …. Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği ve yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ….. Müdürlüğü tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücusu talebi ile işçinin çalıştığı şirketlere karşı Adana … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, görülmekte olan davada davalı …. Şirketi ile ilgili İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına göre şirketin tasfiyesinin sona erdiği ve terkin edildiğinin belirtildiği, şirketin görülmekte olan rücu davası bulunduğunu, bu nedenle şirketin ihyasının gerekli olduğu, anılan nedenlerle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicilinde kayıtlı .. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde : davalı kurumun TTK 32.maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği 34.maddesi hükmü uyarınca işlem yaptığını, tasfiye süresince yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdi yada kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, tasfiye memurlarının eksik işlemlerini davalı kurumun tespit etmesinin mümkün olmadığını, bu itibarla davalı kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhyası istenilen …. Merkez …. Şubesi’nin ticaret sicil kayıtları celp olunmuş, kayıtların incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicilinde kayıtlı olduğu, şirketin son tescilinin 18/02/2015 tarihinde yapıldığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiği hususunun 18/02/2015 tarihinde tescil edildiğinden kaydının terkin edildiği, yine şirket adresinin “… Cad. … Park Blokları No:… Zemin Kat No:1 … …” olduğu, tasfiye memurunun … olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından Adana ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasındaki işlemlerin sonuçlandırılması ve infazı işlemlerinin yapılması için şirketin TTK 547. maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Adana ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının Uyap üzerinden incelenmesinde; dosyanın derdest olduğu, duruşmasının 11/02/2021 tarihine talik edildiği anlaşılmıştır.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ihyası istenilen şirket adına Adana … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, adı geçen şirketin 18/02/2015 tarihinde tasfiye sonu itibariyle terkin edildiği, şirketin ihya edilmesinde davacıların hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numaralı … ‘nin Adana … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru ….’un atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …. sicil numaralı … ‘nin Adana … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru …’un atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Harç peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/12/2020

Başkan ….
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza