Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/814 E. 2022/695 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/814 Esas
KARAR NO : 2022/695

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/11/2010
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde;, öncelikle davalıların üyesi bulundukları kooperatif hissesinin devredilmemesi ipin ihtiyati tedbir ve davalıların adlarına kayıtlı menkul ve gayrimenkul bilgilerinin tespiti için Bakırköy Tapu Sicil Müdürlöğü’ne ve Bakırköy Trafik Tescil Büro AmirlJğiJne müzekkere yazılmasına, bu hususta elden takip yetkisi verilmesine, tespiti halinde 3. Kişilere devrinin engellenmesi için kayıtlarına tedbir konulmasına ve Kooperatifin inşası sürecinde davalıların kasrt ve ihmalleriyle yaptıklar; usulsüz harcama ve işlemlerden doğan zararlar, faturasız ve belgesiz harcamalar nedeniyle; kooperatifin uğradığı zarardan 20,000,00-TL’lik kısmının, konutların emsallerine göre çok geç inşa edilmesi, bu sürede meydana gelen maliyet artışlarının üyelere yansıtılmasr ve hâlihazırda da inşaatın tamamlanmamış olmasından kaynaklanan zarardan 10.000,00-TL’lik kısmının, Kooperatifin üst birliğe olan borçlarının zamanında ödenmemesinden oluşan zarardan 20.000,00-TL’lik kısmının, Kooperatifin hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılan eski ortaklara olan borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle oluşan zarardan 10.000,00 TL’lik kısmının, Kooperatifin vergi, SSK primleri, su-elektrik borcu gibi prim ve vergi borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle oluşan zarardan 10.000,00-TL’lik kısmının, Kooperatif ortaklarından toplanan aidatların kooperatif kayıtlarına yansıtılma m ası ve bilançodaki karşılığı ile ortaklardaki ödeme makbuzlarındaki bedel farklılığı nedeniyle kooperatifin uğradığr zarardan 10.000,00-TL’lik kısmının, Kooperatif dairelerinin ve özellikle projeye aykırı inşa edilen 5 adet sığınakların bir kısmının eski yönetim kurulu (iyelerine tahsis edilmesi nedeniyle kooperatifin uğradığı zarardan 10.000,00-TL’lik kısmının, davalıların görevlerini ihmali nedeniyle kooperatif aleyhine gerek ortaklar ve gerekse üst birlik tarafından açılan davalar nedeniyle kooperatifin uğradığı zarardan 10.000,00 TL’lik kısmının fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla toplam 100.000,00-TL zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte tazminatın tümüyle sorumiu olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; kooperatiflerinin 88 üye ile kurulduğunu, 88 daire yaparak üyelere tamamen teslim edildiği, davacıların haksız yere dava açtıklarını, her yıl genel kurul yapıldığını, yönetim kurulunca o yıl içinde yapılacak işler için bütçe hazırlanacağını, yıl sonunda bu işler yönetim kurulunca ibra edildiğini, üst birliğe olan borçlarını ve bu borçların ödenmesi ile ilgili 24/10/2010 tarihinde olağanüstü genel kurul yapılarak ödemeler için karar alındığını, 09/05/2010 tarihinde yapılan genel kurul ile görevlerinin sona erdiğini, yeni yönetime 17/05/2010 tarihinde bütün evrakların ve belgelerin teslim edildiğini, kooperatif işlerini aksatacak herhangi bir bele eksiğinin olmadığını, tasfiye halindeki kooperatif iki defter tutulduğunu, ikisinin de yeni yönetime sunulduğunu, yönetimde devamlılığın esas olduğunu, yetkisiz hiçbir iş yapılmadığını, yapılan bütün işlerin genel kurul kararı ve yönetim kurulu kararı ile yapıldığını, kooperatifin Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü tarafından iki defa denetlendiğini, hiçbir olumsuz rapor düzenlenmediğini, 09/05/2010 tarihinde yapılan genel kurulda yönetimlerinin ibra edildiğini, bütün hesapların tetkik edildiğini, yeni yönetim kurulunun seçildiğini, dava açılması kararının ise 24/10/2010 tarihinde olağanüstü genel kurul kararında alındığını, toplantıya eski yönetimin çağrılmadığını, şikayetlerin eski ve yeni yönetim arasında süren görüş ayrılıkları sebebiyle olduğunu, hiçbir şekilde görevlerini kötüye kullanmadıklarını beyanla davanın reddini istemişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62.maddesi 6102 Sayılı Ticaret Kanunu 553. maddesi uyarınca yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
24/10/2010 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı, 17/05/2010 tarihli devir teslim tutanağı, 2010 yılı olağanüstü genel kurul tahmini ek bütçesi, …. Yapı Kooperatifleri Birliği’nin Av. …’a hitaben yazılı borç tutarı bilgisi, bilanço, yönetim kurulu üyelerinin seçimine ve kooperatifin tasfiyeye girdiğini, 22/02/2009 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliklerine süre verilmeden …, … ve …’ın seçildiklerini belirten belge, 21/02/2010 tarihli genel kurul tutanağı, karar defteri, genel mizan, hazirun cetveli, haciz tutanağı, tespit raporu suretlerinin, proje ve icra dosyası fotokopisinin, Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesince alınan raporunun dosyada mübrez olduğu anlaşılmıştır.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; müştekinin … olduğu, konunun kooperatifin mali defterlerinin sunulması olduğu, …. emanet numarası ile … tarafından 24/02/2016 havale tarihli dilekçe ekinde sunulan 2007-2008-2009 yevmiye defterleri, envanter defterleri olduğu belirtilen 1 adet kırmızı renkli klasörün ve 1 adet siyah klasörün 25/02/2016 tarihinde emanete alındığı, 20/06/2016 tarihinde müştekiler tarafından Küçükçekmece CBS’nin … soruşturma no, … karar sayılı ve 20/05/2016 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edildiği, 11/08/2016 tarihli değişik iş kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden kooperatifin sicil kaydı celp edilmiş, incelenmesinde; …. sicil nolu Tasfiye Halinde … Yapı Kooperatifi’ (Eski Ünvanı: … Yapı Kooperatifi)nin müseccel adresinin … Sitesi, … nolu Blok, 4 Giriş Kat:1 Küçükçekmece/İstanbul olduğu, Kooperatifin son tescilini 17/05/2010 tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 23/11/2010 günlü tensip tutanağı ile verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın değiştirilmesi için bu aşamada herhangi bir yeni hukuki yada fiili kanıt sunulmamış olduğundan ihtiyati tedbirin reddine yönelik itirazın reddine, davacı vekili 30/12/2010 hakim havale tarihli dilekçesi ile reddedilen ihtiyati tedbir taleplerinin dilekçe ekinde sunulan belgelerin incelenmesi sonucu yeniden değerlendirilmesini, tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiş, 07/11/2011 tarihli heyet ara kararı ile Bu aşamada herhangi bir yeni hukuki yada fiili kanıt sunulmamış olduğundan ihtiyati tedbir talebinin reddine, 20/11/2013 tarihinde mahkememizce davacının vekilinin davalılardan …’ya ait …. Mah. …. Cad. No. …. Başakşehir /İstanbul adresindeki … Blok, Kat 5, D: 12 numaralı daire ile …’a ait … Mah. …. Cad. No. …. Başakşehir /İstanbul adresindeki …. Blok, Kat 3, D: 9 numaralı dairenin tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, bu talep kabul edilmediği takdirde , tapu kayıtlarına “davalıdır” şerhi konmasını talebi değerlendirilerek taleplerin reddine , davacı vekilinin davalıların her an daireyi satıp , devretme durumunun bulunduğu bildiririr 20/11/2013 tarihli tedbir talebi değerlendirilerek davalılar; … T.C. kimlik numaralı …’ya ait olduğu belirtilen … Mah. …Cad. No. … Başakşehir/İstanbul adresindeki … Blok, Kat 5, D: 12 numaralı, … T.C. kimlik numaralı …’a ait olduğu bildirilen, … Mah. …Cad. No. … Başakşehir /İstanbul adresindeki … Blok, Kat 3, D: 9 numaralı , dairelerin tapu kayıtlarına ve adı geçenler adına olması halinde 45.918,31 TL ile sınırlı olmak üzere davacı kooperatif lehine ihtiyati haciz konulmasına, takdiren (% 15 ) 6.887,75 TL olan nakdi veya banka teminat mektubu ,teminat olarak yatırıldığında kararın infazı için Mahkememiz yetki alanında bulunan icra müdürlüklerine gönderilmesine, kararın on (10) gün içinde infaz edilmediği taktirde kendiliğinden kalkmış sayılmasına, talep halinde tasdikli suretleri dosyada alıkonularak bono aslının alacaklı veya vekiline iadesine karar verilmiştir.
07/05/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dosyasının tevdi edildiği ilk bilirkişi raporunun somut bir sonuca ulaşamamasının da en azından işbu davanın nitelik itibariyle belirsiz alacak davası olduğunun ispatı olduğu; davacıların uğradığı zararın tam olarak tespit edilmesi uzmanlık gerektirdiğinden ve zarar ve tazminat miktarının bilirkişi incelemesi sonucunda tespiti mümkün olduğundan; mahkemenin 06.01.2012 celse tensip zaptında da açıkça işaret edildiği üzere “..esasen usul hükümlerinin yorumlanırken kişilerin haklarını genişletici olarak yoruma tabi tutulmasının. A.İ.H.K. yerleşik uygulaması olduğu hususu hatırlatılarak HMK. 143 ve devamı gereğince davaya devam olundu,..” denilmek suretiyle de müvekkil kooperatifin hak arama ve haklarını elde etme hürriyetinin kısıtlanmaması gerektiği hususları bir arada değerlendirildiğinde; dava türünün HMK.143.ve devamı maddesi uyarınca belirsiz alacak ve tespit davası olarak ıslahına ilişkin beyanı doğrultusundaki talebi Mahkemeniz ara kararı ile değerlendirilmesini ve neticeten talebimizin kabulü ile dava türünün HMK 107.maddesi uyarınca değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
12/07/2012 tarihli duruşmada ıslahın amacının dava konusu talebe ilişkin olması, dava konusunun ve talebin ıslahının usulen mümkün bulunması, bu konuda 6100 sayılı HMK da da engel bir durum bulunmaması , esasen usul hükümlerinin genişletici yoruma tabi tutulması yönündeki mahkememizin uluslar arası sözleşmelere de uygun uygulamasının bulunması karşısında davanın bu aşamadan sonra 6100 sayılı HMK. 107/1-2 maddeleri çerçevesinde belirsiz alacak davası olarak görülmesine karar verilmiştir.

18/09/2014 tarihli duruşmada 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 45 inci maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile aynı Kanuna eklenen geçici 5 inci maddesi gereğince faaliyette bulunacak asliye ticaret mahkemelerinin sayısı ve faaliyete geçirilecekleri tarihin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesince görüşülmesi karşısında adı geçen kanun hükümleri ve asliye ticaret mahkemelerinin 15/09/2014 tarihi itibari ile faaliyete geçmiş olması ve davanın niteliği karşısında mahkeme hakiminin davayı görme konusunda yetkisinin sona erdiği, davanın heyet tarafından görülmesi zorunluluğu nedeniyle dosya mahkememiz heyetine tevzi ve tevdi edilmiştir.
08/03/2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda;incelenen Beşiktaş …Noterliğinin 06/01/2004/… yevmiye sayılı ve Beşiktaş …Noterliği 20/04/2009/…. yevmiye sayılı kooperatif karar defterine göre davalıların, 2004 yılından 09/05/2010 ayına kadar kooperatif yöneticileri olduklarının anlaşıldığı, davacının iddiaları somut bir şekilde ortaya konulmadığından gerekli tespit ve değerlendirme yapılamadığı, bu nedenle de varsa zarar miktarına ulaşılamadığı, davacının, davalılardan bir alacağının olduğu hususundaki tespitlere varılamadığı şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tarafların iddia , savunmaları, dayanılan belgeler, özellikle kooperatifin talebe konu ilgili ticari defter ve kayıtları, ilk bilirkişi raporunun içeriği, bu rapora karşı davacı vekilinin sıra numarası altında açıkladığı itirazlar değerlendirildiğinde her bir davalının davacının iddia ettiği zararın meydana gelmesine yol açıp açmadığının , davalılara atfedilen eylem ile zarar arasında uygun nedensellik bağı kurulduğu takdirde her bir zarar kalemleri açısından davacının hangi davalıdan kaç TL talep edebileceği konusunda rapor alınmasına karar verilmiş, 05/03/2018 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; sunulan 21.01.2013 tarihli kök raporda belirtiler kooperatifin ödemek zorunda kaldığı faiz ve masraf farkı bedeli olarak 8.918,31 TL’nin ve projeye aykırı yapılan inşaatların eski haline getirilmesi bedeli olan 37.000,00 TL’nin davacının talep edebileceği zarar miktarı olduğu yönündeki görüş ve kanaatin aynen devam elliği, buna ilave olarak Kooperatifin ticari defterlerinde 259- Verilen Sipariş Avansları hesabına yıllar ilibari ile kaydedilmiş ancak üyelere açıklaması yapılmayan, belgesi olmayan avans ödemelerinin toplamının 1.891.372,51 TL olduğu, diğer bir deyişle davacı tarafından davalılardan 259- Verilen Sipariş Avansları ile ilgili olarak talep edebileceği zarar tutarının 1.891.372,51 TL. Olduğu, Üst birliğe olan 293.901.26 TL.lık borca karşılık hesaplanan ve Üst Birliğin 29.12.2010 tarihli yazısında belirtilen ve karşılığında senet verilen 250.263,65 TL’lik faiz bedelinin davacı Kooperatifin zararı olarak değerlendirilmesinin mahkemenin takdirlerinde olduğu hususları mütalaa olunmuştur.
Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı kararının 15/06/2017 tarihinde kesinleştiği bildirilmiş, kesinleşme şerhi ekli gerekçeli karar örneği dosya içerisine alınmıştır.
14/02/2019 tarihli duruşmada davalılar hakkında davaya konu aynı eylemden dolayı Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama devam ettiğinden Bakırköy ….Ağır Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının HMK 165 maddesi uyarınca bekletici mesele yapılmasına karar verilmiş, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesine yazılan müzekkere cevabında mahkemenin … Esas ve …. karar sayılı kararının 04/12/2019 kesinleştiğinin bildirildiği, gerekçeli karar ekinde kesinleşme şerhlerinin de bulunduğu anlaşılmıştır.

Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında alınan 19/12/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; … isimli üyeden tahsil edilen 13.300,00 TL’nin gelir kaydı yapılmaması, kooperatif bütçesinden 54 kişiye 2006-2009 yıllarında avans ödemesi adı ile ödenen 1.891.372,51 TL’nin gerek ödemesinin gerekse mahsubunun tevsik edici belgelerle kanıtlamaması, kooperatifin dolayısıyla müştekilerin mağduriyetine sebep olurken, üyelerin menfaatine aykırılık oluşturduğu şeklinde tespit bildirilmiştir.
Mahkememizin 05/03/2020 tarihli, …. Esas, …karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile; artırım dilekçesi dikkate alınarak 800.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davalılar … ve … vekilinin istinafı üzerine dosya İstanbul BAM …. Hukuk Dairesine gönderilmiş, İstanbul BAM …. Hukuk Dairesinin … Esas, …. karar sayılı ilamı ile; “Tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesince öncelikle denetçiler yönünden dava şartı niteliğindeki temsil eksikliğini gidermesi, eksikliğin tamamlanamaması halinde buna göre karar verilmesi, eksikliğin giderilmesi durumunda belirtilen dönemlere ilişkin, aynı konuda şikayet ya da resen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ya da Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından bir denetim yapılıp yapılmadığının sorulması, varsa tüm denetim raporlarının dosyaya celbi ile ceza dosyaları ve tüm dosya kapsamına göre konusunda uzman yeni bir heyetten uyuşmazlık konusunda rapor alınması, ibranın tartışılması suretiyle yönetim kurulu üyelerinin görevli oldukları dönemlerinde tespiti ile sorumluluklarının bulunup bulunmadığına ilişkin yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda HMK 297. Maddesine uygun hüküm tesisi gerektiğinden ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” kaldırıldığı, dosyanın yukarıda yazılı esas numarasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
İstanbul BAM …. Hukuk Dairesinin … Esas, … karar sayılı ilamı gereğince; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; ” belirtilen dönemlere ilişkin, aynı konuda şikayet ya da resen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ya da Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından bir denetim yapılıp yapılmadığının sorularak varsa tüm denetim raporlarının dosyamıza gönderilmesi talep edilmiştir.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden müzekkere cevabı geldikten sonra İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin …. Esas …. sayılı kararı gereğince; ceza dosyaları ve tüm dosya kapsamına göre smm bilirkişi …, kooperatif bilirkişisi … ‘ün seçilerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş oldukları 25/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Eski yöneticilerin 1163 sayılı kooperatifler kanununun 62. Mad ve 98 mad. yollamasıyla
Yeni 6102 sayılı TTK 553. Mad (Eski 6762 sayılı TTK nın 336/5) hükmü gereğince
kooperatif eski yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK hükümlerine göre eski yöneticilere
karşı açılacak sorumluluk davasında genel kuruldan karar almak suretiyle, kooperatif tüzel
kişiliği adına yetkili denetim kurulu üyelerine dava açma yetkisi verilmiştir.
İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin … E, … K sayılı
kararı uyarınca Davacı yanca Bakırköy …. Noterliğinin 27.11.2020 tarih … yevmiye no
ile tanzim edilen vekaletname örneği dosyaya ibraz edilmiştir.
Vekaletname içeriğinde vekil eden …. ve …’ın … Yapı Kooperatifinin denetim kurulu üyesi sıfatı ile vekaletnameyi tanzim
ederek Av. …’i yetkili kıldıkları, vekaletname içeriğinde …. Yapı Kooperatifinin 24.10.2010 tarihli genel kurulunda eski yönetim kurulu
üyeleri aleyhine açılan sorumluluk davasının kooperatifi temsilen denetim kurulu üyesi olarak
yürütülmesine ilişkin yetkinin düzenlendiği,
Davacı … Yapı Kooperatifi’ne ait 2007 ve 2010
yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun yaptırıldığı,
defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu ve kooperatifin 2007 ve 2010 yılı
defterlerinin delil vasfına haiz olduğu, 2008 ve 2009 yılı Yevmiye ve Envanter Defterlerinin
kapanış tasdiklerinin bulunmadığı dolayısıyla 2008 ve 2009 yılları ticari defterlerinin kesin
delil vasfına haiz olmadığı görülmekle Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince delil
niteliği sayın mahkemenizin takdirlerindedir. Yanlar arasında, bir alacak davası olup davacı kooperatif, eski yönetim kurulu
üyeleri olan davalıların görevde bulundukları dönemlerde kooperatifi zarara uğrattıkları
iddiası ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla uğranılan zararın, zararın meydana

geldiği tarihten itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve
müteselsilen tahsilini talep etmekte olduğu,
Davacı vekilin 09.11.2010 tarihli dilekçesi ve dosya mündericatı dilekçe ve beyanlar
incelenerek maddeler halinde Davalılara yöneltilen iddia ve talepler, Dosya mündericatı ve
tarafların beyanları doğrultusunda incelenerek aşağıda maddeler halinde arz edilmiştir; Davacıların Dava Dilekçesine konu ettiği zarar kalemleri yönünden; Kooperatifin
İnşası sürecinde davalıların kasıt ve ihmalleri ile yaptıkları usülsüz harcama ve
işlemlerden doğan zararların incelenmesi ile; Kooperatifin inşası sürecinde davalıların kasıt ve ihmalleriyle yaptıkları usulsüz
harcama ve işlemlerden doğan zararlar faturasız ve belgesiz harcamalar sebebiyle
kooperatifin uğradığı zararlardan 20.000,00.TL lik kısmına yönelik talebi yönünden
yapılan inceleme ile
Ayrıntıları ile incelenen 1.891.372,51.TL 259- Avanslar Bakiyesine ilişkin, zararın tahsilinin davalılardan talep edilebileceği ancak davacı vekilince 1 no.lu bu talepleri yönünden 20.000,00.TL’lik tazminatı 700.000,00.TL ye artırdıklarından talebe bağlılık ilkesi
gereği bu tutarın tazminini talep edebilecekleri, Konutların geç inşa edilmesi sebebiyle bu surede meydana gelen maliyet artışlarının
üyelere yansıtılması ve inşaatın tamamlanmamış olmasından kaynaklanan zararlar
yönünden yapılan inceleme ile;
Konut Yapı kooperatifleri müteahhit şirket gibi değerlendirilemeyeceği gibi velev ki Genel
Kurullarda inşaatın bitirilmesine yönelik bir süre tayin edilmiş bile olsa bu sürede inşaatların
bitirilmemesinden dolayı kooperatifin ve yetkili yönetim kurulu üyelerinin 1163 sayılı kanun
kapsamında sorumlu tutulamayacağı zira inşaatın planlanan zamanda bitirilebilmesi için tüm
üyelerin ödemelerini düzenli eksiksiz ödeme yükümünü yerine getirmesi gerekirken
getiremeyebilecekleri, bu eylemin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu doğurmayacağı, Kooperatifin üst birliğe olan borçlarının incelenmesi ile Davacı kooperatifin genel kurul kararlarıyla oluşan üst birliğe olan borcunu ödeme tarihinde
yine kooperatifin kasasında ve bankasında parasının olması gerekeceği, veya kooperatif
hazırındaki paranın tercih yolu seçilerek üst birlik aidatı yerine inşaat ödemelerine
kaydırılması halinin fasıllar arası aktarma yetkisine sahip bulunan yönetim kurulu için paranın
inşaatların yaptırılması işlerinde kullanılarak üst birlik aidatının ödenmemesinin seçilmesi
halinde yapılan bu eylemin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu doğurmayacağı, Kooperatifin eski ortaklarına olan borçlarının zamanında ödenmemesi sebebiyle
oluşan zararların incelenmesi;
Rapor içeriğinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere (bknz syf. 26-27-28)Anılan bono
alacaklıları adına dava tarihinde 108.703,00 TL ana para olmak üzere toplam 117.621,31 TL
borçlanıldığı ve söz konusu borcun 8.918,31 TL faiz içerdiği, ödenen faiz yönünden
kooperatif zararının tazmininin istenebileceği,
Ayrıca; 1163 sayılı kooperatifler kanununun 17. Ve ana sözleşmenin 15. Mad sinde “devir
dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları o yılın bilançosuna
göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren 1 ay içerinde geri verilir” hükmüne yer
verilmiş iken ortaklıktan ihraç edilen …’e üyeliği gereği kooperatife ödediği
39.267,70.YTL geri iade edilmesi gerekirken ihraç edilen üyenin gerçekte kooperatiften
tahsil edeceği alacağına karşılık bu miktarın dışında ayrıca 80.732.,30.TL YTL lik değer
artışı adı altında kanun ve ana sözleşmeye aykırı olarak fazla ödenen tutarın tazmininin
talep edilebileceği,
4 no.lu bu talepleri yönünden (8.918,31+80.732,30 TL =) 89.650,51 TL’nin tazminini
talep edebilecekleri,
Kooperatifin Vergi ve SGK borçlarının İncelenmesi Kooperatifin vergi ve sgk borçlarının her halükarda ödenmesi gereken borçlardan olduğu
ancak eski yöneticilerin bu borçlardan sorumlu tutulabilmesi için borcun ödeneceği tarihte
kooperatifin kasasında ve bankasında parası olup, parası olmasına rağmen bu borçların
ödenmemesi halinde yönetim kurulunun sorumluluğuna gidilebileceği ve bu yönde Bilanço
Kayıtları incelendiğinde 31.12.2008 tarihinden gelen borç bakiyesinin olduğu ve incelenen
dönemlerde davacı kooperatif hesaplarında nakdi olmadığı, dolayısı ile Bu yönde somut bir
tespit yapılmadığından bu talep yönünden tazminatın davalılardan talep edilemeyeceği, Kooperatif ortaklarından toplanan aidatların kooperatif kayıtlarına yansıtılmaması
ve bilançoda karşılığı ile ortaklardaki ödeme makbuzlarındaki bedel farklılığı nedeniyle
kooperatifin uğradığı zararlardan 10.000,00 TL lik kısmına yönelik talebi yönünden;
Davacı kooperatifin … isimli üyeden tahsil ettiği 13.300,00.TL nin kooperatif
muhasebe hesaplarına gelir olarak kaydedilmemesi sonucu kooperatifin zararına olan bu işlem
sebebiyle 13.300,00.TL lik zararın tazmininini talep edilebileceği, davacı vekilince 6 no.lu
bu talepleri yönünden 10.000,00.TL’lik tazminatı talebe bağlılık ilkesi gereği bu tutarın
tazminini talep edebilecekleri, Kooperatif dairelerinin ve özellikle projeye aykırı inşa edilen 5 adet sığınakların bir
kısmının eski yönetim kurulu üyelerine tahsis edilmesi nedeniyle kooperatifin uğradığı
zararlardan 10.000,00.TL lik kısmına yönelik talebi yönünden
Küçükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş dosyası ile yapılan bilirkişi
raporunda tespit edilen bodrum katlarda projeye aykırı olarak yapılan dairelere taşıyıcı dış
betonarme perde duvarları delinerek açılan perdeler taşıyıcı olduğundan binanın statiğine
zarar vermesinin kaçınılmaz olduğunun, projeye aykırı yapılan dairelerin ve açılan
pencerelerin projeye uygun hale getirilmesi için 02.04.2009 tespit tarihli itibari ile
37.000,00.TL’lik zararın tazmininin talep edilebileceği, davacı vekilince 7 no.lu bu talepleri
yönünden 10.000,00.TL’lik tazminatı talebe bağlılık ilkesi gereği bu tutarın tazminini
talep edebilecekleri ” görüş ve kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi heyeti kök ve ek raporu, savcılık dosyası, sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde; “Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur” hükmüne yer verilmiş, 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/3. maddesinde ise; “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar” hükmüne yer verilmiştir.
Sorumluluğun söz konusu olabilmesi için de öncelikle bir zararın doğması şarttır. Zarar meydana gelmiş ise, yöneticilerin kusursuzluğunu ispat etmesi gerekir. Kusursuzluğun ispatı da genel hükümlere tabidir. Kural olarak yönetim kurulu üyeleri kooperatif adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamazlar ise de, anılan 336. maddedeki hallerde kooperatife, kooperatif ortaklarına ve kooperatif alacaklılarına karşı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilen sorumlu olurlar. Yöneticilerin görevlerini ifa sırasındaki zararın kusur ile işlendiği karinesinin aksini ispat etmedikçe 338. maddesi gereğince sorumluluktan kurtulamazlar. Diğer yandan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2007 tarih ve 2005/14680 E., 2007/3131 K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde yöneticilerin kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan yöneticilerin birlikte sorumlu olacağı anlaşılması gerekir.
Toplanan delillere göre, davalılar …, … ve …’ın denetim kurulu üyeleri vasıtası ile davacı … Yapı Kooperatifi’nin eski yöneticileri olduğu, 09/05/2010 tarihinde yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği, Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin 83/1 maddesi kapsamında saklamakla ve madde 73 uyarınca yeni yönetime teslim etmekle yükümlü oldukları evrakları saklamadıkları, Bakırköy … ATM’nin … Esas, …. Karar sayılı defter ve belgelerin yeni yönetime teslimine ilişkin mahkeme kararına rağmen söz konusu belgeleri teslim etmedikleri, görevde bulundukları süre içerisinde gerçekleştirilen faaliyetlere ilişkin avans ödemelerine dair kayıtları usulüne uygun tutmadıkları, üyelerden tahsil edilen gelirlerin kayıtlarını usulüne uygun olarak yapmadıkları anlaşılmıştır.
Nitekim davacılar hakkında Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında görevi kötüye kullanma suçundan dolayı yargılama yapılmış, -İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Ceza Dairesi’nin …E. …. K. Sayılı kararı ile kesinleşen- … Esas ve … karar sayılı kararı 04/12/2019 kesinleşmiş kararına göre davalılardan … hakkında mahkumiyet kararı verilmiş, diğer davalılardan … hakkında ceza zamanaşımının dolduğu, … hakkında ise ölüm gerekçesi ile düşme kararı verildiği görülmüştür. Her ne kadar ceza davasında davalılardan … ve … hakkında ceza yargılama usulüne ilişkin gerekçelerle düşme kararı verilmiş ise de, dosyada mübrez ve …’a ilişkin mahkumiyet kararına dayanak 19.12.2018 tarihli bilirkişi raporu ve mahkemenin gerekçeli kararının içeriğinden davalıların eylemlerinin sabit olduğu anlaşılmaktadır.
Kural olarak ceza mahkemesinde, haksız eylemin öğelerinden eylem nedensellik bağı ve hukuka aykırılık yönleri saptanmış ve bunlar kesinleşmişse, bu üç öğe bakımından ceza mahkemesinin mahkumiyet ya da beraat kararı hukuk hakimini bağlayacaktır. Hukuk hakimi, ceza hakimini mahkumiyet kararına götüren olaylarla bağlıdır. O halde hukuk hakimi, artık olayların başka şekilde gerçekleştiğini benimseyemez ve zararın var olmadığını kabul edemez. (Yargıtay 4. HD. 5.10.1987, 4123-7124, YKD.1987/12-1770) T.B.K.’nun 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin sabit saydığı olaylar üzerine verdiği ve kesinleşen mahkumiyet kararı hukuk hakimini bağlar. (Yargıtay 4. HD.4.2.1992, 90/12957-92/959, YKD.1992/5-693)
Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi’nde, toplanan aidatların üyelerin menfaatine harcanıp harcanmadığı, üst birlik aidatları yerine kooperatifin diğer iş ve işlemleri için harcandığı, bunun üyelerin menfaatine olmadığı ve üyelere faiz yükü getirdiği iddia edilmesine göre üyelerden toplanan aidatların üst birlik ödemeleri yerine kooperatifin başka işlemlerinde kullanılıp kullanılmadığı ve böyle bir durum var ise müştekilerin mağdureyetlerine neden olup olmadığı, üyelerin menfaatleıine aykırılık teşkil edip etmediği hususlarında da bilirkişi raporu alınmış, 19/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda dava dosyasının incelenmesi sonucunda, …. isimli üyeden tahsil edilen 13.300,00 TL’nin gelir kaydı yapılmaması ve kooperatif bütçesinden 54 kişiye 2006-2009 yıllarında avans ödemesi adı ile ödenen 1.891.372,51 Tl’nin gerek ödemesinin gerekse mahsubunun tevsik edici belgelerle kanıtlanamaması hususlarının kooperatifin, dolayısıyla müştekilerin mağduriyetine sebep olduğu, üyelerin menfaatine aykırılık oluşturduğu” bildirilmiştir. Bu durumda, ceza dosyasında yapılan inceleme çerçevesinde davalıların görevde bulundukları sırada üst kooperatif … Yapı Kooperatifine olan borcun hızla büyüdüğü ve bu üst birliğe olan borcu ödemedikleri, tahsilatların gelir olarak kaydedilmediği, yapılan harcamalara ait belgelerin muhafaza edilmediği, ödeme ve tahsilatlara ilişkin belgelerin eski yönetim tarafından yeni yönetime devir ve teslim edilmediği, … isimli üyeden tahsil edilen 13.300,00 TL’nin kayıt dışı bırakılarak gelir kaydının yapılmadığı, yani bazı ödemelerin belgeye dayandırılmadığı, avans mahsubu yapılırken işin gerçekleştirildiğine dair fatura, fiş, makbuz vesaire belgelerin mahsup belgesine, bağlanması gerektiği ancak davalılar tarafından bunlardan birine dayandırılmadığı, kooperatifçe yılları arasında 54 firmaya avans verildiği ancak avans verilen 54 kişiden bazılarına yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı, bazılarına ise kooperatif kayıtlarında görülenden daha az ödeme yapıldığının anlaşıldığı, kooperatif bütçesinden 54 kişiye 2006-2009 yıllarında avans ödemesi adı ile ödenen 1.891.372,51 TL tutarında verilen avansın tevsik edici belgesi ile bu avansın mahsubu için yapılan işleri gösterir belgelerin bulunmadığı, kasa veya bankadan kooperatif gideri olarak ödenen 1.891.372,51TL’nin gerçek bir harcama olmadığı, yani avans ödemesi adı altında yapılan bazı ödemelerin ve mahsupların belgelerle kanıtlanamadığı, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davalıların görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kooperatifin mağduriyetine sebep olduğu sabit olmuştur.
Tüm bu nedenlerle dosya kapsamının incelenmesinde; İstinaf kararı sonrası yapılan inceleme sonucunda Davacı …. Yapı Kooperatifinin 16.08.2020 tarihinde yapılan 2019 hesap yılı genel kurulunun 7 nolu kararı ile yeni seçilen denetim kurulu üyelerinin … ve … olduğu , huzurdaki davanın kooperatife temsile yetkili yeni seçilen denetim kurulu üyeleri olan … ve … tarafından sorumluluk davasının 1163 sayılı kanuna uygun olarak yürütülmesi için vekaletnamenin tekrar Av. … adına tanzim edilerek dosyaya sunulduğu, 1163 sayılı yasaya uygun olarak tanzim edilen vekaletnameye göre en son yetkili denetim kurulu üyelerinin huzurdaki davaya devam edebilecekleri anlaşılmasına üzerine İstinaf ilamı kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmış olup
İstinaf kararında bahsi geçen Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünün 14.05.2010 tarih … Sayılı Ön raporunda; “2004 yılından itibaren Verilen Avansların nerelere verildiğinin açıklanmadığı hususunda yapılan inceleme ile İnşaat işçiliği ve inşaat malzemeleri için verildiği anlaşılan avansların denetime başlanılan gün itibarı ile borç bakiyelerinin toplam 1.870.354,96 TL olduğu anlaşıldığından ve avanslar karşılığı işlerin yapılıp yapılmadığının kontrolörlüğün uzmanlık alanında olmadığından iddia konusunda işlem yapılamadığı,” şeklinde raporlandığı belirtilmektedir.
İşbu raporun devamında; Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü tarafından tanzim olunan rapora atıf yapılmış ve raporda; “Genel Yönetim Giderleri Hesabı”, “Genel Imalat Giderleri Hesabı”, “Direkt İşçilik Giderleri Hesabi” ve “Verilen Avanslar Hesabına kaydedilen işlemlerin ise kooperatifin amacını gerçekleştirmeye dönük esas ve yardımcı faaliyetler olduğu, söz konusu işlemler ile ilgili olarak belgesiz kayda rastlanılmadığı anlaşıldığından, raporda, iddia konusu ile ilgili olarak Kontrolörlüğümüzce yapılabilecek bir işlem bulunmadığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır” tespiti ise dosya kapsamına tamamen aykırı bir tespit olup bu yönüyle mahkememizce itibar edilmemiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde; “Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur” hükmüne yer verilmiştir.
Davalıların ibra edildiği savunması bakımından 2009 yılı yani yönetimin devrinden önceki yıl ibra kararının da iptal edilmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi .. Esas ve .. Karar sayı ve 26/03/2013 tarihli kararı ile ” davalıların yönetim değişikliğine giden süreçte yapılan 22.02.2010 tarihli 2009 hesap yılı genel kurul toplantısında alınan 4 nolu yönetim kurulunun ibrasına dair kararın yokluk nedeniyle iptaline, diğer taleplerin reddine” karar verilmiştir. Öte yandan aksi durumda dahi soyut ve denetlenmesi mümkün olmayacak şekilde sözde ibra edilmiş olmanın sorumluluğu ortadan kaldırmadığı açıktırç Gerçek anlamda bir ibranın mevcut olabilmesi ve böylece sorumluluğun ibra nedeniyle kalkabilmesi için, ibra edilen hususların genel kurulda açık ve ayrıntılı bir şekilde görüşülmesi, değerlendirilmesi ve bilançoda da gösterilmesi gerekmektedir. Bakırköy … . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas ve .. Karar sayı ve 26/03/2013 tarihli kararının ilgili bölümünde, “ .. Ancak yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 31 evet oyunun karar nisabının altında kalması nedeniyle yönetim kurulunun ibrasına dair alınan bu kararın kanun ve ana sözleşmeye uygun olmadığından yokluk hükmünde bulunduğu bu nedenle iptal edilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın yönetim kurulunun ibrasına ilişkin karar yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur ” gerekçesine yer verilmiştir. İşbu karar da kesinleşmiştir. Böylece aslında 2009 yılına ilişkin ibranın geçersiz olduğuna dair ortada kesin bir mahkeme ilamını da dikkate alınarak bu şekildeki ibraz savunması yerinde görülmemiştir.
Sorumluluğa neden olan zarar kalemleri bakımından tek tek inceleme yapıldığında, Davacıların Dava Dilekçesine konu ettiği zarar kalemleri yönünden; Kooperatifin İnşası sürecinde davalıların kasıt ve ihmalleri ile yaptıkları usülsüz harcama ve işlemlerden doğan zararların incelenmesi ile Kooperatifin inşası sürecinde davalıların kasıt ve ihmalleriyle yaptıkları usulsüz harcama ve işlemlerden doğan zararlar faturasız ve belgesiz harcamalar ceza mahkemesinde toplanan deliller Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü tarafından tanzim olunan rapor ve mahkememizce alınan raporlar dikkate alındığında Kooperatifin 2005-2009 yılları arasında iş avanslarına kaydedilen fakat açıklaması yapılmayan, karşılığında belge fatura sunulmayan avans ödemeleri ile ilgili olarak Davacının 259 verilen sipariş ve avanslar ile ilgili talep edebileceği tespit edilen 1.891.372,51.TL zararın tahsilini isteyebileceği yönündeki gerek ceza mahkemesine sunulan 19.12.2018 tarihli bilirkişi raporu gerekse sayın mahkemeniz dosyasına sunulan 08.03.2018 tarihli bilirkişi ve istinaf sonrası hükme esas alınan son rapor tespitleri yerinde görülmüş olup 1.891.372,51.TL zararın kooperatifin uğradığı zararlardan 20.000,00.TL lik kısmına yönelik talebi yönünden yapılan inceleme ile bilirkişilerce ayrıntıları ile incelenen 1.891.372,51.TL 259- Avanslar Bakiyesine ilişkin, zararın tahsilinin davalılardan talep edilebileceği ancak davacı vekilince 1 no.lu bu talepleri yönünden 20.000,00.TL’lik tazminatı 700.000,00.TL ye artırdıklarından talebe bağlılık ilkesi gereği 720.000 TL tutarın tazminini talep edebilecekleri anlaşılmıştır.
Konutların geç inşa edilmesi sebebiyle bu surede meydana gelen maliyet artışlarının üyelere yansıtılması ve inşaatın tamamlanmamış olmasından kaynaklanan zararlar yönünden yapılan inceleme de de belirtildiği üzere, Konut Yapı kooperatifleri müteahhit şirket gibi değerlendirilemeyeceği gibi kaldı ki Genel Kurullarda inşaatın bitirilmesine yönelik bir süre tayin edilmiş bile olsa bu sürede inşaatların bitirilmemesinden dolayı kooperatifin ve yetkili yönetim kurulu üyelerinin 1163 sayılı kanun kapsamında sorumlu tutulamayacağı zira inşaatın planlanan zamanda bitirilebilmesi için tüm üyelerin ödemelerini düzenli eksiksiz ödeme yükümünü yerine getirmesi gerekirken getiremeyebilecekleri, bu eylemin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu doğurmayacağı anlaşıldığından inşaatın geç bitirilmesine davalıların eylemleriyle sebebiyet verip vermediği hususunda uygun illiyet bağı kurulmadığı gibi gecikmeye yüklenicinin davranışları da neden olabileceği gibi mücbir sebeplerde de kaynaklanabileceğinden davalıların doğrudan inşaat yapım işini yüklenen taraf olmadığından bu zarar kalemi yönünden ispat edilemeyen talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Kooperatifin üst birliğe olan borçlarının ödenmemesi bakımından oluştuğu iddia edilen zarar kalemi yönünden, Davacı kooperatifin genel kurul kararlarıyla oluşan üst birliğe olan borcunu ödeme tarihinde yine kooperatifin kasasında ve bankasında parasının olması gerekeceği, veya kooperatif hazırındaki paranın tercih yolu seçilerek üst birlik aidatı yerine inşaat ödemelerine kaydırılması halinin fasıllar arası aktarma yetkisine sahip bulunan yönetim kurulu için paranın inşaatların yaptırılması işlerinde kullanılarak üst birlik aidatının ödenmemesinin seçilmesi halinde yapılan bu eylemin yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu doğurmayacağı tespit ediliğinden sübuta ermeyen bu talep yönünden de davanın kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Kooperatifin eski ortaklarına olan borçlarının zamanında ödenmemesi sebebiyle oluşan zararların incelenmesi Rapor içeriğinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere anılan bono alacaklıları adına dava tarihinde 108.703,00 TL ana para olmak üzere toplam 117.621,31 TL borçlanıldığı ve söz konusu borcun 8.918,31 TL faiz içerdiği, ödenen faiz yönünden kooperatif zararının tazmininin istenebileceği dikkate alınarak ihmal suretiyle zarara sebep olan bu alacak kalemi yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca; 1163 sayılı kooperatifler kanununun 17. Ve ana sözleşmenin 15. Mad sinde “devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları o yılın bilançosuna göre hesaplanarak , bilanço tarihinden itibaren 1 ay içerinde geri verilir” hükmüne yer verilmiş iken ortaklıktan ihraç edilen ….’e üyeliği gereği kooperatife ödediği 39.267,70.YTL geri iade edilmesi gerekirken ihraç edilen üyenin gerçekte kooperatiften tahsil edeceği alacağına karşılık bu miktarın dışında ayrıca 80.732.,30.TL YTL lik değer artışı adı altında kanun ve ana sözleşmeye aykırı olarak fazla ödenen tutar yönünden talep bulunmadığından bu kalem ayrı dava konusu olduğundan olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır.
Kooperatifin Vergi ve SGK borçları bakımından ise Kooperatifin vergi ve sgk borçlarının her halükarda ödenmesi gereken borçlardan olduğu ancak eski yöneticilerin bu borçlardan sorumlu tutulabilmesi için borcun ödeneceği tarihte kooperatifin kasasında ve bankasında parası olup, parası olmasına rağmen bu borçların ödenmemesi halinde yönetim kurulunun sorumluluğuna gidilebileceği ve bu yönde Bilanço Kayıtları bilirkişilerce incelenmiş olup buna göre 31.12.2008 tarihinden gelen borç bakiyesinin olduğu ve incelenen dönemlerde davacı kooperatif hesaplarında nakdi olmadığından ödeme yükümlülüğünün bu noktada ihlali gibi davranıştan davalıların sorumluluğu bakımından bu talep yönünden tazminatın davalılardan talep edilemeyeceğinden bu talebin de reddin karar vermek gerekmiştir.
Kooperatif ortaklarından toplanan aidatların kooperatif kayıtlarına yansıtılmaması ve bilançoda karşılığı ile ortaklardaki ödeme makbuzlarındaki bedel farklılığı nedeniyle kooperatifin uğradığı zararlardan 10.000,00 TL lik kısmına yönelik talebi yönünden ise Davacı kooperatifin … isimli üyeden tahsil ettiği 13.300,00.TL nin kooperatif muhasebe hesaplarına gelir olarak kaydedilmemesi sonucu kooperatifin zararına olan bu işlem sebebiyle 13.300,00.TL’lik zararın tazmininini talep edilebileceği, davacı vekilince 6 no.lu bu talepleri yönünden HMK 26.madde kapsamında 10.000,00.TL’lik tazminatı talebe bağlılık ilkesi gereği bu tutarın tazminini talep edebilecekleri anlaşılmıştr.
Kooperatif dairelerinin ve özellikle projeye aykırı inşa edilen 5 adet sığınakların bir kısmının eski yönetim kurulu üyelerine tahsis edilmesi nedeniyle kooperatifin uğradığı zararlardan 10.000,00.TL lik kısmına yönelik talebi yönünden Küçükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile yapılan bilirkişi raporunda tespit edilen bodrum katlarda projeye aykırı olarak yapılan dairelere taşıyıcı dış betonarme perde duvarları delinerek açılan perdeler taşıyıcı olduğundan binanın statiğine zarar vermesinin kaçınılmaz olduğunun, projeye aykırı yapılan dairelerin ve açılan pencerelerin projeye uygun hale getirilmesi için 02.04.2009 tespit tarihli itibari ile 37.000,00.TL’lik zararın tazmininin talep edilebileceği, davacı vekilince 7 no.lu bu talepleri yönünden HMK 26.madde kapsamında 10.000,00.TL’lik tazminatı talebe bağlılık ilkesi gereği bu tutarın tazminini talep edebilecekleri anlaşılmış olup sonuç olarak davacının artırım talebi dikkate alınarak davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE davacının talebine konu; Kooperatifin inşası sürecinde davalıların usulsüz harcama ve işlemlerden doğan zararlar, faturasız ve belgesiz harcamalar nedeniyle; davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak taleple bağlı kalınarak 720.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçıları dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kooperatife verilmesine, Kooperatifin hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılan eski ortaklara olan borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle oluşan 8.918,31 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçıları dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kooperatife verilmesine, bu kalem yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Kooperatif ortaklarından toplanan aidatların kooperatif kayıtlarına yansıtılmaması ve bilançodaki karşılığı ile ortaklardaki ödeme makbuzlarındaki bedel farklılığı nedeniyle kooperatifin uğradığı zarardan 10.000,00-TL’lik kısmının taleple bağlı kalınarak kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçıları dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kooperatife verilmesine, Kooperatif dairelerinin projeye aykırı inşa edilen 5 adet sığınakların bir kısmının eski yönetim kurulu üyelerine tahsis edilmesi nedeniyle kooperatifin uğradığı zarardan 10.000,00-TL’lik taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçıları dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kooperatife verilmesine, Davacının diğer alacak kalemleri bakımından taleplerinin REDDİNE, Davalı … mirasçıları yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE :
1-)Davacının talebine konu; Kooperatifin inşası sürecinde davalıların usulsüz harcama ve işlemlerden doğan zararlar, faturasız ve belgesiz harcamalar nedeniyle; davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak taleple bağlı kalınarak 720.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçıları dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kooperatife verilmesine,
2-)Kooperatifin hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılan eski ortaklara olan borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle oluşan 8.918,31 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçıları dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kooperatife verilmesine, bu kalem yönünden fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-)Kooperatif ortaklarından toplanan aidatların kooperatif kayıtlarına yansıtılmaması ve bilançodaki karşılığı ile ortaklardaki ödeme makbuzlarındaki bedel farklılığı nedeniyle kooperatifin uğradığı zarardan 10.000,00-TL’lik kısmının taleple bağlı kalınarak kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçıları dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kooperatife verilmesine,
4-)Kooperatif dairelerinin projeye aykırı inşa edilen 5 adet sığınakların bir kısmının eski yönetim kurulu üyelerine tahsis edilmesi nedeniyle kooperatifin uğradığı zarardan 10.000,00-TL’lik taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçıları dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kooperatife verilmesine,
5-)Davacının diğer alacak kalemleri bakımından taleplerinin REDDİNE,
6-)Davalı … mirasçıları yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
7-)Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 51.158,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.485,00 TL harç ile 11.954,25 TL tamamlama harcının mahsubuna, bakiye 37.719,35 TL harcın davalılardan mahsubuna, ancak bozmadan önce bu davalılardan 06/08/2022 tarihinde 41.208,75 TL harç tahsil makbuzu kesilmiş olmakla bu miktardan alınması gerekli 37.719,35 TL harcın mahsubu ile artan 3.489,39 TL harcın davalılara iadesine, bu hususta ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan 17,15 TL başvurma harcı, 1.485,00 TL peşin harç ile 11.954,25 TL tamamlama harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 54.495,92 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın red edilen miktarı dikkate alınarak davalılar yararına tayin ve takdir olunan 7.440,62 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
11-Davacı tarafından sarfedilen 696,80 TL posta gideri, 11.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 11.896,80 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak (%93,61) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
13-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi.30/06/2022

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza