Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/799 E. 2021/351 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2021/351

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/10/2016
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin dava dışı … Gıda Paz. Ve İnş. San Tic. Ltd. Şti. Hakkında 05/06/2014 tarihinde Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 72.093,87 TL bedelli icra takibi başlattığını, dava dışı şirketin itiraz etmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığını, şirketin davayı takip etmemesi üzerine hiçbir delil olmaksızın kabul edildiğini, bunun üzerine davalı şirketin icra emrini borçlu şirket ile hiçbir ilgisi olmayan müvekkili şirkete gönderildiğini, bu kişinin ne müvekkil şirket ç alışanı ne de borçlu şirket çalışanı olduğunu, davalının … Tv logosunun bulunduğu yerde haciz talep ettiğinig ve mallarını haczettiğini, … Tv bir televizyon kanalı olup … Gıda şirketi ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını bildirerek müvekkilinin kişilik haklarını ihlal eden davalının 50.000,00 TL manevi tazminat ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile … Gıda adına açılan itirazın iptali davası neticesinde takibin devamına karar verildiğini, borçlu … Gıdanın icra takibi yapıldığında ve dava süresince tebliğ adresinin bu adres olduğunu, haczin yapıldığı adreste birden fazla şirket ve faaliyet göründüğünü, haciz tutanağında da davacı ile … Gıda nın avukatlarının aynı kişi olduğunu, binanın dışında boydan boya fotoğrafı bulunan … adlı şahsın … Gıdanın eski ortağı olduğunu, bildirerek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı 25/07/2018 tarihli kararı ile davanın kısmen kabul ile kısmen reddine karar verilmiş olup, verilen karar … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı 24/09/2020 tarihli kararı ile kaldırılmış ve Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına kaydedilmiştir.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin .. Esas, … Karar sayılı, 16/10/2020 tarihli kararı ile dosyanın görevsizliğine karar verilmiş olup dosya mahkememizin … Esasına kaydedilmiştir.
Bakırköy … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında davalı alacaklı, dava dışı borçlu … Gıda Pazarlama ve İnşaat San.Tic.Ltd.Şti.aleyhine 05/06/2014 tarihinde fatura alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlattığı, takip talebinde dava dışı borçlu şirketin adresinin … Mah. … Cad. … …/…/…. adresi olarak gösterildiği, ödeme emrinin dava dışı borçlu şirkete söz konusu adreste 08/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekili olarak avukat … tarafından icra müdürlüğüne verilen 14/07/2014 tarihli borca itiraz dilekçesinde de borçlu şirket adresinin aynı adres olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine yapılan itiraz üzerine davalı alacaklı şirket, dava dışı borçlu … Gıda Pazarlama ve İnşaat Sanayi Tic.Ltd.Şti.aleyhine Bakırköy .. ATM.nin … esasında itirazın iptali davası açmış olup, davanın kısmen kabul kararı ile sonuçlandığı ve bu şekilde kesinleştiği, dava dışı borçlu şirketin adresinin mahkemenin gerekçeli kararında … Mah. … Sk. No: … Plaza Katı .. /… adresi olarak gösterildiği, davanın 16/10/2014 tarihinde açılıp 22/03/2016 tarihinde karara çıktığı görülmüştür. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararından sonra 27/09/2016 tarihi itibariyle bu defa davalı alacaklı vekili dava dışı borçlu şirket hakkında mahkeme ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatmış ve bu takipte de dava dışı borçlu şirketin adresi … Mah. … Cad. … …/… adresi olarak gösterilmiş, icra emri de söz konusu adreste 29/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ancak tebligatı alan …icra müdürlüğüne 05/10/2016 tarihinde dilekçe vermiş, icra emrine ilişkin tebligatın yanlışlıkla teslim aldığını, tebligatın yapılacağı … Gıda şirketinin nerede olduğunu bilmediğini beyan etmiş, ancak bu talebi 05/10/2016 tarihli icra müdürlüğü kararı ile reddedilmiştir. Davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine, dava dışı borçlu şirketin adresi olarak gösteilen … Mah. … Cad. No: .. …/…/… adresinde icra müdürlüğünce 11/10/2016 tarihinde haciz yapılmıştır. Söz konusu haciz esnasında haciz tutanağında tespit edildiği üzere borçlu ile herhangi bir ilgisi ve alakası bulunmadığı, adresin … Bitkisel Ürünler Kozmetik Gıda İnş.San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.ne ait olduğu, ayrıca katlarda stüdyolar bulunduğu, mahalde tespit edilen vergi levhasında da 3.şahıs firma olan … Bitkisel Ürünler Kozmetik Gıda İnş.San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.nin işyeri adresinin “… … Mah. … Sk. No: …” adresi olduğunun tespit edildiği, ancak mahalde bulunan …’in haciz yapılan adresin … Bitkisel Ürünler Kozmetik Gıda İnş.San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.nin şubesi olduğunu, vergi levhasında ise şirketin … adresinin yazıldığını, ayrıca haciz yapılan adresin … Ticarete ait olup, söz konusu şirketin … Ticaretten kiralandığına ilişkin kira sözleşmesinin bir örneğinin dosyaya sunulduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine haciz işlemine devam edildiği anlaşılmıştır. Davacı şirket işbu haczin haksız olduğunu, dava dışı borçlu şirketle ilgisi olmadığından adreslerinde yapılan haksız haciz nedeniyle şirketin tüzel kişiliğinin saldırıya uğradığını ileri sürerek işbu davayı açmşıtır. … Ticaret Sicili Müdürlüğünden davacı şirketin ticari kayıtları celbedilmiş, incelenmesinde; davacı şirketin … adresinin haksız haczin yapıldığı ileri sürülen … Mah. … Cad. No:… …/… olduğu, yönetim kurulu üyesinin … olup, şirketin eski ünvanının … TV Medya Yayıncılık Hiz.AŞ.olduğu tespit edilmiştir. Dava dışı borçlu şirket olan … Gıda Pazarlama ve İnşaat San.Tic.Ltd.Şti.celbedilen ticari kayıtlarına göre de yeni ünvanının … Medya Bilişim ve Teknoloji Hizmetleri San.ve Tic.Ltd.Şti.olduğu, ortağın ve yetkili müdürün … olup, şirket adresinin de …. Mah. … Sk. No:… Plaza Katı …/… olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olan 11/10/2016 tarihli haciz itibariyle dava dışı borçlu şirketin ortakları ve ticari kayıtları celbedilmiş, bu kayıtların incelenmesine göre de, dava dışı borçlu şirketin adresinin 12/03/2013 tarihi itibariyle haciz yapılan adres olduğu, bilahare 16/07/2014 tarihli kararla şirketin ticari merkezinin … Mah. … Cad. .. Sk. No:… … adresine taşındığı, 02/10/2014-28/10/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yine aynı adresin gösterildiği, 04/11/2014 tarihi itibariyle de dava dışı borçlu şirketin adresinin bu defa …, …, … … Mah. … Sk. No: … Plaza Katı olarak değiştirildiği ve buna ilişkin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan yapıldığı, 16/12/2014, 3001/2015 tarihleri itibariyle de dava dışı borçlu şirketin adresinin …/ … olduğu ticari kayıtlarla sabittir. Yani icra takibinin yapıldığı 11/10/2016 tarihi itibariyle dava dışı eski ünvanı … Gıda Pazarlama ve İnşaat San.Tic.Ltd.Şti, yeni ünvanı … Medya Bilişim ve Teknoloji Hizmetleri San.ve Tic.Ltd.Şti.nin adresi haczin yapıldığı adres değildir. Haciz tarihi itibariyle söz konusu adres davacı şirkete aittir. Davacı şirket ile dava dışı borçlu şirket arasında organik bağ olduğu davalı tarafça usulüne uygun ve yasal delillerle kanıtlanamamıştır. Her iki şirketin ortakları, yetkili müdürleri farklıdır. Kaldı ki bu yönde haciz işlemi sırasında da itirazda bulunulmuş, buna rağmen haciz işlemi uygulanmıştır. Haciz işlemi sırasında haczin yapıldığı adrese ilişkin olarak … Ticaret Dayanıklı Tüketim Malları Ltd.Şti.ile yapılan kira sözleşmesi de dosyaya sunulmuştur. Tüm bu hususlar dikkate alındığında da dava dışı borçlu şirket ile davacı şirket arasında organik bağ olmamasına rağmen davacı şirketin adresinde haksız olarak haciz uygulanmıştır. Kaldı ki haciz işlemi sırasında mahalde borçlu şirket ile ilgili herhangi bir belge veya evrak da elde edilememiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, celbedilen ticari kayıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; davalı-alacaklının dava dışı borçlu şirket hakkında icra takibi başlattığı, Bakırköy … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında dava dışı borçlu şirketle herhangi bir ilgisi, bağı olmayan davacı şirketin adresinde haciz uyguladığı, bu haliyle eylemin haksız eylem niteliğinde olup, davacı şirketin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu açıktır. Esasen icra takibine yapılan itiraz üzerine davalı alacaklı şirket, dava dışı borçlu şirket hakkında Bakırköy … ATM.nde itirazın iptali davası açmış ve bu davada da borçlu şirketin adresi haciz yapılan adresten farklı olarak dosyaya celbedilen ticari kayıtlarda gösterilen Ümraniye/… olarak gösterilmesine rağmen bu karardan sonra dahi borçlu ile ilgisi olmayan davacı şirketin adresinde haciz yapılmıştır. Her ne kadar davacı vekili haciz sırasında canlı yayında olup, yayının durduğunu ve izleyiciler canlı yayın konuğuna karşı müvekkili şirketin güvenilirliğinin zedelendiğini ileri sürmişse de bu iddiasını ispatlayamamış, bu nedenle de yapılan haczin haksız olması, tarafların sosyal konumları, dava tarihi itibariyle paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı yararına 4.000,00-TL manevi tazminatın uygun olacağı kararına varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 237,24 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 853,88 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 580,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 270,74 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 533,00 TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren %8′ i olan 42,64 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak ilk karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davalı tarafından sarf edilen tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 200,50 TL yargılama giderinin kısmen kabul – red oranı ve takdiren %92′ si olan 184,46 TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran tarafa İADESİNE,
6- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza