Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/791 E. 2020/1021 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/791 Esas
KARAR NO : 2020/1021

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/12/2020
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2020 tarihli … Esas, … Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği ve yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla; mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi …..’in işverenlerden ….. Çelik San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin sigortalı işçisi olarak ….. Ağaç San. Ve Tic. A.Ş’nin … da bulunan fabrikasında işçi olarak çalışırken 02/10/2007 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle vefat ettiğini, meydana gelen işbu kaza nedeniyle önce Bakırköy …. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında daha sonra ise Bakırköy ….. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile tazminat davalarının açıldığını, her iki dava dosyasının Bakırköy …. İş Mahkemesi dosyası ile birleştirildiğini, yargılama sırasında davalılardan ….. Çelik San. Ve Tic. Ltd Şti’nin ihyası yönünde dava açılması için süre verildiğini belirterek dava dışı ….. Çelik San. Ve Tic. Ltd Şti’nin davacıların uğradığı zararların tazmini ve alacağına kavuşması ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemez. “.. müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğunu, tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelendiğini, tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” (TTK.m.32). Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verir. Aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, davalı … Müdürlüğü’nün tespit etmesi mümkün olmadığını, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını belirterek davalı yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmiş, ihyası talep edilen şirketin yönünden istenen bilgi ve belgeler gönderilmiş, incelenmesinde; …. sicil nolu Tasfiye Halinde ….. Çelik Sanayi Ve Ticaret Ltd.Şti.’nin … Caddesi …. Mevkii…. Tesisleri No:…. Giriş Kat …/…. adresinde sicilde kayıtlı olduğu, 21/03/2005 tarihinde kurulduğu, 02/12/2013 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 12/12/2013 tarihinde tescil, tasfiyesinin sona erdiği ise 13/01/2015 tarihinde tasfiye sonu itibariyle terkin edildiği, tasfiye memurunun … olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy … İş Mahkemesine yazılan müzekkere cevabında … Esas sayılı dosyasının derdest olduğunun bildirildiği görüldü.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından Bakırköy …. İş Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasındaki işlemlerin sonuçlandırılması ve infazı işlemlerinin yapılması için şirketin TTK 547. maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ihyası istenilen şirket adına Bakırköy …. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, adı geçen şirketin 02/12/2013 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 12/12/2013 tarihinde tescil, tasfiyesinin sona erdiği ise 13/01/2015 tarihinde tasfiye sonu itibariyle terkin edildiği, şirketin ihya edilmesinde davacıların hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …. sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ….. Çelik Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin Bakırköy … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’un atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE ….. ÇELİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin Bakırköy ….. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı ….’un atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12//2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸