Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/784 E. 2021/451 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/784 Esas
KARAR NO : 2021/451

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 02/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 14/10/2020 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı üzerine yapılan inceleme sonucunda ek kesin mühlet kapsamında Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle; İİK.286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanmış olması sebebi ile 287. maddesinde belirtilen 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesi nl,geçici mühlet kararı verilmesini , İİK.287/2 gereği Konkordato geçici mühleti sürecinde yürütülmesi lazım gelen işlemler için geçici komiser tayini kararı verilmesini, davacı…şirketin İİK.nın 297/2. maddesinin doğrultusunda, malvarlıklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınmasına karar verilmesini, İİK.288/1 maddesine göre geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarırı doğuracağından, mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın davacı…şirket aleyhine her türlü ilamlı, ilamsız ve kambiyo senedine dayalı icra takipleri, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbîr yolu île durdurulmasına veya önlenmesine karar verilmesini, şirket aleyhine verilmiş veya verilebilecek atacağa ve tahliyeye ilişkin Mahkeme kararlarının icrasının durdurulmasına, bu kapsamda şirket aleyhine Bursa … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak 20.09.2018 tarihinde verilmiş olan tahliye ve kira alacağının tahsiline yönelik kararının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini veya önlenmesine, şirket aleyhine yapılmrş ve yapılacak her türlü takipteki muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına veya önlenmesine karar verilmesini, şirketin elde ettikleri gelirler ve mevduatlar üzerine haciz veya ihtiyati haciz uygulanması halinde şirketler faaliyetlerine devam edemeyeceğinden davacı…şirketlerin hak ve alacaklarına haciz veya ihtiyati haciz yolu ile haciz ihbarnamesi gönderilmemesi, gönderilmiş ise kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini veya önlenmesine, rehinli ve ipotekli alacaklıların muhafaza ve satış işlemlerinin durdurulmasına veya önlenmesine, şirketin araçları üzerine haciz veya ihtiyati haciz yolu ile yakalama kararı konulmaması konulmuş ise kaldırılması yönünde tedbir karan verilmesini veya önlenmesine, İİK. 296 madde gereği şirketin taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin, banka kredi sözleşmelerinin konkordato başvurusu nedeniyle sona erdirilmemesi için gerekil tedbirlerin alınmasına, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu bir yıllık kesin mühlet verilmesine, İcra İflas Kanununda belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 7101 sayılı ile değişik İcra ve İflas Kanunun 285 ile devamı maddeleri uyarınca konkordato istemine ilişkindir.
Borçlu tarafından tensip tutanağında belirtilen konkordato gider avansının yatırıldığı, 05/10/2018 tarihinden başlamak üzere borçlu şirket hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, geçici mühlet kararı ile birlikte borçluların mal varlıklarının muhafazası için gerekli tedbirlerin alındığı, geçici konkordato komiser heyetinin görevlendirildiği ve geçici komiser heyetinin görevine başladığı, mahkememizce verilen geçici mühlet kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunduğu, İİK’nın 288/2 nci maddesi uyarınca geçici mühletin maddede belirtilen kurum ve kuruluşlara bildirildiği, 04/01/2019 tarihli duruşmada şirket hakkında geçici mühletin uzatılması kararı verildiği, 28/02/2019 tarihli duruşmada şirket hakkında 05/03/2019 tarihinden itibaren bir yıl süre ile kesin mühlet verildiği, geçici mühletin ve ksein mühletin uzatılmasına ilişkin ilanların da ayrı ayrı Türkiye Sicil Gazetesi ile Basın İlan Kurumu Portalında yapıldığı ve İİK’nun 288. Maddesi uyarınca gerekli yerlere bildirimlerin yapıldığı görülmüştür.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder. ‘ hükmüyle konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa iflasa tabi borçluların resen iflasına karar verilmesi gerektiğini düzenlenmiştir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;
Açıklanan tüm bu nedenlerle ,
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile borca batıklığı nedeniyle borca batıklığı nedeniyle de iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup, davacı şirket bakımından gelen raporlar dikkate alınarak İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile borca batıklığı nedeniyle borca batıklığı nedeniyle de iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve geçici komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde ve davacı…şirketin geçici mühlet süresi içinde konkordato projesini başarıya ulaştırmaya yönelik bir çabalarının olmadığı da dikkate alındığında, davacı…şirketin de konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun inandırıcı şekilde ispatlanamadığı, sürecin devam ettirilmesinin davacı…ya da alacaklıların menfaatine olmayacağı anlaşılmıştır. Davacının öngörülen dönem karlarını elde edemeyecekleri de tespit edilmiş olup, ayrıca müdahillerden bir kısmının konkordato sürecindeki on dört aylık kira bedelinin ödenmediği de gözetilmiş. Sonuç olarak konkordato talep eden şirketin üretim ve satış faaliyetlerine devam ettiği ancak, ön projede yer alan 2019 yılına ait net satış tutarlarının çok gerisinde kaldığı, şirketin 31/10/2019 tarihi itibari ile 253.062,52 TL tutarında zarar raporladığı, üretim ve satış dışındaki nakit giriş imkanlarının bu zamana kadar sağlanmadığı, yine ön projede belirtilmesine rağmen on dört aylık sürenin geçmesi dikkate alınarak şirket ortaklarının maliki olduğu taşınmazlarının konkordato sürecinde satılıp borçlu şirketin borçların tasfiyesi için kullanılmadığı, taşınmazların devrine ilişkinde her hangi bir talep bulunmadıkları, alınan siparişlerin artırılarak kar paylaşım esasına dayalı olarak ortaklık yapısının kurulacağının belirtilmesine rağmen bu husus da bir gelişme olmadığı ayrıca maliyet ve giderlerde tasarruf yapılacağı belirtilmesine rağmen bu hususda da iyileşme olmadığı, yine siparişler bakımından ilk on aylık satışların hedeflenen cironun çok gerisinde kaldığı, hali hazırdaki mali durum itibariyle; 2017 yılında -1,56 Milyon TL, 31/08/2019 tarihli korkordato başlangıç gelir tablosunda -2.64 Milyon TL, 31/12/2018 de yıllık bazda -1,23 milyon Tl zarar raporlayan davacı…şirketin bu döngüyü 2019 yılının ilk 10 ayında da kıramadığı anlaşılmakla olup dönemi zarar ile kapatmıştır. Sonuç olarak şirket kendisin dar boğazdan çıkaracak ve konkordatoya karşı borçlarını ödeyecek üretim ve satış düzeyine ulaşamadığı dikkate alınarak, her ne kadar son komiser raporu sonrası sunulan taşınmaz ön satış protokolü sunulmuşsa da on dört aylık süreç boyunca bu konuda bir aksiyon alınmadığı ve satın alacak kişinin imzasının denetlemediği gibi gayri menkul satış vaadi sözleşmesinin noterce düzenleneceği dikkate alındığın da bu talep yerinde görülmemiş olup şirketin on dört aylık süredeki üretim ve satış performansı dikkate alınarak revize ön projede talebi de değerlendirildiğinde bu aşamada alınan raporlar ve geçen süreç içindeki şirketin faaliyetleri dikkate alındığında, konkordatonun başarıya ulaşmasını beklemek gerçekçi bulunmadığından konkordato talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve rayiç değer bilançolarına göre şirketin borca batık olduğu geçici komiserler kurulu raporu ile sabit olmakla İcra ve İflas Kanunu’nun 292/1-b maddesi gereğince;
Mahkememizin 26/12/2019 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile; konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı…şirket … Döşemelik Kumaş Sanayi Ve Ticaret A.ş.’nin konkordato talebinin reddi ile borca batık olması sebebiyle iflasına, iflasın 26/12/2019 günü saat:12.20 itibariyle açılmasına, bakiye iflas avansının ve gider avansının karar kesinleştiğinde iflas müdürlüğüne aktarılmasına, iflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi iflas Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, iflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirimde bulunulmasına, iİflasın iflas Müdürlüğü tarafından İİK.nun 166.maddesinde yazılı usullere göre ilanına, komiser heyetinin görevine son verilmesine, geçici komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na bildirilmesine, hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına, mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurulu İlan Portalında ilan edilmesine karar verilmiş, davacı…vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine, İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 14/10/2020 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile;
Davacı…şirketin gelir tablosu rakamları ile konkordato projesinde hedeflediği proforma gelir tablosu rakamları birlikte ele alındığında 2019 yılı için toplam 12.000,000,00 TL net satış öngördüğü bu tutarın 10 aylık karşılığı 10.000.000,00 TL ettiği, davacı…şirketin 2019 yılı Ekim ayı itibariyle 4.424.819,28 TL satış cirosu gerçekleştirdiği dikkate alındığında öngörülen tutarın yaklaşık olarak % 40 seviyelerinde fiili satış gerçekleştiği, buna göre davacı…şirket, dar boğazdan çıkacak ve konkordatoya tabi borçlarını ödeyecek üretim ve satış düzeyine ulaşamadığı, alınan siparişlerin artırılması hedeflendiği, 26/02/2019 tarihli toplantıda ibraz edilen sipariş dosyalarında, 2019 yılı için 20 milyon TL üzerinde ciro beklentisinin çok çok altında satış gerçekleştiği, alınan siparişlerin artırılarak kar paylaşım esasına dayalı olarak ortaklık yapısının kurulması hedeflenmesine rağmen bu hususda bir gelişme olmadığı, her ne kadar şirket faaliyetini sürdürüp, 2019 yılının on aylık döneminde 339.190,88 TL faaliyet karı elde etse de; faaliyet giderleri ve maliyetlerin yüksekliği ile kur farkından kaynaklanan yüksek kambiyo zararları nedeniyle karlılık açısından ele alındığında 31/10/2019 tarihi itibariyle (-) 253.062,52 TL tutarında dönem zararı oluştuğu, 2017 yılından beri her dönemi zararla kapattığı, ayrıca ön projede öngörülen birikim ve tasarrufun da sağlanamadığı görülmüştür. Konkordato Komiser Heyeti raporunda belirtildiği şekilde, sektördeki sipariş alma, üretim ve satışlardaki büyük daralma göz önünde bulundurulduğunda konkordato ön projesinde öngörülen ve sektör olumsuzluklarından yoğun olarak etkilenen üretim ve satış dışındaki nakit girişi imkanlarını daha fazla zaman yitirmeden sağlaması ve şirket ortaklarından öngörülen nakit girişinin biran önce gerçekleşmesi büyük bir önem arz ettiği ancak bu hususta şirkete, ortaklarca nakit girişi sağlanmadığı anlaşılmıştır.
Ön projede hedeflenen satış-ciro, karlılık, sermaye artışı, tasarruf ve birikim sağlanamamış ise de; ön projede bahsedilen revize projede ise somutlaştırılan şirket ortağına ait taşınmazın satışı halinde elde edilecek gelirin şirketin borçlarını karşılayacak durumda olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Nitekim davacı…şirketin konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali şirket ortağına ait taşınmazın satışına bağlı olduğu görülmüştür. Kaldı ki mahkemece şirket ortağına ait taşınmazın satışından elde edilecek nakit akışı da dikkate alınarak davacı…şirket hakkında kesin mühlet kararı verilmiştir. Ayrıca 25/09/2019 tarihli konkordato komiser heyet toplantısında davacı…şirket temsilcileri, şirket ortaklarından ….’a ait …’de bulunan %30 iskontolu acil satış değeri 16.000.000,00 TL olan gayrimenkulün en kısa sürede satılması için çalışmaların hızlandırılacağı, müşteri bulunması halinde fiyatta gerekli iskontaları da yapılarak paraya çevrileceği ve bu durumda alacaklılar toplantısını dahi beklemeden konkordatoda sürecinden çıkmayı hedeflediklerini belirtmiştir.
Konkordatonun amacı borçluyu olduğu kadar alacaklıları da iflasa nazaran daha kısa sürede ve yüksek oranda tatmin etmektir. Bu yapılırken özellikle alacaklıların sürece dahil edilmesi; alacaklıların, komiserin ve mahkemenin katılımı ile nihai projenin oluşturulması ve konkordatonun başarıya ulaşması için iş birliğine gidilmesi gerekir. Konkordato mühleti borçlunun oylamaya hazırlık yapacağı, alacaklılarla görüşeceği ve onları olumlu oy kullanmaya ikna edeceği bir süreçtir. Bu bakımdan alacaklıların yaklaşımının borçlunun ve konkordatonun akıbetinde büyük bir rolü vardır. Bu sebeple konkordatoda kilit noktası alacaklıların projeyi oylamasıdır. Alacaklıların onayına sunulacak proje ön proje değil, (komiserin ve alacaklıların da katılımıyla ve gerekirse mahkemenin müdahalesiyle revize edilmiş; İİK m.305/son) nihai projedir. Mahkemece ön veya nihai projenin, alacaklıların oylamasına dahi sunulamayacak kadar olumsuz bulunması ihtimali dışında, borçlunun ve alacaklıların konkordatonun imkanlarından yararlandırılmaması düzenlemenin amacı ile bağdaşmamaktadır. ( İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 17/07/2019 tarih 2019/1542 E. 2019/1505 K. )
Açıklanan nedenlerle, davacı…şirketin ön ve revize projesinin başarıya ulaşma ihtimali şirket ortağına ait taşınmazın satışına bağlanmış olduğu gözetilerek, kesin mühlet kararı verilmesine rağmen, kesin mühlet kararının sona ermesine yaklaşık 3 ay süre varken davacıya satış için gerekli hazırlığı yapmasına izin vermeden, ayrıca alacaklıların projeyi oylamasına imkan bırakmadan mahkemece alacaklıların iradesi yerine geçerek dosyaya sunulan taşınmaz satışına ilişkin ön protokol noterde düzenlenmediği gerekçesiyle davacı…şirket hakkında verilen kesin mühlet kararı kaldırılarak davacının konkordato talebinin reddine ve İİK 292 maddesi uyarınca iflasına karar verilmesi hukuka uygun bulunmamıştır.
Mahkemece, atamış olduğu konkordato komiserleri yönünden, İİK ‘nın 290. Maddesindeki görevleri doğrultusunda; konkordatoya başvuran borçlunun mali durumunun iyileştirilmesi ve alacaklılarında bundan fayda sağlamaları için birlikte hareket ederek zamanında gerekli ve yeterli uyarı bilgilendirme ve yönlendirmeleri yapıp yapmadığının denetlenmesi gerekirken bu denetlemeninde usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmıştır. Oysa konkordato sürecinin başarıya ulaşması için gerekli olan kararların alınmasına katkı sunacak şekilde komiser heyetinini aktif bir çaba ve çalışma içerisinde bulunmaları gerektiği, bunun aynı zamanda bir yükümlülük olduğu, konkordato komiserlerinin bilirkişi kurulundan farklı olduğu hususu da dikkate alınmaksızın komiserlerin sadece tespitlerde bulunduğu ve bu nedenle de komiserlerin, sürece yeterlice ve olması gerektiği gibi müdahale etmedikleri anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından ise komiserlerin bu yönden denetlenmesi, gerekli uyarıların yapılması ve komiser heyetininde borçluya konkordato sürecinin başarısı için gerekli aksiyonları almasına dönük çalışma yürütmeleri gerekmesine aksine hareketin ise komiserlerin hukuki ve cezai sorumluluklarına yol açacak olmasına dönük gerekli denetleme uyarma ve talimatların yerine getirilmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak konkordato mühlet talebinin reddine, şirketin iflasına dair mahkemenin kanaatini oluşturan gerekçenin usul, yasa ve olaya uygun bulunmadığı, konkordato ön ve revize projesi ile başarıya ulaşabileceği mümkün görülmekle davacı…vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353.1.a.6 ve İİK 293/2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıya 05/10/2018 tarihinden 3 aylık geçici mühlet, 05/01/2019 tarihinden ek 2 aylık geçici mühlet ve 05/03/2019 tarihinden 1 yıllık verilen kesin mühlet süreleri dikkate alınarak ve bu arada pandemi süreci nedeniyle 13/03/2020 ila 15/06/2020 ( 15 Haziran günü dahil ) arasındaki sürelerin durmuş olması ve ilk derece mahkemesinin kararın 1 yıllık kesin mühlet süresinin dolması beklenmeden verildiği tarih olan 26/12/2019 dikkate alınarak bakiye davacıya 14/10/2020 tarihinden itibaren 6 aylık ek kesin süre verilerek verilen kesin mühletin devamına, dosyanın komiser heyetinin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin mahkemesince yürütülmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SONRASI YAPILAN YARGILAMA:
İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi … hukuk Dairesi’nin 14/10/2020 Tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı… Döşemelik Kumaş Sanayi Ve Ticaret A.Ş. hakkında İİK.289/2.fıkrası gereğince 14/10/2020 tarihinden geçerli olmak üzere 6 aylık ek kesin mühlet verildiği, buna ilişkin tensip tutanağı tanzim edildiği, kesin ek mühlet verilmesine ilişkin ilanların ayrı ayrı Türkiye Sicil Gazetesi ile Basın İlan Kurumu Portalında yapıldığı ve İİK’nun 288. Maddesi uyarınca gerekli yerlere bildirimlerin yapıldığı görülmüştür.
Komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Talep edenin kayıtlı adresi ve muamele merkezi İstanbul olduğundan işbu konkordato talebi yönünden mahkememiz görevli ve yetkilidir. Davacı…vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde konkordato tasdik talebinde bulunulabileceğine ilişkin yetkinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Konkordato komiser heyeti hukukçu …, YMM-Bağımsız Denetçi …, SMM Bağımsız Denetçi … tarafından tanzim edilen 27/01/2021 tarihli raporda; görevlendirme üzerine, 17.11.2020 ve 25.01.2021 tarihlerinde borçlu şirket yetkilileri ve borçlu kişilerle toplantı yapıldığı; yapılan toplantılarda firma faaliyetleri hakkında bilgi alındığı, buna göre konkordato talebinde bulunan şirketin kesin mühlet içerisinde faaliyetine İstanbul merkez adresi ile … imalat adresinde aktif olarak devam ettiği, Covid19 salgının firma faaliyetleri üzerindeki etkisine rağmen satış ve tedariklerinde kayda değer bir aksamanın görülmediği, çalışma kabiliyetini kaybetmediği; demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu ifade edilmiş ve ilave olarak şirketlerin şube durumları, sermaye artışı ve gelir arttırıcı faaliyetler, proje revizyonu vb hususlar hakkında bilgi alındığı, tevdi edilen görev kapsamında “Çekişmeli Alacaklar Değerlendirme Raporu” Mahkemeye sunulduğu, şirket varlıkları ile borçların ifasında kaynak olarak gösterilen şirket ortağına ait taşınmazın rayiç değer tespiti için bilirkişilerin görevlendirildiği, bilirkişiler tarafından raporların ikisinin Mahkemeye sunulduğu diğer ikisinin ise beklenildiği, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerine göre; borçlu şirket bünyesinde yıl ortalamasında 20 kişiden fazla çalışan istihdam edildiği, bu kapsamda çalışan sayısının Ekim ayında 22, Kasım ayında 23 olduğu, 01.01.2020-30.11.2020 dönemi mali verileri incelendiğinde; borçlu şirketin net satış hasılatının 4 milyon-TL ve dönemin zararının 477 bin TL olarak gerçekleştiği, ancak gerçekleşen bu tutarın borçlu şirketin ön projesinde 2020 yılı için öngördüğü net satış hasılatı hedefinin çok gerisinde kaldığı, temin edilen mali verilere göre borçlu şirketin kaydi olarak borca batık olmadığı, ancak şirketin mali kayıtları üzerinde yapılan incelmelerde mali mevzuata uygun olmayan kayıtları –kira tahakkuklarının gider yazılmayıp bilançoda gösterilmesi gibi- bu gibi kayıtların mali kayıtlar bilanço denkliğini etkileyen hususlar olduğu, be nedenle kaydi özkaynak yeterlilik durumu değerlendirilirken bu hususun göz önünde bulundurulması gerektiği, şirket merkezinde yapılan toplantılarda, mali kayıtların gerçeğe uygun ve mali mevzuata uygun yapılması konusunda şirket yetkililerinin yazılı olarak uyarıldığı, Kesin Mühlet Süreci içerisinde yapılması gereken alacaklılar toplantısına ilişkin hazırlık çalışmalarının başlatıldığı, bu kapsamda Mart/2021 dönemi içerisinde alacaklılar toplantısının yapılmasının planlandığı ve bu konuda şirket yetkililerinin bilgilendirildiği, ön projeye göre; Şirketin konkordatoya tabi toplam borcunun 14.284.460,77 TL olduğu, şirketin konkordatoya tabi borçlarının ödenmesinin şirket ortağı …’a ait taşınmazın satılmasına bağlı olduğu, (bahse konu taşınmazın Bilirkişi tarafından yapılan son değer tespitinde kıymet takdir değerinin 16,3 milyon TL olarak tespit edildiği) , şirket ön projesinin revize edilip edilmeyeceği hususunun şirket yetilileri ile görüşüldüğü, önceki projenin güncelliğini yitirmesi nedeniyle revize edilmesinin yerinde olacağı ve yönünde şirket yetkililerinin bilgilendirildiği, borçlu şirket konkordato sürecinin başarıya ulaşma ihtimalinin değerlendirilmesinin revize edilmiş nihai projesinin sunulması halinde yapılmasının daha sağlıklı olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Konkordato komiser heyeti hukukçu …, YMM-Bağımsız Denetçi …, SMM Bağımsız Denetçi … tarafından tanzim edilen 07/04/2021 tarihli raporda; 17.11.2020, 25.01.2021 ve 15.03.2021 tarihlerinde borçlu şirket yetkilileri ve borçlu kişilerle şirket adresinde fiziki ortamda,19.02.2021 tarihinde de online ortamda yapılan toplantılarda firma faaliyetleri hakkında bilgi alındığı, buna göre konkordato talebinde bulunan şirketin kesin mühlet içerisinde faaliyetine İstanbul merkez adresi ile Bursa imalat adresinde aktif olarak devam ettiği, Covid19 salgının firma faaliyetleri üzerindeki etkisine rağmen satış ve tedariklerinde kayda değer bir aksamanın görülmediği, çalışma kabiliyetini kaybetmediği; demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu ifade edilmiş ve ilave olarak şirketlerin şube durumları, sermaye artışı ve gelir arttırıcı faaliyetler, proje revizyonu, alacaklılar toplantısı vb hususlar hakkında bilgi alındığı, tevdi edilen görev kapsamında “Çekişmeli Alacaklar Değerlendirme Raporunun” Mahkemeye sunulduğu, şirket varlıkları ile borçların ifasında kaynak olarak gösterilen şirket ortağına ait taşınmazın rayiç değer tespiti için bilirkişilerin görevlendirildiği, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporların dosyaya sunulduğu, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerine göre; borçlu şirket bünyesinde 2020 yılında ortalama 20 kişiden fazla çalışan istihdam edildiği, bu kapsamda çalışan sayısının Ocak 2021 döneminde 23 olduğu, 01.01.2020-31.12.2020 dönemi mali verileri incelendiğinde; borçlu şirketin net satış hasılatının 4,31 milyon-TL ve dönemin zararının 835 bin TL olarak gerçekleştiği, ancak gerçekleşen bu tutarın borçlu şirketin ön projesinde 2020 yılı için öngördüğü net satış hasılatı ve karlılık hedefinin çok gerisinde kaldığı, keza 01.01.2021-31.12.2021 dönemi mali verileri incelendiğinde; borçlu şirketin net satış hasılatının 280 bin-TL ve dönemin karının ise 45 bin TL olarak gerçekleştiği, ancak gerçekleşen bu tutarın borçlu şirketin revize ön projesinde 2021 yılı için öngördüğü net satış hasılatı ve karlılığın hedefinin çok gerisinde kaldığı, borçlu şirket 31.01.2021 tarihi itibariyle kaydi olarak borca batık olmadığı, ancak rayiç değerler açısından borca batık durumda olduğu, şirketin mali kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde mali mevzuata uygun olmayan kayıtları –kira tahakkuklarının gider yazılmayıp bilançoda gösterilmesi gibi- bu gibi kayıtların mali kayıtlar bilanço denkliğini etkileyen hususlar olduğu, be nedenle kaydi özkaynak yeterlilik durumu değerlendirilirken bu hususun göz önünde bulundurulması gerektiği, şirket merkezinde yapılan toplantılarda, mali kayıtların gerçeğe uygun ve mali mevzuata uygun yapılması konusunda şirket yetkililerinin yazılı olarak uyarıldığı, şirket tarafından Revize Ön projenin 26 Şubat 2021 tarihinde dosyaya sunulduğu, projeye göre; Şirketin konkordatoya tabi toplam borcunun 10.616.748,78 TL olduğu, daha önceki projede şirketin konkordatoya tabi borçlarının ödenmesinin kaynak olarak gösterilen şirket ortağı …’a ait taşınmazın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin istinaf kararı gerekçesinde, projenin başarısının söz konusu taşınmazın satışına bağlı olduğu dikkate alınarak taşınmazın satışı için gerekli hazırlıkların yapılması konusunda Şirkete olanak tanınması gerektiği belirtilmesine rağmen, yeni projede söz konusu taşınmazın yeni projede kaynak olarak gösterilmediği, Kesin Mühlet Süreci içerisinde yapılması gereken alacaklılar toplantısına ilişkin yapılan hazırlık çalışmalarının sonucunda 25 Mart 2021 tarihinde alacaklılar toplantısı yapıldığı, revize proje incelendiğinde alacaklılara yapılan ödeme teklifinde ağırlıklı olarak faaliyet karına ve stok satış gelirlerine bağlı bir yapı oluşturulduğu ancak şirketin öngördüğü kârlılık hedeflerinin geçmiş yıllar ile mukayese edildiğinde ulaşılabilir hedefler olmadığı, stok satışlarındaki öngörüye ulaşılmasının mümkün olabileceği, revize projede yer alan borç toplamları ile ödeme kaynakları karşılaştırıldığında görüleceği üzere, borçlunun öngördüğü kaynakları yaratması halinde, talep ettiği 4 yıllık vadede tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu, revize konkordato projesinin alacaklılar toplantısında ve iltihak süresinde gerek “Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını” gerek “Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini” aşacak şekilde olumlu oy verilmemiş olması sebebiyle kabul edilmediği hususları bildirilmiştir.
Konkordato komiser heyeti hukukçu …, YMM-Bağımsız Denetçi …, SMM Bağımsız Denetçi … tarafından tanzim edilen 07/04/2021 tarihli TASDİK KOŞULLARININ DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN KOMİSER HEYETİ RAPORUNDA; şirketin mali tablolarındaki rakamsal veriler dikkate alındığında iflas tasfiyesi neticesinde alacaklıların eline geçecek tutarın %36,84 oranıyla (garamenin) adi konkordatoda teklif edilen %50 oranındaki anapara ödemesinden daha az olacağı, şirket kaynaklarının alacaklılara yapılacak ödeme ile orantılı olması ilkesi (İİK m. 305, f. 1, (b) bendi) dikkate alındığında, şirketin revize konkordato projesindeki nakit akış tablosunda 2021-2024 yılları arasında nakit girişleri (ön görülen kaynaklar) toplamının 12.037.332 TL, nakit çıkışları toplamının 11.694.716.-TL ve 2024 yılı dönem sonu nakit tutarının 342.616.-TL olmak suretiyle kaynakların yapılacak ödeme ile orantılı olduğu, revize konkordato projesinin alacaklılar tarafından gerek “Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını” gerek “Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini” aşacak şekilde olumlu oy verilmemiş olması sebebiyle kabul edilmediği, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlarının olmadığı, İİK m. 206’nın birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar bakımından ilgili alacaklıların açıkça feragat ettiklerini gösteren belgelerin komiser heyetine sunulmadığı, konkordato projesi tasdik olmadığından buna ilişkin belgelerin dosyaya sunulmasına ihtiyaç olmadığı konkordatonun tasdik edilmemiş olması sebebiyle iflas harcının hesaplanmadığı, İİK m. 302, son fıkra hükmü uyarınca ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, konkordato projesinin kabul edilmediği, komiser heyeti tarafından hazırlanan 31.01.2021 tarihli rayiç değer bilançosu esas teşkil etmek üzere 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ ncı Maddesinin (borca batıklık durumu) Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” hükümleri de dikkate alınmak suretiyle hazırlanan rayiç değer bilançosuna göre göre Şirketin (-) 301.880,98 TL tutarında borca batık olduğu sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Konkordatonun tasdiki şartları:
MADDE 305 – 302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
c) Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması……
Toplanan deliller yapılan yargılama sonunda İİK 302.maddeye göre revize konkordato projesinin alacaklılar tarafından gerek “Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını” gerek “Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini” aşacak şekilde olumlu oy verilmemiş olması sebebiyle kabul edilmediği dikkate alınarak İİK m. 302, son fıkra hükmü uyarınca konkordato projesinin kabul edilmediği, komiser konkordato talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve rayiç değer bilançolarına göre şirketin borca batık olduğu geçici komiserler kurulu raporu ile sabit olmakla İcra ve İflas Kanunu’nun 292/1-b maddesi gereğince; konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı…şirket … Döşemelik Kumaş Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin konkordato talebinin reddi ile borca batık olması sebebiyle iflasına, iflasın 14/04/2021 günü saat:12:09 itibariyle açılmasına, bakiye iflas avansının …(Eski) Esas sayılı dosyası üzerinden İflas Müdürlüğüne aktarıldığı sabit olduğundan bu hususta ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, iflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, iflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirimde bulunulmasına, iflasın iflas Müdürlüğü tarafından İİK.nun 166.maddesinde yazılı usullere göre ilanına, komiser heyetinin görevine son verilmesine, konkordato komiser heyeti olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na bildirilmesine, hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına, kesin ek mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurulu İlan Portalında ilan edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı…şirket … DÖŞEMELİK KUMAŞ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.’nin KONKORDATO TALEBİNİN REDDİ İLE BORCA BATIK OLMASI SEBEBİYLE İFLASINA,
2-İflasın 14/04/2021 günü saat:12:09 itibariyle açılmasına,
3-Bakiye iflas avansının … (Eski) Esas sayılı dosyası üzerinden İflas Müdürlüğüne aktarıldığı sabit olduğundan bu hususta ayrıca karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
5-İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirimde BULUNULMASINA,
6-İflasın iflas Müdürlüğü tarafından İİK.nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
7-Komiser heyetinin görevine son verilmesine, konkordato komiser heyeti olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
8-Hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
9-Kesin ek mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurulu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE,
10-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacı…tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
11-Davanın mahiyeti nedeniyle davacılar ve müdahiller lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
12-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
13-İİK.nun 293/son ve 164/1. maddeleri uyarınca kararın re’sen taraflara vekillerine TEBLİĞİNE,
14-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere hazır tarafların/vekillerin yüzlerine karşı oybirliğiyle karar verildi.14/04/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸