Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/772 E. 2021/732 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/772 Esas
KARAR NO : 2021/732

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı müvekkilin davalıdan alacaklı olduğunu, borçlu ile yapılan görüşmelerde bir sonuç alınamadığını, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkilin ekonomi market işletmeciliği yaptığını, arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının borcu için davalı müvekkil şirkete kambiyo senedi verdiğini, vadesinde borcu ödenmeyince davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının takibe karşı Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açtığını ve işbu davanın da aleyhine sonuçlanması üzerine bu kez müvekkil aleyhine Küçükçekmecede icra takibine başladığını, takibe itiraz üzerine işbu davanın açıldığını, davacı tarafından müvekkile ürün teslim edilmediği halde peşin para ödediği iddiasının doğru olmadığını, davalı müvekkil firmanın alkollü ve alkolsüz ürün satışı ve dağıtımı yapan bir firma olduğunu, davacının icrada ödeme taahhüdünde bulunduğunu , bu taahhüde rağmen dava açmasının yerinde olmadığını, davacının kötü niyet ile takip başlattığını, işlemiş faize itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı …’ın, davalı şirket hakkında 29.010,00-TL asıl ve toplam alacağa yıllık yasal faiz işlenmek üzere icra giderleri ve icra vekalet ücretinin davalı borçludan tahsili talepli takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği davacı üzerindedir. Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Bilirkişi ücretinin yatırılması noktasında davacıya açık, anlaşılır ve sonuçlarını belirtir şekilde kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafından bilirkişi ücreti yatırılmaması nedeniyle inceleme yapılamadığına dair tutanak tutulmuştur. Gelinen aşamada miktar itibariyle davacının iddiasını yasal delillerle ispat etmesi gerekmekte olup buna ilişkin delil de sunamadığı ve ayrıca yemin deliline de dayanmadığı, ayrıca takipte davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı, aynı zamanda takip yapmada davacının da kötü niyetinin davalı tarafından ispatlanamadığı dikkate alınarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 350,55- TL harçtan mahsubuna, artan 291,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.353,65-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/07/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza