Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/761 E. 2021/1095 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/761 Esas
KARAR NO : 2021/1095

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket medikal ürünler imalatı ile iştigal etmekte olup davalı şirket ise paslanmaz çelik ürünleri satışı ile uğraştığını, bu kapsamda müvekkili davalıdan 4 adet faturada yer alan toplam 131.502,17TL tutarlı ürünleri satın aldığını, satın alınan bu ürünler karşılığında davalı tarafa 24.000TL nakit (K.Kartı) kalanı ise 31.07.2018 tarihli 30.000-TL çek ve yine 21.08.2018 tarihli 35.000-TL tutarlı çek ve 21.09.2018 tarihli 35.000-TL tutarlı çek ile ödendiğini, davalı tarafa verilen çeklerden 21.08.2018 tarihli ve 35.000-TL tutarlı çekin karşılıksız çıkması üzerine müvekkilinin, davalı tarafa kredi kartı ile toplamda 27.000-TL daha nakit ödeme yaptığını, davalıya verilen ikinci 21.09.2018 tarihli 35.000-TL tutarlı çekin karşılığınında çıkmaması üzerine davalının her iki çeki (21.08.2018 ve 21.09.2018 tarihli çekleri) Bakıröy …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasından icraya koyduğunu, müvekkilinin söz konusu icra dosyasına borcunu karşılıksız çek nedeniyle ceza çıkması ve icra baskısı altında ödediğini, müvekkilinin, davalı tarafa toplam 19.497,83TL fazladan ödeme yaptığını, fazla yapılan ödemenin iadesi için yapılan tüm görüşmeler ve süreç sonundaki arabuluculuk görüşmesinin de neticesiz kaldığını, bu nedenlerle fazladan yapılan 19.497.83-TL tahsilatın iadesine, davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 09/12/2020 tarihli dilekçesi ile süre uzatım talebinde bulunduğu, talebinin kabul edildiği ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, bir kısım delillerini ibraz etmişler, diğer deliller de mahkememizce toplanmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı …. şirketinin, davacı …. şirketi aleyhine 70.000,00-TL çek alacağı, 210,00-TL çek komisyonu, 7.000,00-TL çek tazminatı, 1.252,81-TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 78.462,81-TL alacağın, asıl alacağa yıllık 19,5 Avans faizi ve değişen oranlarda faizi ile birlikte tahsili, icra giderleri ve yargılama giderlerinin tahsili talebiyle takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi …. ‘ın 05/08/2021 raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan belge ve bilgiler, ile tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde davacı ve davalı şirketlerin, incelenen 2018 yılı ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, karşılıksız çeklerin davadışı çek sahibi …. tarafından Bakırköy … İcra Dairesine toplam 116.165,82 TL. olarak ödendiği sabit olup davalının 70.000- TL lik çeklerden alacak bakiyesi kalmadığı, davacının, karşılıksız çeklere istinaden icra dosyasına yapılan ödeme ve davacı tarafın dosyaya sunulan tahsilat makbuzlarıyla yapılan ödemelerden kalan 19.497,83 TL. alacağı olduğunun tespit edildiği, davacı/alacaklı tarafından istirdadı istenen tutarın davalıya ödenmiş olduğundan, mahkemenin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında yasal faiz talebinin yerinde olduğunun değerlendirildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişki neticesinde icra takibi aracılığıyla fazladan ödeme yapılan bedelin davalıdan istirdatı davasıdır.
Davacı ödendiği halde bir icra takibi nedeniyle işyerinde yapılan haciz baskısı sonucunda takip borcundan 19.497,83-TL fazladan ödemek zorunda kaldığını, borçlu olmadığı, davalıya ödediği 19.497,83-TL’nin istirdadına karar verilmesini istemektedir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü, ticari ilişkiyi ve buna bağlı olarak üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini fakat fazla ödeme yaptığını iddia eden davacı üzerinde olup, taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle iddialar doğrultusunda mahkememizce ticari defterler incelenmiş, yapılan inceleme neticesinde davalının ticari ilişki dolayısıyla borçlarına karşılık olarak davalıya 2 adet çek verdiği, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davacı ile dava dışı çek sahibi aleyhine başlatılan takipte icra dosyası borcunun tamamen ödendiği, yapılan incelemeler neticesinde davacının karşılıksız çekler ile alakalı borçlarını kredi kartı aracılığıyla davalıya ödediği, 19.497,83 TL davalıya fazladan ödeme yaptığı, bu ödemenin mükerrer olduğu davacı iddialarının yapılan inceleme neticesinde yerinde olduğu fakat takibin kötü niyetli yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmakla hem asıl alacak hem de kötü niyet tazminatı talepleri hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
A)19.497,83-TL ‘nin davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
B)Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.331,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 332,98-TL peşin harç, 863-TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.250,38-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza