Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/739 E. 2021/566 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/739 Esas
KARAR NO : 2021/566

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalıya mal satışı gerçekleştiğini, işbu ticari ilişkiye istinaden davacı müvekkil tarafından yapılan satışlar için faturaların davalı aleyhine düzenlendiğini, müvekkil şirketin davalıdan alacağının fatura ve cari hesap kayıtları ile sabit olduğunu, davalı tarafın borcu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya mahkememizce tebligat çıkarıldığı 19/11/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak süresi içerisinde davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK 67.madde ve devamı uyarınca harç masraf ve vekalet ücretinden kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibinden davacının bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, davalıların takibe itirazda haklı olup olmadıkları, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Dava tarihinden sonra 28/07/2020 tarihi itibari ile yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasanın 58.maddesi ile HMK ve bazı kanunlarda yapılan parasal sınırlardaki değişiklikler dikkate alınarak 6102 Sayılı Yasanın 4/2.maddesi dikkate alınarak dava basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve icra dosyası celp edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 1.669,21-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlığın; fatura bedeli nedeniyle bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, davalıların takibe itirazda haklı olup olmadıkları, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı ödeme savunmasında da bulunmuş olup o halde davalı ödeme yaptığını savunmakla ispat yükü davalı tarafa geçer. Bir başka deyişle davalı ödeme savunmasını ispat yükü altındadır. Ne var ki ödeme konusu miktar karşısında davalı HMK m.200 uyarınca bu savunmasını ispatlayıcı senet, delil başlangıcı niteliğinde deliller sunmalıdır.
Dava itirazın iptali davasıdır.Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
İtirazın iptali davalarında haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenir. İİK’nun 56.maddesi uyarınca alacaklı taraf, ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere takip masraflarını peşinen ödemek durumundadır.
Tüm dosya kapsamında davalının aksine bir delilinin bulunmadığı, neticeten davacının faturalardan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının ödendiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile takibin icra masraf, faiz ve ferileri açısından iptaline , asıl alacak hüküm altına alınmadığından ve dava tarihinden önce ödenmekle icra inkar tazminat talebinin reddine ( HGK. 06/02/2020 tarih 3-957/99) karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin davacı vekilinin vekalet ücreti ile masraflar yönünden takibin devamına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 114,02 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 59,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1.669,21 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 49,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 157,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine
Dair; miktar itibari ile kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 31/05/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza