Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/723 E. 2020/811 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/723 Esas
KARAR NO : 2020/811

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin … Mahallesi Prof. … No:… …/… adresinde faaliyet göstermekte olup, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun …. sicil no’sunda kayıtlı olduğunu, 04.09.1997 tarihinde … tarafından kurulmuş olan şirketin “ her türlü geri dönüşüm makinaları ve makina parçalarının imalatını,toptan ve perakende alım satımını ithalatını ve ihracatını yapmak ve bu amacını gerçekleştirmek için gerekli makina ve teçhizatı iktisap etmek, amacını gerçekleştirmek ihtiyaçlarını karşılamak veya kaynaklarını değerlendirmek üzere menkul ve gayrimenkul malları ile (gemi dahil) iştirak paylarını ve haklarını iktisap etmek ve 14.05.2018 tarihinde tescil edilen anonim şirket ana sözleşmesinde yazılı olan ” faaliyetlerini yürüttüğünü, Lmited Şirket olarak faaliyet gösteren firma 08.05.2018 tarih ve 9 sayılı Genel Kurul Kararı ile nev’i değişikliğine gittiğini, … unvanı ile Anonim Şirketi’ne dönüştürüldüğünü, şirketin COVİT 19 salgınının dünya ile birlikte ülkemizde de ticari hayatı olumsuz etkilemesi nedeni ile faaliyetine 3 ay ara verdiğini, yurtdışı siparişlerinin iptali üzerine ciddi bir likidite sıkıntısı içerine düştüğünü ve bu durumu ancak konkordato yoluna başvurmak suretiyle bertaraf edeceğini düşündüğünü, Dolar ve Euro’da yaşanan devalüasyon da şirketin likidite sorunu yaşamasının bir diğer sebebi olduğunu, şirketin vade konkordatosu teklifinde bulunduğunu, şirket borçlarını herhangi bir tenzilat talebinde bulunmaksızın ilk taksidi 31 Ocak 2022 tarihinden başlamak üzere 5 yıl içinde 60 eşit taksit halinde % 100 olarak ödemeyi planladığını, Kamu Gözetimi, Muhasebe Denetim Standartları kurulunca yetkilendirilen Bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan ve konkordato projesinde yer alan teklifin gerçekleştirilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren makul güvence raporu ve dayanaklarının ekte sunulduğunu belirterek öncelikle İİK. m. 286’da öngörülen tüm belgeleri içeren işbu konkordato talebimiz muvacehesinde, öncelikle üç aylık süre ile geçici mühlet verilmesine, gerekli görülmesi halinde geçiçi mühletin 2 ay daha uzatılmasına, geçiçin mühlet kararının İİK m. 288 gereğince ilanına, geçici mühlet kararı ile birlikte, şirketin ekonomik hacmi nazara alınarak, geçici konkordato komiseri atanmasına, İİK. m. 294/1 uyarınca, şirket hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına ve başlamış takiplerin durdurulmasına, İİK. m.294/1 uyarınca, şirket hakkındaki ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, Müvekkil şirketin ve şahsın takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. şahıs konumunda olduğu takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri ile İİK 78.maddesi çerçevesinde doğmuş ve doğacak alacakların haczi talebini ihtiva eden haciz müzekkerelerinin gönderilmesinin tensiben önlenmesine, takas , hapis ve mahsup hakkının kullanılmasının tensiben önlenmesine, İİK. m. 295 uyarınca konkordatoya tâbi olmayan rehinli alacaklar bakımından, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılacak icra takiplerinde muhafaza ve satış işlemlerinin durdurulmasına, şirketin bankalar nezdinde tatbik edilmiş/edilecek blokaj işlemlerinin kaldırılmasına ve şirketin üçüncü kişilere vermiş olduğu teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesine, şirketin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3.kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının müvekkil şirkete ödenmesine, şirketin muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia , taşıt , cihaz , leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacaklarının müvekkil şirkete iadesine, İİK. m. 297/1 hükmü uyarınca müvekkil şirkete komiserin nezareti altında işlerine devam edebilmesi için faaliyet izni verilmesine ve bu bağlamda mahkemece belirlenecek işlemlerin komiserin izni ile yapılmasına, geçiçi mühlet neticesinde İİK m. 289 gereğince 1 yıllık kesin mühlet verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına , kesin mühlet kararının ilanına, yargılama neticesinde İİK m. 305 vd.maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine , tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 7101 sayılı ile değişik İcra ve İflas Kanunun 285 ile devamı maddeleri uyarınca konkordato istemine ilişkindir.
Öncelikle mahkememizce dava şartları yönünden inceleme yapılmıştır.
7101 sayılı kanunla değişik İİK’nun 285/3 maddesinde “yetkili ve görevli mahkeme, iflasa tabi olan borçlu için 154.maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir. ” denilmek suretiyle konkordato davasında yetkili ve görevli mahkeme belirtilmiştir. İİK md.154/1’e göre iflas yoluyla takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesidir.
Dava dilekçesinde konkordato talep eden şirket olan …. MAKİNE SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere ve ticaret sicilde kayıtlı adresinin ” … Mahallesi Prof. … Cad. No:… …/….” olduğu görülmüştür.
Yukarıdaki yasa maddeleri gereğince konkordato davalarında mahkemenin yetkisi kesin yetki niteliğinde olup kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkeme tarafından re’sen dikkate alınmalıdır.
YARGITAY 23. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2015/1754 KARAR NO : 2016/2856 emsal içtihadında da belirtildiği üzere;Bu durumda mahkemece, mahkemenin kesin yetkisine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken kesin yetki bulunmayan hallerde kurulması gereken hüküm şekline uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında “mahkemenin yetkisizliğine, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine” ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış yönündeki emsal kararına göre de İİK’nın 114/(1)-ç ve 115/(2). madde hükümleri uyarınca, kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve kesin yetkiye ilişkin olmayan hüküm şekline uygun olarak mahkemenin yetkisizliğine karar verilmemiş olup dava şartı olarak değerlendirilerek gönderme kararı verilmeyecek şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-ç maddesinde kesin yetki dava şartı olarak sayılmıştır. İİK.nun 285/3 maddesi atfıyla aynı kanunun 154/1 maddesi hükmüne göre konkordato davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılacağı belirtilerek kesin yetki kuralına bağlanmıştır. Kesin yetki dava şartı olduğundan mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Davalı şirketin dava tarihi itibariyle ticaret sicilde kayıtlı adresi “.. Prof. … Cad. No:… … / ….” olup buna göre davacı şirketin sicildeki kayıtlı merkez adresi İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında kaldığından mahkememizin yetkisizliği nedeniyle kesin yetkiye dair dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine HMK.nun 320/1 maddesi hükmü de dikkate alınarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirketin sicilde kayıtlı merkez adresi itibariyle mahkememiz yetkili olmadığından İİK.nun 285/3 maddesi atfıyla aynı kanunun 154/1, HMK.nun 114/1-ç, 115/2 maddeleri uyarınca kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Harç ve yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
3-Talep halinde kararın talep edene tebliğine
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 26/10/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸