Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/719 E. 2021/1247 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/719 Esas
KARAR NO : 2021/1247

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile aralarındaki imzalanan 01.04.2018 tarihli Anlaşmalı Cam Servisleri Hizmet Sözleşmeleri gereğince davalı şirket tarafından davacı şirkete hizmet sağlandığını, sözleşme gereğince davacı şirkete iade edilmesi gereken 129.753,68 TL tutarında alacağı bulunduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müd. …. esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, borçlunun % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden, davacı şirketin göndermiş olduğu araçların cam hasarlarını giderdiğini ve davacı şirkete fatura keserek ücretini tahsil ettiğini, sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasına rağmen uyarlanmamış gibi davranılmasının hukuka aykırı olacağı, davacı şirket yetkilisi ile görüşüldüğünü ve iade tutarlarında % 20 oranında düşüleceğinin belirtildiğini, taraflar arasında mail yazışmaları bulunduğunu, daha sonra davacı tarafından gönderilen mail de indirim yapılmayacağının belirtildiğini, bu durumun ticari etiğe uygun olmadığını, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi ve dayanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizin 26/01/2021 tarihli duruşmasında; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının icra takibi tarihi itibariyle asıl alacak ve faiz alacağı yönünden alacaklı olup olmadığı, alacağının varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 11/03/2021 havale tarihli raporda; taraflarca incelemeye esas alınabilecek herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz edilmediği, Davalı şirketin mail yazışmalarında sözleşmenin uyarlanması yönünde talebi bulunduğu anlaşılmakta ise de davacı şirketin sözleşme değişikliğini kabul ettiği veya yeni sözleşme koşulları belirlendiği yönünde bir yazışması ve/veya kabul beyanına ilişkin herhangi bir açıklama görülmediği, Davacı ve davalı şirketler ticari defter ve kayıtlarını da ibraz etmedikleri için davacı şirketin takip tarihi itibarı ile davalı şirketten alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususunda belgeye dayalı somut bir tespit yapılamamış olup, itirazın iptalini gerektirecek hususların varlığı ve tespitine ilişkin takdirin mahkememize ait olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 30/03/2021 tarihli duruşmasında Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinin kabulü ile bilirkişi tarafından davalı tarafça dosya içerisine bildirilen adreste kayıtlar üzerinde yerinde inceleme yapılmasına, fiilen incelemenin bu adreste gerçekleştirilmesine, akabinde ek rapor sunulmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 31/05/2021 havale tarihli ek raporda; Davalı şirket tarafından incelemeye esas alınabilecek herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz edilmediği, mahkememizin30.03.2021 tarihli ara kararı gereğince, dosyaya bildirilen adreste yerinde incelemeye gidilmesine rağmen, 05.04.2021 tarihinde davalı şirketin ticari defter ve kayıt ibraz etmekten imtina ettiği, durumun tutanak ile kayıt altına alındığı, davalı şirket ticari defterlerini uhdesinde tutuğu belirtilen davalı Şirket Mali Müşavirinin tutanağı imzalarnaktan imtina etmiş olduğu, Uzmanlık alanım ile sınırlı kalınmak suretiyle, davacı Şirketin takip tarihi itibarı ile davalı şirketten alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususunda belgeye dayalı somut bir tespit yapılamamış olup, rapora ekleyebileceği başkaca bir husus bulunmadığı, İtirazın iptalini gerektirecek hususların varlığı ve tespitinin mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 22/06/2021 tarihli duruşmasında davacı vekiline yemin deliline dayandığı görülmekle yemin metnini sunması için süre verilmiş olup, mahkememizin 21/12/2021 tarihli duruşmasında …. (….)’ın yemin beyanı alınmıştır.
Davalı şirket yetkilisi beyanında: sözleşme hükümleri uyarınca şirketimiz uhdesinde davacı sigorta şirketine iade edilmesi gereken herhangi bir bedel bulunmamaktadır ve sözleşme hükümleri uyarınca 129.753,68 TL tutarında davacı sigorta şirketine şirketimizin herhangi bir borcu yoktur, benim ekleyeceğim başka bir şey yoktur, davacı şirkete borcumuz yoktur, ayrıca bizim şirketimizin alacağı vardır dediği görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak alacaktan kaynaklı başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu görüldü.
Dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Es.as sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dava konusu yapılan 136.339,12 TL alacağın takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Taarfların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafça, mazeretsiz inceleme gününde hazır olunmadığı; davalı tarafın yerinde inceleme talebinde bulunduğu görülmüştür.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen kök ve ek raporda; taraflarca incelemeye ilişkin ticari defter ve belgelerini sunmadıkları ve herhangi bir alacak tespit edilemediği belirtilmiştir.
-Davacı vekiline yemin metni hazırlamak üzere süre verilmiş olup, davalı şirket yetkilisinin yeminli beyanı alınmıştır.
Davalı şirket yetkilisinin yeminli beyanı ile borcu kabul etmediği görülerek, bu haliyle artık davacı tarafın iddiasını ispat edemediği anlaşılmış, açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yasal şartları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının sübut bulmayan davasının REDDİNE,
2-Tarafların yasal koşulları oluşmayan icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
3- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 1.646,97 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 1.587,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
5- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 16.902,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza