Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/69 E. 2020/101 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/69
KARAR NO : 2020/101

DAVA : ALACAK (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirketle İnternet üzerinden anlaşarak müvekkili şirkete ait …. plakalı …. model …. tonajlı sulama Tankeri Arazöz aracın kiralanması ve kiralanan aracın Kars ilinden Muğla iline gönderilmesi konusunda anlaşıldığını, aracın müvekkili şirkete ait şoför aracılığıyla Muğla iline gönderilerek davalı şirketin iş aldığı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı Su ve Kanalizasyon İkmal Müdürlüğü Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Dairesi Başkanlığı hizmetine sunulmak üzere teslim edildiğini, davalı şirketin kiraladığı müvekkili aracının burada 2 ay boyunca kullanıldığının müvekkili tarafından davalı idareye yazılan yazıya verilen cevapla sabit olduğunu, aracın aylık kiralama bedelinin KDV dahil 14.750,00-TL olduğunu, aracın 2 ay kiralık kaldığını, müvekkilinin aylık kira bedellerine ilişkin 24/09/2019 tarihli ve 23/10/2019 tarihli 14.750,00-TL bedelli 2 adet fatura toplamda 29.500,00-TL’nin davalı şirkete kesilerek yollandığını, ancak davalı şirketin faturaları kabul etmediğini, kiraya ilişkin borcunu ödemediğini ileri sürerek, toplam 35.500,00-TL alacaklarının karşılığında davalı şirketin menkul ve gayrimenkullerine, araçlarına, banka mevduat hesaplarına, posta çek hesaplarına, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine alacak/borç nispetinde, öncelikle teminatsız, aksi halde %15 oranında teminatla ihtiyati tedbir konulmasına, olmazsa ihtiyati haciz konulmasına, toplam 2 aylık 29.500,00-TL araç kiralama bedelinin 14.750,00-TL’sinin 1.fatura tarihi olan 24/09/2019 tarihinden, 14.750,00-TL’sinin 2.fatura tarihi olan 23/10/2019 tarihinden itibaren ve araç teslimine ilişkin sayılan giderler toplamı 6.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dava mahiyeti itibariyle, taraflar arasında imzalanan sulama tankeri araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında tanzim edilen kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı iddiasına dayanmaktadır. Mahkememizin görev alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Davacının beyanları dikkate alındığında, taraflar arasında kira sözleşmesinden kaynaklanan kira ilişkisi mevcut olup dava konusu taleplerin bu sözleşme kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanunun 4/1 -a maddesi ile “kiralanan taşınmazların 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkinsinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alana davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği” hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık haksız fiilden değil, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kira ilişkisinden doğan alacak davası Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 29/01/2020

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza