Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/689 E. 2021/1040 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/689 Esas
KARAR NO : 2021/1040

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların turizm sektöründe faaliyet gösterdiklerini, her iki şirket arasında kökeni çok eski tarihlere dayanan bir cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı iflas erteleme davasında davalı şirket hakkında takip işlemlerine başlanılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulduğundan alacağın tahsili amacıyla 2019 yılı sonların kadar yasal takip işlemi yapılamadığını, belirtilen davanın 10/10/2019 tarihinde yapılan son duruşmasında davalının borca batık olmadığı gerekçesiyle iflas talebinin reddine ve tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verildiğini, davalı şirket hakkında alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile ilamsız takip yapıldığını, ancak ödeme emrini müteakip davalı şirketin borca, faize ve tüm ferilerin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazının tümüyle haksız, kötüniyetli ve zaman kazanma amacına yönelik olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, derdestlik itirazının da geçerliliğinin bulunmadığını, ödeme emrinin yasal koşulların tamamını taşıdığını, müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğu defter ve kayıtlarıyla ve belgelerle sabit olduğunu belirterek Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, davalı şirketin iflasına, davalı itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan ayrıca takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tedbirler arasında takip başlatmama yasağı bulunmadığı açık olup, zamanaşımına uğramış cari hesap dayanağı ile davacı tarafından başlatılan iflas yolu ile adi takip, hukuka aykırı olmakla huzurdaki davanın öncelikle zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesini arz ve talep ettiklerini, bakırköy …. asliye ticaret mahkemesi … esas sayılı dosyası yargılaması sonucunda verilen hüküm kesinleşmeden, müvekkili hakkında “iflas talebiyle” açılan huzurdaki davanın derdestlik itirazında bulunduklarını, davanın reddi taleplerinden vazgeçtikleri anlamında olmamak kaydı ile, müvekkilinin takip alacaklısı olan davacı’ya talep edildiği biçimde bir ana para borcu bulunmadığı gibi, bu ana para alacağı için, alacaklının takip sonrası dönem için talep ettiği işleyecek faiz oranının da kanuna aykırı olduğunu belirterek Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile Müvekkili Şirket hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle; zamanaşımı, derdestlik, takip hukukuna aykırılık, takip ile talep olunan ana para borçları, takip sonrası dönem için işleyecek faiz ile tüm takip fer’ilerine karşı yaptıkları itirazın kaldırılması ve iflas talebiyle açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK’nun 155,156 ve devamı maddelerine dayalı iflas istemine ilişkindir.
Davacı tarafça 15.000,00-TL iflas avansı yatırılmıştır.
Davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicil kaydının gönderildiği, incelenmesinde muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile takipte bulunulmuş olması sebebiyle adi takibe dayalı iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İİK’nun 166/2 maddesinde öngörülen usulde iflas ilanlarının yaptırıldığı, davacı alacaklı tarafından iflas avansının yatırıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen sicil kayıtlarının incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı …’nin 05/01/20159 tarihinde kurulduğu, … Mahallesi … Caddesi No:… Bakırköy/İstanbul adresinde sicilde kain olduğu, yönetim kurulu üyesi ve yetkilisinin …. olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının gönderildiği, incelenmesinde; davacı-alacaklı vekili tarafından davalı-borçlu aleyhine toplam 628.236,39 USD ‘nin tahsili için 17/12/2018 tarihinde iflas yolu ile adi takipte icra takibi başlatıldığı, davalının 01/11/2019 tarihinde vekili vasıtası ile takibe, borca, borcun tamamına, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirketin borca batıklıktan çıkmış olması sebebiyle davacının iflas erteleme talebinin reddine, mahkemece davacı şirket ile ilgili verilen tedbir kararlarının kaldırılmasına, kayyımlar …., …, …’ın görevlerine son verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 628.236,39 USD alacak üzerinden kesin olarak kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile takipte bulunulmuş olması sebebiyle adi takibe dayalı iflas koşullarının oluşup oluşmadığı hususları ile gelecek celse itibariyle depo emrine esas asıl alacak, işlemiş faiz, icra harç ve masrafları, icra vekalet ücreti hesabının yapılması, ayrıca 1 günlük faiz miktarının tespiti için bilirkişi mali müşavir …’tan rapor alınmasına karar verilmiş, 05/07/2021 tarihli raporda özetle; dava konusunun, Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali ve davalının iflası talebinden ibaret olduğu, davacının 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.10.2019) itibariyle davacının davalıdan 3.555,252,55 TL (628.236,39 USD) alacaklı olduğu, davalının 2014, 2015, 2016, 201 7, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının incelenen ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.10.2019) itibariyle davalının davacıya 3.305.088,82 TL (628.236,39 USD) alacaklı olduğu, takip tarihi itfbariyle taraf ticari defterleri arasındaki TL bazında cari hesap farkının 250.163.73 TL (3.555.252,55 TL-3.305.088,82 TL) olduğu, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin döviz cinsinden olduğu ve takip tarihi itibariyle döviz bazında taraf ticari kayıtlarının davacının davalıdan 628.236,39 USD noktasında birbiri ile uyumlu olduğu, mahkemenin bir sonraki celse tarihi olan 08.07.2021 tarihi itibariyle depo emrine esas olacak; asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden (628.236,39 USD asıl alacak ve 39,960,48 USD işlemiş faiz olmak üzere) 668.196,87 USD ve icra masrafları, tahsil harct ile vekalet ücreti yönünden (101.715,61 TL icra vekalet ücreti, 50,80 TL icra masrafları ve 166.146,03 TL tahsil harcı olmak üzere) 267.912,44 TL olarak hesap edildiği, mahkemenin celse tarihinden sonra karar vermesi halinde 1 günlük faiz tutarının 58,52 USD olarak hesaplamada dikkate alınması gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 08/07/2021 tarihli depo emrine esas bedeli kabul beyanı dikkate alınarak; İİK.nun 158.maddesine göre 5.298.608,53 TL (628.236,39 USD) asıl alacak, 337.030,68 TL (39.960,48 USD) işlemiş faiz, 101.715,61 TL vekalet ücreti 50,80 TL icra masrafları, 166.146,03 TL tahsil harcı olmak üzere TOPLAM 5.903.551,65 TL miktarın tefhimden itibarın 7 günlük kesin süre içerisinde davacıya ödenmesi veya bu meblağın mahkeme veznesine depo edilmesine, aksi taktirde ilk oturumda davalı şirketin iflasına karar verileceğinin ihtarına, dair ara kararın davalı vekiline duruşma gününde tefhim edildiği, davalı tarafça depo emrine konu meblağın mahkeme veznesine depo edilmediği görülmüştür.
25/04/2019 tarihli duruşmada depo emri kararı verilmiş, davalı vekiline depo emri 05/05/2019 tarihi itibari ile tebliğ edilmiş, tebligat E-Tebligat olarak yapılmış, 7 günlük kesin süre içerisinde Uyap’tan incelenen kayıtlara göre de depo emrinin yerine getirilmediği görülmüştür.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, kesinleşen icra dosyaları ve tüm dosya içeriğine göre;
Talebin dayanağı taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi kapsamında fatura alacağına dayalı olup itirazın kesin olarak kaldırılması için öncelikle davacının alacağını ispat etmesi gerekir.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
Dava itirazın iptali davasıdır.Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/07/2011 tarihli kararında “Hemen belirtmelidir ki, satılanın tesliminin “hukuki işlem” niteliğinde olup, buna ilişkin savunmanın hangi delillerle kanıtlanabileceğinin belirlenmesinde, hukuki işlemlerin varlığının kanıtlanmasına ilişkin genel usul hukuku kurallarının (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288 ve devamındaki hükümler) göz önünde tutulması gerekir.
İş bu davda dava konusunun, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali ve davalının iflası talebinden ibaret olduğu, davacının 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.10.2019) itibariyle davacının davalıdan 3.555,252,55 TL (628.236,39 USD) alacaklı olduğu, davalının 2014, 2015, 2016, 201 7, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının incelenen ticari defterlerine göre; takip tarihi (23.10.2019) itibariyle davalının davacıya 3.305.088,82 TL (628.236,39 USD) alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar hakkında iflas erteme kararı davası olduğunu bekletici mesele yapılmasını talep etmiş is ede incelenen Bakırköy …. Asliye Ticaret mahkemesi … esas sayılı dosyası yargılaması sonucunda davalının borca batık olamaması sebebiyle dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği dikkate alındığında davalı hakkında iflas erteleme kararı olmayıp tedbirlerin de hükümle birlikte kalktığı ve tedbir süresince zamanaşımına dair süreler işlemeyeceğinden davalının zamanaşımı ve bekletici mesele yapılması yönündeki itirazlarının reddine karar verilmişit.r
Davaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 628.236,39 USD alacak üzerinden kesin olarak kaldırılmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ile takipte bulunulmuş olması sebebiyle adi takibe dayalı iflas koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olup iflas koşullarının oluşup oluşmadığı, depo emrine esas miktarın hesaplanması hususlarında bilirkişiden rapor alınmasına yoluna gidilmiştir.
İİK’nun 166/2 maddesinde öngörülen şekilde iflasn avansının yatırıldığı davalının itirazının kesin olarak kaldırıldığı anlaşılmış oluıp usulde depo emrinin davalı taraf tebliğ edildiği, gerekli ihtaratın yapıldığı, usulüne uygun tefhime rağmen davalının depo emrine esas miktarı mahkememiz veznesine veya davacı alacaklıya ödemediği, böylece; İİK’nun 155,156 ve 158.maddelerindeki yasal koşulların oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, ; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda, … Mahallesi … Cad. No:… Bakırköy /İSTANBUL adresi ile kayıtlı “…’nin İİK’nun 158.maddesi uyarınca iflasına, iflasın 28/10/2021 günü, saat: 10:27 itibariyle açılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda, … Mahallesi …. Cad. No:… Bakırköy /İSTANBUL adresi ile kayıtlı “…’nin İİK’nun 158.maddesi uyarınca İFLASINA,
2-İflasın 28/10/2021 günü, saat: 10:27 itibariyle açılmasına,
3-Davalı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğüne Uyap üzerinden derhal bildirilmesine,
4-Davalı şirketin iflasına karar verildiğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne de bildirilmesine,
5-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 66.857,32 TL harcın mahsubuna, artan 66.798,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 54,40-TL başvurma harcı, 66.857,32 TL peşin harç, 68,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 15.000,00-TL iflas avansı, 1.921,69 TL olmak üzere toplam 84.901,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-İİK.nun 164/1 maddesi uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/10/2021

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸