Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/676 E. 2021/44 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/676 Esas
KARAR NO : 2021/44

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/05/2013
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin mümessili bulunduğu ve ….’da ticari faaliyet icra eden … şirketi ile davalılardan …. Makine şirketi arasında, müvekkiline ait şirketin …/ … şehrinde kuracağı ince plastik folyo üretimi yapacak fabrikanın makinelerinin temin, tedarik, nakliye, montaj ve teslimi konularında 524.490,00 EURO bedel üzerinde anlaştıklarını , teslim edilen makinelerin istenen vasıflarda bulunmadığı, işe yaraımadığı ve çalışmadığını ancak bedelinin davalılara ödendiğini, daha sonra tarafların bu durumu görüşmek için bir araya gelerek 22/11/2012 tarihli “makine teslim alma taahhütnamesi ve bedel iadesi mutabakatı ” belgesi kapsamında anlaşarak, davalıların ayıplı malları 31/12/2012 tarihine kadar teslim alması ve 533.000 EURO bedelinin müvekkiline iade aksi halde 266.500 EURO cezai şart ödeneceği konusunda anlaştıklarını, yine sözleşme ile taraflar arasında Türk hukukunun uygulanacağının kararlaştırıldığını ve de sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul ve Ankara Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı belirtilerek ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutarak; 533.000 EURO (1 EURO=2.327 TL’den 1.240.291,00 TL) nun ve 266.500 EURO (1 EURO=2.327 TL den olmak üzere 620.145,00 TL) cezai şartın şimdilik 30.000,00 TL sinin 01/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesiyle; öncelikle dava dilekçesinin müvekkili …’e tebligat kanunu 21.maddesi ve …. Şirketine tebligat kanunu 35.maddesi hükümlerine göre yapıldığı yazılı isede tebligatların usulsüz olduğunu , müvekkili …’in yasal ikamet adresinin “… Mah. … Cad. No:… …/….” olmasına rağmen şirket adresine tebligat kanununun 21.maddesine göre yapıldığı , durumdan duruşmaya katılma tarihi itibariyle haberdar olduklarını belirterek cevaplarının süresinde olduğunun kabulüne ve davanın geçerliliği kabul etmedikleri, daha doğrusu şirket adına dava dayanağı yapılan belgedeki imzanın müvekkili şirketin temsilcisi müvekkili …’e ait olmadığını, yine geçersiz sözleşmedeki yetki şartının da geçersiz olduğunu, müvekkillerinin yasal adreslerinin İstanbul’da olup Bakırköy Adliyesi yargı çevresinde bulunduğunu belirterek, Ankara Mahkemelerinin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, yine esasa ilişkin olarak da, davanın dayanağı belgedeki imzanın müvekkillerine ait olmadığı ve borcun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … E. – … K. Sayılı ilamı ile dosya yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşme kapsamında iade edileceği belirtilen paranın ve de kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı İran vatandaşı olup , bu ülke ile imza edilen 03.03.1926 tarihli sözleşme ile teminat hususunda muhafiyetin bulunduğu nazara alınarak HMK 88. Maddesi gereğince yabancılık teminatı istenmemiştir.
Davalılara çıkaratılan dava dilekçesi tebligatları , davalı gerçek kişiye ve de şirkete ticaret sicilde yazılı şirket adresi ”…. Mah …. Cad … sok No…. … Merkezi K:… D:13 ”olduğu halde, ”… Mah … Cad … sok No… K:… ” da tebliğe çıkartıldığı , şirkete Tebligat Kanunu 35.maddeye göre 29.05.2013 , gerçek kişiye ise mernis adresi olduğu belirtilerk aynı adreste 21/2. maddeye göre 19.08.2013 de tebliği edildiği , tebligatların bu haliyle yanlış adreslere çıktığı ve usulsüz olduğu , cevap ve öğrenme tarihinin dosya kapsamınca 13.02.2014 olduğu, süresinde cevap dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş , 27/2/2007 – 27/2/2017 tarihleri arasında davalı …in şirketin münferiden tek temsilcisi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’in dayanılan belge-sözleşmedeki imzaya itirazları üzerine örnek imzaları alınmış , resmi dairelerde gerekli belgeler toplanarak grafolog bilirkişi ….dan 20.10.2014 tarihli rapor alınmıştır.Alınan bu raporada ;22.11.2012 tarihli ” MAKİNE TESLİM ALMA TAAHHÜTNAMESİ VE BEDEL İADESİ MUTABAKATI ” başlıklı belge altındaki imzanın …in elinden çıkmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazı üzerine , davalı …’in yeniden imza örnekleri toplanmış ve imzaları talimat mahkemesi vasıtasıyla temin edilmiştir.
Ankara Jandarma Krimnal Dairesinde alınan 11.08.2016 tarihli raporda; İnceleme konusu belge üzerinde “… MAKİNA LTD. ŞTİ.” kaşesi üzerinde atılı bulunan imza ile …’in mevcut mukayese imzaları (Mukayese Konusu belgelerin ikinci sırasında tanımlanan … Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi kaşesi basılı 13.09.2012, 16.11.2012 tarihli belgeler üzerinde atılı bulunan imzalar hariç) arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada; söz konusu imzalar arasında başlangıç, bukle ve dönüş hareketlerinin yapılışı yönünden farklılıklar, buklesel hareketler ve bitim hareketinin yapılışı yönünden benzerlikler görülmesine rağmen, söz konusu imzalar arasında kanaat bildirmeye yetecek kaligrafik ve karakteristik bir uygunluk tespit edilemediği bildirilmiştir.
Her iki rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle …. Üniversitesi , … Üniversitesi yada …. Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi hocalarında oluşturulacak üç kişilik heyetten raporun alınması için İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, İstanbul Asliye … Ticaret Mahkemesince söz konusu üniversitelerden bilirkişilik yapacak öğretim görevlisi bulunmadığından , kendilerince resen atanan üç kişilik heyetten rapor alınmıştır. Alınan ve gönderilen bu raporda da; … Makine Ltd Şti antetli 22.11.2012 tarihli belgede … Makine Ltd Şti kaşesi üzerindeki imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …in eli ürünü olmadığı kanati bildirilmiştir.
Tüm raporlar birlikte değerlendirildiğin de; dava dayanağı yapılan 22.11.2012 tarihli belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı ve bu haliyle sözleşmenin kurulmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığından, yemin hakkı hatırlatılmamıştır. Bu sebeple davalı şirketin sorumluluğunun bulunmayacağı anlaşılarak davanın reddine karar verilmiş; davalı …’ in ise şirketin yetkilisi olup, 22.11.2012 tarihli belgede kendi adına sorumluluğunu gösterir ayrı bir imzasının da yer almadığı görülerek, davalı … yönünden husumetten dolayı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın, davacı tarafça peşin yatırılan 512,35 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 453,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
– Davalı tarafça yapılan 110,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 19/01/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza