Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/66 E. 2021/417 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/66 Esas
KARAR NO : 2021/417

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine 7.891,93 TL lik cari hesaptan kaynaklanan alacak için icra takibine başlanıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, borçlu şirkete yemek hizmeti vermiş olduklarını ve düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini, ticari kayıt ve defterler incelendiğinde bu hususların ortaya çıkacağını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak züere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin müşterilerine ulusal ve uluslararası taşıma ile yurt içi depolama hizmetleri veren, akaryakıt, haz kömür gibi tehlikeli maddelerin taşımasında uzmanlaşmış 35 yıllık bir şirket olduğunu, müvekkil şirket nezdinde yapılan araştırma sonucu müvekkil şirketin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle itiraz edildiğini, davanın takibe itirazdan 5 yıl sonra açıldığını, yetkili mahkemenin Gebze mahkemeleri olduğunu, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü borç iddiasının asılsız olduğunu, ticari defterler incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, bu nedenlerle davanın yetki ve hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddine, davanın esastan reddine, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı olarak davacı tarafından verildiği söylenilen hizmet ilişkisinden ortaya çıkan faturaların süresinde ödenip ödenmediği, bu sebeple alacakların tahsili için girişilen ilâmsız icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan Yemek Hizmet Sözleşmesinin Dayanışma Yönlendirme Hizmet Alım Sözleşmesinin 10. Maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde Gebze Mahkemelerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17’nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17’nci maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK’nın 18/1. Md.).
Somut olayda, davacı vekili dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen faturaların süresinde ödenip ödenmemesinden kaynaklı ortaya çıktığı iddia edilen alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiş ise de, tarafların tacir olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek münhasır yetki anlaşması nedeniyle HMK’nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karşısında davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Gebze Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza