Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/653 E. 2021/634 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/653 Esas
KARAR NO : 2021/634

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin davalı ile kardeş olduğunu, uzun yıllardan beri ortak oladukları … tekstil adlı firmanın ortakları olduğunu, tekstil sektörün de seccade ve halı imalatı yapan bu şirkette taraflar yarı oranında hisse ile ortak olduklarını, davalı … yaşadığı rahatsızlık sonrası artık çalışamayacağını beyan ederek şirketten ayrılmak istediğini beyan ederek müvekkili ile karşılıklı şahitler huzurunda protokol imzaladığını ve yapılan bu anlaşmada kendi üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili tarafından teminat olarak sözleşmede adı geçen kambiyo senetlerini icra takibine koyarak müvekkili mali açıdan zarara uğrattığını, hakkı olmayan bu parayı tahsil etmeye çalışmakta olduğunu, müvekkili ile 01.11.2015 yılında yapılan protokol gereği fabrikada bulunan makinaların yarı oranında hissesi olan … bu makinalardan kalan payına karşılık 14.500,00 TL miktarlı 15.01.2016-15.08.2018 tarihleri arasında aylık sıralı şekilde 24 adetten oluşan muammen bedeli 348.000,00 TL olan senetler verildiğini, ve anlaşma metninde geçen bu senetlerin karşılığında ise … şirketteki hisselerini …a devredecek ve şirketin ödenmekte olan kredisinin kalan taksitlerinin yarısını ödeyeceğini, müvekkilinin anlaşma gereği senetlerin ilk ikisini ödediğini, fakat aradan geçen sürede davalı sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığını, eşinin tedavisini bahane ederek kaçındığını, haksız hukuksuz yere yapılan icra takipleri ile müvekkili banka ve taşınmaz malvarlığına haciz konulduğunu ve satış işlemlerine başlandığını, şifahen yapmayacağım diyerek müvkkilini oyaladıktan sonra taşınmazların satış işlemlerini başlattığını ve satış aşamasına getirdiğini, temelden yoksun bu alacak müvekkili tarafından haksız yere cebri icra ile tahsil edilmekte olduğunu, … ili,…. ilçesi ,… köyünde bulunan taşınmaz cebren satıldığını ve parası davalıca alındığını, bu nedenlerle hakkında başlatılan haksız icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına yada mümkün değil ise satış paralarının alacaklıya ödenmemesine dair tedbir kararı verilerek sözleşmeye uymayan davalının teminat olarak verilen senetlerden dolayı müvekkilinden herhangi bir alacağının olmadığına verilen senetlerin sözleşmede yer alan teminat senetleri olarak verildiğinin tespiti ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin karşı taraf aleyhine hükmedilerek karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, takip dayanağı bonoların teminat senedi olduğu yönündeki davacı iddialarının tümden gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin protokol konusu yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasının da diğer tüm iddialar gibi gerçek dışı olduğunu, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Büyükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı …’ın borçlu … aleyhine, 1.130,00-TL ilam vekalet ücreti alacağının yıllık %9 yasal faizi ile birlikte icra giderleri ve vekalet ücretinin borçludan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Büyükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … adına, 77.567,15-TL asıl alacağa işleyecek yıllık %10,75 ticari temerrüt faizi ile birlikte icra giderleri ve vekalet ücretinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra dairesinin … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine toplamda 139.928,19-TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %10,75 ticari temerrüt faizi ile birlikte icra giderleri ve vekalet ücretinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Menfi tespit davalarında her ne kadar ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da söz konusu ilişkinin kambiyo ilişkisi kapsamında olması halinde ispat yükü davacıya geçmektedir. Zira hukukumuzda kambiyo senedinden kaynaklı alacak illetten mücerrettir yani başka bir deyişle sebepten soyuttur. Nitekim uyuşmazlığımız kambiyo senedinden kaynaklanmakta olup, artık burada ispat yükü borçlu olmadığını iddia eden davacı üzerindedir.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, taraflar arasında uyuşmazlık konusu senetlerin de konu olduğu protokolün düzenlendiği hususu ihtilafsızdır. 01.11.2015 tarihli protokole göre dava dışı … tekstil Ürünleri Sanayi ve Ltd. Şti’de …’a ait olan 1/2 hissenin davacı … ‘a devrini konu aldığı, devir neticesinde davamıza konu 24 adet sıralı bonoların düzenlendiği ayrıca protokolün diğer maddelerinde de bir kısım malların ve kira gelirlerinin paylaşımının taraflarca kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Kural olarak bir borç ilişkisinde edimlerin karşılıklı ve aynı anda ifası söz konusudur. Vadesi belli olan edimin ifasını yerine getirmeyen tarafın temerrüdü söz konusu olacaktır. Aksi takdirde tarafın temerrüdünden söz edebilmek için kendisine usulüne uygun ihtarda bulunulmuş olması gerekmektedir.
Bu açıklamalardan sonra tekrar somut olayımıza dönecek olur isek, davalı tarafından, taraflar arasındaki protokole göre davacının edimlerini yerine getirmesi için davacıya İstanbul …. Noterliği’nden 25.08.2017 tarihinde ihtarname çekilmiş, söz konusu ihtarnamede davalı kendi adına kayıtlı olan hisseleri devre hazır olduğunu beyan etmiş davacının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmesini istemiş ve bu haliyle protokolden kaynaklı davacıyı alacaklı temerrüdüne düşürdüğü anlaşılmıştır. Bunun haricinde davacının uyuşmazlık konusu senetlerden ilk ikisinin bedelini ödediği konusunda da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Gelinen aşamada davacının, davalının protokolden kaynaklı davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği, uyuşmazlık konusu senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasının yerinde olmadığı gibi teminat senedi olduğu iddiasının da ispatlanamadığı anlaşılmış ayrıca davaya konu senetlerle alakalı davacı talebi üzerine verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmış olması ve davanın haksız olduğunun anlaşılmış olması nedeniyle davalı lehine tazminat takdir edilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden tazminatın davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
2-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin Davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 5.942,97-TL harçtan mahsubuna, artan 5.883,67-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 32.810,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza