Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/632 E. 2022/237 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/632 Esas
KARAR NO : 2022/237

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında konsinye sözleşmesi ile ticari mal alım satımına dayalı ticari bir ilişki bulunduğunu, davalının cari hesap bakiyesini ödememesi üzerine 196.432,53 TL üzerinden icra takibi yapıldığını, icra takibinden sonra davalı yanın da davacı şirketin 206.599,12 TL fiyat farkı faturası kesmesine rağmen davacı şirketin konsinye ürünlerinin satıldığına ilişkin bilgi verilmediğini, bu sebeple davalı tarafından düzenlenen faturanın kabul edilmediğini, takip tarihinden sonra alacak tutarlarının daha da yükseldiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davanın kabulüne, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ödenmesi gereken tüm borçların ödenmiş olduğunu, davalı şirkete tebliğ edilen 89/1 uyarınca tebliğ edilen haciz ihbarnameleri doğrultusunda davacıya olan borçlarını, davacının borçlarının bulunduğu icra dairelerine yapıldığı, davacı şirkete borçlu olmadıklarını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
….. Talimat dosyasında alınan raporda; Davacı şirketin ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların ve muhteviyatındaki malların davalı şirkete teslim edildiği, davacı tarafın ticari defterlerine göre, davalı şirket adına borç kaydedilen faturalara istinaden takip tarihi olan 19.02.2020 tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 569.972,63 TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu, bu durumda da davacı şirktin ticari defterlerine göre takip tarihi olan 19.02.2020 tarihi itibariyle davacı şirketin 196.432,53 TL tutarında davalı şirketten alacak talep etmesinin yerinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan kök raporda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılında başlamış olduğu, karşılıklı olarak faturalar tanzim edildiği, davacı tarafından tanzim edilen 31/01/2020 tarihli 206.599,12 TL tutarlı faturanın davalı şirket kayıtlarında bulunmadığı, bu nedenle davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibari ile alacaklı olduğu yönünden bir tespitin yapılamadığı, söz konusu 31/01/2020 tarihle 206.599,12 TL tutarlı faturanın davalı şirkete teslim edildiği ve içeriği mal ve hizmetin davalı şirkete verildiğinin davacı şirket tarafından belgelenmesi halinde 197.857,58 TL davalı şirketin davacı şirkete borçlu durumda olacağı ve icra takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 197.857,58 TL alacaklı olacağı, takip talebinde belirtilen 196.432,53 TL üzerinden itirazın iptali gerekeceği, davacı şirketin ticari defterlerinin talimat yolu ile incelenmiş olduğu, davalı şirkete ait 2019-2020 yılı ticari defterlerinin e defter olarak tutulduğu ve özel hesap dönemi olarak 01 Ekim- 30 Eylül dönemini kullandığı ve Eylül/Ekim ayı beratlarının ilgili tebliğe uygun olarak süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığı, davacı şirketin ticari defterleri talimat yolu ile incelenmiş olduğundan davalı şirket kayıtlarında bulunmayan faturaların davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin taraflarınca incelenme imkanı bulunmadığı, davacı şirket tarafından tanzim edilen 31/01/2020 tarihli 206.599,12 TL tutarlı faturanın davalı şirket kayıtlarında bulunmadığı, söz konusu bu nedenle davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibari ile alacaklı olduğu yönünde bir tespitin yapılamadığı, söz konusu 31/01/2020 tarihli 206.599,12 TL tutarlı faturanın davalı şirkete teslim edildiği ve içeriği mal ve hizmetin davalı şirkete verildiğinin davacı şirket tarafından belirlenmesi halinde 206.599,12 TL – 8.741,54 TL = 197.857,58 TL davalı şirketin davacı şirkete borçlu durumda olacağı ve icra takip tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 197.857,58 TL alacaklı olacağı, takip talebinde belirtilen 196.432,53 TL üzerinden itirazın iptali gerekeceği, davacı şirketin davalı şirketi temerrüde düşürdüğü yönünde herhangi bir belge dosya kapsamında bulunmadığından takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığı, faizin taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeniyle miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere davacı şirketin talebi gibi alacağa takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda ticari faiz işletilmesinin uygun olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan ek raporda özetle; 31/01/2020 tarihli 206.599,12 TL tutarlı faturanın davacı şirket tarafından davalı şirkete e fatura olarak gönderildiği ve davalı şirketin bu faturayı BA formunda bildirimini yapmış olduğu, faturanın davacı şirkete iade edildiği yönünde dosyada herhangi bir belge de bulunmadığından dolayı faturanın davalı şirket cari hesabına eklenmesi gerektiği, 31/01/2020 tarihli 206.599,12 TL tutarlı faturanın davalı şirket cari hesabın eklenmesi neticesinde 206.599,12 TL – 8.741,54 TL = 197.857,58 TL davalı şirketin davacı şirkete borçlu durumda olacağı ve icra takibi tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 197.857,58 TL alacaklı olacağı, takip talebinde belirtilen 196.432,53 TL üzerinden itirazın iptali gerekeceği , davacı şirketin davalı şirketi temerrüde düşürdüğü yönünde herhangi bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığından takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığı, faizin taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeniyle miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere davacı şirketin talebi gibi alacağa takip tarihi olan 19/02/2020 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda ticari faiz işletilmesinin uygun olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava konusu … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 196.432,53 TL alacak takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 196.432,53 TL’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı – davalı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi rapor içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacının ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde;
-Her iki tarafın defter ve kayıtları ile BS/BA kayıtlarının birbirini teyit ettiği,
– Davalının, davacı tarafa 197.857,58 TL borçlu olduğu,
– Davalının kendi defterlerindeki bu ispatı ortadan kaldıracak, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunmadığı görülmüştür.
Her ne kadar davalı taraf, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasına davacının borcu kapsamında İİK. 89/1. Maddesi kapsamında ödeme yaptığı ve bu sebeple icra takibindeki miktar yönünden borçlu olmadığını iddia etmişse de; yapılan ödemelerin fatura, takip ve dava tarihinden sonra olduğu ve ticari ilişkinin devam ettiği de görülerek, icra ve dava tarihi itibariyle icra dosyasındaki borçtan davalının sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişilerin hazırlamış olduğu raporlar içeriğinde de, davacının alacak miktarının yukarıdaki kadar hesap edildiği görülerek, icra takibindeki miktarla (196.432,53 TL ) sınırlı olarak, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı da görülerek, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacak 196.432,53 TL üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
-Alacağın %20 si olan 39.286,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı tarafın yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 13.418,30 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 2.285,45 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.132,85 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 2.347,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.735,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran tarafa İADESİNE,
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 22.200,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022
Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza