Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/628 E. 2023/41 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/628 Esas
KARAR NO : 2023/41 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; 12.01.2020 tarihinde, davalılardan … adına kayıtlı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile İstanbul ili … ilçesi … Mah. …. Sokak üzerinde bulunan trafiğe kapalı alan üzerinde …’ya çarparak ağır yaralanmasına ve uzun bir tedavi sürecinden sonra tüm müdahalelere ragmen iyileşemeyip 25.02.2020 tarihinde ölmesine neden olduğundan bahisle ölümlü trafik kazası nedeniyle , fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı yasa’nın 107. maddesine gore belirlenecek tüm davacılar için şimdilik, anne … için 500,00 TL baba … için 400,00 TL maddi tazminatın, işletenler ve sürücü yönünden olay tarihinden, …. Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme tahsiline; tüm davacılar için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik toplam 150,000,00 TL manevi tazminat, cenaze defin giderleri için 50,00 TL ve ölüm öncesi tedavi giderleri için 50,00 TL olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme araç işletenden ve sürücüden tahsiline, araç sürücüsü ve işleten adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davaya konu kazanın meydana geldiği yer 2918 sayılı kanun kapsamında karayolu niteliğinde olmadığından meydana gelen zararlar da trafik sigorta poliçesi kapsamında yer almadığını, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili … Sigorta A.Ş. nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 23.12.2019/2020 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davaya konu kazanın trafiğe kapalı alanda meydana geldiği, kazanın meydana geldiği yerin 2918 sayılı yasanın 2. maddesi kapsamında karayolu sayılamayacağı, dolayısıyla kazanın trafik kazası niteliğinde olmadığı, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkili şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiği, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple sayın mahkemenizce faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, davacı yanın faize ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını, itirazları kapsamında davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ile Davalı …’a mahkememizce tebligat çıkarıldığı, usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak Davalı … ile Davalı … tarafından davaya süresi içerisinde cevap verilmediği görüldü.
Mahkememizin 12/10/2021 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişi ….’a günsüz olarak tevdi edilerek davacının maddi zararlarının tespiti bakımından rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 24/03/2022 tarihli raporda; “HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259. Maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Mahkemelerine ait olmak kaydıyla; yukarıda arz ve izah edilen hususlar ile ilgili Kanun maddeleri ve poliçe genel şartları doğrultusunda, dava dosyasına ibraz edilmiş olan deliller ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu somut olayda, TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan … tarihli ve …. sayılı “Kusur Raporu” na göre “…,Müteveffa yaya …. olay mahallinde yürüdüğü sırada karşı istikametten gelen sanık sürücünün sevk ve idare hatası ile kendisine çarptığı olayda olayın oluş şekli itibariyle atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır. C-) Sanık yolcu … sürücü belgesi bulunmayan sanık sürücüye aracını teslim ettiği, eğitmen olmadığı halde eğitime uygun olmayan araç ile nizamlara aykırı olarak sanık sürücü ile sürücü eğitimi faaliyeti gerçekleştirdiği sırada meydana gelen kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile aslı kusurludur.!” SONUÇ: Yukarıdaki hususlar muvacehesince, olayda; durumun kabulü halinde; A-) Sanık sürücü …’ın asli kusurlu olduğu,/ B-) Müteveffa yaya …’nin tali kusurlu olduğu,. C-) Sanık yolcu …’ın tali asli kusurlu olduğu, durumun kabulü halinde; A-) Sanık sürücü …’ın asli kusurlu olduğu B-) Müteveffa yaya ….’nin kusursuz olduğu, C-) Sanık yolcu …’ın asli kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur,…” şeklinde görüş ve kanaatine varılmıştır. Rapor tanzim tarihi 23.03.2022 tarihi itibariyle; % 100 kusur esasına göre müteveffanın haksahibi; Davacı a) Babası …’ya (talep edebileceği maddi tazminat tutarı toplamı) ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı 83.913,40 TL, b) Annesi …’ya (talep edebileceği maddi tazminat tutarı toplamı) ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı 147.514,35 TL, olmak üzere toplam destekten yoksun kalma tazminat tutarı 231.427,75 TL olarak hesaplandığı, c) Dava dosyasına sunulan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan “Adli Tıp Raporu” 1. Durumda % 20 kusur oranına göre; (2.943,00 TL*2*94100,00 ) 5.886,00 TL, % 75 kusur esasına göre müteveffanın haksahibi; Davacı a) Babası …’ya (talep edebileceği maddi tazminat tutarı toplamı) ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı 62.935,05 TL, b) Annesi …’ya (talep edebileceği maddi tazminat tutarı toplamı) ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı 110.635,77 TL, olmak üzere toplam destekten yoksun kalma tazminat tutarı 173.570,81 TL olarak hesaplandığı, c) Dava dosyasına sunulan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan “Adli Tıp Raporu” 1. Durumda % 20 kusur oranına göre; (2.943,00 TL*2*9475,00 —) 4.414,50 TL, 3. Davacı vekili tarafından tedavi gideri de talep edilmiş olmakla birlikte, talebin belgelendirilmediği tespit edilmiştir. Öncelikle, talebin belgelendirilmesi gerekmektedir. Talebin belgelendirilmesi halinde de; davacı talebinin, 25.02.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih GI11 sayılı yasanın 59. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun değişen 98. Maddesindeki Trafik kazalarındaki acil sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan karşılanacağı hükmü nedeni ile talep edilen giderlerin kazaya ilişkin olup olmadığı ve SUT kapsamında ödenirliği konusunda uzman bir tıp doktorundan görüş alınması daha hakkaniyetli olacağı, 4. Vefat tarihi itibariyle geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına ölüm teminatı 410.000 TL olduğu, 5. Davacı vekili tarafından 1.000,00 TL maddi 150.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacılar vekili 17/06/2022 tarihli dilekçesiyle dava değerini ıslah etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu, ceza mahkemesi hükmü ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı …’ın sevk ve idaresindeki ve davalı …’a ait olan … plakalı araç ile trafik kazası yapması neticesinde davacılar çocuğu …’ya çarptığı ve 25/02/2020 tarihinde ölümüne sebebiyet vermesinden kaynaklı olarak maddi (destekten yoksun kalma), manevi defin giderleri ve tedavi giderlerine ilişkin tazminat davası olduğu görülmüştür.
Davalı … tarafından, … plakalı araca ilişkin başlangıç 23/12/2019, bitiş 23/12/2020 tarihli Motorlu Kara Taşıt Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesinin celp edildiği görülmüştür. Kaza tarihi itibariyle mevcut bir poliçenin var olduğu görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin …. E. – … K. Sayılı kesinleşmiş mahkeme hükmünde; ” Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda belirtilen iki numaralı maddesinde belirtilen kusur duruma ilişkin ” Olay, tanık ….’ın ifadesinde belirttiği üzere sanık sürücünün olay mahallindeki yayalara doğru seyrini sürdürmesi neticesi olay mahallinde bulunan müteveffa yayaya çarpması sonucu meydana gelmiş ise Sanık sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, Müteveffa yaya ….’nin kusursuz olduğu, Sanık yolcu …’ın asli kusurlu olduğu” şeklindeki tespitleri hükme esas alınmıştır.” şeklinde belirtilmiştir. Oluşa göre ve ceza dosyasında dinlenen tanıklar … ve …’ın aşamalarda değişmeyen ve tutarlı olan beyanları da dikkate alınarak, belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 24/03/2022 tarihli raporda; “Babası …’ya (talep edebileceği maddi tazminat tutarı toplamı) ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı 83.913,40 TL, b) Annesi …’ya (talep edebileceği maddi tazminat tutarı toplamı) ilişkin olarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı 147.514,35 TL, olmak üzere toplam destekten yoksun kalma tazminat tutarı 231.427,75 TL ve 5.886,00 TL defin bedeli olarak” hesaplandığı görülmüştür. Davacının hak edeceği maddi tazminatın dosya kapsamına ve delillere göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Ölüm öncesi tedavi giderlerine yönelik, herhangi bir ispata yarar belge sunulmadığından, bu talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı …’ ın, kazaya karışan aracı şoför olarak kullanmaktadır. Diğer davalı …’ ın aracın maliki ve sigorta şirketinin de sigorta poliçesinin tarafı olduğu görülerek, davalıların kaza kapsamında meydana gelen maddi tazminat alacağından sorumlu oldukları sabit olmuştur.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
A)Davacıların maddi tazminat davası yönünden davasının KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
-147.514,35-TL maddi tazminatının davalı … yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 12/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, (davalı … şirketinin 410,000,00TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine,)
-83.913,40-TL maddi tazminatının davalı … yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 12/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, (davalı … şirketinin 410,000,00TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine,)

-5.886,00-TL cenaze defin masraflarının, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 12/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
-Ölüm öncesi tedavi giderlerine yönelik istemin REDDİNE,
B)Davacıların manevi tazminat davasının KABULÜ ile,
-75.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya VERİLMESİNE,
-75.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile ….’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya VERİLMESİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 26,457,40-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 2.578,71-TL peşin harç ile dava devam ederken yatırılan 4.037,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 6.615,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 19.841,69-TL harcın (Davalılar … ile ….’ın miktarın tamamından, davalı …’nın ise 12.158,99-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 6.685,71-TL harcın (Davalılar … ile ….’ın miktarın tamamından, davalı …’nın ise 4.097,00-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan toplam 1.142,60-TL’nin (bilirkişi raporu, tebligat, müzekkere), (Davalılar … ile …’ın miktarın tamamından, davalı …’nın ise 700,19-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Kabul edilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 36.223,93-TL vekalet ücretinin (Davalılar … ile …’ın miktarın tamamından, davalı …’nın ise 35.400,59-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Reddedilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 50,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,

6-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 23.500,00-TL vekalet ücretinin Davalılar … ile … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı asil …’ın yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/202

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır