Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/620 E. 2021/1015 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/620 Esas
KARAR NO : 2021/1015

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı ile davalı arasında Danışma ve Temizlik Hizmet Alım Sözleşmesinin imzalandığını, yapılan sözleşmenin konusunun; davalı yana ait iş yerinde ve göstereceği diğer iş yerlerinde Danışma ve Temizlik hizmetinin sağlanmasının, sözleşme kapsamında sürecin iş planına uygun olarak yönetilmesi olduğunu, davalı tarafından yapılan hizmete karşılık olarak hizmet bedelinin ödenmesinin taahhüt edildiğini, yapılan hizmet karşılığı olarak ödenmesi gereken hizmet bedeline ilişkin faturaların, davalı şirkete iletildiğini, müvekkil tarafından hizmet alım sözleşmesine uygun olarak yükümlülüklerin yerine getirilmesine rağmen davalı tarafından sözleşmeye uygun davranılmaması nedeniyle müvekkilin zararının ortaya çıktığını, müvekkilin ticari defterleri incelendiğinde davalının sözleşmeden kaynaklı borçlarını zamanında ödememesi nedeniyle müvekkilin ödemelerinin de ertelendiğini, şirket açısından pek çok zarar ortaya çıktığını, davalı yana hizmetlerin bedellerinin ödenmesinin farklı kanallarla defalarca bildirilmiş olsa da herhangi bir sonucun alınamadığını, müvekkilinin davalının ödeme yapmaması nedeniyle dava dışı kurum ve kuruluşlara ödemelerini yerine getiremediğini, davalı ile yapılan görüşmelerde bir sonuç elde edilemediğinden taraflar arasındaki faturalardan kaynaklanan alacak talebiyle davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı Dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz olarak kötü niyetle icra takibine itiraz ettiğini, yapılan itiraza karşı arabuluculuk yoluna başvurulsa da … E. Numaralı arabuluculuk dosyasında anlaşmaya varılamadığını, davalının müvekkilin alacağını sürüncemede bırakılması amacı ile iyi niyet kurallarına aykırı olarak itiraz edip takibin durmasına neden olduğu hususu açık olduğundan davalının takip konusu alacağın & 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu, davalı ile müvekkil arasında mutabakat da yapıldığı için alacağın likit olduğunu, alacağının dayandığı cari hesap faturalarının kabulleri neticesinde oluştuğu için basit bir şekilde alacağın tespitinin mümkün olduğu dikkate alındığında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, müvekkilin dava dışı 3. Kişilere olan yükümlülükleri davalının ödemesini zamanında yerine getirmemesi nedeniyle arttığının, müvekkilin ek finansman maliyeti ve faiz yüküyle karşı karşıya kaldığının, davalının itirazı neticesinde bu yükünde daha da arttığı dikkate alınarak icra inkar tazminatının verilmesi gerektiğini, müvekkilin zararına sebebiyet veren davalının kötü niyetli davranışlarının dikkate alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmesini, Neticeten; davanın kabulü ile davalının haksız ve hukuka aykırı olarak icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, asıl alacağın faturadan kaynaktı olması nedeniyle TTK m 1530/7 maddesi kapsamında ticari temerrüt faizi işletilmesine, takibin devamına ve davalı aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında iddia edildiği gibi sözleşmenin imzalanmadığım, imzalanan sözleşmenin dava dışı 3 kişi ile imzalandığını, davanın bu sebeple husumet yokluğu sebebiyle reddinin gerektiğini, davalının bahsedilen sözleşmeyi dava dışı … Güvenlik Hiz. A.Ş. ile imzalandığını, bu şirketin yeni unvanının … Yatırım Holding A.Ş. olduğunu, dava dışı … Güvenlik Hiz. A .Ş. İle imzalanan sözleşmede de davalının vadesi gelen ve muaccel olan bir borcunun olmadığını, bu sözleşme ilişkisinde de … Güvenlik’ in üzerine düşen sözleşmesel edimlerini ifa etmediğini, davacı ile davalı arasında imzalanan bir sözleşme mevcut olmadığını, Neticeten; davacının davasının usülden ve esastan reddine, kötü niyetle başlatılan takip nedeniyle davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; danışmanlık ve hizmet sözleşmesinden kaynaklı davacının hizmet bedeli alacağının olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında toplam 35.067,79-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 22/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 26/02/2020 tarihinde davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden gönderilen 09/01/2021 havale tarihli dilekçe ekinde; Hizmet Alım Sözleşmesi, Ek Sözleşme Protokolü ve fatura suretleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı şirket ile davalı arasında düzenlenen 25/04/2017 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesinin incelenmesinde; “Tarafların …. İnşaat Madencilik Tic. A.Ş. Ve … Yönetim Danışmanlık Temz. Hizm. İnş. Taah. A.Ş. Olduğu, sözleşmenin konusunun …. Mah. … Cad. No:… … …/…. adresinde bulunan davalı şirketin danışma yönlendirme personeli, çay servis personeli ve temizlik hizmetleri alım işi olduğu, sözleşmenin 01/05/2017 tarihinde başlayıp 30/04/2018 tarihi mesai bitimi itibariyle başkaca bir ihbara gerek kalmaksızın kendiliğinden sona ereceği” hususlarının yazılı olduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 21/05/2021 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
SMMM bilirkişinin 21/05/2021 havale tarihli raporunun incelenmesinde özetle;”… davacının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 34.099,34-TL alacaklı olduğu, davalının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 34.099,34-TL borcunun bulunduğu, takip konusunun davacının davalıya düzenlemiş olduğu 5 adet toplam da 35.483,72-TL tutarlı faturadan bakiye 34.099,34-TL tutarındaki alacağından kaynaklı olduğu, mezkur faturaların taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibariyle taraf ticari defterlerinin davacının davalıdan 34.099,34-TL alacaklı olduğu noktasında birbiri ile uyumlu olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmenin 6.3 maddesi gereği “düzenlenen faturaların tebliğini müteakiben 5 iş günü içinde …’in bildireceği banka hesabına EFT veyahut havale ile ödenecektir” maddesi çerçevesinde davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaların e-fatura olduğu ve e-faturaların düzenlendiği gün ve saatte karşı tarafın sistemine düştüğü nazara alındığında davacının düzenlediği faturaların aynı gün tebliğ edildiğinin kabul edilebileceği, bu itibarla faturaların tebliğ tarihini müteakip 5 iş günü sonrasının temerrüt tarihi olduğunun kabulü ile; %15 ticari temerrüt faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda takip öncesi faiz alacağının 796,75-TL olduğu, neticeten takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 34.099,34-TL asıl alacak ve 796,75-TL işlemiş faiz olmak üzere 34.896,09-TL alacaklı olduğu ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
HMK. 219. maddesine göre taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında davalı şirketin danışma yönlendirme personeli, çay servis personeli ve temizlik hizmetleri alım işi konulu Hizmet Alım Sözleşmesinden kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen fatura bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmediği, 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 5 adet toplamda 35.483,72-TL tutarlı faturadan bakiye 34.099,34-TL alacaklı olduğu, davacı şirket tarafından düzenlenen tüm faturaların da davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu, taraf ticari defterlerinin alacak noktasında birbiri ile uyumlu olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmenin 6.3 maddesi gereği “düzenlenen faturaların tebliğini müteakiben 5 iş günü içinde …’in bildireceği banka hesabına EFT veyahut havale ile ödenecektir” maddesi çerçevesinde davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaların e-fatura olduğu ve e-faturaların düzenlendiği gün ve saatte karşı tarafın sistemine düştüğü nazara alındığında davacının düzenlediği faturaların aynı gün tebliğ edildiğinin kabul edilebileceği, bu itibarla faturaların tebliğ tarihini müteakip 5 iş günü sonrasının temerrüt tarihi olduğunun kabulü ile; %15 ticari temerrüt faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda takip öncesi 796,75-TL işlemiş faiz hesabı yapıldığı, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği, davalı vekili her ne kadar sözleşmenin … Güvenlik Hizmetleri A.Ş ile imzalandığı yönünde savunma yapmış ise de; davacı tarafça sunulan sözleşmedeki imza ve kaşeye itiraz edilmediği, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında yer alması karşısında davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına itibar edilmeyerek ve tüm bu nedenlerle; davacının davasının kısmen kabulü ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki itirazının kısmen iptali ile, takibin 34.099,34-TL asıl alacak ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanan 796,75-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.896,09-TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, icra takibine konu alacağın davalı tarafından bilinebilir, hesaplanabilir ve likit olduğu anlaşıldığından, asıl alacağın % 20’si oranında, borçlu davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 34.099,34-TL asıl alacak ve 796,75-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.896,09-TL üzerinden takipteki koşullarla devamına,
Asıl alacak olan 34.099,34-TL’nin %20’si oranında (6.819,86-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.383,75-TL karar ve ilam harcından 423,54-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 175,34-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.784,87-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanıp takdir olunan 6,47-TL’ sinin davacıdan, 1.313,53-TL’ sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 423,54-TL peşin harç, icra dosyasına yatırılan 175,34-TL peşin harç, 73,00-TL posta gideri, 900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.626,28-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.618,31-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 5.234,41-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 171,70-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekiline e duruşma vasıtasıyla verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza