Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/615 E. 2022/390 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/615 Esas
KARAR NO : 2022/390

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine 70.000,00 TL bedelli sahte senet düzenlenmek sureti ile Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ilgili senedin müvekkilinin davacının daha önce işçi olarak çalıştığı … San. Ve Tic. Ltd. Ş.ti yetkilileri …ve … tarafından kendisine maaş, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı dahil olmak üzere iş ilişkisinden doğan alacaklarının bu senedi imzalamadığı taktirde verilmeyeceği işleri sürülerek baskı ve zorlamalarla boş bir şekilde imzalatıldığını, buna rağmen müvekkilinin alacaklarının ödenmediğini, bahsedilen şirkete iş ilişkisinden doğan alacaklarının ödenmesi karşılığında 70.000,00 TLlik senet imzalatıldığı belirtilerek alacaklarının ödenmesi amacıyla ihtarname gönderildiğini takibin durdurulması ile müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesi ile davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile senette yazılı olan 70.000,00 TLnin %20 si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, …. Karar sayılı dosyasının mahkememize görevsizlik kararı ile gönderildiği anlaşılmakla mahkememizde esas kaydının yapılmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava dilekçesi, icra dosyası, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Bakırköy …. İcra dairesinin … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı … tarafından borçlu davacı … aleyhine 70.000,00 TL asıl alacak (bono) ve 18.748,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 88.748,00 TL borcun tahsiline yönelik olarak kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı görülmüştür.
Dava konusu, Bakırköy …. İcra dairesinin … esas sayılı takip dosyasındaki 70.000,00 TL’ lik senetten kaynaklı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Takip dayanağı 01/10/2016 keşide. 25/10/2016 vade tarihli 70.000-TL bedelli bononun incelenmesinde: keşidecinin davalı … ve lehtarın davacı … olduğu görülmektedir.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu. borcu olmadığı veya borcun itfa veya imhal edildiğini yalnız resmi veya imzası (alacaklı tarafından) ikrar edilmiş bir belge ile ispat edebilir. (İİK m.169/a.l.c.2)
İİK’nun 169/a-İ maddesine göre borçlu. borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği itirazını imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir adi belge ile de ispat edebilir. Ancak borçlunun ispat için dayandığı belgede, açıkça takip konusu kambiyo senedine atıf yapılması gerekir. Borçlunun dayandığı belgede açıkça kambiyo senedine atıf yok ise ve alacaklı bu belgedeki ödemenin kambiyo senedindeki alacak için yapıldığını kabul etmezse. borçlu, böyle bir belge ile ödeme itirazını ispat edemez, borçlunun itirazının reddi gerekir. (BKNZ: Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabi Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş İkinci Baskı 2013, Syf. 789)
TTK’nun 825. maddesinde; *(1) Borçlu, emre yazılı bir. senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir. (2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi. ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir” hükümleri yer almaktadır.
Buna göre. takip borçlusu, diğer senet alacaklıları (hamilleri) ile kendi arasındaki ilişkiden doğan kişisel (şahsi.nispi) delileri takip yapan yetkili hamile karşı ileri süremez. Fakat takip borçlusu, diğer senet alacaklıları (hamilleri) ile kendi arasındaki ilişkiden doğan kişisel (şahsi,nispi) def’ileri. takip yapan hamilin bildiğini İİK m.169/a-İ’deki belgelerden biri ile ispat ederse, bu def’i takip vapan vetkili hamile de ileri sürülebilir.
Somut olayda davacı borçlu baskı ve zorlama ile takip konusu senedi imzaladığını iddia etmişse de; Cumhuriyet Savcılığınca yapılan her iki soruşturmamada da davalı dahil olmak üzere kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verildiği ve yine dosya kapsamında da senedin baskı ve zorlama ile alındığın dair de delil olmadığı; bonon illetten mücerret olduğu da değerlendirilerek, davacının davasının ispat edemediği anlaşılmış olup, aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 1.195,43 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 1.114,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davalı tarafça yapılan 23,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
5- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza