Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/610 E. 2020/937 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/610 Esas
KARAR NO : 2020/937

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/04/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2020

Çatalca …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. Esas …… karar 07/05/2020 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş olmakla dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri adına Silivri ……. Asliye Hukuk Mahkemesi ……. esas sayılı dosyası ile müvekkillerinin mirasçısı olduğu muris ……’nin sigortasız çalışması sonucu Hizmet Tespiti davası açıldığını, açılan davda mahkemece yetkisizlik kararı verildiğini dava dilekçe ekinde sunduğu şirkete ait İstanbul Ticaret Odası sorgusu ile şirketin 28/12/2018 tarihinde tasfiye edildiğini davayı süresi içerisinde ve davacıların mevcut maddi şartları göz önüne alınıp herhangi bir gelir ve mal varlığı bulunmadığından adli yardım talepli açtığını, 28/12/2017 tarihinde tasfiye edilen …… Otomotiv ve İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ‘nin ihyasını, yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memurları olduklarını, Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2015 tarih, 2014/16398 E. ve 2015/1464 K. , 29.01.2007 tarih, 2005/14259 E. ve 2007/927 K. gibi çok sayıda ilamı ve yerleşik uygulamasının da bu yönde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; TTK.nun 547.maddesine dayalı limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhyası istenilen şirketin……… internet sitesinden çıkartılan sicil kaydının incelenmesinde; ……. sicil nolu Tasfiye Halinde …… Otoomotiv Ve İnşaat Sanayi Ve Ticaret Ltd.Şti’nin …………. Mahallesi …… Caddesi No:……. Çatalca/İstanbul adresinde sicilde kayıtlı olduğu, 28/12/2017 tarihinde tasfiye sonu itibariyle terkin edildiği, tasfiye memurunun … olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından Silivri …… Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasındaki işlemlerin sonuçlandırılması ve infazı işlemlerinin yapılması için şirketin TTK 547. maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Silivri ……. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasının Uyap örneği celp edilmiştir.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacının ihyası istenilen şirket adına Silivri ……. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere huzurdaki davanın açıldığı, şirketin 28/12/2017 tarihinde TTK.nın 547.maddesi uyarınca tasfiye sonu itibariyle terkin edildiği, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile; …nde …… sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde …… Otomotiv Ve İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin Silivri …… Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davalı …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
…nde …… sicil nosunda kayıtlı TASFİYE HALİNDE …… OTOMOTİV VE İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin Silivri ……. Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davalı …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸