Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2021/1089 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/602 Esas
KARAR NO : 2021/1089

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin okullarda yapmış olduğu etkinlikler sayesinde kazanç elde ederek geçimini sağladığını, okullarda eğitim amaçlı olarak kullanmak üzere davalı şirketten 40 adet … olarak da adlandırılan üç boyutlu resim kalemi satın aldığını, ancak bu kalemleri kullanmaya başladıktan sonra teslim edilen ürünlerden birçoğunun çalışmadığını görerek davalıya iade etmek istediğini bildirdiğini, davalı tarafından; ancak yurt dışından ithal ettiğimiz firmanın ayıbı kabul etmesi şartıyla ürünü teslim alabiliriz yanıtıyla karşılaştığını, bu konuda 07.12.2019 tarihli teslim tutanağı düzenlendiğini ve ürünlerin tamamının satıcı firmaya teslim edildiğini, ancak daha sonra olumsuz yanıt verilerek ürünlerin iade edildiğini, bunun üzerine ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını ve burada bilirkişi incelemesinde malların ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davalı ile zorunlu arabuluculuk görüşmesi yapıldığını ve İstanbul Anadolu Adliyesinin …. Büro ve …. Arabuluculuk numarası ile yapılan görüşmeler anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, davalı tarafın müvekkiline ayıplı olarak verilmiş olan ürünlerine karşılık olmak üzere ayıplı ürünlerin bedeli olan 11.773,00-TL nin ticari faizi ile birlikte tespit tarihinden itibaren, tespit masrafı ve bilirkişi ücreti için ödenen 1.069,90-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, tespit vekalet ücreti için 906,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, toplamda 13.748,90-TL nin davalıdan tahsiline, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 25/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket tarafından, davacı tarafa 22.11.2019 tarihinde, “…” nolu fatura tanzim edilmek suretiyle ve aynı gün elden teslim yolu ile 40 adet “…” ürünü satıldığını, söz konusu ürünün, 3D yazıcıların çalışma fonksiyonu baz alınarak tasarlanmış ve içerisinde yer alan …. adlı materyali işlemek suretiyle 3 boyutlu şekiller oluşturmaya yarayan bir teknolojik alet olduğunu, davacı tarafın, dava konusu ürünleri 22.11.2019 tarihinde elden teslim aldıktan sonra, 02.12.2019 tarihinde ürünlerin bazıları üzerinde deneme yapıldığını ve ilk etapta 20 adet ürünün, içerisinde bulunan filamenti işleyemediğini belirtip, müvekkili şirkete ürünlerin iade edilmesi talebinde bulunduğunu, bu talebini de müvekkili şirkete sözlü olarak ilettiğini, akabinde davacı tarafça, 07.12.2019 tarihinde toplamda 40 adet olan ürün müvekkili şirkete, tutanak karşılığında elden teslim edildiğini, davacı tarafın, bu sürecin tamamlanmasını beklemeden, İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti talebinde bulunduğunu ve dosya kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, bilirkişi tarafından ürünlerin tamamının ayıplı olduğunun tespitine yer verildiğini, ilgili bilirkişi raporu ve delil tespiti dosyası huzurdaki dava dosyasında mübrez olduğunu, davanın Tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenler davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar ile davacının davalıdan satın almış olduğu malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı olup olmadığı noktasında niteliğinin tespiti, ayıbın tespiti halinde ayrıca ayıba karşılık gelen değerin tespiti ile ayıbın kullanıcı hatasından mı üretici hatasından mı kaynaklı olup olmadığı, nihayetinde davacının davalıdan alacağının olup olmadığı var ise ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti S.M. Mali Müşavir … ve Elektrik Elektronik Mühendisi …’ın raporunda özetle; Taraflar tarafından ibraz edilen 2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirlerinde olduğu, yukarıdaki ayrıntılı tespitler ışığında; davacının davalıdan satın almış olduğu malların kullanıma bağlı olarak ortaya çıkabilecek şekilde gizli ayıplı olduğu, ayıbın ürüne dışarıdan bakılması ile anlaşılabilecek durumda olmadığı, Yapılan tespitler doğrultusunda üründen beklenen faydanın sağlanamayacağı, ayıba karşılık gelen değerin 40 adet ürünün fatura tutarı 9.976,75 TL. + KDV = 11.772,57 TL. olduğu, Faturadaki birim fiyatın piyasa rayiçlerine uygun olduğu, ayıbın kullanıcı hatasından kaynaklanmış olamayacağı, üretici hatası kaynaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında satıma konu davacı tarafından alınan malların ayıplı olduğundan bahisle alacak istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir. Mahkememizce alacak iddiası doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve yapılan inceleme neticesinde davacı tarafından davalıdan satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu, bu ayıbın kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan cinsten gizli ayıp olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK nın satım sözleşmesinde alıcının seçimlik hakları başlıklı TBK. 227. maddesinde; “satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı;1-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme 2-Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, 3- Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, 4- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme,
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. . Gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TBK’nun 223. maddeleri hükümleri dikkate alınacaktır.
Dosya kapsamından ayıbın kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan türden olması nedeniyle ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanaatine varılmış, yapılan tespite göre ürünlerdeki ayıbın ürünlerden beklenen faydayı ortadan kaldırdığı anlaşılmakla satıma konu ürünlerin iadesi prosedürü mahkememizce uygun bulunmuştur. Uyuşmazlık konusu ürünlerin davalıya teslim edildiği tarafların kabulünde olup, ayıba konu ürünlerden ötürü yapılan incelemelere göre davacı tarafından 11.733,00 TL davalıya ödeme yapıldığı, ürünlerin davalıya iadesine rağmen davalıya ücret iadesinin yapılmamış olduğu, bu ödemenin davacıya iadesi talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
A)11.773,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 804,21-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 234,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 569,41-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Mahkememiz dava dosyasında bulunan tespit dosyasında davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından tespit tarihi itibariyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 606,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 234,80-TL peşin harç, 1.767,00-TL tebligat ve bilirkişi ücreti, İstanbul Anadolu …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosyasındaki yargılama gideri olan 806,90-TL olmak üzere TOPLAM 2.863,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza