Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2021/790 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2021/790 Karar

DAVA : Çek İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Çek İptali davasının yapılan dosya incelemesi netiesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … bankası …./…. Şubesine ait …., …, …, …, …, …, …, … ve …. numaralı 9 adet çeki elinde bulunduran hamillerce bankaya ibraz edilip karşılıksız kaşesi alındığını, müvekkilin maddi durumunu düzelttikçe çek sahiplerine teker teker ödeme yaptığını ve çeklerini haricen zilyetliğine aldığını, müvekkilinin karşılıksız kaşesi vurulduktan sonra ilgili hamillerce haricen bedellerini ödediği çekleri bazen arabasında bazen de iş yerinde bulundurduğunu, 12/10/2020 günü müvekkilinin iş yerine gitmek için … plakalı aracına bindiğinde gözlüğünü almak için araç torpidosunu açtığında çeklerini koyduğu … marka çantasının aracında olmadığını farkettiğini, çalınma sebebiyle 17/09/2020 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu bildirerek, 12/09/2020 tarihinde çalınan müvekkiline ait … Bankası …/… Şubesi ..,…,…,…,…,…. numaralı çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İstem; 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işidir.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesi ve 30/12/2020 tarihli dilekçesinde belirttiği çeklerin iptalini talep etmiş ise de; dilekçelerden anlaşıldığı üzere davacının iptali talep edilen çeklerin keşidecisi diğer bir ifadeyle hesap sahibi olduğu anlaşıldığı, davacının meşru hamil ( alacaklı ) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşideci-hesap sahibinin böyle bir dava açamayacağı, davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatı olmadığından dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın hasımsız olduğu da gözetilerek usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacı hesap sahibi-keşideci konumunda olduğundan dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2)Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın 59,30 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak HAZİYENE İRAT KAYDINA,
3)Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
4)HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince davacının talebi halinde gerekçeli kararın davacıya TEBLİĞİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 10/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza