Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/593 E. 2022/592 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/593 Esas
KARAR NO : 2022/592

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …, idaresindeki … plakalı otomobil ile 21.01.2018 günü, Gazi Caddesinin Hadımköy bağlantı yolu istikametinden … Hastanesi istikametine seyrederken yüksek hızı sebebiyle refüjde bekleyen yayalara çarpması sonucunda, davacılardan …’ın yaralanmasına ve davacıların … doğumlu … adlı çocuklarının ise ölümüne neden olduklarını, bunun üzerine tazminat talebine esas olarak 12.02.2018 tarihinde davalı sigortaya başvurulduğunu, sigorta tarafından 25.09.2018 tarihinde kısmi ödeme yapıldığını ve 09.05.2019 tarihinde tüm davalılar yönünden arabuluculuğa başvurularak anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyası üzerinden toplanan deliller ve yapılan yargılama neticesinde, araç sürücüsü …’ün aşırı hızı sebebiyle kazanın meydana gelişinde tam kusurlu olduğu ATK ihtisas dairesi raporu ile sabit olduğunu, nitekim yargılama neticesinde … hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermekten kurulan mahkumiyet kararı da İstinaf incelemesi sonucunda kesinleştiğini, bu sebeple, TBK.m.72/1 “Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” düzenlemesi uyarınca, tazminat istemleri bakımından TCK’daki 15 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacağını, kazaya karışan … plakalı araç olay tarihinde, … nolu ZMMS poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, bu poliçe ve KTK.m.91 vd uyarınca davalı şirketin; sakatlanma ve ölüm durumunda kaza başına toplam 1.650.000 TL, kişi başına ise toplam 330.000 TL limitle sorumlu olduğunu, huzurdaki davada, sigorta şirketi hakkındaki taleplerin de yine bu limitle sınırlı olduğunu, bunun yanında, tam kusurlu davalı sürücü … ile KTK.m.85 vd. uyarınca davalı ruhsat sahibi …’ün, bu limitlerle sınırlı olmaksızın davalı sigorta şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalıların faizden sorumluluğunun; sigorta şirketi bakımından başvuru sonrasında 15 günlük cevap verme süresinin geçmesi ile temerrüdün gerçekleştiği tarihten itibaren avans faiz iken, diğer davalılar bakımından haksız fiilin meydana geldiği olay tarihinden itibaren yasal faiz olduğunu, sigorta şirketine ve arabuluculuğa başvuru yapıldığını, trafik kazasında … doğumlu … adlı çocuklarını kaybeden davacıların, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze giderleri tutarının; sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden işleyecek avans faiz ile, diğer davalılar yönünden ise olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen olacak şekilde, her bir davacı için 10.000’er TL olmak üzere toplam 20.000 TL üzerinden tahsiline, olay sebebiyle her bir davacı için ayrı ayrı 100.000’er TL olmak üzere toplam 200.000 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılar sürücü … ve araç sahibi …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline,
… (TCKN…) ile … (TCKN…) adına kayıtlı banka hesapları, araç ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine 3. Şahıslara devri engelleyecek şekilde teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile her bir davacı için ayrı ayrı hesap edilecek vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.ş. vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafça KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davada yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu,
tazminat hesaplaması aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, hesaplamada TRH-2010 mortalite tablosu esas alınsı gerektiğini, cenaze ve defin giderinin poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili şirketin temürrete düşürülmediğinden faiz talebinin reddi gerektiğini, davanın yeterli ödemenin gerçekleştirilmiş olması nedeniyle reddine,
dosyada kusur tespiti yapılmasına,
tazminat sorumluluğumuzun doğması durumunda hesaplamaların hazine müsteşarlığına kayıtlı uzman bilirkişilerce, trh 2010 mortalite tablosu esas alınarak yapılmasına, aleyhe faize hükmedilmemesine, aaleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dosyada bilirkişi marifetiyle kusur incelemesi yapılması gerektiğini, müvekkilinin aracının süratli olduğu iddiasının gerçek olmadığını, bir başka aracın sıkıştırması neticesi elim kazanın meydana geldiğini, olay yeri görüntülerinin bilirkişi tarafından tekrar incelenmesi gerektiğini, ceza dosyasında şahitlerin dinlenmediğini, müvekkillerin yeni bilirkişi incelemesi ve keşifle ,kazada kusurlu olmadıklarının ortaya çıkacağını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesine, aksi halde Davacıların taleplerinin fahiş olmadığını, müvekkillerinin mali ve ekonomik durum araştırması yapıldığında …’ün SGK lı işçi olduğunu, kirada olduğunu, koronadan dolayı, çalıştığı işyerinin kapandığını, yarı maaşlı çalıştığını, herhangi bir mal varlığının olmadığını, bu nedenlerle müvekkillerinin kazada kusurları olmaması nedeniyle davanın reddine, aksi halde Dosyada kusur tespiti yapılmasına, tazminat sorumluluğunun doğması durumunda hesaplamaların müvekkillerinin sosyal ve ekonomik durumlarına göre yapılmasına, faize hükmedilmemesine, aleyhe hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; 6098 sayılı TBK 49.madde ve 2918 sayılı KTK uyarınca trafik kazası nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacıların araç sürücüleri aleyhinde açılan maddi ve manevi ve sigorta şirketine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler diğer taraf delilleri mahkememizce toplanmıştır. Kazaya karışan araçların trafik kayıtları celp edilmiştir.
Gerçek kişi tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, gelen yazı cevapları dosyaya konulmuştur. ZMMS sigorta poliçesi ödeme kayıtları ,ceza dosyası ve ekleri SGK cevap yazıları kaza tespit tutanağı ve hastane raporları dosyaya delil olarak alınmıştır.
Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında Trafik İhtisas Dairesinden alınan … tarihli raporunda; sanık sürücü …’ün asli ve tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan Aktüerya bilirkişi …’ın 10/03/2021 tarihli raporunda özetle; Müteveffanın davacı hak sahiplerine söz konusu kaza nedeniyle davadan önce davalı … Sigorla AŞ’ne yaptıkları müracaat üzerine, Müteveffanm davacı Babası …’a söz konusu kaza nedeniyle 29.087,22 TL ve Müteveffanın davacı Annesi …’a söz konusu kaza nedeniyle 48.006,26 TL olmak üzere toplam 77.093,48 TL tazminatın 25.09.2018 tarihinde ödendiği, babası …’a ödenen 29.087,22-TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 27.851,54-TL tazminat arasında -1253,68-TL fark olduğu ve söz konusu farkın -%4,44 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik / fark tespit edilmediğinden davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yerine getirdiğini, annesi …’a ödenen 48.006,26-TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 51.323,58-TL tazminat arasında 3.317,32-TL fark olduğu ve söz konusu farkın %6,46 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik fark tespit edildiğinden davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, yeni tazminat hesabı yapılarak ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, rapor tanzim tarihi 10/03/2021 tarihi itibariyle müteveffanın haksahibi davacı annesi …’a ilişkin olarak hesaplanan 142.455,34-TL tazminat tutarından davalı … şirketi tarafından 25/09/2018 tarihinde ödenen 48.006,26-TL tazminatın güncellenmiş tutarı 58.771,86-TL’nin tenzil edilmesi sonucunda Anne …’a ilişkin ödenebilir ek tazminat tutarının 83.683,48-TL olduğu,Yargıtay Kararları, Sosyal Güvenlik Kurumu çalışmaları, genel tecrübe ve deneyimler, vefat tarihi itibariyle 4.058,00 TL nin cenaze ve defin gideri olarak ödenebileceği, Vefat tarihi itibariyle geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına ölüm teminatı 360.000 TL olduğu, davacı vekili tarafından 20.000,00 TL maddi ve 200.000 TL manevi tazminat talep edildiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları üzerine ek rapor düzenlenmek üzere dosya tekrar hesap bilirkişisine tevdi edilmiş olmakla Aktüerya bilirkişi …’ın 19/09/2021 tarihli raporunda özetle; TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan … tarihli ve … sayılı “Kusur Raporu” na göre “..,,Sanık sürücü …’ün asli ve Tam kusurlu olduğu,…” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı, Müteveffanın davacı hak sahiplerine söz konusu kaza nedeniyle davadan önce davalı … Sigorta AŞ’ne yaptıkları müracaat üzerine, Müteveffanın davacı Babası …’a söz konusu kaza nedeniyle 29.087,22 TL ve Müteveffanın davacı Annesi … ‘a söz konusu kaza nedeniyle 48.006,26 TL olmak üzere toplam 77.093,48 TL tazminatın 29.09.2018 tarihinde ödendiği, Tazminat ödeme tarihi 25.09.2018 tarihi itibariyle; Davacı Babası …’a ödenen 29.087,22 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 27.623,86 TL tazminat arasında; -1.463,36 TL fark olduğu ve söz konusu farkın -945,30 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edilMEdiğinden, davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yerine getirdiği, Annesi …’a ödenen 48.006,26 TL tazminat ile aynı tarih itibariyle hesaplanan 69.627,49 TL tazminat arasında; 21.621,23 TL fark olduğu ve söz konusu farkın 031,05 oranında olduğu, ödenen meblağ ile hesaplanan zarar arasında açık nispetsizlik/fark tespit edildiğinden, davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, yeni tazminat hesabı yapılarak ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, rapor tanzim tarihi 19.09.2021 tarihi itibariyle; müteveffanın haksahibi; Davacı Annesi …’a ilişkin olarak hesaplanan 241.901,95 TL tazminat tutarından davalı … Sigorta AŞ tarafından 25.09.2018 tarihinde ödenen 48.006,26 TL tazminatın güncellenmiş tutarı 61.097,42 TL nin tenzil edilmesi sonucunda Annesi …’a ilişkin ödenebilir ek tazminat tutarının 180.804,53 TL olduğu, ek tazminat tutarından davacıların müşterek ve mütelsilen sorumlu oldukları, Yargıtay Kararları, Sosyal Güvenlik Kurumu çalışmaları, genel tecrübe ve deneyimler, vefat tarihi itibariyle 4.058,00 TL nin cenaze ve defin gideri olarak ödenebileceği, vefat tarihi itibariyle geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk /TRAFİK sigorta poliçesinin kişi başına ölüm teminatı 360.000 TL olduğu, Davacıların manevi tazminat talepleri Sayın Mahkemelerinin Takdirinde olduğu, Davacı vekili tarafından 20.000,00 TL maddi ve 200.000 TL manevi tazminat talep edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacının davasını 29/04/2022 tarihinde talebini arttırdığı, talebine ilişkin tamamlama harcını yatırdığı talep arttırım dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği anlaşıldı.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat isteminden kaynaklandığı, tarafların anlaşamadıkları hususların kusur oranları ve tazminat miktarından kaynaklı olduğu tespit edilmiştir.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacıların poliçeyi aşan limitler bakımından davalı sigorta şirketi yönünden her ne kadar feragati bulunsa da bu feragat şartlı olması nedeniyle mahkememizce geçerli sayılmamış fakat davalı sigorta şirketinin mahkememize sunduğu sulh beyanı dikkate alındığında tarafların sulh olduğu ve sigorta şirketi yönünden maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığı, diğer davalılar yönünden ise mahkememizce yapılan yargılama neticesinde meydana gelen trafik kazasında ceza kesinleşmiş ceza dosyasında alınan rapora göre davalı …’ün asli ve tam kusurlu olduğu ve müteveffanın bir kusurunun olmadığı anlaşılmış ve bunun üzerine davacıların maddi zararının hesaplanması noktasında mahkememizce hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Alınan rapora göre davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 56.104,57-TL olduğu, davacı …’ın 113.336,38-TL olduğu, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
Haksız fiiller dolayısıyla ihlale konu olan kişilik hakları; kişinin hayatı ve vücut bütünlüğüne yönelik hakları ile şeref ve haysiyeti gibi diğer kişilik haklarıdır.
Kişilik hakları, kişilerin insan ve toplumda bir birey olmaları nedeniyle sahip oldukları tüm kişisel değerleri içermektedir. Genel olarak kişilik hakları; maddi kişisel değerler, mesleki ve ticari kişisel değerler ve manevi kişisel değerler olarak tasnif edilmektedir.
Yargıtay, kişisel değerleri neleri içerdiğini bir kararında şöyle açıklamıştır;
“BK. 49. maddesi gereğince kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya maruz kalan kişi, uğradığı manevi zarar karşılığı bir miktar paranın hüküm altına alınmasını isteyebilir.
Medeni Yasanın 24. maddesinde düzenlenen BK’nın 49. maddesinde doğrulanıp yaptırımı gösterilen yasal düzenlemeler gereğince, kişilik haklarının zarar görmesi durumunda manevi tazminat istenebilir. Kişinin doğumla kazandığı bağımsız varlığını ve bütünlüğünü oluşturan; hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve çalışma özgürlüğü, onuru, ismi, resmi, sırları ile aile bütünlüğü, sosyal ve duygusal değerlerinin tümü kişilik haklarını oluşturur ve bunlardan birine yapılan saldırı manevi tazminatı gerektirir.”(4. HD. 25.06.2007, 10084/8592)
Manevi zarar, mal varlığına ilişkin olmayan fakat zarar verici olay dolayısıyla kişinin moral ve duygusal aleminde sarsılmaya, büyük elem ve ızdırap duymasına yol açan ve arzu edilmeyen bir durumdur. Gerek TBK’nın 58. maddesinde gerekse de TMK’nın 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda tazminat istenebileceği düzenlenmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar sebebiyle tazminat istenilemez.
Somut olayımızda Bakırköy… Ağır Ceza Mahkemesine ait … Esas sayılı dosyasında bulunan ve kesinleşmiş rapora göre mmüteveffanın meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı, davalılardan …’ün asli ve tam kusurlu olduğu, davalı …’ın mahkumiyetine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Mahkemesinde vakı’aya ilişkin yapılan tespit ve buna bağlı olarak verilen kararın kesinleşmesi halinde bu karar hukuk hakimini de bağlar. Bu sebeple kusur durumuna dair kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunması nedeniyle mahkememizce davalı … asli ve tam kusurlu kabul edilmiş ve davacıların maddi zararları hesaplatılmıştır.
Tarafların kesinleşen kusur oranı, müteveffanın çok küçük denilebilecek bir yaşta olması, ailenin bebek sayılabilecek çocuklarının kusursuz bir şekilde hayata veda etmesinin acısı bir arada değerlendirildiğinde somut olayımızda manevi tazminatın şartları olan “fiil, haksızlık unsuru, zarar ve illiyet bağı” unsurlarının bir arada bulunduğu, kişilik haklarının ziyadesiyle zedelendiği hususu kuşkusuzdur. Bundan ötürü “Zarar bi-kader’il imkân izale olunur” (Zararlar şartlar el verdiği ölçüde giderilir-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği davacıların manevi tazminat talebinde haklı oldukları kanaatine varılmış, ayrıca tarafların yaşları ve ekonomik durumları, gelinen süreçte paranın alım gücü dikkate alınarak manevi tazminat talepleri hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
A)54.075,57-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.029,00-TL cenaze gideri olmak üzere TOPLAMDA 56.104,57-TL tazminatın kaza tarihi olan 21/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan …’A VERİLMESİNE,
B)111.307,38-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.029,00-TL cenaze gideri olmak üzere TOPLAMDA 113.336,38-TL tazminatın kaza tarihi olan 21/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan ….’A VERİLMESİNE,
C)Davalı sigorta şirketi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
-Maddi tazminat (kabul edilen 56.104,57-TL) yönünden Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 8.093,59-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan …’A VERİLMESİNE,
-Maddi tazminat (kabul edilen 113.336,38-TL) yönünden Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 14.716,96-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan …’A VERİLMESİNE,
2-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN
MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNİN KABULÜ İLE ;
A)100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/01/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan …’A VERİLMESİNE,
B)100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/01/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılardan …’A VERİLMESİNE,
–Manevi tazminat yönünden Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACI …’a VERİLMESİNE,
-Manevi tazminat yönünden Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACI …’a VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca toplam alınması gereken 24.959,31-TL karar ve ilam harcından, dava açılırken ve talep arttırım ile alınan 1.262,41-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 23.696,90-TL harcın davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderleri( bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 978,50- TL’ nin davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı Sigorta şirketi yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Davacı taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,(gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin ve davalılar … ve … vekillerinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza