Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/579 Esas
KARAR NO : 2023/329 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ambalaj sektöründe ticari faaliyetini sürdürmekte olan sektörün öncü firmalarından olduğunu, davalı ile arasında 22.10.2018 tarihli sipariş formu ile bir ticari ilişki kurulduğunu, bu sipariş formuna göre ilgili ürünlerin müvekkili tarafından üretilmeye hazır hale getirildiğini, davalı tarafından da ürünün son halinin onaylandığını, bu ticari ilişkiye ve daha önce şifai ve mail yazışmaları ile konuşulan fiyatlandırmalara uygun olarak ürünlerin basılması için baskı, silindir ve malzemeler hazırlandığını, baskı, silindir ve ambalaj için …. San. ve Tic. A.Ş.’den ilgili körük, bobin, daha genel anlamıyla silindir temin edildiğini, bahsi geçen baskı araçlarının, davalının talep etmiş olduğu ürünler dışında herhangi bir ürün için kullanılmasının mümkün olmadığını, … San. ve Tic, A.Ş.’den satın alınan bu baskı hazırlık makineleriyle müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, temin edilen bu mallara ilişkin olarak 84.960,00 TL bedelli faturanın müvekkili şirkete kesildiğini, ancak davalı tarafın 07.12.2018 günü baskı onay davetine gelmediği gibi hiçbir haklı gerekçe göstermeden siparişi iptal ettiğini müvekkili firmaya sözlü olarak bildirdiğini, müvekkili firmanın sipariş onayından sonra ürünün üretimi için gerekli malzemeler ve silindirlerin davalı tarafa özel üretilmiş olması ve söz konusu malzemelerin … San. ve Tic. AŞ’den satın alınmış olması sebebiyle, satın alınma bedelinin davalı tarafa fatura edildiğini, müvekkili firmanın davalı tarafın sebepsiz yere sözleşmeyi fesih etmesi nedeniyle işbu fatura bedeli kadar zarara uğradığını, müvekkili adına Bakırköy …. Noterliğinin 12.06.2020 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, söz konusu durum ile ilgili müvekkili tarafından defaatle telefon görüşmeleri ve yazışmalar yapıldığını ancak hiçbir şekilde bedelin ödenmesinin kabul edilmediğini iddia ederek; davanın kabulüne, 22.10.2018 tarihinde verilen siparişin sebepsiz yere iptal edilmesi, malzeme ve silindir bedelinin ödenmemesi nedeniyle fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, ihtar tarihi olan 12.06.2020 itibariyle işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte 84.960,00 TL alacağa ilişkin taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında müvekkili şirket adına kayıtlı “…” marka kahvelerin ambalajlanması için 22.10.2018 tarihinde sipariş formu imzalandığını ancak baskı onaylarının birlikte müzakere edilmesinin kararlaştırıldığını, bunun için de, şifahen yapılan görüşmeler neticesinde 07.12.2018 tarihinde baskı onayı için gün kararlaştırılmışsa da pazar araştırması neticesinde siparişler için talep edilen fiyatın yüksekliği sebebiyle siparişlerin nihai olarak onaylanmaksızın müvekkili şirketçe haklı nedene dayalı olarak feshedildiğini, dolayısıyla kesin kabulü olmayan bir üretimden ötürü, davacının bir zarara uğramasının mümkün olmadığını, siparişlerin 07/12/2018 tarihine kadar müvekkili şirketçe haklı nedenle feshedildiğini, dava konusu zarara dayanak olarak gösterilen …. San. ve Tic. A.Ş. tarafından davacı şirkete kesilen fatura incelendiğinde sipariş tarihinin 24.12.2018, fatura tarihinin 25.12.2018 olduğunun görüldüğünü, davacı şirketin siparişler iptal edildikten sonra siparişini verdiği materyallerin bedelini zarar şeklinde nitelendirerek talep ettiğini, halbuki müvekkili şirketçe siparişlerin iptal edildiği tarihte davacı şirketin herhangi bir zarara uğramadığını, davacı şirketin sipariş iptal edildikten sonra ürün üretilmesi için sipariş vererek iddia ettiği zararın doğmasına kendisi sebep olduğundan işbu davaya konu taleplerinde hukuki isabet bulunmadığını, kaldı ki davacı şirket yetkilisi … tarafından müvekkili şirkete gönderilen 01.02.2019 tarihli e-posta doğrultusunda, davacı şirketin hammaddeleri elden çıkarmış olduğu anlaşıldığından davacı şirketin hammaddeden ötürü de bir zarara uğramadığını, öte yandan yukarıdaki silindirlere ilişkin açıklamada olduğu gibi sipariş iptalinden sonrasına ilişkin her türlü ürün, iş ve işlem sebebiyle talep edilen tutarların da afaki olduğunu savunarak; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fesih nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, davalının davacıyla sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediği, davacının iddiasına göre dava dışı imaj baskı tarafından kendilerine kesilen faturanın yansıma fatura olarak davalıya kesilip kesilmediği, davacı tarafça kesilen yansıma faturanın yerinde olup olmadığı, ticari ilişki kapsamında doğan faturadan alacağı olup olmadığı ve miktarının ne olduğu hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyası, davacının iddiaları, savunma, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamındaki belgeler ve tüm dosya kapsamına göre; her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, tarafların ticari ilişkiyi hangi hesaplarla izlediği, defterler arasında fark bulunması halinde farkın sebebi hususları ile davacının davalıdan davaya konu alacağının olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
23/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge ve bilgi ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; dava konusunun, 22.10.2018 tarihinde verilen siparişin iptal edilmesi, malzeme ve silindir bedelinin ödenmemesi nedeniyle 84.960,00 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebinden ibaret olduğu, davacının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (10.09.2020) itibariyle davacının davalıdan 84.960,00 TL alacaklı olduğu, davalının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı yanın ticari defterleri ile ilgili olarak; davalı şirketin cari hesap kayıtlarında davacı şirkete ait herhangi bir muhasebesel kayıt bulunmadığından davalının davacıya borç/alacak bulunmadığı, özetle, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (10.09.2020) itibariyle davacının davalıdan 84.960,00 TL alacaklı olduğu, dava konusunun davalının kaşe/imzasının bulunduğu 22.10.2018 tarihli sipariş formuna istinaden dava dışı firma tarafından üretilip davacı firmaya düzenlenen 24.12.2018 tarihli …. no.lu KDV Dahil 84.960,00 TL tutarlı fatura içeriğindeki ürünleri davalının sipariş işlemini iptal edilmesinden kaynaklı olarak davacının davalıya düzenlemiş olduğu 01.02.2019 tarihli … no.lu 84.960,00 TL tutarlı faturadan kaynaklı olduğu, mezkur faturanın davalı tarafça ticari defterlerinde kaydına rastlanılmadığı, bunun yanı sıra davalının 23.10.2018 tarihinde sipariş formunu kaşe/imza yaparak davacı tarafa gönderildiğine ilişkin mail çıktılarının bulunduğunu, 02 Kasım 2018 tarihinde davalı taraftan ambalajlara ilişkin sipariş teslimatlarının ne zaman iletileceğine ilişkin sorgu mailinin bulunduğu, davalının cevap dilekçesi ekinde davacı tarafından hammaddelerin başka bir tedarikçisi tarafından kullanıldığı, davacının davalı taraf için işlenen silindirlere herhangi bir işlem yapılamadığını beyan ettiği mail çıktılarının bulunduğu, neticeten, davalının davacıya vermiş olduğu siparişi iptal etmesi nedeniyle davacının uğradığı zarara ilişkin talebinin yerinde olup olmadığının tespitinin (davacının mübrez mail çıktısına göre davalı siparişine münhasıran üretildiği iddia edilen silindirler) bilirkişinin uzmanlık alanı dışında kaldığından uyuşmazlık konusu olaya ilişkin değerlendirme yapılamadığı, bu konuda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması hususundaki takdirin Mahkemeye ait olduğu, davacının uğradığı zarar nedeniyle davacının davalıya düzenlemiş olduğu 01.02.2019 tarihli …. no.lu 84.960,00 TL tutarlı faturanın geçerliğinin kabulü halinde; dava tarihi itibari ile davacının davalıdan 84.940,00 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği, davacının uğradığı zarar nedeniyle davacının davalıya düzenlemiş olduğu 01.02.2019 tarihli …. no.lu 84.960,00 TL tutarlı faturanın davacı ispatına muhtaç olduğunun kabulü halinde; dava tarihi itibari ile davacının davalıdan alacağının bulunmadığının kabulünün gerekeceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
Bakırköy …. Noterliğinden; 12/06/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve muhataba tebliğ belgesinin bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
24/11/2021 tarihli celse ara kararı ile; Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporu da incelenerek; davacı tarafça kesilen faturanın yansıma fatura olarak davalıya kesilip kesilmediği, davacı tarafça kesilen yansıma faturanın yerinde olup olmadığı, davacı tarafça baskı araçlarının davalı tarafça talep edilen ürünler dışında başka ürünler için kullanılıp kullanılamayacağı, baskı araçları bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği, davacı tarafça davalı için üretilmiş ham maddenin başka bir şirket işi için kullanılıp kullanılmadığı, nihai onay alınmaksızın davacı tarafça işlem yapılıp yapılmadığı, nihai onay alınmasının gerekli olup olmadığı, sözleşmenin haklı nedenle fesih edilip edilmediği, neticeten ticari ilişki kapsamında davacının faturadan kaynaklı alacağı olup olmadığı ve miktarının ne olduğu hususlarında rapor düzenlenmek üzere sözleşmeler konusunda uzman bilirkişi ile matbaacılık ve basım sanatları konusunda uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 17/03/2022 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
17/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Taraflar arasında kurulmuş geçerli bir sözleşme ilişkisi bulunduğu ve bu sözleşme ilişkisinin davalı tarafından sözlü olarak sona erdirildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme metni olarak dava dosyasına mübrez 22/10/2018 tarihli sipariş formu incelendiğinde, borcun ya da sözleşme ilişkisinin doğumunun ya da hükümlerini doğurmasının herhangi bir şarta, söz gelimi nihai onay şartına bağlandığına ilişkin bir ibareye rastlanmadığı, şifahen yapılan görüşmelerde baskı onay daveti için 07/12/2018 gününün kararlaştırılmış olduğunun her iki tarafın sunmuş olduğu dilekçelerden anlaşılmakta olduğunu, ancak bu durumun davalı tarafa sözleşmenin bağlayıcılığından kurtulma imkanı verdiğine ilişkin sözleşmede bir hüküm olmadığı gibi taraflar arasındaki e-posta yazışmalarının da bu yönde olduğu, bu yazışmalarda bir an evvel ifa talep edilirken, iş bu davada nihai onay alınmadan dava dışı …. San. Ve Tic. A.Ş. ile akdettiği sözleşme dolayısıyla davacının tazminat talebinde bulunamayacağının ileri sürülmesinin çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil edeceği, eldeki uyuşmazlıkta davalının sözleşme ilişkisini haklı nedenle sona erdirdiğini gösteren herhangi bir dayanak, bilgi veya belge bulunmadığı, dolayısıyla sözleşmenin davalı tarafından haksız nedenle sona erdirildiği, yansıma zarar, fiil neticesinde fiile maruz kalan dışında 3. Kişinin uğradığı zararı ifade etmekte iken, dolaylı zarar kavramı ile, fiilin doğrudan sonucu olmamakla birlikte araya giren bir etken neticesinde zarar görenin malvarlığında oluşan diğer zararların ifade edildiği, eldeki uyuşmazlıkta davacının dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. ile akdettiği sözleşmenin araya giren etken olup, uygun illiyet bağı teorisince bu sözleşme kapsamında ödenecek meblağın davacı ile arasındaki sözleşmenin haksız fesheden davalıdan istenmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, borçlu davalının bu zararı tazmin etmesi gerektiği, davacının dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. ile akdettiği sözleşme çerçevesinde teslimi kararlaştırılan ham maddenin başka bir iş için kullanılabileceği, ancak baskı araçlarının başka ürünler için kullanılamayacağı, nitekim davacının ham maddenin bir başka müşteri için kullanılmasını ve baskı araçları bakımından indirime gidilmesini sağladığına ilişkin beyanları kabul edilirse bu doğrultuda tanzim ettiği fatura ile zararı azaltma külfetine de uygun hareket ettiği, dosyada mübrez 18/02/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında belirtildiği üzere dava tarihi itibari ile davacının davalıdan 84.960,00-TL alacaklı olduğunun kabulü gerekeceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
Dava dışı …. San ve Tic A.Ş’den; 25/12/2018 tarihli 84.960,00 TL bedelli fatura içeriğindeki mal ve hizmet bedellerine ilişkin olarak davacı tarafça gerçekleştirilen ticari ilişki çerçevesinde ürün siparişi ve teslimine kadar tüm bilgi ve belgeler celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
10/06/2022 tarihli ara karar gereğince, Mahkememiz dosyası, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları incelenmek suretiyle gelen müzekkere cevabı doğrultusunda ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
24/10/2022 tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… Kök rapordaki inceleme ve tespit sonucunun korunduğu, sipariş formunda “Sipariş Geçerlilik Süresi” kararlaştırılmasının hangi yorum benimsenirse benimsensin, davalıya eldeki uyuşmazlıkta sözleşmenin sona erdiğini bildirdiği an itibariyle sözleşmeyle bağlı olma konusunda takdir yetkisi ya da sözleşmeyi haklı fesih imkanı vermediği, ham maddenin tedarikçi tarafından başka müşterisi için kullanıldığı, baskı araçları bakımından tedarikçinin indirim yapılmasının sağlandığı ve buna göre fatura düzenlendiği yönündeki davacı beyanlarına Mahkemece itibar edilmemesi halinde halen davacı nezdinde bulunduğu dava dilekçesinde kabul edilen malzemenin hurda bedelinin tazminat miktarından indirilmesi gerektiği ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
TBK’nın 125/3. maddesinde sözleşmeden dönme halinde tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacakları ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilecekleri, bu durumda borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olmadığını ispat edememesi halinde alacaklının sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğradığı zararı isteyebileceği düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, 23/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporu, 17/03/2022 havale tarihli bilirkişi kök ve 24/10/2022 tarihli ek bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında davalı tarafa ait … marka kahve ambalajı işine ilişkin sözleşme ilişkisi kurulduğu, davalı tarafça sözleşmenin şifahi olarak feshedildiği; her ne kadar davalı tarafça sözleşmenin ifa aşamasına geçilmeksizin haklı nedenle feshedildiği savunmasında bulunulmuş ise de; hükme ve denetime elverişi yukarıda özetlenen bilirkişi raporlarıyla da tespit edildiği üzere 22/10/2018 tarihli sipariş formu incelendiğinde, borcun ya da sözleşme ilişkisinin doğumunun ya da hükümlerini doğurmasının herhangi bir şarta, söz gelimi nihai onay şartına bağlandığına ilişkin bir ibareye rastlanmadığı, taraflar arasındaki e-mail yazışmalarında …@….com adresinden davacı şirket yetkilisi ….’a 23/10/2018 tarihinde gönderilen e-posta içeriğinde; “Sipariş onay formu ektedir. En kısa sürede ambalajlarımızı beklediğimizi, süreci mümkün olduğunca hızlandırmanızı özellikle tekrardan rica ederiz.” , 02/11/2018 tarihli e-posta içeriğinde “Ambalajlarımız ne durumdadır? Teslimatı ne zaman yaparsınız? ” ibarelerinin yer aldığının görüldüğü, davalı tarafça sözleşme ilişkisinin haklı nedenle sona erdirildiğinin ispat edilemediği, sözleşmenin haksız nedenle sona erdirildiği, sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle davacının uğradığı zararı isteyebileceği, davacının dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. ile akdettiği sözleşme çerçevesinde teslimi kararlaştırılan ham maddenin başka bir iş için kullanılabileceği, ancak baskı araçlarının başka ürünler için kullanılamayacağı, nitekim davacının ham maddenin bir başka müşteri için kullanılmasını ve baskı araçları bakımından indirime gidilmesini sağlamakla zararı azaltma külfetine de uygun hareket ettiği, dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş.’den celp edilen belgelerin incelenmesinde; sipariş teyit formlarının 07/11/2018 tarihli olduğu ve davacı tarafından 13/11/2018 tarihinde imzalandığı, davalıya ait ürünlerin siparişine ilişkin olarak taraflar arasındaki e-posta yazışmalarının 2018 yılı Kasım ayında geçtiği dikkate alındığında davalı tarafın sözleşmenin fesih tarihi olan 07/12/2018 tarihinden sonra sipariş verildiği iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmakla; davacının haksız fesih nedeniyle dava dışı şirket tarafından fatura edilen 84.960,00-TL bedel tutarında zarara uğradığı, dava dışı şirket tarafından düzenlenen fatura içeriğinde bu bedelin gravür işleme bedeli olduğunun belirtilmesi karşısında hurda indirim bedeli düşülmeksizin davanın kabulü ile; 84.960,00-TL alacağın ihtarnamenin tebliğ tarihi dikkate alınarak 19/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
84.960,00-TL alacağın 19/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 5.803,61-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.450,91-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.352,70-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen 54,40-TL başvurma harcı, 1.450,91-TL peşin harç, 3.900,00-TL bilirkişi ücreti, 250,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 5.655,31-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 13.593,60-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸