Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/576 E. 2020/542 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/576
KARAR NO : 2020/542

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili aleyhinde Küçükçekmece … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ile 88.982,00 TL tutarlı icra takibi başlattığını, müvekkili için gönderilen ödeme emrinin yer aldığı tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin güvence hesabından haksız yere yararlanan arkadaşı ….. tarafından mağdur edildiğini ileri sürerek, davanın kabulüne, Küçükçekmece …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davanın 3. Kişi ….’a ihbar edilmesine, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, ücreti vekalet ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davacı tarafından davalı Güvence Hesabına karşı açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Somut olayda, davacı davalı Güvence Hesabına karşı menfi tespit isteminde bulunmaktadır. Davacı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Güvence hesabı ödeme yaptığı kişinin yerine geçerek halefiyet ilkesi gereğince yaptığı ödemenin davacıdan tahsilini talep etmektedir. Bu haliyle yerine geçtiği kişinin haklarını kullanmalıdır. Ödeme yaptığı kişi gerçek kişi olup bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu sebeple dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Yargıtay 17. H.D.2016/11322 E- 2018/2585 K)
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınması gerektiğinden HMK 138 maddesindeki düzenleme de gözetilerek HMK’nın 115/2.maddesi gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması karşısında davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Davacı vekilinin icrayı durdurma talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,
5-Karara karşı kanun yoluna başvurulmadığı taktirde görevli mahkemenin Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK m.22 gereği belirlenmesine,
Dair; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 10/09/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza