Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/566 E. 2023/304 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/566 Esas
KARAR NO : 2023/304 Karar

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalıların; KTK ve TBK kapsamında kusurlu davranışlarından dolayı müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza nedeniyle duymuş olduğu acı,elem ve kaza sonrası yaşamını iademe edecek gücü kalmadığından ve yürüme de güçlük çekmesi nedeniyle duyduğu acı ve psikolojik rahatsızlık nedeniyle müvekkili için 50.000,00 TL manevi tazminat bedelinin, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı … den tahsiline, davalıların; kusurlu davranışlarından dolayı cismani zarara uğramış müvekkili için şimdilik için, 200 TL kazanç kaybı,150 TL geçici iş göremezlik,100 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak toplamda 450,00 TL (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) 6100 sayılı yasanın 107. maddesine göre incelemesine, toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak, kaza tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak her iki davalıdan tahsiline; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline gelmesi ile taraflarınca Bakırköy Arabuluculuk Bürosuna 07.07.2020 tarihinde … başvuru numarası ile başvurulduğunu ve davalıların yapılan arabuluculuk toplantısına katılmadığını ve uzlaşma sağlanamadığından huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu, yargılamanın uzun sürmesi ve iş bu davadan haberdar olduğu gibi davalı … ’nin adına kayıtlı aracı elden çıkarma durumuna binaen dava sonunda hükmedilecek alacağın korumaya alınarak tahsilinin sağlanabilmesi için davalının kötü niyetli olarak adına kayıtlı aracı elden çıkarmasına imkan vermeden dava sonuna kadar söz konusu davalının sahibi olduğu … plakalı aracına müvekkilinin hali hazırda çalışmıyor olması ve maddi gücünün olmaması nedeniyle teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını, davalıların; KTK ve TBK kapsamında kusurlu davranışlarından dolayı müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza nedeniyle duymuş olduğu acı,elem ve kaza sonrası ameliyat olması ve dizindeki yoğun acı nedeniyle daha fazla efor sarf ederek günlük yaşamını idame etmek de duyduğu güçlük nedeniyle duymakta olduğu psikolojik rahatsız nedeniyle müvekkili için 50.000,00 TL manevi tazminat bedelinin, davalı … ’den tahsiline, davalıların; kusurlu davranışlarından dolayı cismani zarara uğramış müvekkili için şimdilik için, 200 TL kazanç kaybı,150 TL geçici iş göremezlik, 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak toplamda 450,00 TL (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) 6100 sayılı yasanın 107. maddesine göre incelemesine, toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak, kaza tarihinden itibaren işletilecek faiziyle, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak tüm davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasına konu … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde 09.04.2018 tanzim ve 10.04.2018-2019 vade tarihli … Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, işbu dava ile; müvekkili şirkette sigorta teminatı altına alınmış aracın karıştığı kaza neticesinde sakat kaldığını iddia eden davacı tarafından maddi tazminat talepli dava açıldığını, Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmamakla, davanın usulen reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının ve davacının maluliyet oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp …. İhtisas Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun maluliyet oranını gösterir raporun dosyaya kazandırılması ve söz konusu raporun yönetmeliğe uygun şekilde tanzim edilip edilmediği hakkında HMK m. 266 vd. anlamında uzman bilirkişiler tarafından inceleme yapılmasını talep ettiklerini, Yargıtay kararları ve Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 16/2 maddesi “c” bendi gereğince; Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu “meslekte kazanma gücü kaybı” konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı zararı tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden ve tedavi taleplerinden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Tedavi giderleri açısından 6111 sayılı Kanun’un 59. Maddesi ile değiştirilen Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. Maddesi gereğince sigorta şirketlerinin sorumluluğu sona ermiş olup, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın bu masrafların SGK tarafından karşılanacağı hükme bağlanacağını, tedavi giderleri tedavi dönemi ile kontrol/takip şeklinde devam eden devrede, tıbbi takip ve kontroller devresinde ki harcamalarla refakat, yol ve paremedikal harcama zararı olarak ortaya çıkacağını, “Geçici iş göremezlik” tazminatı talepleri de tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, davacı tarafın talebine konu tedavi teminatı kapsamında yer alan geçici iş göremezlik, geçici bakıcı ve sair tedavi masraflarından da SGK sorumlu olduğunu, işbu nedenle bu taleplerin reddi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesini talep etme zarureti doğduğunu, zira müvekkili şirket yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, zorunlu mali sorumluluk genel şartları kapsamında aktüeryal tazminat hesaplama esasları açıkca belirlenmiş olup tazminat hesaplaması artık standart hale getirtildiğini, hesaplama yapılırken müteveffanın bireysel özellikleri dikkate alınmalıdır; davacının yaşı, mesleği gibi hususlara dikkat edilerek ve genel şartlara uygun olarak, aktüer siciline kayıtlı bir aktüer tarafından sürekli sakatlık tazminatının hesaplanması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazı yazılarak, öncelikle söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının, davacı tarafa peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığının, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulması, ödeme yapılması durumunda ödenen miktarın tazminat bedelinden düşülmesi gerektiğini, müvekkili şirkete yapılan başvuru usulsuz olup geçersiz olduğundan faiz talebi yersiz olduğunu, faize hükmedileceği takdirde ise dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere davanın kabulü halinde öncelikle yukarıda açıklamış olduğumuz üzere müvekkili şirkete gerekli evrakların tümü ile başvuru yapılmamış olduğundan davacıların usule uygun olarak başvuru yapmadığı kabul edilerek faiz talebinin reddi gerektiğini ileri sürerek, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; yayaların uyacağı kuralları ihlal eden ve ilk tehlikeli davranışta bulunan yaya davacı, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, davacının asfalt yola çıktığı yerde park halinde araçlar olup, yaya geçidi olmadığını, müvekkili kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında tamamen kusursuz olduğunu, müvekkili davacıyı farkettiğinde hemen frene basmış, aracını durdurduğunu ve davacının yanına giderek ambulans çağırdığını, davacıyı fark ettiği anda frene basarak aracı durduran müvekkilinin gereken dikkat ve özeni gösterdiği sabit olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kazanın üzerinden uzun zaman geçtiğinden illiyet rabıtası koptuğunu, davacının dizindeki rahatsızlık sonradan başka bir sebepten veya davacının ilerleyen yaşından kaynaklanıyor olabileceğini, ayrıca ilgili rahatsızlık davacıda kaza öncesinde de mevcut olabileceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı kaza tarihindeki ifadesinde ev hanımı olduğunu ve çalışmadığını beyan ettiğini, dolayısıyla çalıştığı yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmadığını, kazanın üzerinden uzun zaman geçmesi, kaza sonrası davacının hastane muayenesinde bir rahatsızlık tespit edilmemesi, bu sebeple davacının müvekkilden şikayetçi olmaması ve davacının dizindeki sakatlık ile kaza arasındaki illiyet bağını ispat edecek bir belgeyi dosyaya sunmaması sebebiyle; davacının soyut iddiları üzerine müvekkilinin aracı üzerine konulan haksız tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerini, zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın usulden reddine karar verilmesini, davalı müvekkilinin kusuru bulunmaması ve davanın haksız ve kötü niyetli olarak açılmış olması hasebiyle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafça tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 17/11/2021 tarihli,… sayılı raporda; “… kızı, … doğumlu … un 23.06.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrasında başvurduğu hastanede sol kolda ve toraks üzerinde ağrı hassasiyet tanımlandığı, dava konusu olaydan önce bilateral primer gonartroz, bilateral diz ekleminde hareket kısıtlığı, sol el karpal tünel sendromu, sol el bilek ganglion kisti, sağ pes anserinus, sağ medial menisküs yırtığı, yürüme zorluğu tanılarının olduğu ve bu lezyonların kişinin kendisinde mevcut hastalıklara bağlı olup dava konusu olayla illiyet bağının bulunmadığı cihetle; 1. Kişinin … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle … tarih, … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, … tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği,” kanaatini bildirir raporu sunmuşlardır.
Adli Tıp Kurumu … Üst İhtisas Kurulu’nun … tarihli, … sayılı raporda; “… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … kızı, … doğumlu … ’un … tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrasında başvurduğu hastanede sol kolda ve toraks üzerinde ağrı hassasiyet tanımlandığı, dava konusu olaydan önce bilateral primer gonartroz, bilateral diz ekleminde hareket kısıtlığı, sol el karpal tünel sendromu, sol el bilek ganglion kisti, sağ pes anserinus, sağ medial menisküs yırtığı, yürüme zorluğu tanılarının olduğu ve bu lezyonların kişinin kendisinde mevcut hastalıklara bağlı olduğu, olay tarihinden 6 ay sonra müracaatla tarif edilen sol dizindeki ağrınında dava konusu olayla illiyet bağının bulunmadığı cihetle; Kişinin … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle; … tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan; Kişinin maluliyet oranının %0(yüzdesıfır) olduğu; B-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, C-) Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespitinin … tarih ve …. sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranın Tespit İşlemleri Yönetmeliği ”ne göre yapılmakta olduğu, bu yönetmeliğin ekinde üç bölüm olup; Ek: l’in çalışma gücü kaybı ile ilgili esasları, Ek:2’nin meslek hastalıkları listelerini, Ek:3’ün ise meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespitinde kullanılan cetvelleri içerdiği dolayısı ile meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespitinde yönetmeliğin bu Ek:3 bölümünün kullanılması gerektiği, 2013 ve 2021 yılında yenilenen yönetmeliklerin sırası ile “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve “Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği”nin olduğu bu yönetmeliklerin Ek: l bölümünün meslekte kazanma gücü kaybı oranının tayininde kullanılması söz konusu olmadığı, dolayısı ile … tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin Ek:3 kısmının kullanılmasının zorunlu olduğu,” kanaatini bildirir raporu sunmuşlardır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf beyanları, ATK raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu; davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … tarihinde davacıya yaya iken çarpması neticesinde davacının yaralanmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacının, dava konusu kaza sebebiyle şikayetçi olmamasından kaynaklı olarak davalı … hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Adli tıp Kurumu … İhtisas Kurulu ve … İhtisas Üst Kurulu raporlarında;” … kızı, … doğumlu … ’un … tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrasında başvurduğu hastanede sol kolda ve toraks üzerinde ağrı hassasiyet tanımlandığı, dava konusu olaydan önce bilateral primer gonartroz, bilateral diz ekleminde hareket kısıtlığı, sol el karpal tünel sendromu, sol el bilek ganglion kisti, sağ pes anserinus, sağ medial menisküs yırtığı, yürüme zorluğu tanılarının olduğu ve bu lezyonların kişinin kendisinde mevcut hastalıklara bağlı olduğu, olay tarihinden 6 ay sonra müracaatla tarif edilen sol dizindeki ağrınında dava konusu olayla illiyet bağının bulunmadığı” bildirir rapor sunulmuştur. Teknik incelemeye göre belirlenen bu tespite, mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Bu haliyle dava konusu kaza ile davacıdaki rahatsızlıklar arasında illiyet bağı kurulamadığından ve davacının salt kazadan kaynaklı da ceza soruşturmasına konu şikayeti bulunmayıp, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinden; yine kaza tutanağındaki kazanın oluş şekli dikkate alındığında, salt kaza sebebiyle manevi tazminatı gerektirecek düzeyde yaralanmanın gerçekleşmediği de dikkate alınarak, sübut bulmayan davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken toplam 179,90-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu ile 125,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davalı … tarafından yapılan 72,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalı …’ ye verilmesine,
5- Manevi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisine vekille temsil eden davalı …’ ye VERİLMESİNE,
6- Maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 450,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisine vekille temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır