Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2021/200 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/565 Esas
KARAR NO : 2021/200

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptalı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Turgutlu İcra Müd.nün … E. sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi yapılmdığını, kendisine 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, ödeme emri davalıya tebliğ edilmiş ve davalıda haksız olarak yukarıdaki vekilleri aracılığıyla borca itiraz ettiğini, haksız olan itiraza binaen davalılar hakkındaki takibin durduğunu, davalı aynı zamanda Bakırköy İcra Müd. Nün yetkili olmasından bahisle de itiraz ettiğinden dosya Bakırköy …. İcra Müd. Nün … E. Sayılı dosyasının kaydına gönderildiğini, itirazın aynı dosyaya yinelendiğini, dosya itiraz üzerine durduğunu, davacının davalı-borçlu şirketin kiralık olarak kullandığı … –… ilçesi … mh. … ada- … parsel sayılı taşınmaz … adına kayıtlıdır. Kendisinden 20 yıllığına taşınmaz kiralanmış ve kira kontratı ile imar ve tadilat ile alakalı olarak sözleşme imzaladığını, kendisinden kiralama ile alakalı yetki alındığını, bu hal üzere taşınmazın davalıya kiralandığını, davalının talep ettiği tüm yapı değişiklikleri yerine getirildiğini, fakat davalı tarafından müvekkilime ödenmesi gereken kira ve alacak karşılıkları ödemediğini, kendisine Turgutlu …. Noterliğinin 20/06/2018 tarih ve … y. nolu ihtarnamesi çekilmiş ve davalıya tebliğ edildiğini, davalı ihtar gereğini yerine getirmediğini, daha sonra ise davacı alacağını tahsile koymuş ve yetkisizlik ile takip Bakırköy icra Müd.ne geldiğini, söz konusu borcun likit olması itiraz eden borçlunun haksızlığını ortaya koymaktadır. Müvekkilimi oyalayan Borçlu haksız olmakla birlikte kötüniyetlidir de. Haksız olarak itiraz etmiştir. Kira sözleşmesini bilmektedir. % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın, dava dilekçesinde ek olarak gösterdiği delillerin tarafımıza tebliğ edilmesini sağlamadığını, eklerin tarafımıza tebliğini sağlamayarak dürüstlük kuralına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aykırı bir şekilde iddia ve savunma haklarını kısıtladığını, davalı şirket ile davacı arasında akdedilen kira sözleşmesi tahtında ödenmesi gerekli tüm alacaklar ödenmiş olup müvekkil şirketin davacı yana başkaca herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirket ile davacı ve dava dışı Müteahhit … arasında 25.02.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi akdedildiğini, İşbu sözleşme kapsamında taraflar arasında kira ilişkisi mevcut olup müvekkil şirket bu ilişki kapsamında kiracı sıfatı ile kendisine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı tarafından, taşınmaz maliki … adına kayıtlı taşınmaza ilişkin kendisinden kiralamaya ilişkin yetki alındığı ve iş bu hal üzerine taşınmazın müvekkil şirkete kiraya verildiği fakat müvekkil şirket tarafından davacıya ödenmesi gereken kira ve alacak karşılıklarının ödenmediğinden bahisle müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatılmış ise de aşağıda detaylıca izah edileceği üzere davacının müvekkilden kira bedellerinin tahsilini talep etmesi hukuka aykırı olup davacı yanın müvekkil şirketten alacak talebinde bulunamayacağının açık olduğunu, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Ada, … Parsel numarasında kayıtlı, 5.903,63-m2 yüz ölçümünde ki taşınmazın maliki olan … ile …/… İnş. Müt. (“Müteahhit”) arasında, Taşınmaz üzerinde 1.453,37 m2 yüzölçüme sahip dört adet işyeri inşaat yapılması için 18.07.2014 tarihinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi (İnşaat Sözleşmesi) akdedildiğini, söz konusu İnşaat Sözleşmesi uyarınca, Müteahit’in tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi ve sözleşme konusu inşaatı tamamlaması ile A ve B olarak belirlenen bağımsız bölümlerin tapuda müteahhite devri, diğer iki blokta bulunan bağımsız bölümlerin ise taşınmaz maliki … üzerinde kalması kararlaştırılmış ve inşaat henüz tamamlanmadığından tapu devri gerçekleşmemiştir. Bahsi geçen İnşaat Sözleşmesi’ne binaen inşaatın tamamlanması ile Müteahhit üzerine geçecek olan A ve B numaralı bağımsız bölümlerin kiralanmasına ilişkin olarak müteahhit ve davacı şirket ile müvekkil şirket arasında 25.02.2016 tarihli Kira Sözleşmesi akdedildiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasına konu alacağı talep hakkı bulunmamakta olup huzurdaki davanın reddini. bu kapsamda müvekkil aleyhine kötüniyetli ve haksız olarak takip başlatan davacının, İİK m.67 uyarınca takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklı olarak kira kontratı ile imar ve tadilat ile alakalı olarak sözleşme imzalandığı, davalının talep ettiği yapı değişikliklerinin davacı tarafça yerine getirildiği, ancak davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken kira ve alacak karşılıklarının ödenmediği iddiası ile başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali istemi olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 01/10/2011 tarihinden sonra açılan davalarda 6100 sayılı HMK 4. maddesine göre sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler. Bu hükümle eskisine göre kira ilişkisinden doğan davalar bakımından hiçbir sınırlama olmaksızın tüm davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine dahil edilmiştir. Bir kira ilişkisinden doğmak şartı ile tüm uyuşmazlıklar için sulh hukuk mahkemesi görevli kılınmıştır. Bu noktada kanun hükmü içeriği açık olup kanunda belirtilen istisnanın ise somut dava ile esasen bir ilgisi bulunmamaktadır.
Yargılama tarihi itibari ile HMK. 114. maddesi çerçevesinde aranan dava şartlarından birisi ise mahkemenin görevli olmasıdır. HMK. 115/1 maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkeme kendiliğinden araştırır. Bu dava şartı noksanlığını mahkeme tespit eder ise HMK .115/2 maddesine göre usulden ret kararı verir.
HMK 114.madde ve 115.maddleri uyarınca dava şartları bakımından eldeki dava incelendi.
Görev hususu resen mahkememizce tensip aşamasında dosya üzerinden yapılan incelemede;
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar ve davanın kira ilişkisine dayalı alacak istemi olduğu gözetilerek, davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna, 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına, HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
6- Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza