Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/557 E. 2022/25 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/557 Esas
KARAR NO : 2022/25

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Teks şirketi tarafından müvekkiller aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davalıya herhangi bir borcu olmadığını, kötü niyetli olarak takip başlatıldığını, müvekkil ile davalı arasında fason iş protokolleri imzalandığını, bunların haricinde hatalı olduğu gerekçesi ile iptal edilen başkaca protokoller de imzalandığını ve davalıya teslim edildiğini, protokol sonunda bulunan protokol imza kısımları üstü boş senet metni gibi hazırlandığını ve protokol imzalanırken müvekkillerin amacının protokolleri imzalamak iken boş senet de imzalamış konumuna getirildiklerini, söz konusu protokol asıllarının davalıya teslim edildiğini, protokol sonunda boş senet şablonlarının yer aldığını ve düzenleme tarihleri de dahil olmak üzere hiçbir kısmının dolu olmadığını, söz konusu protokol kapsamında müvekkil şirketçe yüklenilen işlerin eksiksiz ve ayıpsız şekilde yapıldığını, davalının müvekkil şirkete olan borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, icra takibinden birkaç gün sonra davacı müvekkilin banka hesaplarını kontrol ettiğinde yetkilisi olduğu diğer müvekkil şirket ve şahsi hesapları üzerine ihtiyati haciz konulduğunu öğrendiğini, davalı tarafından alınan ihtiyati haciz kararı gereği davacı müvekkil şirkete ait işyeri adresine fiili haciz uygulanmak üzere hacze gelindiğini ve müvekkil tarafından 25.500,00 TL ödeme yapıldığını, ihtiyati haciz miktarının 20.000,00 TL olmasına rağmen fazla tahsilat yapıldığı beyanı ile dosya kapak hesabı yapılmasını talep edildiğini, dosya hesabı yapıldığını ve fazladan ödenen 1.749,62 TL nin iade edildiğini, icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir davası açılarak ihtiyati tedbir kararı alındığını, söz konusu senetin sahte senet olarak doldurulduğunu, bu nedenle müvekkillerin borçlu olmadıklarının tespitinin gerektiğini, takibe konu edilen senet metni incelendiğinde görüleceği üzere protokol sonunda yazılı boş şablon ile birebir aynı olduğu, arabuluculuğa gidildiğini ve anlaşma sağlanamadığını, %40 oranında kötü niyetten dolayı tazminat talepleri olduğunu, bu nedenlerle dava süresinde müvekkiller tarafından icra dosyasına ödenen paranın davalı şirkete ödenmesi halinde davanın istirdat davasına dönüştürülmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacı …’ın tacir sıfatına haiz olmadığını, davanın bu sebeple usulden reddinin gerektiğini, müvekkil şirketin tekstil sektöründe faaliyet gösteren imalatçı bir firma olduğunu, müşterilerinden aldığı tekstil ürünü siparişlerini davacı gibi fason iş yapan firmalara vererek ürün üzerinde baskı, dikim benzeri uygulamalar yaptırtmakta olduğunu, müşterisinden almış olduğu siparişin baskı işini fason olarak ürettirmek isteyen müvekkil davalının davacı tarafla anlaşma yaptığını ve baskı yapılacak olan tekstil ürünlerinin davacı tarafa teslim edildiğini, müvekkil tarafın teslim aldığı ürünler üzerinde gerekli kontrolleri yaptığında ürünlerin bazılarında baskıdan kaynaklı hata olduğunu tespit ettiklerini ve bu durumu fotoğraflayarak ürünlerin ayıplı olduğunu, müşterisi olan alıcı firmanın ayıplı olan ürünleri kabul etmediğini , davacı tarafa bunun bildirildiğini, bunun üzerine tarafların bir araya gelerek ürün üzerinde inceleme yaptıklarını, kendileri tarafından uygulanan baskı işlemi neticesinde kumaşta ayıp meydana geldiğini kabul ettiklerini, müvekkil ile çalışmaya devam etmek istediklerini ve bu nedenle uygulanan baskı işleminden ücret talep etmediklerini, müvekkil davalının uğramış olduğu zararları tazmin edeceklerini beyan ettiklerini, davacının senedin sahte olarak doldurulduğunu iddia ettiğini, bu iddianın borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, davacı tarafın kumaş üzerine uyguladığı baskı işlemi ayıplı olduğundan müvekkil şirketin zarara uğradığını ve tarafların bir araya gelerek bu zararın tazmini amacıyla davacı taraf yetkilisi …’ın fason iş protokolünün altında yer alan senedi tanzim ettiğini, ancak belirlenen sürede ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyetli olan davacı üzerine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 11.01.2022 tarihli duruşmada, ” biz davalı tarafla sulh olduk, sulh sebebiyle dava konusuz kalmıştır, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilsin, davalı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz yoktur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 11.01.2022 tarihli duruşmada, ” karşı tarafın sulh beyanını biz de kabul ediyoruz, davacı tarafla sulh olduk, dava konusuz kalmıştır, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilsin, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz yoktur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraf vekillerinin beyanlarından anlaşıldığı üzere, tarafların dava konusu üzerinde sulh oldukları görülmüş ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmış olup, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 356,23 TL harçtan mahsubu ile bakiye 275,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran tarafa İADESİNE,
4- Tarafların talebi dikkate alınarak, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2022
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza