Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/553 E. 2021/187 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/553 Esas
KARAR NO : 2021/187

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu hakkında Toplam 268.182,21 TL tutarındaki alacağı nedeniyle Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’ nün ……. E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı üzerine 18.06.2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının başlatılan icra takibine ödeme emrine itiraz ettiğini, borçlunun hiçbir gerekçe göstermeksizin yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz olan iş bu itirazının tarafça kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilin temel eczacılık ürünlerinin imalatı, ticareti, ithalatı ve ihracatı sektöründe faaliyet göstermekte olup, müşterilerine uzun yıllardır bu yönde hizmet vermekte olduğunu, müvekkilin satış ve üretimi kendisine ait olan “ …….” isimli ürünün satış ve pazarlamasını yapması için davalı ile anlaşmaya vardığını, yapılan anlaşma gereğince ürünün üretimini müvekkilin sağlayacağını, ürünün satış, pazarlama ve reklam çalışmalarını davalı şirketin yapacağını, davalı şirketin satışından elde ettiği kazançtan kendi payını mahsup edip, müvekkile kalan bedeli vereceğini, davalının iş bu anlaşmaya sadık kalmadığını, müvekkili oldukça yüklü bir zarara uğrattığını, müvekkil tarafından satışı yapılması kararlaştırılan ürünlerin davalı şirkete fatura edildiğini, sevk irsaliyesi ve imzası karşılığında davalı şirkete ürünlerin teslim edildiğini, davalıya ödemelerin gönderildiğini, davalı tarafından gönderilen ürünlerin satışı yapılmasına rağmen müvekkile ne ürünlere ilişkin ne de satıştan elde edilen miktarlara ilişkin hiçbir bedelin dahi ödenmediğini, davalı şirketin hali hazırda internet ortamında ürünlerin satışını yapmaya devam etmekte olduğunu, müvekkile ait olan ürünleri müvekkil şirkete ödeme yapmaksızın satarak haksız kazanç elde etmekte olduğunu, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’ nün …… E. Sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, takibin icra dosyasındaki takip talebi doğrultusunda devamına, alacaklı müvekkilin borçludan 268.182,21 TL asıl alacaklı olduğunun tespiti ile alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, asıl alacağın % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçludan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, herhangi bir savunmada bulunmadığı ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Bakırköy …… İcra müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı / alacaklı tarafından davalı / borçlu aleyhine Toplam 268.182,21-TL ile takip tarihinden itibaren işleyecek lyıllık %13,75 avans faizi masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir ……’ın 04/01/2021 tarihli raporunda özetle; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (13.03.2020) itibariyle davacının davalıdan 269.982,21 TL alacağının bulunduğu, davalı 18.12.2020 tarihli incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından; davalının ticari defter ve belgeleri incelenemediği, takip konusu davacının davalıya 2019 yılı için 2 adet 48.000,00 TL + 3.840,00 TL KDV olmak üzere toplamda 51.840,00 TL tutarında, 2020 Yılı için 127.932,60 TL + 10.234,61 TL olmak üzere toplamda 138.167,21 TL tutarında fatura düzenlenmiş olduğu, mezkur faturaları davalının dosyaya celp edilen Küçükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından sunulan Ba beyanlarına göre davacının takip konusu faturalarını beyan etmiş olduğu, bu itibarla takip konusu faturaların kabul edilmiş olup ticari defterlere işlendiğinin kabulünün gerekeceği, ancak davacının ticari defterlerinde 2019 yılı faturalarının farklı rakamlarda kayıtlı olduğu, fatura üzerindeki tutarın ve takibe konu edilen tutarlar bakımından dikkate alınması gerekeceği, Davacının davalıya göndermiş olduğu takip konusu ödemelerin toplamının 78.175,00 TL olduğu, 07.10.2019 tarihli ödemenin davacı ticari defterlerinde 32.980,00 TL olarak kayıtlı olduğu, ancak mezkur dekontta 35.980,00 TL olarak görüldüğünden dekontun üzerinde yazılı olan tutar dikkate alındığı, neticeten, takip konusu faturaların davalı tarafından Ba bildirimlerinde bulunulduğu ve davacı tarafından davalıya gönderilen tutarlar dikkate alındığında takip tarihi itibari ile davacının davalıdan (190.007,21 TL +78.175,00 TL) 268.182,21 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş inceleme günü sadece davacı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde dosyamıza sunmuştur.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan 268.182,21 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş rapora herhangi bir itiraz olmadığı anlaşılmıştır. Davalı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde ibraz etmemiş olup fakat ilgili vergi dairesine uyuşmazlık konusu faturaları bildirdiği ve davacıdan hizmet aldığı anlaşılmıştır. Bu haliyle artık ispat yükü davalı üzerine geçerek, borcu ödediğine dair kanuni delil sunması gerekmekte olup, davalının yargılama sırasında borcu ödediğine dair kanuni delil ileri süremediği, söz konusu faturaları ilgili vergi dairesine bildirdiği ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak davacı defterlerindeki kayıtlara itibar edilmiş ve bilirkişi raporu neticesinde belirlenen bedel üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin AYNEN DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 18.319,53-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.238,98-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.080,55-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye iRAT KAYDINA,
5-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 27.222,75-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 3.238,98-TL peşin harç, 929,00-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.222,38-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza