Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/543 E. 2022/968 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/543 Esas
KARAR NO : 2022/968 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan tirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkilinin otomotiv yedek parça sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, davalı borçlu ile aralarında mal/hizmet satışı gerçekleştiğini, davacı ile davalı arasındaki faturaya dayanan ticari ilişki sebebiyle, davalının takip dosyasına konu bakiye borcu ödememesi üzerine davacı müvekkilinin alacaklı olduğu Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibinden gönderilen ödeme emrinin 29/02/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiğini, davalı borçlunun kendisine tebliğ edilen ödeme emrine 02/03/2020 tarihinde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, işbu dava açılmadan evvel Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapılmış ve neticesinde 12/08/2020 tarihli arabuluculuk anlaşamama son tutanağı düzenlendiğini, davalı borçlu itiraz dilekçesinde borcu olmadığını ve borcun ödendiğini iddia etmişse de itirazları haksız ve kötü niyetli olduğunu, her ne kadar davalı borçlu itiraz dilekçesinde davacı alacaklıya karşı böyle bir borcu olmadığını iddia etse de, davacı alacaklının cari hesaplarından ve takibe konu faturalardan da anlaşılacağı üzere davalı borçluya otomotiv yedek parçalarına dair mal ve hizmet satışı sunulduğunun aşikar olduğunu, davacı alacaklının davalı borçluya yaptığı mal/hizmet satışına ilişkin faturalar davacının ticari defterlerine işlendiği gibi maliyeye de bildirildiğini, davalının kendi hür iradesiyle seri numaraları ve tarihleri muayyen, faturalardan kaynaklı malı/hizmeti satın almasına rağmen, borcunu ödemediği gibi borca itiraz etmesinin kötü niyetinin açık delili olduğunu, neticede davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı haksız itirazın asıl alacak miktarını oluşturan 8.288,74 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 8.288,74 TL asıl alacağa ticari avans faiz işletilmesine, takibe haksız ve kötü niyetli itiraz edilmesi nedeniyle davacı lehine davalı aleyhine, 8.288,74 TL tutarındaki asıl alacağın % 20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asile mahkememizce tebligat çıkarıldığı, usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalı asil tarafından davaya süresi içerisinde cevap verilmediği görüldü.
Bilirkişi 23/05/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı şirkete ait 2018-2019-2020 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı, 2018-2019-2020 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, 2. Davalı firmanın incelemeye esas olmak üzere herhangi bir ticari defter ve kayıt ibraz etmediği, 3. Davacı şirketin ibraz etmiş olduğu cari hesap ekstresi ile ticari defter ve kayıtları birbirini doğrulamadığı için cari hesap kayıtlarında bulunan tüm faturalar incelemeye tabii tutulmuş olup, tüm faturaların irsaliyeli fatura olarak düzenlendiği ve bu faturaların davalı firmaya teslim edildiği yönünde herhangi bir kaşe/imza bulunmadığı, bu nedenle davacı şirketin davalı firmadan alacaklı olduğu yönünde somut bir tespit yapılamadığı, Davacı şirket tarafından davalı firmaya mal/hizmet teslim edildiğinin belgelenmesi ve Sayın Mahkemenizde davacı şirketin icra takibine konu yapılan 5 adet fatura karşılığı alacaklı olduğu yönünde kanaat oluşması ihtimalinde ise davacı şirketin davalı firmadan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasından Takip 17.01.2020 tarihi itibarı ile icra takibine konu 5 adet fatura karşılığı kısmi olarak 6.633,42 ₺ alacaklı olacağı hesaplanmakta ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenize olduğu, 5. Somut olay bakımından faizin, davacı şirketin davalı firmayı temerrüde düşürdüğü yönünde ihtar ve/veya ihbar bulunduğuna ilişkin dosyada herhangi bir somut belge bulunmaması nedeniyle takip öncesi faiz hesaplaması yapılmamış olup, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, alacağa takip tarihi olan 17.01.2020 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda AVANS faiz işletilmesinin uygun olduğu, 6. İcra/İnkar Tazminat talebinin Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenizin Takdirleri içerisinde kaldığı,” hususlarında kanaatlerini bildirir görüş ve kanaatlerini belirtmiştir.
Bilirkişi 16/08/2022 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; “Davacı şirketin BA-BS formları dosyaya celp edilmiş olup, formlarda yapılan incelemede, davalı tarafa hitaben düzenlenmiş ve bildirim sınırını aşan faturaların BS bildirimlerinin yapıldığı, 2. Davalı tarafın 2018-2019 BA formlarında yapılan incelemede, icra takibine konu faturaların bildiriminin yapılmamış olduğunun anlaşıldığı, 3. Davacı şirket tarafından davalı firmaya mal/hizmet teslim edildiğinin belgelenmesi ve Sayın Mahkemenizde davacı şirketin icra takibine konu yapılan 5 adet fatura karşılığı alacaklı olduğu yönünde kanaat oluşması ihtimalinde ise davacı şirketin davalı firmadan Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından Takip 17.01.2020 tarihi itibarı ile icra takibine konu 5 adet fatura karşılığı kısmi olarak 6.633,42 ₺ alacaklı olacağı hesaplanmakta ise de Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenize olduğu, 4. İcra takibine konu faturaların tanzim tarihinden sonra davalı tarafından yapılan ödemelerin, icra takibine konu faturalardan mahsup edilmemesi yönünde Sayın Mahkemenizde kanaat oluşması halinde ise, davacı şirketin davalı firmadan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından Takip 17.01.2020 tarihi itibarı ile icra takibine konu 5 adet fatura karşılığı davacı şirketin talebi gibi bakiye 8.288,74 ₺ (cari hesap bakiyesi kadar) alacaklı olacağının hesaplandığı, 5. Somut olay bakımından faizin, davacı şirketin davalı firmayı temerrüde düşürdüğü yönünde ihtar ve/veya ihbar bulunduğuna ilişkin dosyada herhangi bir somut belge bulunmaması nedeniyle takip öncesi faiz hesaplaması yapılmamış olup, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, alacağa takip tarihi olan 17.01.2020 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda AVANS faiz işletilmesinin uygun olduğu, 6. İcra/İnkar Tazminat talebinin Değerlendirmesinin Sayın Mahkemenizin Takdirleri içerisinde kaldığı,” hususlarında kanaatlerini bildirir görüş ve kanaatlerini belirtmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görülmüştür.
Dava konusu Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 8.288,74-TL asıl alacak ve 1.659,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.948,65-TL alacağının faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlular borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 8.288,74-TL’dir.

Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Davalı taraf ticari defterlerini dosya içerisine sunmamıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacının ticari defterler ve kayıtlarının ve Bilirkişi ….’ ın hazırlamış olduğu 16/08/2022 tarihli rapor içeriğinin incelenmesinde;
– Davacının 5 adet faturadan kaynaklı olarak olarak takip başlattığı ve toplam fatura miktarının 12.288,74 TL olduğu,
– Davalının, bu 5 faturanın tanzim tarihinden sonra toplam 5.655,32 TL ödeme yaptığı; bu ödemelerin açıkça bu faturalara yönelik yapıldığının davalı tarafça ispat edilemediği, taraflar arasında icra takibine konu faturalardan öncesine yönelik de ticari ilişkinin olduğu; yapılan ödemenin 4.000,00 TL’ sinin, icra takibine konu faturalara yönelik olduğu, fazlasının daha önceki borçlara yönelik olduğunun davacı tarafça beyan edildiği, aksinin davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği,
– Bu tespitlere binaen davacının, 8.288,74 TL davalıdan alacağının olduğu anlaşılmıştır.
– Davalının davacının defterlerindeki bu ispatı ortadan kaldıracak, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunmadığı görülmüştür.
Kural olarak, malın teslim edildiğinin ispat yükü davacıdadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. ” şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi ” Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, davacı tarafça fatura teslim olgusunun artık ispatının gerekmeyeceği (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 25.12.2020 Tarih ve 2020/1170 E. – 2020/1325 K. Sayılı ilamı.), davalının ticari defter ve kayıtları sunmayarak ispat yükünü kendi üzerine aldığı kabul edilmiş, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE;
-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin asıl alacak 8.288,74 TL üzerinden kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
-Alacağın %20 si olan 1.657,74-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 566,20-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 91,82-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 474,38-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin; davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 165,52-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.138,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.288,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır